Romanya, Polonya ve Portekiz gibi Avrupa Birliği (AB) üyesi devletlerde bu sıralarda yapılan seçimler, AB'nin tüm sorunlara rağmen Birliği koruma ve güçlendirme mantığıyla kurduğu ulus-üstü sistemin halen işlerliğini koruduğunu ve AB karşıtı aşırı adayların önde ve favori oldukları seçimlerde bile son düzlükte halkların takdirine mazhar olamayabildiklerini gösteriyor. Öyle ki, geçtiğimiz yıl büyük bir siyasi ve hukuki krize dönüşen ve aşırı sağın öne çıktığı Romanya Cumhurbaşkanlığı seçimlerini, Pazar günü düzenlenen ikinci tur sonucunda, Brüksel yanlısı merkezci aday Nicuşor Dan son düzlükte kazanmayı başardı. Bu yazıda, 2025 Romanya Cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendireceğim.
AB'nin ekonomik olarak görece geri kalmış ülkelerinden olan Romanya, Birliğe üyeliği sonrasında ekonomik ve siyasi olarak ciddi bazı kazanımlar elde etse de, ülkenin genç nüfusunun gelişmiş Avrupa ülkelerine yerleşmesi bağlamında yaşanan beyin göçü, ekonominin son yıllarda beklendiği ölçüde iyi gitmemesi ve ülkedeki iki büyük siyasi parti (merkez sol Sosyal Demokrat Parti/PSD ile merkez sağ Ulusal Liberal Parti/PNL) temelinde şekillenen siyasi sisteme halkın duyduğu tepkiler nedeniyle son yıllarda zor bir dönemden geçmektedir. Öyle ki, geçtiğimiz yıl sonunda düzenlenen Cumhurbaşkanlığı seçimleri, aşırı sağcı aday Calin Georgescu'nun ilk turu önde tamamlamasının ardından siyasi ve hukuki bir krize neden olmuş ve neticede Romanya Anayasa Mahkemesi tarafından seçim iptal edilerek 2025 yılına ertelenmiştir. Bu olay, ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance'in olaylı Münih Güvenlik Konferansı konuşmasında bile gündeme getirilmiş ve Avrupa'nın demokrasi anlayışı eleştirilmiştir.
2025 Romanya Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tur sonuçları
Kaynak: The Guardian
2025 yılı 4 Mayıs tarihinde düzenlenen ilk tur seçimlerini ise, Georgescu'nun yerine aday olan aşırı milliyetçi Rumen Birliği İttifakı (AUR) partisi lideri olan 1986 doğumlu genç ve karizmatik siyasetçi George Simion, yüzde 41 civarında oyla, yüzde 20,99 oyda kalan Bükreş Belediye Başkanı Nicuşor Dan'ın çok önünde ilk sırada tamamlamıştı. Bu bağlamda, seçimleri Simion'un kazanmasına kesin gözle bakılmasına karşın, AB'nin de etkisiyle son düzlükte merkezci aday Nicuşor Dan Romen halkı nezdinde daha makbul görülmüş ve yüzde 54'e yakın bir oyla yeni Romanya Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Aşırı sağcı ve milliyetçi aday Simion ise yüzde 46,5 oyda kalmıştır.
Bağımsız aday olarak seçime giren 1969 doğumlu Nicuşor Dan, 2020'den beri Bükreş Belediye Başkanı olarak ismini duyurmuş ve aslen matematikçi olan Sorbonne Üniversitesi doktoralı liberal ve makul bir siyasetçidir. AB yanlısı merkezci bir aday olarak uluslararası basında öne çıkarılan Dan, sonuçların belli olmasının ardından "Romanya'nın yeni bir döneme başladığını" belirterek, halktan destek istemiştir. Romanya Bilimler Akademisi'nde de görev yapmış olan Dan, Fransa'yı iyi bilen ve Avrupa bütünleşmesi projesine inanan bir siyasetçidir. Bu anlamda, Dan'ın sürpriz bir şekilde seçilmesi, Brüksel'in son dönemde aşırı sağın yükselişine karşı harekete geçtiğinin de bir kanıtı olarak okunabilir. Zira Fransa'da Marine Le Pen'e getirilen siyaset yasağı, Almanya'da AfD'nin bir şekilde durdurulması ve Fransa'da Macron'un aşırı sağ ve aşırı sol popülizmine yenilmemesi, Brüksel'in Birliği korumak konusundaki duyarlılığı ve çabalarına dair güncel bazı örneklerdir.
Bu anlamda, Türkiye'nin de son dönemde ilişkilerinin çok bozulduğu AB ile yeni bir sayfa açmaya ihtiyacı vardır. Bunun için yeni bir dönem (iktidar) beklenebileceği gibi, mevcut yönetim de bu konuda daha aktif olabilir. Bunun için kritik unsurlardan birisi de AB'nin geleceğine dair projelerde Türkiye'nin de mutlaka aktif şekilde yer almasıdır.
Prof. Dr. Ozan ÖRMECİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder