Güneydoğu Asya’nın önemli ülkelerinden biri olan ve son dönemde yaşadığı ekonomik gelişme sayesinde[1] geleceğine olumlu bakılan Filipinler’de, 9 Mayıs 2016 tarihinde Başkanlık seçimi yapılacaktır. Başkanlık seçimi, genel seçimlerle birlikte ve aynı gün içerisinde yapılacaktır. Bu yazıda, Filipinler Başkanlık seçimlerini analiz etmeye çalışacağım.
Filipinler haritası
Başkanlık sistemi ile yönetilen bir ülke olan Filipinler’de, Başkanlık seçimleri her 6 yılda bir yapılmaktadır. Başkanlık seçimleri ile beraber, ancak ondan ayrı olarak, Başkan Yardımcılığı seçimleri de yapılmaktadır. Dolayısıyla, bir seçmenin Başkanlık ve Başkan Yardımcılığı için farklı partilerin ya da siyasal birliklerin adaylarına oy vermesi mümkündür. Tek dereceli olan seçimde, yarışı en çok oyu alan aday kazanmaktadır. 2010 seçimlerinde Liberal Parti adına aday olup, yüzde 42 oyla eski Başkan Joseph Estrada’ya karşı büyük bir zafer kazanan Benigno Aquino III bu seçimde aday olamadığı için (1987 anayasasına göre Başkanlık için bir dönem, Başkan Yardımcılığı içinse iki dönem üst üste aday olunabiliyor), ülkenin 16. Başkanı seçim sonucunda belli olacaktır. Bu seçim öncesinde şu da hatırlanmalı ki, 2010 seçiminde Aquino’nun Başkan Yardımcısı adayı Mar Roxas, Estrada’nın desteklediği aday Jejomar Binay’a az farkla da olsa geçilmişti.
2016 Başkanlık seçimlerinde Filipinler’de 5 aday yarışacaktır. Bunlar; Asya tipi sol çizgideki PDP-Laban’ın desteklediği Rodrigo Duterte, önceki seçimde Liberal Parti’nin desteklediği Başkan Yardımcısı adayı Mar Roxas, merkez sağ UNA’nın desteklediği mevcut Başkan Yardımcısı Jejomar Binay, merkez sol PRP’nin desteklediği Miriam Defensor Santiago ve bağımsız aday Grace Poe’dur. Anketlerde son dönemde büyük bir çıkış gerçekleştiren ve yarışa favori olarak giren aday ise, PDP-Laban’ın desteklediği Rodrigo Duterte’dir.
Rodrigo Duterte
1945 doğumlu ve “Digong” lakaplı Duterte, Visayas kökenli ve deneyimli bir isimdir.[2] Davao şehrinde 22 senedir Belediye Başkanlığı yapan ve üst üste 7 seçim kazanan Duterte, suçla mücadele konusunda gösterdiği yüksek performans ve kararlılık nedeniyle Time dergisi tarafından “Cezalandırıcı” (The Punisher) lakabına da layık görülmüştür.[3] Sol koalisyonun desteklediği bir aday olmasına karşın, ilginç çıkışları ve sert sözleriyle biraz Donald Trump’ı anımsatan Duterte, yüzde 80’i Katolik Hıristiyan olan bir ülkede Papa Franciscus’la da kısa bir süre önce polemik yaşamasına rağmen popülaritesini hızla arttırmaktadır. Kadınlara yönelik seksist şakalar yapan, çapkınlığını bir övgü konusu haline getiren[4] ve Başkan seçilmesi durumunda parlamentodaki vekiller sözünü dinlemez ve suçla etkin mücadeleye katılmazlarsa parlamentoyu da dağıtabileceğini belirten Duterte, bu nedenle çokça eleştirilmekte ve pek demokrat bulunmamaktadır.[5] Katolik bir siyasetçi olan Duterte, buna karşın pek dindar bir kimse değildir. Dış politikada da milliyetçi bir üslup benimseyen Duterte, buna karşın Çin Halk Cumhuriyeti ile Filipinler arasındaki toprak sorunlarını müzakere etmekten yana olduğunu belirmektedir. Son anketlere göre; Duterte, yüzde 32-33 gibi bir oy oranıyla ve en yakın rakibine en az 7 puan fark atarak seçimi kazanacaktır.[6]
Grace Poe
Anketlerde Duterte’te en yakın aday olarak gözüken kişi ise, 1968 doğumlu Filipinli eğitimci ve işkadını Grace Poe’dur.[7] Filipinli oyuncular olan Fernando Poe Jr. ve Susan Roces çiftinin evlat edindiği çocukları olan Poe, 2013 yılından beri Senatör’dür. ABD vatandaşı da olan Poe, anne-babasının da etkisiyle oldukça ünlü ve sevilen bir kişidir. Bu sayede, arkasında parti desteği olmamasına karşın yarıştaki en favori isimlerden biri olarak gösterilmekte ve anketler de bunu doğrulamaktadır. Son anketler, Poe’yu Duterte’nin arkasında yüzde 22-25 bandında göstermektedir. Katolik bir siyasetçi olan Poe, ideolojiden ziyade kadın ve eğitimci kimliği üzerinden siyaset yürütmektedir.
Mar Roxas
Anketlerde şansı olduğu görülen üçüncü aday ise, Liberal Parti’nin desteklediği ve 2010 seçimlerinde Başkan Yardımcılığını az farkla kaybeden 1957 doğumlu siyasetçi Mar Roxas’dır.[8] Roxas, eski Başkanlardan Manuel Roxas’ın torunu ve eski Senatörlerden Gerry Roxas’ın oğludur. Bugüne kadar birçok defa Bakanlık görevinde bulunan Roxas, deneyimli ve ülkesinde iyi bilinen bir isimdir. Ailesinin de Filipinler siyasetinde ne denli etkin olduğu ortadadır. Bu nedenle, son anketler kendisini yüzde 20’lerde gösterse de, Roxas’ın da seçimde ciddi şansı bulunmaktadır.
Jejomar Binay
Seçimde iddiası olan son Başkan adayı ise, hâlihazırda Başkan Yardımcısı görevinde bulunan 1942 doğumlu aday Jejomar Binay’dır.[9] Başlarda iddialı bir aday olmasına karşın, son haftalarda oy oranları iyice düşen ve yüzde 13-15 bandına kadar gerileyen Binay, buna karşın seçimde şansını deneyecektir. Son aday olan Miriam Defensor Santiago’nun ise (kapak resminde en sağdaki aday), anketlere göre herhangi bir şansı bulunmamaktadır.
Sorunlu demokrasi tarihiyle ilginç bir örnek olan Filipinler’de, seçimi kim kazanırsa kazansın, ülkenin bundan sonraki gündemi ABD-Çin rekabetine bağlı olarak gelişen dış politikası olacaktır. En son olarak ABD Başkanı tarafından kendisini Çin’e karşı koruyabilmesi için iki savaş gemisi hediye edilen Filipinler[10], bölgenin devasa ve hızla yükselen gücü Çin’le sınır sorunları olan ve güvenlik endişelerini giderek daha fazla hissetmeye başlayan bir ülkedir. Bu durum da, bu ülkeyi dış politika ve güvenlik alanında ABD ile daha yakın bir işbirliğine itmektedir. Ancak Çin’in ekonomik gücüyle özellikle işadamları arasında kurduğu büyük hâkimiyet, birçok bölge ülkesinde olduğu gibi Filipinler’de de ikili bir yapıyı ortaya koymaktadır. Seçim sonucunda ise, Duterte’nin zaferini beklemek daha doğru bir eğilim gibi görünmektedir.
Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ
[2] Web sitesi için; http://www.dutertecayetano.com/.
[7] Web sitesi için; http://gracepoe.ph/.
[8] Web sitesi için; http://marroxas.com/.
[9] Hükümet web sitesindeki biyografisi için; http://www.ovp.gov.ph/index.php/programs/vice-president-s-corner.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder