24 Şubat 2022 Perşembe

Doç. Dr. Ozan Örmeci'den Yeni Sunum: "Rusya-Ukrayna Krizinde Türkiye’nin Tutumu"

 

İstanbul Kent Üniversitesi, 24 Şubat 2022 tarihinde “Uluslararası Politikada Rusya-Ukrayna Krizi” başlıklı bir e-panel düzenledi. Moderatörlüğünü İstanbul Kent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasret Çomak’ın yaptığı etkinliğe, konuşmacı olarak; emekli Oramiral ve 17. Deniz Kuvvetleri Komutanı Salim Dervişoğlu, İstanbul Kent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hasret Çomak, Ankara Hacı Bayram Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Burak Şakir Şeker, İstanbul Kent Üniversitesi öğretim üyesi ve Uluslararası Politika Akademisi (UPA) Kurucu Genel Koordinatörü Doç. Dr. Ozan Örmeci, Çin’deki Şanghay Jiaotong Üniversitesi’nden Dr. Onur Sabri Durak ve Rusya’daki Rostov Güney Federal Üniversitesi’nden doktora öğrencisi Okay Deprem katıldılar. Bu yazıda, Doç. Dr. Ozan Örmeci’nin bu e-panelde yaptığı sunuma yer verilecektir.

E-panel afişi

Giriş

Son yıllarda hem Rusya (Federasyonu), hem de Ukrayna ile yakın ilişkileri olan Türkiye, Rusya-Ukrayna krizinden en olumsuz etkilenebilecek ülkelerin başında gelmektedir. Zira her iki ülkeyle de yoğun siyasi ve ekonomik ilişkileri olan Türkiye, -ki stratejik olarak Rusya ile ilişkiler doğalgaz ithalatı, Akkuyu Nükleer Santrali, Türk Akımı projesi, 4-5 kat daha yüksek ticaret hacmi ve S-400 hava savunma sistemi gibi konular nedeniyle çok daha önemli durumdadır- olası bir çatışma/savaş durumunda yalnızca turizm gelirlerinden mahrum kalmayacak, Rusya’ya olan yoğun doğalgaz bağımlılığı nedeniyle Batı dünyasının uygulamaya sokması muhtemel yaptırımlara katılmak konusunda büyük bir ikilem yaşayacak, artması muhtemel doğalgaz ve petrol fiyatları nedeniyle ekonomik zorlanmaya tabi olacak ve dış politikasında zorlu kararlar vermek durumunda kalacaktır.

Bu çalışmada, Türkiye Cumhuriyeti devletinin resmi makamları (T.C. Cumhurbaşkanlığı, T.C. Dışişleri Bakanlığı vs.) tarafından Rusya-Ukrayna krizi konusunda yapılan açıklamalar incelenecek ve Türkiye’nin krizde gösterdiği tutum analiz edilerek yorumlanmaya çalışılacaktır.

T.C. Dışişleri Bakanlığına Göre Türkiye-Rusya İlişkileri

“Türkiye-Rusya İlişkileri” başlıklı notta, T.C. Dışişleri Bakanlığı tarafından; Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin köklü bir geçmişinin olduğu, Soğuk Savaş dönemi sonrasında ilişkilerde yeni işbirliği imkân ve perspektiflerinin ortaya çıktığı, 1990’lı yıllardaki hızlı ekonomik gelişimin ardından 2000’li yılların başında iki ülke siyasi liderlikleri arasında tesis edilen yakın diyalogla yeni bir döneme girildiği ve 2010 yılında kurulan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) ile ilişkilerin kurumsal bir zemine oturtulduğu kaydedilmiştir.[1] Ayrıca, Türkiye-Rusya ilişkilerinin Suriye kriziyle alakalı askeri hareketlilikler nedeniyle geçtiğimiz yıllarda ciddi bir sınama maruz kaldığı, ancak bu süreç sonrasında 2016’dan itibaren ilişkilerin normalleşmeye başladığı belirtilerek, iki ülke ilişkilerinde itici gücün ekonomi olduğu ifade edilmiştir.[2] Öyle ki, iki ülke arasındaki karşılıklı yatırımlar 10’ar milyar ABD doları düzeyinde seyrederken, 2019 yılında 7 milyondan fazla, 2021 yılında ise pandemiye rağmen 5 milyon Rus turistin ülkemizi ziyaret ettiği vurgulanmıştır.[3] Ek olarak, Türkiye’nin Moskova’daki Büyükelçiliğinin yanı sıra, Kazan, Novorossisk ve St. Petersburg’da muvazzaf Başkonsolosluklarının, Yekaterinburg’da ise Fahri Konsolosluğunun bulunduğu belirtilmiştir.[4]

“Rusya Federasyonu'nun Ekonomisi” başlıklı notta, T.C. Dışişleri Bakanlığı tarafından; son yıllarda ikili ticaret hacminin 22 ila 30 milyar ABD doları seviyesinde değiştiği, ikili ticaret dengesinin Rusya lehine bir hayli bozuk olduğu (5’e 1), Türkiye’den Rusya’ya ihraç edilen başlıca ürünlerin yaş meyve ve sebze, kara ulaşım araçları ve bunların aksam parçaları, tekstil ve hazır giyim ürünleri, elektrikli makine ve cihazlar, değişik sanayi kollarında kullanılan makine ve cihazlar, metallerden nihai ürünler ve ayakkabı olduğu, Rusya’dan ithal edilen başlıca ürünlerin ise mineral yakıtlar-yağlar, taşkömürü, ayçiçek, aspir ve pamuk tohumu yağları, demir ve çelik ve alüminyum olduğu belirtilmiştir.[5] Son olarak, Rusya’nın Türkiye’deki yatırımlarının değerinin -Akkuyu projesi hariç- 10 milyar dolar düzeyinde olduğu vurgulanmıştır.[6]

Rusya ile ilişkilerde T.C. Dışişleri Bakanlığı’nın pozitif bir dil kullanmaya gayret ettiği ve sorunlu alanları öne çıkarmadığı, buna karşın “stratejik ortak” veya “müttefik” gibi ifadelere yer vermediği görülmektedir. Bir NATO üyesi ve Batı dünyasının parçası olan Türkiye için, kuşkusuz, bu, olağan bir durumdur.

T.C. Dışişleri Bakanlığına Göre Türkiye-Ukrayna İlişkileri

“Türkiye-Ukrayna Siyasi İlişkileri” başlıklı notunda, T.C. Dışişleri Bakanlığı, Türkiye-Ukrayna ilişkilerinin 3 Şubat 1992 tarihinde tesis edildiğini ve 2011 yılında kurulan Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey (YDSK) mekanizmasıyla ilişkilerin “stratejik ortaklık” düzeyine yükseltildiğini belirtmiştir.[7] Türkiye ile Ukrayna arasındaki ticaret hacmi 2020 yılı itibariyle 4,68 milyar ABD doları olarak belirtilirken, Türk firmalarının bu ülkedeki toplam yatırım tutarının üçüncü ülkeler üzerinden gerçekleştirilenlerle beraber yaklaşık 4 milyar dolar olduğu ve 2021 yılında Ukrayna’dan Türkiye’ye gelen turist sayısının 2 milyonu aştığı hatırlatılmıştır.[8] Ayrıca, Ukrayna ile ekonomik ve beşeri ilişkilerin güçlendirilmesi hedefi doğrultusunda 1 Haziran 2017 tarihi itibariyle iki ülke arasında kimlikle seyahat rejiminin uygulamaya konulduğu ve Türkiye’nin Kiev Büyükelçiliği dışında Odessa’da muvazzaf Başkonsolosluğunun ve Harkiv şehrinde Fahri Konsolosluğunun bulunduğu ifade edilmiştir.[9]

“Ukrayna’nın Ekonomisi” başlıklı notunda, T.C. Dışişleri Bakanlığı tarafından Türkiye ile Ukrayna arasındaki ekonomik ilişkilerin son yıllarda 4-5 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleştiği, ticaret dengesinin küçük bir farkla da olsa Türkiye’nin lehine olduğu, Ukrayna’ya ihraç edilen başlıca ürünlerin kazanlar, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, buzdolapları, dondurucular ve diğer soğutucu ve dondurucu cihazlar, demir ve çelik, elektrikli makine ve cihazlar ve telefon cihazları olduğu, Ukrayna’dan ithal edilen başlıca ürünlerin ise demir ve çelik, hububat, mısır, yağlı tohum ve meyveler, muhtelif tane, tohum ve meyveler, soya fasulyesi, gıda sanayiinin kalıntı ve döküntüleri olduğu açıklanmıştır.[10]

T.C. Dışişleri Bakanlığı’nın Ukrayna ile ilişkileri -Rusya ile ilişkilerden farklı olarak- “stratejik ortaklık” bağlamında ele aldığı, buna karşın Türkiye-Ukrayna ticaret hacminin Türkiye-Rusya ticaret hacminin yaklaşık altıda biri düzeyinde olduğu da bu noktada belirtilmelidir.

Kırım İlhakı

Türkiye, ilk günden itibaren Rusya’nın Kırım ilhakına karşıt bir pozisyon almıştır. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Türk devlet adamları, ilk günden itibaren Rusya’nın Kırım ilhakını tanımadıklarını belirten açıklamalar yapmışlardır. Örneğin, 2015 yılı içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan bir açıklamada, -ki buna benzer açıklamalar müteaddit defalar yapılmıştır- “Türkiye, Kırım’ın ilhakını tanımamıştır ve tanımayacaktır” diye kesin ifadelere başvurulmuştur.[11] 2020 yılında yapılan bir açıklamada ise, Kırım’ın yasadışı ilhakının 6. yıldönümü olduğu vurgulanmış ve 16 Mart 2014 tarihindeki referandumun gayrimeşru olduğu ifade edilmiştir.[12]

2021 yılının 23 Ağustos tarihinde, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ukrayna’nın başkenti Kiev’de düzenlenen Kırım Platformu Kuruluş Zirvesi’ne katılmış ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne Türkiye’nin desteğinin güçlü olduğunu ve uluslararası toplumun bu uluslararası hukuk ihlaline karşı tek bir ses olması gerektiğini vurgulamıştır.[13]

T.C. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç de, 20 Eylül 2021 tarihinde yaptığı açıklamada, 2021 yılında Kırım’da da düzenlenen Rusya Federasyonu Devlet Duması seçimlerinin Kırım itibariyle sonuçlarının Türkiye açısından hukuki bir geçerliliği bulunmadığını hatırlatmış ve Kırım’ın hukuka aykırı ilhakını tanımadığını teyit etmiştir.[14]

2022 yılında yapılan “Ukrayna’da Son Durum” başlıklı güncel bir açıklamada da, Türkiye’nin Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü desteklediği ve Kırım’ın yasadışı ilhakını tanımadığı hatırlatılmış ve Ukrayna’daki krize uluslararası hukuk temelinde diplomatik yollardan çözüm bulunmasını savunduğu belirtilmiştir.[15]

Sonuçta, Türkiye, Rusya’nın Kırım ilhakını tanımamakta ve bunu “gayrımeşru” ve “yasadışı” olarak değerlendirmektedir.

Kırım Tatarlarının Durumu

Rusya’nın Kırım ilhakına destek vermeyen ancak Batılı ülkeler tarafından uygulanan yaptırım rejimine dahil olmayan Türkiye, soydaş bir halk olan Kırım Tatarlarının haklarının korunması konusunda da bugüne kadar aktif bir üslup benimsemiştir. 16 Eylül 2014 tarihinde Kırım’ın yerli halkı olan Tatar toplumunun meşru temsil organı Kırım Tatar Milli Meclisi’ne (KTMM) ve bazı üyelerinin evlerine yapılan ve silahlı görevlilerin de yer aldığı bildirilen baskınları kınayan[16] Ankara, bu konuyu ilerleyen zamanlarda da sık sık gündeme getirmiştir. Örneğin, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 10 Kasım 2014 tarihinde Kiev’e resmi bir ziyaret gerçekleştirmiş ve “Kırım Tatarlarının durumu Türkiye’yi yakından ilgilendirmektedir. Kırım Tatarları, maalesef bugün de facto yönetim tarafından baskı altında tutulmaktadır.” şeklinde bir açıklama yapmıştır.[17]

3 Şubat 2022 tarihinde yapılan bir açıklamayla da, Türkiye-Ukrayna ilişkilerinin 30. yıldönümü kutlanmış ve Ukrayna ile Türkiye arasında dostluk ve işbirliği köprüsü kuran Kırım Tatarlarının hak ve menfaatlerinin korunması için ortaya konulan ortak çabaların Türkiye-Ukrayna ilişkilerini daha da güçlendirdiği vurgulanmıştır.[18]

Sonuçta, Türkiye için soydaş bir halk olan Kırım Tatarlarının durumu önemli bir mesele olmaya devam etmekte ve bu konuda Rusya’ya karşı olumsuz bir tutum takınılarak, Ukrayna devletinin duruşu desteklenmektedir.

Ukrayna’nın NATO Üyeliği

Türkiye, Ukrayna’nın NATO’ya üyelik talebine resmi destek vermektedir. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la 2021 yılı Nisan ayında yaptığı görüşme sonrasında, “Erdoğan, Ukrayna'nın NATO'ya katılım talebine destek veriyor” açıklamasını yapmış[19] ve bu açıklama Türk makamlarınca reddedilmemiştir.

Sonuçta, Türkiye, diğer NATO müttefikleri gibi Ukrayna’nın NATO üyeliğine prensipte karşı çıkmamakta, ancak bu konuyu resmi ağızlardan açıkça ifade etmemeye ve Rusya’nın tepkisini çekmemeye gayret etmektedir.

Doğu Ukrayna’daki Çatışmalar

Türkiye, Doğu Ukrayna’daki çatışmalar konusunda bugüne kadar Minsk Anlaşmalarını işaret eden yapıcı bir tutum belirlemiş ve sorunun diplomatik yollarla ve müzakere ile çözülmesini talep etmiştir. Örneğin, dönemin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Hüseyin Müftüoğlu, 20 Temmuz 2017 tarihinde yaptığı basın toplantısındaki bir soruya cevaben, Ankara’nın Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçı kesimlerin yeni bir devlet kurdukları yönündeki beyanlarını Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün ihlali olarak gördüğünü ve başta Minsk süreci olmak üzere bu amaca yönelik tüm barışçıl girişimleri desteklemeye devam ettiğini ifade etmiştir.[20]

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy da, 26 Temmuz 2020 tarihinde yaptığı bir açıklamada, Türkiye’nin Ukrayna'nın doğusunda 27 Temmuz 2020 itibariyle kalıcı ve kapsamlı ateşkesin tesisine ilişkin ilave ve güçlendirici tedbirlerin alınması yönünde AGİT Üçlü Temas Grubu bünyesinde sağlanan uzlaşıyı memnuniyetle karşıladığını ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün muhafazası ve Minsk Anlaşmalarının uygulanması temelinde, bölgede barışın sağlanmasına yönelik çabalara desteğini sürdüreceğini ifade etmiştir.[21]

Sonuç olarak, Rusya’nın birkaç gün önce Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerini tanımasına kadar, Ankara, Minsk Anlaşmalarını önemseyen ve çözüm için Ukrayna’nın toprak bütünlüğü temelinde bir anlayışı benimseyen yaklaşım benimsemiştir. Türkiye, bu anlamda Minsk Anlaşmalarını barış yolunda faydalı ve uygulanabilir olarak görmüş ve her iki ülkenin de lehine olarak değerlendirmiştir.

Ukrayna’ya SİHA Satışları

Türkiye, 2019’dan bu yana Ukrayna’ya -sayısı kesin olarak bilinmemekle birlikte- onlarca Bayraktar TB2 silahlı insansız hava aracı (SİHA) satmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3 Şubat 2022 tarihindeki Kiev ziyaretinde, iki ülkenin Türk yapımı insansız hava araçlarının üretileceği bir fabrika için anlaşma imzaladıkları da basına duyurulmuştur.[22] Böylelikle, iki ülke bundan sonra ortak SİHA da üreteceklerdir. Savunma ve güvenlik uzmanı Arda Mevlütoğlu’na göre, Ukrayna, son yıllarda artan şekilde Türkiye'nin en önemli savunma partnerlerinden biri haline gelmiştir.[23]

Fakat Türkiye ile derin ilişkileri olan Rusya, Türkiye’nin Ukrayna’ya SİHA satışlarından memnun değildir. Öyle ki, 2021 yılı Ekim ayında Ukrayna Ordusu Türk yapımı bir insansız hava aracının Rus destekli ayrılıkçılara ait bir D-30 topunu imha ettiğini gösterdiğini belirttiği bir video paylaştığında, Kremlin, Türkiye’yi, insansız hava araçlarının “bölgeyi istikrarsızlaştırma” riski taşıdığı konusunda uyarmıştır.[24]

Sonuçta, Rusya’nın uyarı ve çekincelerine karşın, Türkiye Ukrayna’ya SİHA satışını sürdürmüş ve hatta bu ülke ile ortak SİHA üretimi için harekete geçmiştir.

Rusya’nın Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerini Tanıması

Rusya’nın Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerini tanıma kararı alması ve Donbass bölgesinin tarihsel olarak Rusya toprağı olduğunu iddia ederek bölgeye barış gücü göndermeye karar verdiğini açıklaması sonrasında, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hemen bir açıklama yaparak, “Kararı kabul edilmez olarak değerlendiriyoruz. Tarafları sağduyu ve uluslararası hukuka riayete çağırıyoruz.” diye konuşmuştur.[25] AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan ise, sosyal medya hesabından, “Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saygı duyulmalıdır. Tarihteki mevcut konulardan/durumlardan yola çıkılırsa tüm dünyanın sınırlarının yeniden çizilmesi gerekir. Dünyanın artık kaosa, krize, savaşa, istikrarsızlığa değil; huzura ve barışa ihtiyacı var.” ifadelerini kullanmıştır.[26] Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise, Alman Die Welt gazetesine verdiği röportajda, Ukrayna krizi bağlamında Rusya’nın sınırlarını yeniden çizmek istediğini belirtmiş, buna karşın “Rusya’yı dinlemek ve stratejik endişelerini anlamanın gerekli olduğunu” da sözlerine eklemiştir.[27]

22 Şubat 2022 tarihinde Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan resmî açıklamada ise şu ifadelere yer verilmiştir: “Rusya Federasyonunun, sözde Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetleri’ni tanıma kararı Minsk Anlaşmaları’na aykırı olduğu gibi, Ukrayna’nın siyasi birliğinin, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün açık ihlali anlamına gelmektedir. Rusya’nın söz konusu kararını kabul edilmez buluyoruz ve reddediyoruz. Bu vesileyle Ukrayna’nın siyasi birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasına bağlılığımızı vurguluyor, tüm ilgili taraflara sağduyu ve uluslararası hukuka riayet çağrısı yapıyoruz.[28] Ayrıca, Bakanlıktan aynı gün içerisinde yapılan bir başka açıklamayla, T.C. vatandaşlarının Ukrayna’nın Doğu bölgelerinden ayrılmaları ve gerekli durumlarda Kiev Büyükelçiliği ile temas etmeleri tavsiye edilmiştir.[29]

Türkiye’nin Ukrayna-Rusya Krizindeki Tavrında Etkili Olan Parametreler

Son yıllarda ekonomik açıdan zorlu bir süreçten geçen Türkiye, Rusya-Ukrayna krizine öncelikle barış ve uluslararası hukuk perspektifinden yaklaşmaktadır. Nitekim Ukrayna’ya SİHA satışları gerçekleştirmesine karşın, doğal kaynaklarından ziyade ticaretle ekonomisini geliştiren bir ülke olan Türkiye için, bulunduğu bölgenin bir barış ve istikrar adası olması çok gereklidir. Bu anlamda, Ankara, Moskova ile Kiev arasında bir savaş yaşanmasını istememekte ve bu doğrultuda kışkırtıcılıktan ziyade yapıcı tavır sergilemektedir.

Türkiye’nin krizdeki politikasını belirleyen ikinci önemli parametre ekonomik perspektiftir. Ekonomist Dr. Murat Kubilay, doğalgaz ve buğdayda tedarik değil, fiyat artışı kaynaklı sorun yaşanabileceğine işaret etmekte ve Ankara’nın ithalat faturasının artacağını belirtmektedir.[30] Nitekim son dönemde petrol fiyatları son 7 yılın zirvesine ulaşmış ve olası tedarik sıkıntısı nedeniyle petrol ve doğalgaz fiyatlarında artış yaşanmaya başlamıştır.[31] Ekonomi konusunda Rusya’ya doğalgaz konusunda çok ciddi, Ukrayna’ya da hububat konusunda kayda değer bağımlılığı olan Türkiye için, Ukrayna ile ikili ticari ilişkilerin yaklaşık 6 katı durumundaki Rusya ile ticari ilişkiler daha önemlidir. Zira Rusya ile ilişkiler enerji (doğalgaz) gibi çok stratejik bir metayı kapsamakta ve boyut olarak da çok daha fazladır. Buna karşın, Türkiye’nin Ukrayna ile ticari ilişkileri daha dengeli ve hatta Türkiye lehineyken, Rusya ile ticarette Türkiye büyük dış ticaret açığı vermektedir. Ayrıca her iki ülkeden de gelen turist sayısının azalması Türkiye açısından ekonomik bir kayıp olacaktır.

Türkiye’nin krizdeki tutumunun üçüncü önemli boyutu Karadeniz güvenliğidir. Rusya’nın Kırım’ı kontrol etmesi sonrasında Karadeniz’de avantajlı bir konuma geçmesi, Türkiye’nin jeopolitik algılamalarına yön vermektedir. Türkiye’nin bu doğrultuda en önemli kozu ise Montrö Boğazlar Sözleşmesi’dir.

Türkiye’nin krizdeki tutumunu etkileyen dördüncü önemli parametre ise Batılı müttefikleri ile ilişkileridir. Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) ve Fransa gibi önemli Avrupa ülkeleriyle ilişkileri son derece sorunlu bir dönemden geçen Türkiye için, Ukrayna krizi, Batı’nın adeta gözüne girmek ve yeniden Batı dünyasındaki yerini sahiplenebilmek için bir fırsat yaratabilir. Nitekim Washington’un CAATSA yaptırımlarına maruz kalan Ankara için, bu krizde gösterilecek Batı yanlısı tavır, F-35/S-400 krizinin aşılması anlamında da bir manivela işlevi görebilir. Ancak ekonomik çekinceler ve Rusya’ya doğalgazdaki bağımlılık nedeniyle, bu konuda sert bir tavrın gösterilip gösterilmeyeceği büyük bir merak konusudur. Nitekim Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yaptırımlar konusunda Ankara’nın çok istekli olmadığını, 2021 yılı sonlarında “Türkiye olarak yaptırımların sorunları çözeceğine inanmıyoruz. Geçmişte şu ülkeye veya bu ülkeye uygulandı ama çözmedi. Bazen biz yaptırımların konusu olduk. Yaptırımlar sorunları çözmez. Yaptırımlar yerine örneğin anlamlı caydırıcılığımız olmalı. Türkiye olarak inandığımız şey caydırıcılık ve diyalog arasında doğru bir denge. Ukrayna'ya veya başka bir ülkeye kimse sadece yaptırımlar yoluyla yardım edemez.” açıklamasını yaparak göstermiştir.[32] Buna karşın, Kırım ilhakı sonrasında yaptırımlara katılmayan Ankara’nın, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün bir kez daha görmezden gelindiği Doğu Ukrayna kararı sonrasında sertleşeceği düşünülebilir. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda NATO Liderler Zirvesi sonrasında bir çalışma yapılacağını ifade etmiştir.[33]

Sonuç

Son olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022 yılı Ocak ayında konu kızışmaya ve uluslararası gündemi belirlemeye başlandığında, “Rusya’nın Ukrayna'yı işgal etmesinin akılcı bir adım olmayacağını” ve “böyle bir durumda da Türkiye’nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün yanında olacağını” söylemiştir.[34] Erdoğan, krizin iyice tırmandığı 2022 Şubat ayı sonlarında Rusya’nın Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetlerini tanıma kararı sonrasında da Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiş ve Zelenski, sosyal medya hesabından “Erdoğan ile telefonda görüştüm. Rusya'nın provokatif kararlarına karşı Ukrayna’nın yanında olduğu için minnettar olduğumuzu söyledim. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yanı sıra Ukrayna, Almanya ve Türkiye arasında bir zirve düzenlenmesi fikrini desteklediği için teşekkür ettim.” açıklamasını yapmıştır.[35] Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konudaki en güncel açıklaması ise “Rusya’dan da, Ukrayna’dan da vazgeçmemiz mümkün değil. Bizim derdimiz, öyle bir adım atalım ki hiçbirinden vazgeçmeden bu işi çözelim.” şeklinde olmuştur.[36]

Sonuçta, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna krizi konusunda tutumu değerlendirildiğinde şu gibi tespitler yapılabilir: Türkiye, bugüne kadar uluslararası hukuka dayalı olarak Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü desteklemiş, Kırım ilhakına hiçbir surette destek vermemiş, Kırım Tatarlarının durumunu ısrarla dile getirmiş, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusunda destekleyici ama alçak tonda bir pozisyon almış, Doğu Ukrayna’daki çatışmalara Minsk Anlaşmaları kapsamında diplomatik çözüm getirilmesi gerektiğini savunmuş, Ukrayna’ya SİHA (silahlı insansız hava aracı) satışı konusunda geri adım atmamış, Doğu Ukrayna’daki ayrılıkçı Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerinin Moskova tarafından tanınmasını kınamış, buna karşın Rusya ile siyasi ve ekonomik ilişkilerini de bozmamaya gayret göstermiştir. Türkiye’nin olası bir işgale kadar bu çizgisini sürdürmeye devam edeceği, ancak Rus askerleri ve tanklarının Ukrayna’yı işgale başlaması durumunda daha farklı ve Batı yanlısı bir tavır alabileceği düşünülebilir. Zira bir Birleşmiş Milletler (BM) ve NATO üyesi olan Türkiye, adımlarını uluslararası hukuka uygun atmaya ve devletlerin toprak bütünlüklerini desteklemeye gayret etmektedir. Bu noktada Ankara’yı cesur adımlar atmak konusunda frenleyen husus ise Rusya’ya olan doğalgaz bağımlılığıdır.

Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ

KAYNAKÇA

 

[1] T.C. Dışişleri Bakanlığı, “Türkiye-Rusya İlişkileri”, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.mfa.gov.tr/turkiye-rusya-siyasi-iliskileri.tr.mfa.

[2] A.g.e.

[3] A.g.e.

[4] A.g.e.

[5] T.C. Dışişleri Bakanlığı, “Rusya Federasyonu'nun Ekonomisi”, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.mfa.gov.tr/rusya-ekonomisi.tr.mfa.

[6] A.g.e.

[7] T.C. Dışişleri Bakanlığı, “Türkiye-Ukrayna Siyasi İlişkileri”, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.mfa.gov.tr/turkiye-ukrayna-siyasi-iliskileri_.tr.mfa.

[8] A.g.e.

[9] A.g.e.

[10] T.C. Dışişleri Bakanlığı, “Ukrayna'nın Ekonomisi”, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.mfa.gov.tr/ukrayna-ekonomisi.tr.mfa.

[11] CNNTürk (2015), “Erdoğan: "Rusya’nın Kırım’ı ilhakını tanımıyoruz"”, 04.08.2015, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.cnnturk.com/haber/turkiye/-erdogan-rusya-nin-kirim-i-ilhakini-tanimiyoruz.

[12] T.C. Dışişleri Bakanlığı (2020), “No: 74, 16 Mart 2020, Kırım’ın Yasadışı İlhakının Altıncı Yıldönümü Hk.”, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.mfa.gov.tr/no_74_-kirim-in-yasadisi-ilhakinin-altinci-yildonumu-hk.tr.mfa.

[13] T.C. Dışişleri Bakanlığı (2021), “Sayın Bakanımızın Kırım Platformu Kuruluş Zirvesi’ne katılımı, 23 Ağustos 2021”, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.mfa.gov.tr/sayin-bakanimizin-uluslararasi-kirim-platformu-kurulus-zirvesi-ne-katilimi.tr.mfa.

[14] T.C. Dışişleri Bakanlığı (2021), “SC-40, 20 Eylül 2021, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç’in Kırım’da Gerçekleştirilen Seçimler Hakkındaki Soruya Cevabı”, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.mfa.gov.tr/sc_-40_-kirim-da-gerceklestirilen-secimler-hk-sc.tr.mfa.

[15] T.C. Dışişleri Bakanlığı, “Ukrayna’da Son Durum”, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.mfa.gov.tr/ukrayna_da-son-durum-ve-ikili-iliskiler.tr.mfa.

[16] T.C. Dışişleri Bakanlığı (2014), “No: 296, 17 Eylül 2014, Kırım Tatar Milli Meclisi’ne (KTMM) ve Meclis Üyelerinin Evlerine Yapılan Baskınlar Hk.”, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.mfa.gov.tr/no_-296_-17-eylul-2014_-kirim-tatar-milli-meclisi_ne-_kktm_-ve-meclis-uyelerinin-evlerine-yapilan-saldirilar-hk_.tr.mfa.

[17] T.C. Dışişleri Bakanlığı (2014), “Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Ukrayna'da”, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.mfa.gov.tr/disisleri-bakani-cavusoglu-ukrayna_da.tr.mfa.

[18] T.C. Dışişleri Bakanlığı (2022), “No: 42, 3 Şubat 2022, Ukrayna ile Diplomatik İlişkilerimizin Tesisinin 30’uncu Yıldönümü Hk.”, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.mfa.gov.tr/no_-42_-ukrayna-ile-diplomatik-iliskilerimizin-tesisinin-30-uncu-yildonumu-hk.tr.mfa.

[19] Sputnik Türkiye (2021), “Zelenskiy: Erdoğan, Ukrayna'nın NATO'ya katılım talebini destekliyor”, 16.04.2021, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://tr.sputniknews.com/20210416/zelenskiy-erdogan-ukraynanin-natoya-katilim-talebini-destekliyor-1044285646.html.

[20] T.C. Dışişleri Bakanlığı (2017), “SC-41, 20 Temmuz 2017, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Hüseyin Müftüoğlu'nun Ukrayna’nın Doğusundaki Ayrılıkçı Kesimlerin İfadelerine İlişkin Bir Soruya Cevabı”, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.mfa.gov.tr/sc_-41_-disisleri-bakanligi-sozcusunun-ukraynanin-dogusundaki-ayrilikci-kesimlerin-ifadelerine-iliskin-sc.tr.mfa.

[21] T.C. Dışişleri Bakanlığı (2020), “SC-69, 26 Temmuz 2020, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’un Ukrayna'nın Doğusundaki Ateşkese İlişkin Varılan Uzlaşı Hakkındaki Soruya Cevabı”, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.mfa.gov.tr/sc_-69_-ukrayna-nin-dogusundaki--ateskese-iliskin-varilan-uzlasi-hk-sc.tr.mfa.

[22] Dilge Timoçin (2022), “Türk SİHA’ları Ukrayna Krizinde Belirleyici mi?”, Amerika’nın Sesi, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.amerikaninsesi.com/a/turk-sihalari-ukrayna-krizinde-belirleyici-mi-/6432719.html.

[23] BBC Türkçe (2022), “Ukrayna - Rusya krizi: Türk SİHA'larının olası bir çatışmada rolü ne olur?”, 12.02.2022, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-60353475.

[24] Çağıl Kasapoğlu (2022), “Ukrayna krizi: Türkiye'nin insansız hava araçları dünya genelinde çatışmaları nasıl şekillendiriyor?”, BBC Türkçe, 06.02.2022, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-60258180.

[25] Mümin Altaş & Merve Yıldızalp & Selma Kasap (2022), “Cumhurbaşkanı Erdoğan: Rusya’nın sözde Donetsk ve Luhansk'ı tanıma kararı kabul edilemez”, Anadolu Ajansı, 22.02.2022, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.aa.com.tr/tr/politika/cumhurbaskani-erdogan-rusya-nin-sozde-donetsk-ve-luhanski-tanima-karari-kabul-edilemez/2509815.

[26] DW Türkçe (2022), “Rusya'nın kararından sonra Türkiye ne yapacak?”, 22.02.2022, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.dw.com/tr/rusyan%C4%B1n-karar%C4%B1ndan-sonra-t%C3%BCrkiye-ne-yapacak/a-60869297.

[27] DW Türkçe (2022), “Kalın: Putin sınırları yeniden çizmek istiyor”, 20.02.2022, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.dw.com/tr/kal%C4%B1n-putin-s%C4%B1n%C4%B1rlar%C4%B1-yeniden-%C3%A7izmek-istiyor/a-60848436.

[28] T.C. Dışişleri Bakanlığı (2022), “No: 57, 22 Şubat 2022, RF’nin sözde Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetleri’ni tanıma kararı hk.”, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.mfa.gov.tr/no_-57_-rf-nin-sozde-donetsk-ve-luhansk-cumhuriyetleri-ni-tanima-karari-hk.tr.mfa.

[29] T.C. Dışişleri Bakanlığı (2022), “Ukrayna’nın Doğu Bölgelerine Seyahat ve Güvenlik Durumu Duyurusu, 22 Şubat 2022”, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.mfa.gov.tr/ukrayna-ya-iliskin-seyahat-uyarisi_22-02-2022.tr.mfa.

[30] Emre Deveci (2022), “Ukrayna krizi Türkiye ekonomisini nasıl etkileyecek?”, Sözcü, 22.02.2022, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.sozcu.com.tr/2022/ekonomi/ukrayna-krizi-turkiye-ekonomisini-nasil-etkileyecek-6967350.

[31] BBC Türkçe (2022), “Rusya-Ukrayna krizi: Petrol fiyatları yedi yılın zirvesinde”, 22.02.2022, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-60475319.

[32] Ömer Tuğrul Çam (2021), “Çavuşoğlu, Rusya ve Ukrayna'ya sükunet tavsiye etti”, Anadolu Ajansı, 01.12.2021, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.aa.com.tr/tr/gundem/cavusoglu-rusya-ve-ukraynaya-sukunet-tavsiye-etti/2435391.

[33] Sondakika.com (2022), “Türkiye Rusya'ya yaptırım uygulayacak mı? Erdoğan herkesin merak ettiği soruyu yanıtladı”, 23.02.2022, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.sondakika.com/ekonomi/haber-turkiye-rusya-ya-yaptirim-uygulayacak-mi-erdogan-14753080/.

[34] DW Türkçe (2022), “Erdoğan: Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması akılcı olmaz”, 27.01.2022, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.dw.com/tr/erdo%C4%9Fan-rusyan%C4%B1n-ukraynaya-sald%C4%B1rmas%C4%B1-ak%C4%B1lc%C4%B1-olmaz/a-60569444.

[35] Sözcü (2022), “Rusya-Ukrayna gerilimi… Reuters: İşte Türkiye’nin seçenekleri”, 22.02.2022, Erişim Tarihi: 23.03.2022, Erişim Adresi: https://www.sozcu.com.tr/2022/dunya/rusya-ukrayna-gerilimi-reuters-iste-turkiyenin-secenekleri-6967953/.

[36] CNNTürk (2022), “Cumhurbaşkanı Erdoğan: Rusya’dan da Ukrayna’dan da vazgeçmemiz mümkün değil”, 23.02.2022, Erişim Tarihi: 23.02.2022, Erişim Adresi: https://www.cnnturk.com/dunya/son-dakika-cumhurbaskani-erdogandan-flas-ukrayna-aciklamasi.

Hiç yorum yok: