17 Mayıs 2017 tarihinden beri Fransa Dış İşleri ve Avrupa Bakanı olarak
görev yapan 1947 doğumlu deneyimli Fransız siyasetçi Jean-Yves Le Drian[1],
geçtiğimiz gün ABD’de Council on Foreign Relations (CFR) tarafından düzenlenen
bir etkinlikte “The Importance of Multilateralism” (-Diplomaside- Çok
Yanlılığın Önemi) konulu önemli bir konuşma yapmıştır.[2] Bu
yazıda, bu konuşma özetlenecektir.
Konuşma kaydı
Konuşmasına, Fransa ile Amerika Birleşik Devletleri’nin -ABD ile
Birleşik Krallık arasındaki gibi özel ilişkiler (special relationship) düzeyinde
olmasa bile- derin bağlarının olduğunu belirterek başlayan Le Drian, bu
bağların tarihten kaynaklandığını ve iki ülkenin iki yüzyılı aşkın bir süredir
birlikte özgürlük mücadelesi verdiklerini hatırlatmaktadır. Günümüzde de ABD
ile Fransa’nın benzer ilişkilerinin olduğunu söyleyen Le Drian, ABD’nin Fransa
gibi hem kendisiyle benzer değerlere, hem de bunları gerçekleştirebilecek yüksek
kapasiteye sahip çok az müttefikinin olduğuna dikkat çekmektedir.
Daha sonra dünya siyasetindeki güncel gelişmelere ışık tutan konuşmasına
geçen Fransa Dış İşleri Bakanı, öncelikle dış politikada gerçekçi (realist) bir
kimse olduğunu itiraf etmektedir. Bunun gerçekleri olduğu gibi görmek anlamına
geldiğinin altını çizen Le Drian, dünyada Soğuk Savaş’tan bu yana en gergin
dönemin yaşandığını iddia etmekte ve bölgesel nitelikte olmalarına karşın
küresel etkileri olabilen nükleer çoğalma ve terörizm gibi krizlerin küresel
istikrarı bozduğunu söylemektedir. Küreselleşmenin hızla yayılması ve çok yaygınlaşması
ve dünyanın birçok bölgesinde çok hızlı gelişim süreçleri yaşanmasına karşın,
uluslararası siyasette işbirliğinin son dönemde giderek daha zor hale geldiğine
işaret eden Le Drian, bu durumun ticari ilişkilerde de sorunlar yarattığına
dikkat çekmektedir. Zira Le Drian’a göre, kendi mal ve hizmetlerinin
yurtdışında serbestçe satılmasını savunan bazı ülkeler, iç piyasalarında diğer
ülkelerin firmalarına aynı hakları sağlamamakta ve fikri mülkiyet hakları
konusunda da çeşitli sorunlar çıkarmaktadırlar. Dünyada giderek artan rekabetin
uluslararası düzenleyici kurumların meşruiyet ve yetkinliğini de azaltmaya
başladığını kaydeden Fransız Bakan, bunun için “multilateralism” olarak adlandırılan
diplomaside çok yanlı ve çok taraflı olmanın gerekli olduğunu söylemekte ve
hegemon gücün ancak kendi koyduğu yasalara uyması halinde istikrar
sağlayabileceğine dikkat çekmektedir.
Konuşmasının ilerleyen bölümlerinde dünyadaki cari uluslararası sistemi
açıklamaya başlayan Le Drian, geçiş dönemlerinin karakteristik özelliği olan
istikrarsızlık ve belirsizliğin son dönemde arttığını belirterek söze
başlamaktadır. Otoriter rejimlerin yayılma ve istikrar bozma tehlikesine karşı
demokrasilerin birlikte hareket etmeleri gerektiğini söyleyen Fransa Dış İşleri
ve Avrupa Bakanı, ABD’nin “multilateralism” konusunda çelişkili bir geçmişi
olduğunu bildiğini söylemektedir. Günümüzün küresel sorunları karşısında “multilateralism”in
artık bir tercih değil, bir zorunluluk haline geldiğini belirten Le Drian, ABD’nin
uluslararası siyasette çok yanlılığa ve şeffaflığa sahip çıkmasının çok gerekli
olduğunu da belirtmektedir. Fransa’nın da bu konuda aktif bir rol oynamak
istediğini söyleyen Bakan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bu konudaki
duruşunun net olduğunu ve bunu daha önce New York’taki Birleşmiş Milletler
Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada açıkça belirttiğini hatırlatmaktadır. Güvenliğin
ortak bir kazanç olması sebebiyle güvenlik politikalarının doğal olarak çok
yanlı bir olgu olduğunu belirten Le Drian, IŞİD ve El Kaide’nin şu an için
dünyadaki en önemli terörist tehditler olduğunu vurgulamaktadır. Fransa ile ABD’nin
uluslararası koalisyon kapsamında ve yerel Kürt ve Arap güçleriyle birlikte
IŞİD’i yok etme noktasına geldiklerini belirten Le Drian, Irak ve Suriye’de
bundan sonra siyaseten istikrar sağlayıcı politikalar üretmek gerektiğine
dikkat çekmektedir. Fransa’nın Kuzey Kore nükleer programı konusunda ABD
Başkanı Donald Trump’a ve Birleşmiş Milletler’in devreye soktuğu yaptırım kararlarına
destek verdiğini hatırlatan Fransız Bakan, Pyongyang rejiminin nükleer çoğalma
riski karşısında sorumlu davranmaları gerektiğini belirtmektedir.
Konuşmasının sonraki bölümünde uluslararası siyasette istikrar için
kritik konunun “güven” olduğunu belirten Le Drian, güven olmadan diyaloğun işe
yaramayacağını ve sorunları çözemeyeceğini belirtmektedir. Uluslararası
siyasette istikrar için ikinci önemli ön şartın sözünü tutmak olduğunu belirten
Le Drian, İran’ın son dönemde Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen gibi bölge
ülkelerinde izlediği dış siyasetin ve bazı balistik aktivitelerinin BM kararlarıyla
uyuşmadığını iddia etmektedir. İran’ın ne şimdi, ne de gelecekte nükleer
silahlara ulaşmasını istemediklerini söyleyen Jean-Yves Le Drian, 2015 yılında
bu ülkeyle nükleer programı konusunda yapılan anlaşmanın çok sıkı bir şekilde
uygulanmasından yana olduklarını açıklamaktadır. Bu anlaşmayı iptal etmenin
İran nükleer programı üzerindeki kontrollerini tamamen kaybetmeleri anlamına
geleceğini belirten Le Drian, bu nedenle Amerikalı müttefiklerinin bu konuda
makul hareket etmeleri gerektiğini ima etmektedir. Çok yanlı uluslararası
sistemi ayakta tutmak için Birleşmiş Milletler’i güvenilir kılmak gerektiğini
de belirten deneyimli siyasetçi, bu doğrultuda Fransa’nın BM Genel Sekreteri
Antonio Guterres’in reform çabalarına tam destek verdiğini açıklamaktadır.
Konuşmasının sonuç bölümünde, uluslararası siyasette çok yanlılığın
devam etmesi adına yaratıcı olmaları gerektiğini söyleyen Le Drian, tüm
alanlarda çok yanlı ve yaratıcı davranmaları gerektiğini ve ancak bu şekilde
küresel sorunları çözebileceklerini belirtmektedir. Konuşmanın genel bir değerlendirmesini
yapmak gerekirse; Fransa’nın son dönemde ABD’ye ısrarla “multilateralism” çağrısı
yapmasının[3],
BM Güvenlik Konseyi’nde ABD-İngiltere ve Rusya-Çin blokları arasında yeni bir
güç dengesi sistemi yaratmaktan ziyade, Paris İklim Anlaşması’nı imzalamayan ABD’deki
Donald Trump yönetimine yönelik eleştirel bir tavır olarak değerlendirilebilir.
Ancak İran konusunda Le Drian’ın mesajları, son dönemdeki resmi Fransa dış
politikası çizgisinden biraz daha sert ve eleştirel bir çizgiye kaymaya
başlamıştır ki, bu da hem Trump’ın çizgisiyle bir yakınlaşma gayreti, hem de
İran konusundaki devam eden endişeleri göstermektedir.
Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ
[1] Biyografisi için; https://www.diplomatie.gouv.fr/en/the-minister-and-the-ministers-of-state/jean-yves-le-drian/.
Wikipedia
- https://en.wikipedia.org/wiki/Jean-Yves_Le_Drian.
[3] Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel
Macron da daha önce BM Genel Kurulu konuşmasında ve CNN’den Christiane Amanpour’a
verdiği röportajda benzer vurgular yapmıştır. Bakınız; http://politikaakademisi.org/2017/09/20/fransa-cumhurbaskani-emmanuel-macronun-christiane-amanpoura-verdigi-mulakat/.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder