1 Mart 2017 Çarşamba

Marine Le Pen Fransa Cumhurbaşkanı Olabilir Mi?


2017 Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken, seçimi kimin kazanacağı konusunda çeşitli tahminler ve öngörüler de yapılmaya başlandı. Son anketler[1], ilk turda Marine Le Pen ve Emmanuel Macron arasında büyük bir çekişme yaşanacağını ve seçime favori giren merkez sağ aday François Fillon’un, hakkında çıkan usulsüzlük iddialarının da etkisiyle, yüzde 21 oyla üçüncü olarak eleneceğini göstermektedir. Aynı anketlere göre, ikinci turdaysa, Macron, Le Pen karşısında yüzde 63’e karşı yüzde 37 oyla Fransa'nın yeni Cumhurbaşkanı seçilmektedir. 1971 doğumlu Fransız tarihçi ve akademisyen François Durpaire[2] ise, bundan epey zaman önce, 2015 yılında katıldığı ve Hélène Sérignac’ın sunduğu bir televizyon programında, 2017 Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerini “aşırı sağcı” olarak nitelendirilen Ulusal Cephe’nin (Le Front National) lideri Marine Le Pen’in kazanacağını iddia etmiştir. Bu yazıda, Durpaire’in argümanları özetlenecektir.

Tv programı

Konuşmasına Ulusal Cephe’nin 2014 Avrupa Parlamentosu seçimlerinden beri Fransa’nın birinci partisi olduğunu hatırlatarak başlayan Durpaire, bu partinin oylarının halihazırda yüzde 25 civarında olduğuna dikkat çekmektedir. Her ne kadar, bu parti, üye sayısı anlamında ülkedeki birinci parti olmasa ve kararsızların oy oranı halen FN’in oy oranlarının üzerinde olsa da, Durpaire’e göre bu durum Le Pen’in Cumhurbaşkanı seçilmesini engellemeyecektir. Yine Durpaire’e göre; UMP (şimdi Les Républicains-Cumhuriyetçiler, LR) ve Sosyalist Parti’nin (PS) krizde olmaları ve ekonomik krizden çıkış konusunda halka umut verememeleri, Le Pen ve FN’i seçmen nezdinde tek umut haline getirmektedir. Ayrıca Durpaire, FN’in Fransız bayrağının renkleri ve sembolü olan “tricolor”u kullanan tek parti olduğunu belirtmekte ve ekonomik krizin aşırı sola değil, aşırı sağ çizgideki Le Pen’e yaradığını söylemektedir. Küreselleşme nedeniyle yaşanan sosyoekonomik sorunların “ulus” veya “millet” kavramına sıklıkla vurgu yapan ve bunu parti adında da kullanan FN’e yaradığını da söyleyen François Durpaire, parti destekçilerinin kullandığı “On est chez nous” (Kendi evimizdeyiz) söyleminin başarısına ve ABD Başkanı Barack Obama’nın seçildiği dönemde kullandığı “Yes We Can” söylemine olan benzerliğine de dikkat çekmektedir. Ancak Durpaire, Le Pen destekçilerinin kullandığı söylemlerdeki “On” (Biz) kavramında Afrikalı veya Arap (Müslüman) Fransızlara yer olmayabileceği endişelerini taşımakta ve bunları da samimiyetle söylemektedir.

François Durpaire, bu argümanlara ek olarak, Fransız halkının işsizlikle mücadele (yüzde 44) ve yasadışı göçle mücadele (yüzde 38) konularını ülkedeki en büyük siyasal sorunlar olarak gördüğünü ve Le Pen’in bu konuda katı da olsa çözüm önerileri getirdiğini söylemekte ve bu sayede Le Pen’in seçimde başarılı olabileceğini belirtmektedir. Durpaire’e göre; bu durum, FN’in zaten siyasi argüman bağlamında seçimi kazandığını ve kendi siyasal önceliklerini Fransız halkına benimsettiğini göstermektedir. Sunucu Hélène Sérignac’ın 2002 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci turunda Jean-Marie Le Pen karşısında Jacques Chirac’a verilen Cumhuriyetçi desteği ve sonuçta Chirac’ın aldığı ezici zaferi hatırlatması karşısında ise, Durpaire, Fransa’daki koşulların şimdilerde 2002’den çok farklı olduğunu belirtmekte ve farklı seçim senaryolarını tartışmaya açmaktadır. Ancak bu senaryolar, François Hollande ve Nicolas Sarkozy’nin adaylıklarına göre yapılmış olan erken dönem projeksiyonlardır. Oysa şimdi, Benoit Hamon (PS adına), François Fillon (LR adına) ve Emmanuel Macron (bağımsız aday) gibi farklı adaylar söz konusudur.

Durpaire’in konuşmasında dikkat çektiği geleneksel partilerin Fransa siyasetinde yıpranması hadisesinin gerçek olduğu, ancak bu konuşmayı uzun bir süre önce yapan Durpaire’in Emmanuel Macron’un çıkışını gözden kaçırdığı belirtilebilir. Zira Macron, partisinden (PS) ayrılıp bağımsız ve liberal çizgide bir hareket başlatan yeni ve yıpranmamış bir siyasetçi olarak, Le Pen’i yenme konusunda şansı çok yüksek bir kişidir. Macron’un genç ve karizmatik yapısı da bu noktada kendisi için büyük avantajdır. Bunlar, Durpaire’in konuşmasını yaptığı dönemde geçerli olmayan parametrelerdir. Bu nedenle, Marine Le Pen’in 2017 Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci turda François Filon veya Emmanuel Macron karşısında yenilmesi daha makul bir sonuç olarak görülmektedir. Anketler de, en azından şimdilik, böyle bir projeksiyon yapmaktadır. Ancak şu bir gerçektir ki, Fransa ve Avrupa’daki ekonomik kriz, ilginç bir şekilde bugüne kadar aşırı sola değil, aşırı sağa yaramaktadır ve Marine Le Pen, babasına kıyasla partisini daha merkeze çekerek, Fransa siyasetinde artık bir merkez figür haline gelmiştir. Bu nedenle, bu seçimi kaybetse bile, Le Pen’in daha uzun süre Fransa ve Avrupa siyasetini meşgul edeceğini söyleyebiliriz.


Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ



Hiç yorum yok: