- Giriş
3 Kasım 2020 Salı günü düzenlenecek olan 59. ABD Başkanlık seçimlerinde, mevcut Başkan ve Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump’ın karşısında yarışacak olan Demokrat Parti adayı Joe Biden, Amerikan siyasetinde yarım asırdır var olan ve oldukça sevilen-sayılan bir kişidir. Biden, son günlerde Başkanlık kampanyasına hız vermeye başlamış[1] ve bu hafta Amerikalı siyahi kadın Senatör Kamala Harris’i de Başkan Yardımcısı adayı olarak ilan etmiştir. Biden, anketlerde Başkan Trump’ın epey önünde gözükmekte ve şu an için seçimin favorisi olarak yarışa devam etmektedir.[2] Ancak Joe Biden, ilginç bir şekilde, ABD’nin tarihsel müttefiklerinden olan Türkiye’ye yakın bir siyasetçi olarak bilinmemektedir. Bu yazıda, Joe Biden’ın biyografisine ve siyasi kariyerine göz attıktan sonra, kendisinin Türkiye hakkındaki bazı temel görüşlerini özetlemeye çalışacağım.
ABD’de yapılan son anketlerde Biden ve Trump’ın destek oranları
- Joe Biden’ın Biyografisi[3]
20 Kasım 1942 Scranton-Pennsylvania doğumlu olan Joseph Robinette Biden Jr. veya kısaca Joe Biden, İrlanda kökenli Katolik Hıristiyan bir ailenin -ebeveynleri Catherine Eugenia Finnegan Biden ve Joseph Robinette Biden Sr.’dır- 4 çocuğundan ilki olarak İkinci Dünya Savaşı halen devam ederken dünyaya gelmiştir. Ailenin finansal durumu kötü olmamakla birlikte, savaş koşulları nedeniyle o dönemde oldukça zorlanan aile, 1953 yılında Claymont-Delaware’e taşınmıştır. Burada da ekonomik sıkıntıları devam eden aile, birkaç yıl sonra Wilmington-Delaware’e taşınacak ve burada Joseph Robinette Biden Sr.’ın ikinci el araba ticaretinde gösterdiği başarı sayesinde ekonomik açıdan gelişim gösterecektir.
Bidenların Delaware’e taşındıkları yıl henüz 10-11 yaşlarında olan Joe Biden
İlkokul, ortaokul ve liseyi Claymont’da okuyarak 1961 yılında mezun olan Joe Biden ise, lise eğitimi sonrasında 1961’de Delaware Üniversitesi’nden Siyaset Bilimi ve Tarih alanlarında çift anadal eğitimi almaya başlamış ve 1965 yılında bu üniversiteden başarıyla mezun olmuştur. Üniversite öğrenciliği döneminde, Biden, Blue Hens adlı üniversitenin Amerikan futbolu takımında da (defansif takımda) oynamıştır. Biden, ilk karısı eğitimci Neilia Hunter’la da bu dönemde tanışmış ve 1964 yılında onunla evlenmiştir. Ardından Syracuse Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Hukuk eğitimi almaya başlayan ve avukat olarak 1968 yılında mezun olan Joe Biden, 1969 yılında Delaware Barosu’na bağlı olarak Wilmington hukuk firmasında çalışmaya başlamıştır. Biden, Hukuk eğitimini oldukça “sıkıcı” bulduğunu ilerleyen yıllarda söylemiştir.
Joe Biden Delaware Üniversitesi’ndeyken
Joe Biden’ın Neilia Hunter’la evliliğinden 3 çocuğu olmuştur: Joseph R. “Beau” Biden (1969), Robert Hunter (1970) ve Naomi Christina (1971). Ancak 1972 yılı Christmas döneminde, tam da Biden ilk kez Senatör olarak seçilmişken, eşi Neilia Hunter ve çocuklarının geçirdiği trafik kazasında, Hunter ve Biden’ın 1 yaşındaki kızı Naomi ölmüş; Biden’ın iki oğlu ise kazayı ağır yaralarla atlatmayı başarmışlardır. Ancak Biden’ın hayatındaki trajediler bu olayla son bulmamıştır; nitekim 2015 yılında Başkan Yardımcısı iken de oğlu Beau Biden, beyin kanseri nedeniyle genç yaşta vefat edecektir.
Neilia Hunter ve Joe Biden
Siyasetle üniversite yıllarından itibaren ilgili olan Biden, üniversite öğrenciliğini geçirdiği 1960’larda sivil haklar hareketi savunucusu rahip Martin Luther King Jr., Başkan John F. Kennedy ve onun kardeşi Senatör Robert Kennedy gibi ilerici kişilerden etkilenmiş ve siyasete girme kararı almıştır. Nitekim Demokrat Parti içerisinde hızla yükselen genç Biden, 1970 yılında New Castle County Meclisi’ne seçilmiş, 1973 yılında da Delaware Senatörü olmuştur. O dönemde 31 yaşında ABD tarihinin 6. en genç Senatörü olan Biden, Başkan Yardımcısı olduğu 2009 yılına kadar aralıksız Delaware Senatörü olarak (genelde yüzde 60 civarında oy alarak) görev yapmıştır. Senatörlüğü döneminde, Biden, Hukuk Komitesi Başkanlığı (1987-1995) ve Dış İlişkiler Komitesi Başkanlığı (2001-2003, 2007-2009) gibi önemli görevler üstlenmiş ve kendisini adeta Başkan, Başkan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı gibi en üst düzey görevler için deneyimli ve hazır hale getirmiştir.
Biden, Senatör seçildikten sonra yeminini hastane odasında oğlu Beau Biden tedavi görürken yapmak zorunda kalmıştır
Büyük bir trajedi yaşamasına karşın hayata tutunmayı başarması, Joe Biden’ın Amerikan halkı ve kamuoyu nezdinde destek bulmasını sağlamış ve Biden, 1977 yılında öğretmen ve akademisyen Jill Jacobs’la (Jill Biden) ikinci evliliğini yapmıştır. Biden-Jacobs çiftinin 1980 yılında Ashley Biden adlı bir kızları dünyaya gelmiştir. Senatörlüğü döneminde ilerici fikirleriyle gündem olan Biden, 1974 yılında ünlü Time dergisi tarafından “geleceğin 200 önemli yüzü”nden biri olarak lanse edilmiş ve yüksek özgüveni ve hırslı kişiliğinin altı çizilmiştir.[4] Biden, ayrıca, bu dönemde, SALT II yani Stratejik Silahların Sınırlandırılması Görüşmeleri’ne katılmak için Moskova’ya giden heyet içerisinde yer almış ve ABD ve Sovyetler Birliği arasında varılacak uzlaşma sonucu nükleer silahların azaltılması yönünde aktif çaba göstermiştir. Bunların yanı sıra, Biden, 1970’lerden başlayarak “iklim değişikliği” konusunu ciddiye alan öncü Senatörlerden biri olmuştur. Biden’ın bir diğer önem verdiği konu da kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi ve kadın hakları olmuştur. 1980’lerde ise, Biden, ülkesinin “apartheid” rejiminin devam ettiği Güney Afrika ile yakın ekonomik ilişkiler geliştirmesine tepki göstermiş ve Cumhuriyetçi Ronald Reagan yönetimiyle ters düşmüştür.[5] Bu sayede, Joe Biden’ın Afrikalı Amerikalılar ve ırkçılık karşıtı çevrelerde prestiji yükselmiştir.
Joe Biden, ilk kez 1988 yılında ABD Başkanlığına aday olmuştur. 45 yaşında adaylığını açıklayan Biden, böylelikle John F. Kennedy’den sonra en genç ABD Başkanı olmayı ummuştur. Başkan adaylığı kampanyası döneminde oldukça başarılı olan ve yüksek maddi destek sağlamayı başaran Biden, buna karşın Michael Dukakis’e geçilmiş ve Demokratların Başkan adayı olamamıştır. Ancak Dukakis de, Başkanlık seçimini Cumhuriyetçi George H. W. Bush (baba Bush) karşısında farklı kaybetmekten kurtulamamıştır. 1988 yılından beyniyle ilgili ciddi sağlık sorunları da atlatan Biden, buna karşın yılmadan siyasi kariyerine devam etmiş ve özellikle 2000’lerin başında ABD Senatosu’nun Dış İlişkiler Komitesi Başkanı olunca Amerikan toplumu ve uluslararası kamuoyunca daha iyi tanınır hale gelmiştir. Biden’ın 1990’larda Yugoslavya’nın dağılması sürecinde Boşnak ve Hırvatlara yönelik işlenen savaş suçlarının araştırılması ve ABD’nin bu bölgeye yönelik insani müdahale politikaları geliştirmesi yönünde yaptığı siyasi baskılar da, onun, Müslüman dünyasında destek bulmasına zemin hazırlamıştır. Nitekim Biden, 1999-2000 döneminde Başkan Bill Clinton’ın kararıyla yapılan Kosova müdahalesini de açıkça desteklemiştir. 11 Eylül (9/11) faciası sonrasında Başkan George W. Bush’un (oğul Bush) başlattığı “teröre karşı savaş”a da destek olan Biden, Başkan Bush dönemindeki 2003 Irak Savaşı’na da destek vermiştir. Ancak Biden, savaşın ardından ve güncel tarihli Demokrat Parti önseçimlerinde, Irak Savaşı'na yönelik eleştirel söylemlerde bulunmuştur.
Barack Obama ve Joe Biden
Joe Biden, ikinci defa 2008 yılında ABD Başkanlığı için adaylığını açıklamıştır. Kampanyası döneminde Irak Savaşı’nı ve ABD’nin Ortadoğu politikasını eleştiren Biden, buna karşın anketlerde çok iyi performans gösteremeyince (o dönemde önseçimlerde 5. sırada yer alıyordu), o dönemin hızla yükselen siyasal yıldızı Barack Obama lehine Başkan adaylığından çekilmiş ve Obama’nın Başkan Yardımcısı adayı olmuştur. ABD tarihinin 47. Başkan Yardımcısı olarak Cumhuriyetçi John McCain'i geçen Barack Obama ile 8 yıl boyunca gayet uyumlu çalışan Joe Biden, ABD’nin bu dönemdeki başarılarına ortak olmuştur. 2016 yılında Başkan adayı olması beklenen Biden, buna karşın aday olmamış ve ABD’nin ilk kadın Başkanı olmak için yola çıkan favori aday Hillary Clinton’ın adaylığını desteklemiştir. Clinton’ın Cumhuriyetçi aday Donald Trump tarafından mağlup edilmesi sonrasında yeniden gözlerin çevrildiği Joe Biden, bu dönemde aktif siyasetten uzak kalmış; ancak Başkan Trump’ı eleştiren açıklamalar yapmaktan da geri durmamıştır. 2020 seçimi öncesinde üçüncü defa Başkan adaylığını açıklayan Biden, önseçimlerde başlarda oldukça arkada kalmasına karşın, Vermont Senatörü ve aşırı sol/sosyalist çizgideki Bernie Sanders’ın hızlı çıkışı karşısında partideki merkez çevrelerde yeniden umut haline gelmiş ve neticede önseçimi kazanarak, ABD’nin en yaşlı Başkanı olmak için seçime girmiştir.
Joe Biden ve Kamala Harris
ABD Başkan adayı Joe Biden’ın siyaset kariyerinin ve siyasal eğilimlerinin genel bir değerlendirmesini yapmak gerekirse; (iyi özellikleri olarak) çok tecrübeli, dış politikada bilgili, liberal sol eğilimli ve merkeze yakın bir figür olduğu, Afrikalı Amerikalılar ve azınlıklardan çok destek aldığı, Amerikan halkınca çok iyi tanındığı ve genel olarak sevgi ve saygı uyandırdığı ve ilerici fikirleri savunmaktan (örneğin eşcinsel evliliklerinin yasalaşması) korkmadığı, ancak (kötü özellikleri olarak) epey yaşlı ve dinamik olmayan bir yapıda olduğu, sık sık konuşmalarında gaf yapabildiği/pot kırabildiği[6], dış politikada zaman zaman gerçeklerden ziyade ideallerin peşinden sürüklendiği ve Türkiye’ye pek sıcak yaklaşmadığı gibi yorumlar yapılabilir.
- Joe Biden’ın Türkiye Hakkındaki Görüşleri
A-) Rum/Yunan Lobisine Yakınlık ve Kıbrıs Sorunu’nda Çözüm İradesi: Joe Biden, Yunan-Rum lobisine yakın bir isim olarak bilinmektedir. Bu, içi boş bir söz veya haksız bir suçlama değildir; nitekim ünlü İngiliz medya kuruluşu BBC de Biden’ı bu şekilde lanse etmiştir.[7] Bunun sebebi ise, Biden’ın on yıllar boyunca Senatörlük yaptığı Delaware’de yoğun Yunan-Rum nüfusun yaşaması ve Biden’ın uluslararası hukuk gereğince Kıbrıslı Rumların 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Türkiye tarafından mağdur edildiğini düşünmesidir.[8] Biden, Senato Dış İlişkiler Komitesi’ndeyken Kıbrıs Sorunu’nun çözülememesinden Türkiye’yi sorumlu tutan bazı açıklamalar da yaparken, ayrıca 1999 yılında Türkiye’ye yönelik 5 milyar dolarlık yardım paketinin serbest bırakılmasını da Dış İlişkiler Komitesi Başkanı olarak veto etmiştir.[9]
Bunların yanı sıra, Joe Biden, 2014 yılı Mayıs ayında Kıbrıs’a gelerek tarihi bir ziyarette bulunmuş ve her iki toplum lideri veya Devlet Başkanı ile de (Güney Kıbrıs Rum Kesimi Devlet Başkanı Nikos Anastadiades ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu) bir araya gelerek, Kıbrıs’ta çözüm yönündeki istencini tüm açıklığıyla ortaya koymuştur.[10] Ancak bence hem Kıbrıs’taki durum Sayın Biden’ın anladığı kadar basit değildir (nitekim 2004 yılında düzenlenen Annan Planı referandumunda adadaki çözümü Kıbrıslı Rumlar engellemiş ve burada yaşayan Türkleri adeta “apartheid” rejimine benzer şekilde ekonomik ve siyasi ambargolarla yaşamaya mahrum bırakmışlardır), hem de Türkiye gibi önemli bir NATO ve ABD müttefikinin Kıbrıs’taki askeri varlığı -Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin NATO üyesi olmadığı ve Rusya’ya yakın olduğu da düşünülürse- Washington ve genel olarak Batı dünyası için önemli bir kazanımdır.
B-) Ermeni Meselesi: Joe Biden, ABD’deki Ermeni toplumunca da aktif olarak desteklenen bir isimdir. Bunun sebebi, Biden’ın 1915 yılında yaşanan trajik olayları “soykırım” olarak değerlendirmesi ve ülkesinin bu olayları “soykırım” olarak tanıması yönünde aktif çaba içerisine girmesidir. Nitekim Biden, Başkan seçilirse Ermeni Soykırımı’nı tanıyacağını açıkça ilan etmiştir.[11]
Joe Biden’ın Ermeni Sorunu’nda Senatör ve Başkan Yardımcısı olarak yaptıkları
Kaynak: Amerika Ermeni Ulusal Komitesi - ANCA[12]
Elbette, Başkan seçilirse, deneyimli bir siyasetçi olan Joe Biden’ın reelpolitik dengelere göre hareket etmesini beklemek daha doğru olur. Nitekim Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde (2009-2017), Obama-Biden ikilisi, Ermeni Soykırımı’nı tanımaya yönelik yasa tasarılarının geçmesine birlikte engel olmuşlar ve “soykırım” ifadesi yerine “Meds Yeghern” (Büyük Felaket) terimini kullanmayı tercih etmişlerdir. Ancak herşeye rağmen, Demokrat Başkan adayının tarihi açıdan tartışmalı meselelere bu kadar tarafgir yaklaşıyor olması, kuşkusuz, Türkiye, Azerbaycan, Türk dünyası ve hatta İslam dünyasında kendisine yönelik tepkileri arttıracak ve Başkan Trump’ın dış desteğini ve kazanma ihtimalini yükseltecektir. Dahası, uluslararası hukuka saygılı bir politikacı olan Joe Biden, Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarını görmezden gelerek, Kıbrıs Sorunu'ndaki duruşuyla da çelişir bir görüntü sergilemekte ve bu şekilde "Türk düşmanı" olarak algılanma riski yaşamaktadır.
C-) Türkiye’ye Eleştirel Yaklaşım: Demokrat Başkan adayı Joe Biden’ın tarihsel bir Amerikan müttefiki olan Türkiye’ye yönelik siyaseten pek de sıcak yaklaşmadığı düşünülmektedir. Örneğin, ünlü gazeteci Uğur Dündar, Türkiye’nin eski Washington Büyükelçisi (1979-1989) Şükrü Elekdağ ile özel bir görüşme yaparak kaleme aldığı yakın tarihli bir köşeyazısında, Elekdağ’ın kendisine, Biden'ın Senatörlük günlerinden itibaren Yunanistan’a ve Rumlara yakın bir siyasetçi olduğunu ve Elekdağ’ın Büyükelçilik döneminde yaptığı tüm çabalara rağmen, Biden’ın -Rum seçmenlerinin de etkisiyle- görüşlerini değiştirmediğini söylediğini yazmıştır.[13]
Joe Biden ve Recep Tayyip Erdoğan
Biden, 2016 yılı Ocak ayında yaptığı Türkiye ziyaretinde de, bu ülkedeki ifade özgürlüğü kısıtlamalarını eleştirmiş ve Türkiye’nin uyguladığı politikalarla Müslüman bir demokrasi modeli olmaktan hızla uzaklaştığının altını çizmiştir.[14] Biden, Türkiye’nin bu şekilde baskıcı politikalar izlemesinin diğer Ortadoğu ülkelerine de olumsuz etki yaptığını belirterek, medya, akademik ve internet özgürlüklerine vurgu yapmıştır. Biden’ın eleştirileri, aslında Türkiye’de CHP ve İYİ Parti gibi muhalif partilerce ifade edilen görüşlerle benzer olmasına karşın, bunun başka bir ülkenin üst düzey devlet adamlarınca yapılması, Türk toplumunda zaman zaman tepki çekebilmektedir. Buna karşın, Biden, Başkan Yardımcısı olarak Türkiye’yi oldukça sık (4 defa) ziyaret etmiş (Aralık 2011, Kasım 2014, Ocak 2016 ve Ağustos 2016) ve ziyaretlerinde nazik bir üslup kullanmaya özen göstermiştir. Ayrıca, Biden, Türkiye’den iki defa özür de dilemiştir. Bu özürlerden ilki, Biden’ın 2014’te Harvard Kennedy School’da yaptığı konuşmada Türkiye’yi Suriye’de radikal İslami hareketlere destek veren “sorunlu bir müttefik” olarak tanımlaması nedeniyle, ikincisi de son Türkiye ziyaretinde 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından ABD’den Türkiye’ye yönelik taziye mesajının gecikmesi nedeniyle olmuştur.[15] Biden, ayrıca, 2019 yılı Aralık ayında New York Times gazetesi editörlerine verdiği bir röportajda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “otokrat” olarak nitelendirmiştir.[16] Sonuç olarak, Türkiye’de Sabancı Üniversitesi’nde çalışan Amerikalı akademisyen Adam McConnel’ın da belirttiği üzere, Biden’ın Türkiye'ye yönelik önyargıları ve olumsuz fikirleri nedeniyle, Başkan seçilmesi durumunda Türk-Amerikan ilişkilerinin olumsuz yönde gelişebileceğinden endişe edilmektedir.[17]
Ç-) Suriye Sorunu ve Kürtlere Bakış: ABD Başkan adayı Joe Biden, Suriye içsavaşı süresince Türkiye’nin bu ülkeye yönelik olarak uyguladığı politikaları eleştirmektedir. Örneğin, Biden, 2014 yılı Ekim ayında, “Türkiye, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, Beşar Esad’la savaşması için dünyanın birçok farklı bölgesinden gelen El Kaide ile bağlantılı cihatçı radikal unsurlara milyonlarca dolar ve on binlerce ton silah desteği sağladılar” açıklamasını yaparak, radikal İslami hareketlere ve Türkiye’nin Suriye politikasına yönelik tepkisini belli etmiştir.[18] Ancak Biden, daha sonra bu açıklaması nedeniyle Türkiye’den özür dilemiştir. Biden, daha yakın tarihlerde, Başkan Trump’ın Suriye’den asker çekme politikasını da eleştirmiş ve bu karar nedeniyle bölgede IŞİD’in yeniden güçlenebileceğini ve Türkiye’nin ABD müttefiki Kürtlere yönelik sert politikalar geliştirebileceğini söylemiştir.[19]
Joe Biden ve Mesud Barzani
Bir anlamda 44. ABD Başkanı Barack Obama’nın siyasi mirasını sürdürmek amacındaki ABD Başkan adayı Joe Biden, görev yaptığı dönemde Türk muhataplarıyla yaptığı görüşme ve konuşmalarda, IŞİD ve PKK’yı terör örgütleri ve ortak düşmanlar olarak işaret ederken, PYD/YPG konusunda genelde sessiz kalmayı tercih etmiştir.[20] Türkiye’nin bu konudaki rahatsızlığını anladığını belirten Biden[21], buna karşın seçilirse bölgedeki 1.000 kadar Amerikan askerini tutmaya devam edeceğini ve IŞİD’e karşı savaşan Kürtleri koruyacağını söylemiştir.[22] Ayrıca, Biden, 2015 yılında dönemin Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin Beyaz Saray ziyaretinde, ona “Müsterih olun, ömrümüz Kürt devletini görmeye yetecek” ifadesiyle hitap ederek, Kürt Devleti’nin kurulmasına gayet sıcak yaklaştığını göstermiştir.[23]
D-) Rusya’ya Yönelik Sert Duruş: Joe Biden, Rusya’ya karşı ise Donald Trump’tan daha sert politikalar geliştirebilir. Nitekim Rusya’nın Suriye ve Ukrayna müdahalelerini eleştiren Biden, 2015 yılı Aralık ayında Kiev’e gitmiş ve Rusya’nın müdahaleleri nedeniyle zor günler geçiren Ukrayna’ya yönelik Amerikan desteğini göstermek için Ukrayna parlamentosu Rada’da bir konuşma bile yapmıştır.[24] Bu nedenle, Joe Biden’ın olası Başkanlığı döneminde Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın alması ve Rusya ile enerji başta olmak üzere birçok konuda yakın işbirliği içerisine girmesi, Türk-Amerikan ilişkilerinde Trump dönemine kıyasla daha büyük krizler yaratabilir. Bu noktada, Biden ve ABD Kongresi’nin en büyük avantajı ise, Türkiye’ye yönelik CAATSA (ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası) yaptırımlarını devreye sokmak olacaktır. Ancak bu da, Türkiye’de büyük tepki çekebilir ve iki müttefiki -ilişkilerin tamamen kopacağı- zor bir döneme sürükleyebilir.
- Sonuç
Sonuç olarak, anketlere göre büyük ihtimalle yakında ABD Başkanı seçilecek olan Joe Biden, Türk-Amerikan ilişkilerinde krizlerin devam edeceği bir Başkanlık dönemi yapacak gibi gözükmektedir. Bunun nedeni, iki ülkenin çıkarlarının farklılaşması ve Biden’ın Türkiye ile ilgili meselelerde Ankara’nın haksız olduğunu düşünmesidir. Ancak Amerikalı üst düzey siyasetçilerin tamamının pragmatizmle yoğrulmuş oldukları ve ülkelerinin çıkarlarına göre hareket ettikleri düşünülürse, seçim döneminde söylenen sözler ya da atılan yumrukların çok da bir önemi yoktur. Önemli olan, seçim sonrasında atılacak somut adımlardır. Bu konuda da, Türkiye, güçlü diplomasisi ve yaşatılmaya çalışılan demokratik sistemiyle Biden’ı etkileyebilir ve onun fikirlerini müspet yönde değiştirebilir. Ayrıca Donald Trump’ın seçimi kaybedeceği de kesin değildir; hatta son dönemde, Trump, aradaki farkı kapatmaya başlamıştır. Bu nedenle, Ankara için seçim sonucunu beklemek ve seçimin ardından tartışmalı konuları uzlaşmayla çözmeye çalışmak en doğru yöntemdir.
Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ
[1] Joe Biden’ın Başkan adaylığı web sitesi için; https://joebiden.com/.
Twitter hesabı için; https://twitter.com/joebiden.
[2] BBC Türkçe (2020), “ABD Başkanlık seçimleri: Anketlerde hangi aday önde görünüyor?”, 13.08.2020, Erişim Tarihi: 13.08.2020, Erişim Adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-53759256.
[3] Joe Biden’ın biyografisi şu kaynaklardan derlenmiştir:
- https://joebiden.com/joes-story/
- https://en.wikipedia.org/wiki/Joe_Biden
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Joe_Biden
- https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-52973052
- https://www.npr.org/sections/itsallpolitics/2015/10/21/450547349/5-things-to-know-about-joe-biden
[4] Time dergisinin o haberi için bakınız; http://content.time.com/time/magazine/article/0,9171,879402,00.html.
[5] Biden’ın o dönemde yaptığı önemli bir konuşma için bakınız; https://www.youtube.com/watch?v=8BhIAtgfUiU.
[6] Nitekim ABD Başkanı Donald Trump, rakibi Biden’a “Sleepy Joe” (Uykulu Joe) lakabını takmış ve onun gaflarını seçim öncesinde aleyhine kullanmaya çalışmaktadır. Bakınız; https://www.youtube.com/watch?v=sGZD7-El4xE.
[7] BBC Türkçe (2020), “Joe Biden kimdir: Türkiye'den iki kez özür dileyen ve ABD'de Yunan lobisine yakınlığıyla bilinen Demokrat başkan adayı”, 09.06.2020, Erişim Tarihi: 13.08.2020, Erişim Adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-52973052.
[8] BBC Türkçe (2020), “Joe Biden kimdir: Türkiye'den iki kez özür dileyen ve ABD'de Yunan lobisine yakınlığıyla bilinen Demokrat başkan adayı”, 09.06.2020, Erişim Tarihi: 13.08.2020, Erişim Adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-52973052.
[9] BBC Türkçe (2020), “Joe Biden kimdir: Türkiye'den iki kez özür dileyen ve ABD'de Yunan lobisine yakınlığıyla bilinen Demokrat başkan adayı”, 09.06.2020, Erişim Tarihi: 13.08.2020, Erişim Adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-52973052.
[10] Ozan Örmeci (2014), “Biden’s Historic Visit and Cyprus Settlement Talks”, Uluslararası Politika Akademisi, 22.05.2014, Erişim Tarihi: 13.08.2020, Erişim Adresi: http://politikaakademisi.org/2014/05/22/bidens-historic-visit-and-cyprus-settlement-talks/.
[11] Ramsen Shamon (2020), “Biden pledges to recognize 1915 Armenian genocide”, 24.04.2020, Politico, Erişim Tarihi. 13.08.2020, Erişim Adresi: https://www.politico.com/news/2020/04/24/biden-armenian-genocide-207587.
[12] Bakınız; https://anca.org/press-release/joe-biden-calls-for-reaffirmation-of-u-s-record-on-the-armenian-genocide/.
[13] Uğur Dündar (2020), “ABD başkanı kim olacak?”, Sözcü, 12.06.2020, Erişim Tarihi: 13.08.2020, Erişim Adresi: https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/ugur-dundar/abd-baskani-kim-olacak-5869614/.
[14] David Dolan (2016), “Vice President Biden chides Turkey over freedom of expression”, Reuters, 22.01.2016, Erişim Tarihi: 13.08.2020, Erişim Adresi: https://www.reuters.com/article/us-usa-turkey-biden-idUSKCN0V01PC.
[15] BBC Türkçe (2020), “Joe Biden kimdir: Türkiye'den iki kez özür dileyen ve ABD'de Yunan lobisine yakınlığıyla bilinen Demokrat başkan adayı”, 09.06.2020, Erişim Tarihi: 13.08.2020, Erişim Adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-52973052.
[16] Adam McConnel (2020), “ANALYSIS - Joe Biden confronts Turkey in the vast external realm”, AA, 29.05.2020, Erişim Tarihi: 13.08.2020, Erişim Adresi: https://www.aa.com.tr/en/analysis/analysis-joe-biden-confronts-turkey-in-the-vast-external-realm/1857519.
[17] Adam McConnel (2020), “ANALYSIS - Joe Biden confronts Turkey in the vast external realm”, AA, 29.05.2020, Erişim Tarihi: 13.08.2020, Erişim Adresi: https://www.aa.com.tr/en/analysis/analysis-joe-biden-confronts-turkey-in-the-vast-external-realm/1857519.
[18] Gopal Ratnam (2014), “Joe Biden Is the Only Honest Man in Washington”, Foreign Policy, 07.10.2014, Erişim Tarihi: 13.08.2020, Erişim Adresi: https://foreignpolicy.com/2014/10/07/joe-biden-is-the-only-honest-man-in-washington/.
[19] Tom McCarthy (2020), “Biden warns Isis fighters will strike US over Syria withdrawal”, The Guardian, 16.10.2019, Erişim Tarihi: 13.08.2020, Erişim Adresi: https://www.theguardian.com/us-news/2019/oct/15/biden-isis-syria-attack-trump-withdrawal-warning.
[20] Hürriyet (2016), “Joe Biden PKK’ya vurdu, PYD’ye sustu”, 23.01.2016, Erişim Tarihi: 13.08.2020, Erişim Adresi: https://www.hurriyet.com.tr/gundem/joe-biden-pkkya-vurdu-pydye-sustu-40044458.
[21] Ken Bredemeier (2016), “Biden: US Recognizes Kurdish Threat to Turkey”, VOA News, 23.01.2016, Erişim Tarihi: 13.08.2020, Erişim Adresi: https://www.voanews.com/middle-east/biden-us-recognizes-kurdish-threat-turkey.
[22] North Press Agency (2020), “Joe Biden vows to protect the Syrian Kurds in case he wins the U.S. presidential elections”, 12.03.2020, Erişim Tarihi: 13.08.2020, Erişim Adresi: https://npasyria.com/en/blog.php?id_blog=2008&sub_blog=10&name_blog=Joe%20Biden%20vows%20to%20protect%20the%20Syrian%20Kurds%20in%20case%20he%20wins%20the%20U.S.%20presidential%20elections.
[23] Sputnik Türkiye (2015), “Biden'dan Barzani'ye: Müsterih olun, ömrümüz Kürt devletini görmeye yetecek”, 18.05.2020, Erişim Tarihi: 13.08.2020, Erişim Adresi: https://tr.sputniknews.com/abd/201505181015530099/.
[24] Newtimes.az (2015), “Biden’ın Kiev Mesajları”, 27.12.2015, Erişim Tarihi: 13.08.2020, Erişim Adresi: http://politikaakademisi.org/2015/12/27/bidenin-kiev-mesajlari/.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder