2 Ocak 2021 Cumartesi

İsrail-Arap Normalleşmesinde Yeni Aşama: BAE ve Bahreyn’den Sonra Sudan ve Fas da İsrail’le Resmi Diplomatik İlişkilere Başladı


Giriş

Kurulduğu günden bu yana Filistin topraklarında yaşayan Araplarla yaşadığı toprak mücadelesi nedeniyle Arap-İslam dünyasında pek sevilmeyen ve diplomatik kısıtlamalara ve engellemelere muhatap olan İsrail, ilginç bir şekilde, 2020 yılı içerisinde, ABD Başkanı Donald Trump’ın da büyük katkılarıyla, Arap dünyasında yeni müttefikler edinmeye başardı. Öyle ki, 2020 yılına kadar Arap-İslam dünyasından yalnızca Mısır (1979) ve Ürdün’le (1994) resmi tanıma ve diplomatik ilişkileri tesis etmeyi başaran Tel Aviv (Kudüs), 2020 yılı içerisinde önce Eylül ayında “İbrahim Anlaşmaları” (Abraham Accords) ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn’le resmi diplomatik ilişkilerini başlatmayı başardı. İsrail, Ekim ayında Sudan, Aralık ayında da Fas’la diplomatik ilişkilerini kurmayı başarıyla gerçekleştirerek[1], 2020 yılında uluslararası diplomaside en başarılı devlet olarak ön plana çıkmayı başardı.

İsrail’in başarısında Trump ve ABD’nin etkisi var

Peki, İsrail’in bu başarısı Benyamin Netanyahu’nun başarısı olarak değerlendirilebilir mi? Bu, elbette, İsrail Başbakanı Netanyahu olduğu için, siyasal tarihe onun başarıları olarak geçecektir. Bu konuda herhangi bir kuşku yoktur. Ancak 2020 yılı normalleşmelerine bakıldığında, bunların hepsinde ABD’nin ve özellikle de 45. ABD Başkanı Donald Trump’ın etkisinin olduğu görülecektir. Şöyle ki, somut bir örnek vermek gerekirse, Sudan’ın İsrail’le ilişkilerini normalleştirme kararını almasının hemen ardından ABD Başkanı Trump’ın Sudan’ı “teröre destek veren ülkeler” listesinden çıkarma kararını imzalaması, ABD’nin bu konuda ne derece yönlendirici olduğunu gösteriyor.[2] Bir diğer kanıt ise, Fas’ın İsrail’i tanıma kararının ardından, ABD’nin Batı Sahra üzerindeki Fas egemenliğini kabul etmesi oldu.[3] Üçüncü bir somut gösterge olarak, ABD’nin Türkiye gibi geleneksel bir müttefikine bile satmak konusunda zorluk çıkardığı yeni nesil (5. jenerasyon) F-35 savaş uçaklarından 50 tanesini BAE’ye satmaya karar vermesi sunulabilir.[4] Dolayısıyla, Netanyahu’nun bu başarısında, onunla, dini boyutları Evanjelizm’e dayanan, reelpolitik alanda terörle ve radikal ideolojilerle mücadele ve İslamofobi ile bestelenen ve ideolojik-siyasi olarak da “sağcılık” temelinde gelişen bir kardeşlik ve dayanışma gösteren ABD Başkanı Donald Trump’ın imzasının bulunduğunu söylemek gayet makul gözükmektedir. Ayrıca İsrail-Arap (Müslüman) normalleşmesinin dışında, İsrail’in 2020 yılı sonlarında nüfusu Budist ve Hindulardan oluşan Butan (Bhutan) Krallığı ile de diplomatik ilişkilerini başlattığını eklemek gerekir.[5]

Başka ülkeler de İsrail’i tanıyabilir mi?

Peki bu hamlelerin devamı gelebilir mi ve özellikle İslam dünyasının en etkili ülkelerinden olan Suudi Arabistan da İsrail’i tanıyan devletler kervanına katılabilir mi? İsrail’in tanınmış gazetelerinden olan The Jerusalem Post (JPost), Umman ve Endonezya’nın da 2021 yılı içerisinde İsrail’le resmi diplomatik ilişkileri başlatabileceklerini iddia ediyor.[6] İsrail’in İstihbarat Bakanı Eli Cohen de, Ordu Radyosu’na verdiği bir röportajda, İsrail'le diplomatik ilişkileri normalleştirmek için sırada beklediği söylenen ülkeler arasında dünyada en büyük Müslüman nüfusa sahip Endonezya’nın olduğundan bahsetmiş, ancak bu açıklama Endonezya Dışişleri Bakanlığınca yalanlanmıştı.[7] Kuşkusuz, Endonezya ve Umman’ın da İsrail’i tanıması önemli gelişmeler olacaktır. Ancak İsrail’in zaferini taçlandırabilmesi ve kendisini mutlak güvenliğe kavuşturabilmesi için, mutlaka Suudi Arabistan’ın da bu ülkeyi resmen tanıması gerekmektedir. Lakin bu konuda kısa vadede bir gelişme beklenmemektedir. Örneğin, Bobby Ghosh, Suudi Arabistan’ın, bu konuda özellikle Veliaht Prens Muhammed bin Salman’ın istekli olduğu iddia edilmesine karşın[8], aceleci davranmayacağı iddia etmektedir.[9] Bu konuda kritik unsur ise, halk tepkisi ve özellikle Kudüs konusu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Netanyahu ile Joe Biden 

Joe Biden’ın Başkanlığı İsrail’i olumsuz etkiler mi?

Seçimi kaybeden 45. ABD Başkanı Donald Trump’ın yerine birkaç hafta içerisinde Oval Ofis’e girecek olan 46. ABD Başkanı Joe Biden, kuşkusuz, Trump kadar katı ve koyu bir İsrail destekçisi değildir. Zira Biden, uluslararası hukuk ve diğer milletlerin haklarına da özen göstermekte ve demokrasiyi her alanda ve her konuda savunmaktadır. Ancak, bir ABD Başkanı olarak, kuşkusuz Joe Biden da İsrail’in bu diplomatik başarı ve hamlelerine destek verecek ve Trump’ın politikalarını tersyüz etmeyecektir. Buna karşın, Trump’ın dışladığı ve sürekli marjinalize ettiği İran’ı JCPOA anlaşmasını (İran nükleer anlaşması) yenileyerek sisteme entegre etmek ve İran’ın Arap ülkelerinin iç politikalarına karışmasını sertlik yerine diplomasi ile engellemeye çalışmak, benim gözlemlediğim ve okuduğum kadarıyla Biden yönetiminin bir önceliği olacaktır. Bu nedenle, Biden yönetiminin Trump döneminde çok risk alan İsrail’i diplomasi hamleleriyle daha güvenli bir noktaya taşıyacağını iddia etmek mümkündür. Bu da, Trump’ın politikalarını bozmaktan ziyade, dönemin koşullarına uygun şekilde onları devam ettirmek ve İsrail’in güvenliğine katkı sağlamak anlamına gelecektir.

Türkiye-İsrail ilişkilerinde hareketli dönemin sinyalleri

Bu gelişmelerin yanında, Türkiye-İsrail ilişkileri konusunda da son dönemde oldukça ilginç gelişmeler yaşanmaktadır. Öyle ki, Al-Monitor web sitesi için 30 Kasım 2020 tarihinde bir makale kaleme alan gazeteci Amberin Zaman, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan’ın İsrailli mevkidaşıyla gizli görüşmeler yaptığını yazmış ve bu haber yalanlanmamıştır.[10] Bu haberi desteklercesine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, 2020 yılı sonlarında yaptığı sürpriz bir açıklamada, “İsrail ile istihbari noktada münasebetlerimiz zaten kesilmiş değil, devam ediyor. Burada en tepe noktadaki kişilerle bazı sıkıntılar yaşıyoruz.” diyerek[11], son yıllarda bozulan ilişkiler konusunda İsrail Devleti veya halkından ziyade İsrail Başbakanı Netanyahu’yu işaret eden bir açıklama yapmıştır. Erdoğan, sözlerine “Gönül arzu eder ki İsrail'le münasebetlerimizi daha iyi noktaya taşıyalım” diye devam ederek[12], bu konuda yelkenleri iyice suya indirdiğini göstermiştir. Erdoğan’ın son dönemde ABD ve AB’nin yanı sıra İsrail’e de sıcak mesajlar vermesi, bazı gözlemcilerce “Joe Biden dönemine hazırlandığı” şeklinde yorumlanmıştır. 

Son dönemdeki bir diğer önemli gelişme ise, Türkiye’deki bazı basın-yayın organlarında T.C. Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) Başkanı Ufuk Ulutaş’ın İsrail Büyükelçisi olarak atanacağına dair haberlerin yayınlanması oldu.[13] Diplomatik değil, akademik bir kariyere sahip olan[14] ve hükümete yakınlığıyla bilinen Ulutaş’ın 2018 yılından beri Türkiye’nin Büyükelçilik düzeyinde temsil edilmediği İsrail’e atanması, kuşkusuz, ikili ilişkilerin yeni dönemde önem kazanacağını gösteren somut bir gelişme olacaktır. Ancak bu konu henüz netleşmemiştir. Bilkent Üniversitesi çıkışlı olan ve bir süre ABD'de ve İsrail'de eğitim alan Ulutaş'ın Filistin Davası konusunda duyarlı bir isim olduğunu da bu noktada belirtmek gerekir. 

Sonuç

Sonuç olarak, İsrail’in bu yazıya konu olan diplomatik girişimlerini küçümsememek gerekir. Bunlar, tarihe geçen önemli adımlardır ve İsrail’in güvenliğine ve ekonomisine somut kazanımlar sağladığı da bir gerçekliktir. Ancak elbette, İsrail’e yönelik tehditlerin asıl kaynakları hiçbir zaman bu ülkeler olmamıştır. Bu nedenle, İsrail’in güvenliği ancak Suudi Arabistan’la ve İran’la ilişkilerinin normalleşmesi ve Filistin Sorunu’nun çözümüyle olabilecektir. ABD Başkanı Trump’ın açıkladığı “Asrın Anlaşması” (Deal of the Century) planında kısıtlı da olsa bir Filistin Devleti’nin kurulmasına izin verilmesi, Demokrat bir Başkan olan Joe Biden dönemi için beklentileri yükseltmiştir. İsrail’in Filistin’le sorunlarını çözmesi durumunda, bu ülkenin kaynaklarını güvenliğe değil, halka ayırması ve sosyoekonomik olarak daha da gelişmesi mümkün olabilecektir. İsrail'in 2021 yılı Mart ayında son 2 yıl içerisindeki 4. seçimine gidecek olduğunu ve bu seçimde Netanyahu'nun geniş bir sağ koalisyon vasıtasıyla son kez Başbakanlığı kazanması da dahil herşeyin mümkün olduğunu da belirtelim. 

Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ

 

KAYNAKÇA

 

[1] DW Türkçe (2020), “BAE, Bahreyn ve Sudan'ın ardından Fas da İsrail'i tanıdı”, 10.12.2020, Erişim Tarihi: 01.01.2021, Erişim Adresi: https://www.dw.com/tr/bae-bahreyn-ve-sudan%C4%B1n-ard%C4%B1ndan-fas-da-israili-tan%C4%B1d%C4%B1/a-55899114.

[2] Safiye Karabacak (2020), “Fas İsrail’le normalleşme kervanına katılan 6. Arap ülkesi oldu”, Anadolu Ajansı, 11.12.2020, Erişim Tarihi: 02.01.2021, Erişim Adresi: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/fas-israil-le-normallesme-kervanina-katilan-6-arap-ulkesi-oldu/2073725.

[3] Haber7.com (2020), “Trump duyurdu! BAE, Bahreyn ve Sudan′ın ardından Fas da İsrail′i tanıdı”, 10.12.2020, Erişim Tarihi: 02.01.2020, Erişim Adresi: https://www.haber7.com/dunya/haber/3043646-trump-duyurdu-bae-bahreyn-ve-sudanin-ardindan-fas-da-israili-tanidi.

[4] Aaaron Mehta (2020), “US State Dept. approves UAE’s purchase of F-35 jets, MQ-9 drones”, Defense News, 10.11.2020, Erişim Tarihi: 02.01.2021, Erişim Adresi: https://www.defensenews.com/global/mideast-africa/2020/11/10/uae-purchase-of-f-35-mq-9-officially-cleared-by-state-department/.

[5] Independent Türkçe (2020), “İsrail ile Butan Krallığı, tam diplomatik ilişki kurulmasına yönelik anlaşma imzaladı”, 13.12.2020, Erişim Tarihi: 02.01.2021, Erişim Adresi: https://www.indyturk.com/node/285116/d%C3%BCnya/i%CC%87srail-ile-butan-krall%C4%B1%C4%9F%C4%B1-tam-diplomatik-ili%C5%9Fki-kurulmas%C4%B1na-y%C3%B6nelik-anla%C5%9Fma.

[6] Lahav Harkov & Tovah Lazaroff (2020), “Oman, Indonesia likely next countries to forge ties with Israel”, The Jerusalem Post, 13.12.2020, Erişim Tarihi: 02.01.2021, Erişim Adresi: https://www.jpost.com/arab-israeli-conflict/oman-indonesia-likely-next-countries-to-forge-ties-with-israel-651962.

[7] Independent Türkçe (2020), “İsrail basını normalleşme sırasında bekleyen iki ülkenin daha adını verdi”, 14.12.2020, Erişim Tarihi: 02.01.2021, Erişim Adresi: https://www.indyturk.com/node/285766/d%C3%BCnya/i%CC%87srail-bas%C4%B1n%C4%B1-normalle%C5%9Fme-s%C4%B1ras%C4%B1nda-bekleyen-iki-%C3%BClkenin-daha-ad%C4%B1n%C4%B1-verdi.

[8] Halil Çelik (2020), “Muhammed Bin Selman İsrail'le normalleşmenin alt yapısını mı hazırlıyor?”, Anadolu Ajansı, 02.10.2020, Erişim Adresi: https://www.aa.com.tr/tr/analiz/muhammed-bin-selman-israille-normallesmenin-alt-yapisini-mi-hazirliyor/1993054.

[9] Bobby Ghosh (2020), “Saudi Arabia Is in No Rush to Recognize Israel”, Bloomberg, 09.12.2020, Erişim Tarihi: 02.01.2021, Erişim Adresi: https://www.bloomberg.com/opinion/articles/2020-12-09/saudi-arabia-is-in-no-rush-to-recognize-israel.

[10] Amberin Zaman (2020), “Turkey opens secret channel to fix ties with Israel”, Al-Monitor, 30.10.2020, Erişim Tarihi: 02.01.201, Erişim Adresi: https://www.al-monitor.com/pulse/originals/2020/11/turkey-ties-israel-biden-trump-s400-saudi-arabia-erdogan.html.

[11] Euronews (2020), “Erdoğan: Gönül arzu eder ki İsrail'le münasebetlerimizi daha iyi noktaya taşıyalım”, 25.12.2020, Erişim Tarihi: 02.01.2021, Erişim Adresi: https://tr.euronews.com/2020/12/25/erdogan-gonul-arzu-eder-ki-israil-le-munasebetlerimizi-daha-iyi-noktaya-tasiyalim.

[12] A.g.e.

[13] Şalom (2020), “İsrail’e yeni elçi iddiası”, 10.12.2020, Erişim Tarihi: 02.01.2021, Erişim Adresi: https://www.salom.com.tr/haber-116842-Israilacutee_yeni_elci_iddiasi.html.

[14] SETA, “Ufuk Ulutaş”, Erişim Tarihi: 02.01.2021, Erişim Adresi: https://www.setav.org/yazar/ufuk-ulutas/.


Hiç yorum yok: