13 Ocak 2015 Salı

KKTC Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Kudret Özersay'la Yuvarlak Masa Toplantısı


19 Nisan 2015 tarihinde ilk turu düzenlenecek olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sürpriz adaylarından kabul edilen KKTC eski başmüzakerecisi ve Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) öğretim üyesi Doç. Dr. Kudret Özersay, dün (12 Ocak 2015) Girne Amerikan Üniversitesi’nde doktora dersime konuk olarak, doktora öğrencilerim ve GAÜ İşletme ve Ekonomi Fakültesi öğretim üyeleriyle bir yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirdi. Bu yazıda Sayın Özersay’ın toplantıda ifade ettiklerini kısaca özetlemeye çalışacağım.

Kudret Özersay GAÜ İşletme ve Ekonomi Fakültesi öğretim üyeleri ve doktora öğrencileriyle

Konuşmasına Kıbrıs sorununun 1980’lerde neyse aslında bugün de hala aynı olduğunu belirterek başlayan Özersay, son zamanlarda değişenin Kıbrıs sorunu değil, dış dünya dinamikleri olduğunu ifade etti. Kıbrıs’ın da dünyadaki birçok diğer dondurulmuş çatışma bölgesi gibi çözüme hala ulaşamadığına dikkat çeken Özersay, bunun önündeki en temel engelin ise Rumların adadaki yönetim erki ve doğal zenginlikleri paylaşmak istememesi olduğunu belirtti. Empati yapıp kendisini Rumların yerine koyduğunda, onların yaptıklarının da aslında mantıklı bir temele oturduğunu ifade eden Kudret Özersay, Kıbrıs sorununda esas sorumluluğun, sorunu bugünkü hale getiren uluslararası kamuoyunda olduğunu söyledi. Sorunun çözülmesi adına her iki tarafa da eşit oranda acı verecek bir “mutually hurting stalemate” durumu yaratılmadığı sürece Rumların barışa yanaşmayacağını belirten Özersay, Rumları köşeye sıkıştırmak adına daha aktif diplomasi yürütülmesi gerektiğine dikkat çekti.

Mevcut Cumhurbaşkanı ile alakalı olarak temel eleştirisinin yeterince aktif diplomasi yürütmemesi olduğunu söyleyen Özersay, devlet desteğiyle ve yeni yaratıcı fikirler üreterek çok daha aktif lobicilik faaliyetleri yapılmasının gerekli olduğunu sözlerine ekledi. Böyle olursa, bireysel çabalarla bile tanınma yönünde çok önemli ilerlemeler kaydedilebildiğini söyleyen Özersay, kendisinin başmüzakereci olarak Rusya’ya davet edilmesini buna örnek gösterdi. Diplomasiyi sadece dış dünyaya değil, Rumlara da yapmak gerektiğini söyleyen Özersay, Rumlara yaratıcı fikirlerle gidildiğinde, Hala Sultan Tekkesi için alınan izin gibi olumlu sonuçlar üretilebildiğine dikkat çekti. Kendisinin kısa bir süre önce Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’na sunduğu Maraş Planı’nın da benzer bir yaratıcı çabanın ürünü olduğunu anlatan Özersay, arkasında parti desteği olmasa dahi, bu tarz bireysel girişimleriyle KKTC devletini ileri götürebileceğine inandığını söyledi. Buna ek olarak Özersay, dış politikada çok yoğun bir gündemi olan ve Kıbrıs sorununa fazla vakit ayıramayan Türkiye’nin de, bu tarz çabaları asla engellemeyeceğini ve tamtersine bunlara destek olacağını iddia etti.

Cumhurbaşkanı seçilirse; bu tarz yeni ve yaratıcı fikirlerle müzakere sürecine katkılar yapabileceğini iddia eden Özersay, iyi bir Cumhurbaşkanı olarak Kıbrıs müzakerelerinde elinde geleni yaparak çözümü arayacağını, bunu yapamayacağını anlarsa da devletin tanınması ve dış dünyada temsili anlamında ileri adımlar atacağını belirtti. KKTC devletinin bugüne kadar içinin yeterince doldurulamadığını söyleyen Özersay, eğer ki Cumhurbaşkanı seçilebilirse, müzakere süreci ve devleti tanıtma hedeflerinden daha çok, topluma daha üst düzeyde bir yaşam seviyesi sunma hedefine odaklanacağını belirtti. Bu nedenle, ülkedeki birinci gündem maddesinin Kıbrıs müzakereleri olmasını engelleyeceğini söyleyen Özersay, KKTC Cumhurbaşkanı’nın salt sembolik yetkilere sahip olmadığını ve KKTC’nin Fransa’ya benzer şekilde yarı-başkanlık modeline uyduğunu iddia etti. Bu yüzden, seçilebilirse bir Cumhurbaşkanı olarak ülkede büyük fark yaratacağını, Bakanlar Kurulu’na Başkanlık edeceğini ve yapmak istedikleri hükümet tarafından engellenirse bunu halkla paylaşacağını ifade eden Özersay, KKTC’de hükümeti iş yapmak konusunda sıkıştırmak için sivil toplumun daha iyi kullanılması gerektiğini söyledi. Özersay’a göre, kendisinin “Toparlanıyoruz” hareketi ile kazandığı büyük deneyim, bu noktada diğer adaylara göre fark yaratmasının anahtarı olacaktır.

Kudret Özersay’la

Seçimde ikinci tura kalamazsa hiçbir adaya destek vermeyeceğini belirten Özersay, Toparlanıyoruz hareketinin bir siyasi partiye dönüşmesi seçeneğini, -şu an için gündemde olmasa bile- açık bıraktıklarını da sözlerine ekledi. Doç. Dr. Kudret Özersay, 2015 KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde şu an için Dr. Derviş Eroğlu ve Dr. Sibel Siber gibi iki favori adayın ardında pek şanslı gözükmese de, köy köy dolaşmasının sonucu olarak halktan alacağı sürpriz oylarla rakiplerinin oy oranını düşürecek olması nedeniyle, seçimde kilit bir rol oynayabilir. Özersay’ı ilerleyen yıllarda KKTC siyasetinde daha sık göreceğimizi tahmin ediyor ve kendisine de tüm diğer adaylar gibi seçimde başarılar diliyorum.

Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ

Hiç yorum yok: