4 Mayıs 2016 Çarşamba

2016 Londra Belediye Başkanlığı Seçimleri


Dünyanın en çok turist ağırlayan[1], en önemli finans merkezi olarak bilinen[2] ve birçok değerlendirmeye göre en iyi şehri de olan[3] İngiltere’nin başkenti Londra’da, şehrin Belediye Başkanlığı için 5 Mayıs 2016 tarihinde önemli bir yerel seçim yapılacak. Bu yazıda, Londra Belediye Başkanlığı için yarışacak adayları size tanıtmaya çalışacağım.

Öncelikle seçimin neden önemli olduğundan başlayalım. Elbette Türkiye’deki İstanbul’a benzetilebilecek olan ve ülkenin kalbi ve en önemli ekonomik merkezi Londra’nın Belediye Başkanlığı, aynı zamanda ülkede önemli bir idari mevkinin kazanılması anlamına geliyor. Bu nedenle, seçim, partiler arasında kıyasıya bir rekabete sahne olacak ve Birleşik Krallık’taki genel siyasi eğilimi görmek açısından da önemli bir gösterge işlevi görecek. Zira partilerin büyük önem verdiği ve prestij konusu yaptığı Londra Belediye Başkanlığı makamına gelen son iki isme bakıldığında, bu kişilerin bugün ulusal siyasette de oldukça popüler olan Ken Livingstone ve Boris Johnson gibi önemli isimler oldukları görülüyor. Hâlihazırda milletvekili olduğu için üçüncü dönem Belediye Başkanlığına aday olmayacağını açıklayan ve Brexit referandumundan “evet” oyu çıkması durumunda Muhafazakâr Parti liderliğine ve Başbakanlığa hazırlanan Boris Johnson’ın koltuğu için, bu seçimde iki iddialı aday yarışacak. Şimdi bu adaylara daha yakından bakalım.

Sadiq Khan

Ülkedeki iki köklü ve büyük partiden anamuhalefet partisi görünümündeki Labour Party’nin (İngiliz İşçi Partisi) adayı, 1970 doğumlu Pakistan asıllı Britanyalı politikacı Sadiq Khan olacak.[4] Bu makama gelebilecek ilk Müslüman siyasetçi olması basında heyecan ancak İslamofobik bazı çevrelerde de tepki yaratan Khan, 2005 yılından beri partisi adına Tooting seçim bölgesinden milletvekili seçilmeyi başarmış genç ve deneyimli bir isim. 2008 yılında Gordon Brown'ın Başbakanlığı döneminde Bakan olarak atanan Khan, İngiltere’deki hayli yoğun Pakistan asıllı nüfusun en başarılı ve önemli temsilcilerinden biri olarak tanınıyor. Daha önce insan hakları avukatlığı ve akademisyenlik de yapan Khan, şu ana kadar yapılan tüm anketlerde favori aday olarak gözüküyor. Anket sonuçlarının işaret ettiği projeksiyonlara göre[5]; ilk turda yüzde 35-45 arası bir oy alması beklenen Khan, ikinci turda yüzde 55-60 civarında bir oyla ipi göğüsleyecek. Ancak bir önceki genel seçimde İşçi Partisi’ni Muhafazakâr Parti ile yakın oy oranlarında gösteren ve seçim sonuçları açıklandığında oldukça isabetsiz tahminler yaptığı ortaya çıkan anket şirketlerinin çalışmalarına bu kadar da büyük önem vermemek gerekiyor. Zira Avrupa’nın genelinde son dönemde hâkim olmaya başlayan İslam karşıtı hava, Müslüman aday Khan’ı ciddi anlamda yıpratabilir. Ancak 8 milyonluk şehir nüfusu olan Londra’da yaşayan yoğun yabancı ağırlıklı Britanyalı nüfus Khan’a daha fazla destek vereceği için, şimdilik kendisini favori aday olarak göstermek hatalı olmayacaktır. Ayrıca partisiyle uyumlu bir görüntü sergileyen Khan, partisinin geleneksel oyları sayesinde ilk turda yüzde 30’lara rahatlıkla ulaşacaktır.  

Zac Goldsmith

Anketlerde ilk turda yüzde 25-35 arası oy alması öngörülen ve ikinci turda da yüzde 40-45 oranlarına ulaşabileceği tahmin edilen Muhafazakâr Parti adayı Zac Goldsmith de[6] bir diğer favori aday. 1975 doğumlu genç bir politikacı olan Goldsmith, 2010 yılından beri partisinden Richmond Park milletvekili olarak görev yapıyor. Zengin bir aileden gelen Goldsmith, İngiliz basınında yer alan bazı haberlere göre, -Richard Benyon’dan sonra- Avam Kamarası’nda yer alan en zengin ikinci politikacı.[7] Muhafazakâr olmasına karşın daha çok liberter kimliğiyle ön plana çıkan Goldsmith, yakın geçmişte partisinin Heathrow Havaalanı’nın genişletilmesine çevreci argümanlarla karşı çıkmasıyla da gündem olmuştu.[8] Partisinin geleneksel oyları yanında kendi kişisel kimliğiyle de oy toplayabilecek olan Goldsmith, bu nedenle iyi bir aday seçimi olabilir. Ancak Boris Johnson’ın aksine fazla medyatik olmaması, özellikle medyanın bu kadar etkili olduğu bir dönemde kendisi açısından ciddi bir dezavantaj. Ayrıca Goldmith'in Avrupa Birliği'ne sıcak bakmaması da bazı çevreler açısından kendisine temkinli yaklaşılmasına neden olabilir.[9]

Elbette bu iki aday arasında geçmesi beklenen Belediye Başkanlığı seçimleri dışında, Belediye Meclisi üyeleri için yapılacak oylama da Birleşik Krallık’taki güncel siyasi eğilimlerin belirlenmesi açısından önemli bir gösterge olacak. Son dönemde Panama Papers gibi skandala konu olan Muhafazakâr Başbakan David Cameron ve partisi halen oldukça sağlam ve güçlü görünmelerine karşın, İşçi Partisi’nin de atak yapmak için fırsat kolladığı ve parti lideri Jeremy Corbyn’in giderek sertleşen muhalefetinin başarılı olması durumunda güç dengelerinin kolaylıkla değişebileceği görülüyor. Ancak elbette şu an için ülke adına en önemli konu, Haziran ayında yapılacak Brexit referandumu olacak. Bu referandumun sonucu, ülkede Başbakan ve iktidar değişikliklerine kadar uzanacak çok ciddi gelişmelere neden olabilir ve hatta ülkenin tarihi açısından da önemli bir kırılma noktası olabilir. Bu konuda da halkın henüz kararını vermediği ve oy oranlarının birbirine çok yakın olduğu[10] görülüyor. Ancak kişisel görüşüm, az farkla da olsa Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği içerisinde kalacağı şeklinde. Bunun sebebi de, çeşitli sorunlara rağmen ülkenin AB üyeliğinin, halk tarafından, henüz sonuçlarının ne olacağı bilinmeyen Brexit seçeneğine göre hala daha güven verici olarak algılanması.

Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ

[4] Web sitesi için; http://www.sadiqkhan.org.uk/.
[6] Web sitesi için; http://www.zacgoldsmith.com/.

Hiç yorum yok: