Bugün
yeni çalışmaya başladığım Girne Amerikan Üniversitesi’nde 2012-2013 akademik
yılı için düzenlenen açılış törenine ve kokteyline katıldım. Güzel bir
atmosferde gerçekleşen töreni Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın
Dr. Derviş Eroğlu, KKTC Dış İşleri Bakanı Sayın Hüseyin Özgürgün, Girne
Belediye Başkanı Sayın Sümer Aygın ve bazı KKTC milletvekilleri de katılım
göstererek onurlandırdılar. Törende GAÜ Rektörü Prof. Dr. Yıldırım Öner ve GAÜ
Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Akpınar üniversitenin gelişimini anlatan güzel ve
bilgilendirici konuşmalar yaptılar. Ben ise daha çok siyasi gündem
oluşturacağını düşündüğüm Sayın Eroğlu ve Sayın Özgürgün’ün konuşmaları
hakkında sizlere bilgi vermek istiyorum.
Yaklaşık
20-25 dakika kadar izleyicilere hitap eden KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu,
üniversite yasasını 1980’lerde geçiren bir siyasetçi olarak tüm adadaki ilk
üniversite olan Girne Amerikan Üniversitesi’nin geçirdiği atılım sürecini
hayranlıkla izlediğini belirttikten sonra sözü Güney Kıbrıs Rum Kesimi ile
yapılan müzakerelere ve Kıbrıs sorununa getirdi. 1968’den beri adada
müzakerelerin devam ettiğini ancak Rumların tavizsiz ve ısrarcı tutumları
nedeniyle asla çözüme yaklaşılamadığını belirten Eroğlu, bir sonraki seçimlerde
aday olmayacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas’ın da
görüşmelerde uzlaşmaya yanaşmadığını ve bu nedenle görüşmelerin çözüme ulaşması
konusunda umutsuz olduğunu dile getirdi. “Yalnızca almak sadece Allah’a
mahsustur” diyerek Hristofyas ve Rum kesiminin müzakerelerdeki tutumunu
eleştiren Eroğlu, Hristofyas’ın yerine Cumhurbaşkanı olmasına kesin gözüyle
bakılan DİSİ Genel Başkanı Nikos Anastiasidis’in müzakerelerde Hristofyas’tan
bile daha sert pozisyon alabileceğine dikkat çekerek, sürece yönelik olumsuz
görüşlerini ifade etti. Hakikaten diğer partilerin de katılımıyla yüzde 75
destek alınmadan asla Kıbrıs sorununda yeni bir öneride bulunulmayacağını dile
getiren Anastiasidis’in sözleri gelecek açısından karamsar bir hava yaratacak
cinsten.
Sayın
Eroğlu’ndan sonra sahneye çıkan KKTC’nin genç ve karizmatik Dış İşleri Bakanı
Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs sorununun tarihsel gelişimi hakkında kısa ancak
bilgilendirici bir ders verdi. Kıbrıs davasının yaşanan bunca tatsız olay ve
acıya rağmen Türkiye ve Kıbrıs’taki Türk gençleri tarafından yeterince
sahiplenilmediğine dikkat çeken Özgürgün, dünyadaki yaygın kanının aksine
Lefkoşa’nın 1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı ile bölünmediğini ve 1960’lardan
beri bölünmüş olduğunu söyledi. Özgürgün Türk askerinin adadaki konumunun da
ilk günden başlayarak barışı korumak olduğuna dikkat çekti.
Girne
Amerikan Üniversitesi dans ekibinin şovu sonrası tören sona erdi ve kokteyle
geçildi. İlerleyen haftalarda Kıbrıs sorunu hakkında yaptığım mülakat, gözlem
ve analizleri bu köşeden okumaya devam edeceksiniz.
Dr. Ozan Örmeci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder