12 Aralık 2020 Cumartesi

ABD'nin Türkiye'ye Yönelik CAATSA Yaptırımları Kesinleşti: Joe Biden Dönemine Olumsuz Başlangıç

 

Giriş

ABD Kongresi’nin üst meclisi olan ABD Senatosu, ABD Temsilciler Meclisi’nden 2/3 çoğunluktan fazla bir destekle geçen ve Türkiye’ye yönelik yaptırımları da içeren Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa tasarısını (NDAA-National Defense Authorization Act) 79’a karşı 11 oyla onayladı.[1] Yasa tasarısı her iki Meclis’ten de 2/3 üzerinde oyla geçtiği için, 45. ABD Başkanı Donald Trump’ın yasayı veto etme yetkisi bulunmuyor. Başkan Trump, daha önce yasayı veto ederek Türkiye karşıtı yaptırımları engellemeyi başarmıştı. Ancak bu defa, Başkan Trump’ın 30 günlük süre zarfında Türkiye’ye yönelik olarak ABD’nin uygulayacağı yaptırımları seçmesi/belirlemesi gerekiyor. Bu gelişme, kuşkusuz, Kasım ayında seçilen ve Ocak ayında göreve başlayacak olan 46. ABD Başkanı Joe Biden ve ekibinin Türkiye ile ilişkiler konusuna krizle başlamalarını garantileyen ve işlerini zora sokan bir gelişme oldu. Bu yazıda, ABD’nin CAATSA yaptırımlarının ne olduğunu, neden böyle bir uygulamanın Türkiye’ye karşı gündeme getirildiğini ve bunun Türk-Amerikan ilişkileri açısından olası sonuçlarını değerlendireceğim.

CAATSA Yaptırımları Nedir?

Kısaca CAATSA olarak bilinen “Countering America’s Adversaries Through Sanctions Act”, yani “ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası”, 27 Temmuz 2017 tarihinde ABD Temsilciler Meclisi’nin ardından ABD Senatosu tarafından da onaylanan ve Başkan Trump’ın imzasıyla 2 Ağustos 2017 tarihinde yürürlüğe girmiş bir yasadır. Yasa, 20. yüzyılın Soğuk Savaş dönemi mantığını yansıtmakta ve ABD’nin hasım olarak gördüğünü ilan ettiği İran İslam Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (Kuzey Kore) ile çeşitli düzeylerde işbirliği yapan ülkeleri cezalandırmayı amaçlamaktadır. Cumhuriyetçi bir Başkan ve Senato ağırlığında geçen yasa -ki yasayı veren kişi de Cumhuriyetçi temsilci Edward Royce’dur-, üç ülkeyi ABD’nin temel hasmı olarak işaret etmektedir: İran, Rusya ve Kuzey Kore. Yasanın hedefleri şu şekilde belirtilmektedir:[2]

  1. İran’ın istikrar bozucu etkileriyle mücadele,
  2. Rusya’nın Avrupa ve Avrasya’daki etkisini kısıtlama,
  3. Kuzey Kore nükleer programı ve füze denemeleriyle mücadele.

Yasa, ilk geçtiği günden itibaren ABD’nin müttefiklerinden de ciddi eleştiriler almıştır. Örneğin, Fransa Dışişleri Bakanlığı, yasanın geçmesinin ardından yaptığı açıklamada, bu yasanın uluslararası hukuka uygun olmadığını ilan etmiştir.[3] Avrupa Birliği’nin bir diğer lider ülkesi olan Almanya da, dönemin Ekonomik İşler ve Enerji Bakanı SPD’li Brigitte Zypries aracılığıyla, bu yasanın hukuka uygun olmadığını ve AB’nin bu konuda birlikte hareket etmesi gerektiğini açıklamıştır.[4] Dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker de, yasanın AB’nin enerji çıkarlarına aykırı olduğunu belirterek, ABD’nin tek taraflı hareketlerinin Avrupa çıkarlarına zarar verdiğini vurgulamıştır.[5] AB’nin yasaya tepki göstermesinin nedeni ise, Rusya ile yürütülen ve neredeyse tamamlanan Kuzey Akım 2 projesine Almanya’dan Wintershall ve Uniper, İngiliz-Hollanda ortaklığı olan Royal Dutch Shell, Avusturya menşeli OMV ve Fransa menşeli Engie şirketlerinin de ortak olması ve bu projenin AB enerji güvenliği açısından stratejik bir atılım olmasıdır.

Yasa nedeniyle Rusya ile yakın ilişkileri olan başka bazı ülkeler de rahatsız olmuşlardır. Örneğin, 2017 yılı Temmuz ayında henüz CAATSA yasalaşmadan önce Rusya’dan S-400 hava savunma sistemini satın alan Türkiye, uluslararası kamuoyunda bu yasa nedeniyle cezalandırılabilecek ülkeler arasında ilk sırada belirtilmiştir. Aynı şekilde, 2018 yılı içerisinde Rusya’dan S-400 sistemi satın alan Hindistan da, ABD yaptırımlarının hedefi olma riskindedir. Rusya ile çeşitli alanlarda işbirlikleri olan Endonezya da yasa nedeniyle hedef haline gelebilecek bir diğer ülke durumundadır. Bu ülkeler, AB ülkelerine benzer şekilde, ABD yaptırımlarına karşı çıkmaktadırlar.

Yasanın ABD’nin stratejik hedefleri açısından da ne derece faydalı olduğu tartışmalıdır. Örneğin, Nikkei Asia için bu konuda bir değerlendirme yapan Ian Storey, bu yasa nedeniyle Asyalı ülkelerin yoğun bir şekilde Rusya yerine Çin’le askeri işbirliklerine yönelebileceklerini ve ABD’nin bu yasayla istemeden en büyük rakibi olan Çin’i güçlendirebileceğini yazmıştır.[6]

Türkiye Neden Yasa Kapsamında Cezalandırılmak İsteniyor?

Türkiye’nin yasa kapsamında yaptırımlara konu olmasının sebebi, Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'nın 1255 numaralı bölümünde belirtilmiştir. Buna göre:[7]

  • Türkiye’nin ortak üreticilerinden biri olduğu F-35 savaş uçakları ve bunun parçalarının Türkiye’ye transferi engellenmiştir.
  • Türkiye’nin F-35 savaş uçaklarını kendisinin üretebilmesi için gerekli olan entelektüel mülkiyet, teknik bilgi ve materyal desteğinin transferi yasaklanmıştır.
  • Bu durumun önlenebilmesi için, yasada birtakım istisnai durumlar da sunulmuştur. Bunlar; Türkiye’nin Rusya’dan S-400 satın almaması (ki zaten bu yasa çıkmadan önce Türkiye alımı kesinleştirmişti) ve Türkiye Rusya’dan daha önce S-400 hava savunma sistemi satın aldı ise, bunları elden çıkarması ve bir daha S-400 almayacağını dair ABD’ye güvence vermesidir.

Ancak Türkiye hükümeti, bu istisna seçeneklerini kullanmayı tercih etmemiş ve 2019 yılı içerisinde S-400’lerin Rusya’dan teslimatının tamamlanmasının[8] ve tüm ödemelerin yapılmasının[9] ardından, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun 2019 yılı içerisinde Türkiye’yi S-400’leri aktive etmemesi konusundaki uyarısına karşın, -ki halen bile S-400’ler aktive edilmemiştir-, 2020 yılı içerisinde Sinop’ta yapılan deneme çalışmaları[10] sonrasında, ABD Kongresi, Başkan Trump’ın vetosunu da aşacak şekilde -ki Trump birkaç gün önce yasayı yine veto edeceğini açıklamıştı[11]- 2/3 çoğunluğun üzerinde bir destekle yasayı onaylamıştır. Böylelikle, Türkiye’ye yönelik CAATSA yaptırımlarının uygulanması kesinleşmiştir.

ABD ve Türkiye’nin Bu Konudaki Farklı Argümanları

İki ülkenin bu konuda farklı argümanları bulunmaktadır. ABD, bu konuda şu görüşleri ön plana çıkarmaktadır:

  1. NATO üyeleri dururken Rusya’dan hava savunma sistemi alınması müttefiklik ruhuna aykırıdır.
  2. S-400 hava savunma sistemi, F-35 uçaklarına dair gizli bilgilerin Rusya’ya iletilmesine yol açabilir.[12]
  3. Ayrıca yasanın Kongre’den büyük bir farkla geçtiği ve her iki parti tarafından da neredeyse tamamen desteklendiği düşünülürse, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de İsrail, Kıbrıs ve Yunanistan gibi ülkelerle yaşadığı rekabet ve Güney Kafkasya’daki Azerbaycan yanlısı tutumunun, ABD’deki Rum-Yunan, Yahudi ve Ermeni lobileri tarafından aleyhine kullanıldığı sonucuna da ulaşabiliriz. Bu durum, Türkiye’nin ABD’deki lobi zafiyetine de işaret etmektedir ki, Türkiye, kısa süre önce yeni Washington Büyükelçisi olarak AK Parti eski milletvekili ve Tokyo Büyükelçisi Murat Mercan'ı atamıştır.[13]

Türkiye’nin argümanları ise şöyle sıralanabilir:

  1. Türkiye’nin Rusya’dan S-400 alımı Temmuz 2017’de gerçekleşti, CAATSA yasası Ağustos 2017’de geçti. Yasalar geriye dönük işleyemez.
  2. Türkiye, ABD’den defalarca Patriot hava savunma sistemini almak istedi, ancak Obama yönetimi buna izin vermedi (ki bu konuda Başkan Trump da Türkiye’yi haklı gördüğünü açıkça ifade etmiştir).[14] Hatta 2015 yılında Suriye’den Türkiye’ye bombalar atılırken, Türkiye’de NATO misyonu kapsamında görev yapan Patriot bataryaları bile geri çekildi.[15]
  3. NATO içerisinde Yunanistan, Slovakya ve Bulgaristan gibi ülkelerde de Rus yapımı S-300 sistemi var.[16] Bunlar sorun yaratmıyor da Türkiye’nin S-400’ü mü yaratıyor?
  4. Türkiye, S-400’leri genel savunma mimarisine entegre etmeyecek, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın ifadesiyle ABD ile S-400’ler konusundaki güvenlik kaygıları görüşülecek ve bu konuda ortak bir çalışma grubu da oluşturulabilir.[17]

Yaptırım Seçenekleri Neler?

Yasanın ABD Kongresi’nin geçmesinin ardından, son 40 günlük Başkanlığını sürdüren Donald Trump’ın, 30 gün içerisinde 12 maddelik yaptırımlar listesi içerisinden Türkiye’ye yönelik 5 yaptırımı seçmesi gerekiyor.[18] 12 maddelik yaptırımlar listesi ise şöyle:[19]

  1. Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara ABD İhracat-İthalat Bankaları kredi desteği verilmemesi,
  2. ABD’nin mal ve hizmet ihracatını durdurması,
  3. ABD mali kurumlarından büyük miktarda kredi tedarik edilememesi. 12 aylık bir süre içinde toplamı 10 milyon doları bulan kredilerin tedarik edilmesinin yasaklanması,
  4. Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi uluslararası mali kurumlardan kredilerin bloke edilmesi,
  5. ABD hükümeti fonlarına sahip olan ya da ABD’nin doğrudan iş yaptığı mali kurumlara yaptırım uygulanması,
  6. Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlarla ABD mal ve hizmetlerine ilişkin sözleşme yapılmaması,
  7. Döviz üzerinden işlem yapılmasının yasaklanması,
  8. ABD’nin yetki alanına giren banka ödemeleri ve para transferlerinin yaptırım kapsamına alınması,
  9. Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumların ABD topraklarında gayrimenkul edinmesiyle ilgili işlemlerin yasaklanması,
  10. ABD’deki kişi ve kurumların yaptırım uygulanan kişi ve kurumlarla sermaye veya borç alışverişi ya da yatırım yapmasının yasaklanması,
  11. Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlarla bağlantılı kurumsal yetkililere vize yasağı getirilmesi,
  12. Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumların üst düzey görevlilerine yaptırım uygulanması.

Reuters haber ajansı, üst düzey yetkililere dayandırdığı haberinde, yaptırımlar kapsamında Türkiye Savunma Sanayi Başkanlığı Başkanı İsmail Demir’in kişisel olarak hedef alınabileceğini (daha önce Halkbank davasında da ABD yargısı bu şekilde kişisel cezalandırma yolunu tercih etmişti) belirtiyor.[20] ABD’de yaşayan Türk asıllı uzman Soner Çagaptay da, Twitter üzerinden yazdığı bir mesajda yaptırımların çok da ağır olmayabileceğinin sinyalini veriyor.[21] Bu durum belki büyük bir krizi önleyebilecekse de, ikili ilişkilerin Joe Biden göreve başlamadan ağır bir hasar alacağı kuşku götürmez bir gerçek. ABD uzmanı Türk akademisyen Soli Özel de, Trump ile Erdoğan arasında bu konuda oluşan anlayış ve dengenin (S-400’lerin aktive edilmemesi karşılığında Türkiye’ye yaptırım uygulanmaması) Sinop’ta yapılan denemeler sonrasında bozulduğunu, ancak yaptırımların çok ağır olmayabileceğini ve Biden yönetiminin Türkiye ile ilişkilere olumsuz bir başlangıç yapmak istemeyeceğini belirtiyor.[22]

Sonuç: Biden Dönemine Kötü Başlangıç

CAATSA yaptırımları sonrasında, kuşkusuz, 46. ABD Başkanı Joe Biden döneminde Türk-Amerikan ilişkilerine oldukça kötü bir başlangıç yapılacaktır. Türkiye’de muhalefetin de bu konuda ABD yanlısı olmadığı düşünüldüğünde[23], ABD’nin Türkiye kamuoyundaki algısı anlamında -son aylarda Fransa’ya olduğu gibi- oldukça olumsuz bir döneme girileceği düşünülebilir. Bu ise, ne yazık ki, Türkiye ile ilişkileri düzeltmek isteyen yeni Başkan Joe Biden ve onun Dışişleri Bakanı olacak Antony Blinken’ın işini zorlaştıracaktır. Yine de, diplomasi ve geleneksel ABD müttefiklerine önem verme çizgisinde olan Biden ve Demokrat yönetimin, bu yasanın Avrupalı müttefiklerden de tepki çektiğini düşünerek, ilişkileri düzeltmek için bazı adımlar atması mümkündür. Bu konuda bazı önemli tespitler şöyle yapılabilir:

  • CAATSA yasası, ABD’yi uluslararası bir mahkeme statüsüne koyan meşruiyeti tartışmalı bir yasal metindir. Nitekim ABD günümüz uluslararası düzeninde halen tek süpergüç olsa da, diğer ülkelerin ticaret politikalarını belirleme hakkına sahip değildir. Bu, uluslararası hukuka ve devletlerin egemenliği ve eşitliği ilkesine de aykırıdır. Hatta bu yasa, geleneksel Amerikan müttefiklerini bile ABD’den tamamen uzaklaştırma potansiyeline sahiptir. Öyle ki, daha şimdiden Washington’dan -Berlin Büyükelçisi Robin Quinville aracılığıyla- Almanya ve diğer Avrupalı ülkelere Kuzey Akım 2 projesinin durdurulması yönünde uyarı ve tehditler gelmektedir.[24] Bu, neredeyse tamamlanmış bir proje için kabul edilebilir bir durum değildir ve ABD ile Avrupalı müttefiklerin de Biden döneminde ilişkilerinin bozulmasına yol açabilir.
  • Türkiye’nin S-400 tercihi, daha önce de yaptığım analizlerde belirttiğim üzere[25], tartışmalı ve risklidir. Buna karşın, bu konuda karar alındı ve uygulandı ise, artık geri adım atılmamalıdır. Zira bu konuda taviz verilirse, ilerleyen yıllarda CAATSA yasası kapsamında Türk Akımı ve Akkuyu Nükleer Santrali gibi Rusya ile gerçekleştirilen başka projeler de Türkiye aleyhine kullanılabilir. Bu nedenle, Türkiye ve Avrupalı ülkelerin bu yasanın iptali konusunda ABD karşısında ortak hareket etmeleri gerekmektedir.
  • Rusya’ya karşı sert olması beklenen Biden yönetimi, Suriye, Güney Kafkasya ve Ukrayna gibi ülke/bölgelerde barış ve istikrar için Rusya’nın da desteğinin gerektiğini görerek, sağduyulu hareket etmelidir. Günümüz dünyası, kesinlikle Soğuk Savaş dönemi dünyası değildir ve Rusya, Vladimir Putin’in zaman zaman sergilediği aşırılıklarına karşın, uluslararası sisteme entegre edilebilecek bir devlettir. Dahası, Rusya’nın, Türkiye’nin ve Avrupa’nın enerji güvenliği konusunda kritik rolleri bulunmaktadır.
  • ABD Başkanı Joe Biden ve ekibi, CAATSA konusunda temkinli davranmalı ve Kongre’nin onayladığı yaptırımları engellemenin yollarını aramalıdır. Orta ve uzun vadede ise bu yasanın iptali doğru olan karar olacaktır.
  • Türk-Amerikan ilişkileri, pozitif beklentilerin aksine, kötü ve zor bir döneme girmektedir. Nitekim Türkiye, bu karar sonrasında milli savunma sanayi imkânları konusundaki çalışmaları ve Rusya ile askeri işbirliğini yoğunlaştırabilir. Bu bağlamda F-35'ler yerine Rus savaş uçaklarının alınması ilk gündem maddesi olacaktır. Bu ise, kuşkusuz, Türk-Amerikan ittifakını içinden çıkılmaz zorluklara ve kopma noktasına taşıyabilir.

Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ

 

[1] Hürriyet (2020), “ABD'den Türkiye'ye S-400 yaptırımı”, 11.12.2020, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.hurriyet.com.tr/dunya/abdden-turkiyeye-s-400-yaptirimi-41686506.

[2] U.S. Department of Treasury, “Countering America's Adversaries Through Sanctions Act”, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://home.treasury.gov/policy-issues/financial-sanctions/sanctions-programs-and-country-information/countering-americas-adversaries-through-sanctions-act.

[3] Reuters (2017), “France says U.S. sanctions on Iran, Russia look illegal”, 26.07.2017, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.reuters.com/article/us-usa-trump-russia-france-idUSKBN1AB1MS.

[4] Josh Lowe (2017), “New Russia Sanctions 'Illegal' Says Germany, Urging Europe to Retaliate Against U.S.”, Newsweek, 31.07.2017, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.newsweek.com/donald-trump-russia-sanctions-vladimir-putin-644160.

[5] Clark Mindock (2017), “Europe 'stands ready to act' if US sanctions on Russia affect its oil and gas supplies”, The Independent, 26.07.2017, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.independent.co.uk/news/world/americas/us-politics/us-russia-sanctions-latest-europe-ready-act-jean-claude-juncker-energy-security-america-first-a7861851.html.

[6] Ian Storey (2018), “US assault on Russian arms exports could misfire in Asia”, Nikkei Asia, 21.11.2018, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://asia.nikkei.com/Opinion/US-assault-on-Russian-arms-exports-could-misfire-in-Asia.

[7] Congress.gov, “H.R.2500 - National Defense Authorization Act for Fiscal Year 2020”, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.congress.gov/bill/116th-congress/house-bill/2500/text.

[8] DW Türkçe (2019), “MSB: S-400’de ikinci sevkiyat tamamlandı”, 15.09.2019, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.dw.com/tr/msb-s-400de-ikinci-sevkiyat-tamamland%C4%B1/a-50438042.

[9] Nerdun Hacıoğlu (2020), “Rusya: S-400’ler için ödeme tamamlandı”, Hürriyet, 08.12.2020, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.hurriyet.com.tr/dunya/rusya-s-400ler-icin-odeme-tamamlandi-41682544.

[10] BBC Türkçe (2020), “S-400: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sinop'ta S-400 denemeleri yapıldığını doğruladı”, 23.10.2020, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-54664164.

[11] DW Türkçe (2020), “Trump: Savunma bütçesi tasarısını veto edeceğim”, 08.12.2020, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.dw.com/tr/trump-savunma-b%C3%BCt%C3%A7esi-tasar%C4%B1s%C4%B1n%C4%B1-veto-edece%C4%9Fim/a-55874025.

[12] Örneğin, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) yetkilisi Katie Wheelbarger, bu konuda şu ifadeleri kullanmaktadır: “S-400 bir bilgisayar. F-35 bir bilgisayar. Kendi bilgisayarınızı rakibinizin bilgisayarına bağlamazsınız. [Türkiye’nin S-400 alması halinde] Yapılan şey bu olacak.” Bakınız; Sertaç Aktan (2019), “Türkiye'nin S-400 alması F-35 teknolojisini ve NATO güvenliğini tehlikeye sokuyor mu?”, Euronews, 15.07.2019, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://tr.euronews.com/2019/07/15/turkiye-nin-s-400-almasi-f-35-teknolojisini-ve-nato-guvenligini-nasil-tehlikeye-sokuyor.

[13] Yıldız Yazıcıoğlu (2020), “AKP'li Murat Mercan Washington Büyükelçisi Olacak”, Amerika’nın Sesi, 03.12.2020, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.amerikaninsesi.com/a/akpli-murat-mercan-washington-buyukelcisi-olacak/5692126.html.

[14] NTV (2019), “’Obama Türkiye'nin Patriot almasına izin vermedi, Türkiye'ye adil davranılmadı’ (Erdoğan-Trump görüşmesi)”, 29.06.2019, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.ntv.com.tr/video/dunya/obama-turkiyenin-patriot-almasina-izin-vermedi-turkiyeye-adil-davranilmadi,XELgO3WbakigAy0KZWzwDg.

[15] BBC Türkçe (2015), “ABD ve Almanya Türkiye'deki Patriot füzelerini çekiyor”, 17.08.2015, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/08/150817_patriot_fuzeleri_abd_almanya.

[16] Mehmet Alaca (2019), “Russian S-300s used by 3 NATO member countries”, AA, 11.04.2019, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.aa.com.tr/en/asia-pacific/russian-s-300s-used-by-3-nato-member-countries/1449436.

[17] DW Türkçe (2020), “Akar: S-400'ler konusunda ABD ile görüşmeye hazırız”, 12.11.2020, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.dw.com/tr/akar-s-400ler-konusunda-abd-ile-g%C3%B6r%C3%BC%C5%9Fmeye-haz%C4%B1r%C4%B1z/a-55572995.

[18] Karoun Demirjian & Ellen Nakashima & Karen DeYoung (2020), “Trump administration to impose long-awaited sanctions on Turkey over Russian missile defense system”, The Washington Post, 10.12.2020, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.washingtonpost.com/national-security/trump-administration-to-impose-long-awaited-sanctions-on-turkey-over-russian-missile-defense-system/2020/12/10/c266682c-3b15-11eb-bc68-96af0daae728_story.html.

[19] Amerika’nın Sesi (2020), “CAATSA'da Hangi Yaptırım Maddeleri Bulunuyor?”, 11.12.2020, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.amerikaninsesi.com/a/caatsa-kapsaminda-hangi-yaptirim-maddeleri-yer-aliyor/5696005.html.

[20] Humeyra Pamuk & Phil Stewart (2020), “Exclusive: U.S. set to sanction Turkey over Russian defense system – sources”, Reuters, 10.12.2020, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.reuters.com/article/usa-turkey-sanctions-exclusive-int-idUSKBN28K2TZ.

[21] Bakınız; https://twitter.com/SonerCagaptay/status/1337484358668660739.

[22] “Türkiye'ye S-400 yaptırımları: Trump mı uygulayacak Biden mı? | Işın Eliçin'in konuğu Soli Özel”, Medyascope, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.youtube.com/watch?v=G_hXFlM6Qcc.

[23] CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu konuda şunları söylemiştir; https://www.youtube.com/watch?v=QVYDU2UuYfI.

[24] DW Türkçe (2020), “ABD'den Almanya'ya: Kuzey Akım 2’yi durdurun”, 05.12.2020, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: https://www.dw.com/tr/abdden-almanyaya-kuzey-ak%C4%B1m-2yi-durdurun/a-55832940.

[25] Ozan Örmeci (2019), “Türkiye’nin S-400 Tercihinin Analizi: Teknik Açıdan Üstün, Ancak Siyaseten Riskli”, Uluslararası Politika Akademisi, 13.07.2019, Erişim Tarihi: 12.12.2020, Erişim Adresi: http://politikaakademisi.org/2019/07/13/turkiyenin-s-400-tercihinin-analizi-teknik-acidan-ustun-ancak-siyaseten-riskli/.


Hiç yorum yok: