20 Temmuz 2012 Cuma

Isparta Genel Seçimler Tarihi


Osmanlı’dan günümüze Anadolu’nun en aydın ve güzel şehirlerinden biri olan Isparta’da 1950 yılında çok partili demokratik hayata geçilmesi sonrasında birçok genel seçim gerçekleşmiştir. Süleyman Demirel gibi çok önemli bir siyasetçiyi de yetiştirmiş olan Isparta’nın genel seçimler tarihini inceleyerek kentin sosyolojik ve siyasal yapısı üzerine bir analiz yapmaya gayret edelim.

1950 yılında yapılan ilk genel seçimlerde “Yeter söz milletin” sloganı ve yeni isimleriyle tek parti döneminden usanmış halkın büyük desteğini alan Demokrat Parti (DP) 45.154 oyla Isparta’da birinci parti olurken, CHP 30.233 oyla ikinci parti olmuştur. Uygulanan seçim sistemi (çoğunluk sistemi) nedeniyle bu seçimler sonucunda tüm vekiller (5 milletvekili) DP’den seçilmiştir. Demokrat Parti’nin ekonomik açıdan oldukça başarılı geçen ilk yıllarının ardından yapılan 1954 genel seçimlerinde de DP toplam 94.543 seçmenin yüzde 62’sinin (52.051 oy) oyunu alarak 5 milletvekilini de kendisi çıkarmıştır. CHP ise oy sayısında yerinde saymış ve 30.893 oy alarak seçim sisteminin etkisiyle hiç milletvekili çıkaramamıştır. 1957 yılına gelindiğinde ise işler ülke genelinde ve Isparta’da DP için kötü gitmeye başlamış ve DP oyları yüzde 44’e (36.179 oy) düşmüş, CHP ise yüzde 31, 74’te (26.050 oy) kalmıştır. DP’den kaçan oylar bu seçimde Isparta’da DP’den kopan bazı isimlerin CHP’nin de desteğiyle kurdukları Hürriyet Partisi’ne (HP) gitmiş ve liberal HP Isparta’da yüzde 23,47 gibi (19.265) yüksek bir oy almıştır. Ancak seçim sistemi nedeniyle yine 5 milletvekili DP’den seçilmiştir. 1950’lerde ülke genelinde olduğu gibi Isparta’da da DP’nin büyük üstünlüğü vardır. Liberal HP’nin Isparta’daki yüksek oy oranı ise dikkat çekicidir.

27 Mayıs İhtilali sonrası yapılan 1961 genel seçimlerinde DP’nin devamı niteliğindeki ve Ragıp Gümüşpala liderliğindeki Adalet Partisi (AP) cunta döneminde yaşananlara da tepki olarak yüzde 51,06 (46.155) gibi yüksek bir oy almış, CHP ise tüm gayretlere rağmen yüzde 33,58 oyda (30.357) kalmıştır. Yeni kurulmuş ve Ekrem Alican liderliğindeki bir diğer DP mirasçısı liberal Yeni Türkiye Partisi (YTP) ise yüzde 15,36 oy (13.886) almayı başarmıştır. Sonuç olarak AP 3, CHP 1 milletvekili çıkarmayı başarmıştır. 1965 genel seçimlerine gelindiğinde Ispartalı genç bir mühendis ve siyasetçi Süleyman Demirel’in başına geçtiği AP oy oranını yüzde 63,80’e (48.868) çıkarmış ancak seçim sistemi nedeniyle milletvekili sayısı 2’de kalmıştır. CHP yüzde 23,03 oyla (17.640) 1 milletvekili, YTP ise yüzde 13,17 oyla (10.086) yine 1 milletvekili çıkarmıştır. 1969 genel seçimlerinde ülkede yavaş yavaş yükselmeye başlayan sol hareketlere karşın Isparta’da AP yüzde 81,27 gibi rekor bir oya (64.465) ulaşmış ve 4 milletvekilini de kendisi çıkarmıştır. CHP oyları ise yüzde 14,16’da (11.233) kalmıştır. 1960’larda özellikle Ispartalı Demirel’in başa geçmesinden sonra ülke genelinde ve Isparta’da AP oyları patlama yapmış ve iktidarı 1965 ve 1969’da üstüste iki defa kazanmayı başarmıştır.

1970’lerdeki ilk seçim olan 1973 genel seçimlerinde artık Demirel’in karşısında İsmet Paşa değil, genç ve karizmatik Bülent Ecevit vardır. Ancak buna rağmen Demirel kendi evinde büyük üstünlüğünü korumuş ve yüzde 62,06 oyla (52.297) 4 milletvekilini de kendisi çıkarmıştır. AP oylarındaki düşüşün sebebi, 1970 yılında AP’den kopan Ferruh Bozbeyli ve Ispartalı Sadettin Bilgiç gibi önemli isimlerin kurduğu Demokratik Parti’nin Isparta’da yüzde 11,51 oya (9.702) ulaşmış olmasıdır.  CHP ise oyların Isparta’da ancak yüzde 14,35’ini (12.093) alabilmiştir. Ülke genelinde iyi bir oy sıçraması yapan  (yüzde 11, 80) Erbakan’lı Milli Selamet Partisi’nin (MSP) Isparta’da ise yalnızca yüzde 7,12 gibi oy kalması (6.002) dikkat çekicidir. MHP de bu seçimlerde Isparta’da yüzde 1,57 gibi (1326) gibi çok düşük bir oy almıştır. Fakat sonuçta hiç beklenmeyen bir şey olmuş ve Ecevit CHP’si ile Erbakan MSP’si bir koalisyon kurarak uzun süre sonra AP’yi iktidardan uzak tutmuştur. Fakat Kıbrıs Barış Harekatı’nı takiben Demirel, Türkeş ve Erbakan’la anlaşarak Milliyetçi Cephe hükümetini kuracak ve yeniden Başbakan olacaktır. 1977 genel seçimlerine gelindiğinde CHP Türkiye genelinde oy patlaması yapmasına karşın Demirel’in memleketinde yüzde 21,27 oyla (25.711) ancak 1 milletvekili çıkarabilmiştir. AP ise yüzde 69,61 oyla (84.133) 3 milletvekili çıkarmayı başarmıştır. Fakat ülke genelindeki yüzde 41,39 oya rağmen Ecevit iktidarı kuramayacak ve önce İkinci Milliyetçi Cephe hükümeti kurulacak daha sonra da Ecevit bağımsızlar, Cumhuriyetçi Güven Partililer ve bazı AP’lilerle anlaşarak güç bela zayıf bir hükümet kuracaktır. Türkiye’nin terör ve anarşinin pençesine düştüğü bu yıllarda hem Ecevit, hem de Demirel tüm çabalara rağmen bir koalisyon kurmayacak ve Türkiye adım adım 12 Eylül’e sürüklenecektir. 1970’lerde de Isparta’da Demirel etkisiyle AP’nin çok ağır bastığı görülmektedir.

12 Eylül sonrası sivil yaşama dönülmesiyle beraber yapılan ilk genel seçimler olan 1983’te aslında Demirel’in kariyerine yardımcı olduğu ancak şimdi onun yerine geçmiş olan Turgut Özal’ın ANAP’ı yüzde 66,22 oyla (89.377) 4 milletvekilini de kendisi çıkarmayı başarmıştır. Asker destekli muvazaa partileri görüntüsü çizen Halkçı Parti ve Milliyetçi Demokrasi Partisi ise düşük oylar (HP: % 19,80, MDP: % 12,46) almışlardır. Isparta yine merkeze ve merkez sağa olan yatkınlığını göstermiş ve Demirel’in boşluğunu Özal’la doldurmuştur. 1987 genel seçimlerinde ise Demirel siyaset sahnesine dönünce işler bir anda değişmiş ve Isparta’da “Baba” liderliğindeki Doğru Yol Partisi (DYP) yüzde 60,24 oyla (110.946) 4 milletvekilini de kendisi çıkarmıştır. ANAP yüzde 19,31 oyla (35.573) ikinci parti olmuş ancak milletvekili çıkaramamış, SHP ise ancak yüzde 10,63 oyla (19.572) üçüncü parti olabilmiştir. Ülke genelinde ise Özal’ın ve ANAP’ın iktidarı oy düşüşüne rağmen devam etmektedir. 1980’lerde de Isparta’nın geçmişinden kopmadığı ve merkez liberal partilere yöneldiği, bu yıllarda başta Demirel’in boşluğunun Özal’la doldurulduğu ancak Demirel siyasete döner dönmez yeniden Demirel’e büyük oranda oy verildiği görülmektedir.

1990’ların ilk seçimi olan 1991 genel seçimlerinde Demirel’li DYP Isparta’da yüzde 62,61 oyla (116.115) birinci olmuş ve 4 milletvekilini de kendisi çıkarmıştır. Isparta’da geçmişte oy potansiyeli fazla gözükmeyen Erbakan’lı Milli Görüşçü Refah Partisi (RP) ise oy oranını oldukça arttırarak yüzde 12,37 oyla (22.941) ikinci parti olmuş, RP’yi Isparta’da üçüncü parti olarak Mesut Yılmaz’lı ANAP yüzde 12,15 oyla (22.533) izlemiştir. SHP ise ülke genelindeki oyunun çok altında kalarak Isparta’da ancak yüzde 9,54 oy (17.694) alabilmiştir. Ülke genelinde Demirel ve Erdal İnönü’nün girişimleriyle DYP-SHP (sonra CHP) koalisyonu kurulmuş ve bu yıllarda birçok demokratikleşme reformu yapılmıştır. 1995 genel seçimlerinde ise ülke genelinde tarihinde ilk kez birinci parti olan RP Isparta’da ise yüzde 16,12 oyla (32.638) 1 milletvekili çıkarmıştır. MHP Isparta’da oyunu yüzde 15,70’e (31.798) çıkarmış olsa da ülke genelinde yüzde 10’un altında kaldığı için milletvekili çıkaramamış, dolayısıyla yüzde 13,81 oyla ANAP (27.963) 1 milletvekili çıkarmış, diğer 3 milletvekilini ise Tansu Çiller’li DYP yüzde 40,35 oyla (81.707) çıkarmıştır. Demirel artık Cumhurbaşkanı olsa da Isparta’da eski AP’liler büyük ölçüde Çiller’e yönelmiş, bir bölümü ise MHP ve RP’ye yönlerini çevirmişlerdir. Olağanüstü 28 Şubat süreci sonrasında yapılan 1999 genel seçimleri öncesinde Abdullah Öcalan’ı yakalayarak büyük prim yapan Bülent Ecevit’li DSP Isparta’da ise yüzde 9,89 oyla (21.279) milletvekili çıkaramamıştır. Isparta’nın 4 milletvekili kontenjanı, yüzde 29,32 oy (63.083) alan MHP (2 milletvekili), yüzde 23,13 oy (49.769) alan DYP (1 milletvekili) ve yüzde 17,13 oy (36.583) alan ANAP arasında paylaşılmıştır. 1990’lar incelendiğinde Isparta’nın klasik eğilimlerini koruyarak başlarda Demirel’li ve Çiller’li merkez sağa yöneldiği, ancak 1995’ten itibaren aşırı sağ kabul edilen milliyetçi MHP ve İslamcı RP oylarının merkez sağın boşluğunu doldurarak yükseldiği görülmektedir. Bu noktada DYP Genel Başkanı Tansu Çiller’in medyadaki olumlu imajına karşın merkez sağın kalesi Isparta’da pek tutmadığı söylenebilir.

2000’lere gelindiğinde ise Türkiye gibi Isparta da AKP gerçeği ile karşılaşacaktır. 2002 genel seçimlerinde AKP yüzde 41,65 oyla (90.272) Isparta’dan 4 milletvekili çıkarırken, CHP yüzde 13,18 oyla (28.570) 1 milletvekili alacaktır. 2007 genel seçimlerinde AKP Türkiye genelinde olduğu gibi Isparta’da da oylarını arttırmış ve yüzde 43,87 oyla (103.459) 3 milletvekili çıkarmış, kalan 2 milletvekilliği ise MHP (yüzde 23,67 – 55.814) ve CHP (yüzde 13,34 – 31.456) arasında 1-1 paylaşılmıştır. Geçtiğimiz yıl yapılan 2011 genel seçimlerinde ise AKP ülke genelinde olduğu gibi Isparta’da da oy patlaması yaparak yüzde 53,01 oyla (135.137) 2 milletvekili (Recep Özel, Süreyya Sadi Bilgiç) çıkarmış, CHP ve MHP de yüzde 21 ve yüzde 19 oylarla birer milletvekili (CHP: Ali Haydar Öner, MHP: Süleyman Nevzat Korkmaz) çıkarmışlardır.

Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse Isparta seçmenlerinin 1950’lerden başlayarak merkez sağa eğilim gösterdiği ve geleneksel değerleri modernizmle buluşturma iddiasındaki liberal-sağ partilere yöneldiği görülmektedir. 1965’ten itibaren bir Ispartalı olan Demirel’in bu hareketin başına geçmesi de kuşkusuz bu eğilimi güçlendirmiştir. Ancak Demirel’siz seçimlerde de Isparta seçmeninin merkez sağa yöneldiği görülmektedir. Bunun yanında Isparta’da azımsanmayacak bir sosyal demokrat-Atatürkçü tabanın ve yine Senirkent gibi bazı ilçelerde çok güçlü önemli bir Türk milliyetçisi tabanın olduğu görülmektedir. AKP 3 seçimdir merkez sağa oturmayı başararak Isparta seçmenine Türkiye genelinde olduğu gibi hitap etmeyi başarmıştır. Ancak liberal eğilimleri güçlü Isparta seçmeninin dinin siyasal yaşamda bir baskı aracı haline gelmeye başlaması ve ekonominin bozulması durumunda oylarını AKP’den başka bir partiye kaydırabileceği ve bu partinin de merkezde yer alması gerektiği hemen fark edilebilir bir durumdur.


Dr. Ozan Örmeci


Hiç yorum yok: