8 Aralık 2009 Salı

İnce Memed


Yaşar Kemal’in ilk romanı olan İnce Memed aynı zamanda kendisinin en ünlü romanıdır. Peter Ustinov’un çabalarıyla 1980’li yıllarda “Memed My Hawk” ismiyle sinema filmi de yapılan İnce Memed bir Çukurova destanı, bir Anadolu efsanesidir. Yaşar Kemal, romanında, Çukurova'da yaşanan ağalar ve eşkıyalar kavgasında İnce Memed adındaki eşkıyayı destan kahramanı olarak göstermiş, olayları bu çerçevede ele almıştı. İnce Memed’in kısa sürede bir efsane haline gelmesi Çukurova’da geçen zorlu yıllarında yaptığı gözlemler, tanıştığı insanlardan esinlenerek İnce Memed’i yarattığını zaten kendisi defalarca ifade etmişti. Ancak ona göre İnce Memed isminde gerçek bir karakter yoktu ve İnce Memed, Yaşar Kemal’in çeşitli şekillerde tanıştığı bir çok Çukurova yiğidinin özelliklerinden oluşan, hayali bir karakterdi. İnce Memed Türkiye’de sol hareketlerin yükseldiği 1960’lı, 1970’li yıllarda özellikle Anadolu’da gelişen feodalite ve ağalık karşıtı hareketlerin sembolü oldu. Bu dönemde aynı romanda olduğu şekilde devlet otoritesine ve ağalığa karşı çıkarak dağa çıkan bir çok gerçek İnce Memed yaşadı. Yaşar Kemal, kitabın büyük popülaritesi ve istekler üzerine serüvenin devamı olarak 3 cilt daha kaleme aldı. Ancak İnce Memed destanını yaratan esas kitap olarak 1955 yılında yayınlanan ilk kitabı göstermek sanırım yanlış olmaz.



İnce Memed, genç ve küçük yaşta babasını kaybetmiş bir Çukurova delikanlısının büyüyüp serpilerek, Çukurova köylerinin birçok haksızlığa uğrayan halkını ağalık zulmüne karşı isyana teşvik eden bir kahramana dönüşmesinin türkü tadında öyküsüdür. Yaşar Kemal’in müthiş betimlemeleri ve heyecanlı olay örgüsüyle okuyucuyu sürükleyici bir maceraya ortak eden İnce Memed romanının aldığı ödüller boşuna değildir. İnce Memed Anadolu’nun bağrından kopup gelen bir destandır ve bu nedenle ülkemizde çok sevilmiş, kült bir eser haline gelmiştir. Romanın yurtdışında sevilmesini de, Yaşar Kemal’in Anadolu coğrafyasını anlatmaktaki ustalığına ve hikâyenin evrensel niteliği bulunan hümanist, eşitlikçi bakış açısına bağlayabiliriz. Romanın başlarında İnce Memed Abdi Ağa’nın dayaklarına maruz kalan ve dul anasıyla beraber Dikenlidüzü köyünde ırgatlık yaparak kıt kanaat geçinen zayıf, çelimsiz, pısırık bir delikanlıdır. Abdi Ağa, ağası olduğu köylerde tüm toprakların sahibidir ve köylünün ürettiği ürünün üçte ikisine el koymaktadır. Toplam üretimin üçte biriyle yetinmek zorunda kalan özellikle kuraklık zamanlarında karınlarını doyuracak kadar yiyecek bulmaya bile zorlanmakta ancak Abdi Ağa’ya seslerini çıkaramamaktadırlar. Babası da Abdi Ağa’nın zulmü nedeniyle vefat etmiş İnce Memed içten içe Abdi Ağa’ya büyük bir kin beslemesine karşın, aynı diğer köylüler gibi ona karşı çıkma cesaretini kendinde bulamamaktadır. Ancak romanın başlarında anlatılan ve İnce Memed’in yakında bulunan başka bir köye sığınmasına yol açan dayak sonrası Memed, yaşının da ilerlemesiyle birlikte farklı bir kimliğe kavuşur.



İnce Memed’in küçük yaştan beri tanıdığı ve yürekten sevdiği Hatice’si vardır bir de romanda önemli bir yeri bulunan. Hatice ile evlenme hayalleri kuran Memed, Hatice’nin Abdi Ağa’nın bir akrabasıyla zorla evlendirilmeye çalışılması üzerine Hatice’yi alarak köyden kaçmaya çalışır. Ancak iz sürmesiyle ünlenmiş Topal Ali’nin gayretleriyle Abdi Ağa ve adamları İnce Memed’i şehre yakın bir yerde bir dere başında sıkıştırır. Babasından yadigar eski tabancasıyla çatışmaya başlayan Memed, Abdi Ağa’yı yaralar ancak adamları onu zor duruma düşürür. Bu sırada Memed son bir gayretle Abdi Ağa’nın adamlarından birini öldürür. Memed’in pısırık haline alışmış ve bu cesareti beklemeyen Abdi Ağa ve adamları hemen kaçarlar. Ancak aşıkları artık zor bir süreç beklemektedir. Memed Hatice’yi daha fazla belaya sokmamak için evine yollar ve dağa çıkar. Ancak Hatice, Abdi Ağa’nın yalancı tanıkları sayesinde Memed’in suçundan hapse düşer ve Memed de eşkıya olarak dağa çıkmak zorunda kalır. Hatice’nin hapse girmesi, Hatice’sinin hasretiyle bağrı yanan ve Abdi Ağa kiniyle yanıp kavrulan İnce Memed’in Deli Durdu çetesine katılmasına ve dağlarda yol kesmeye başlamasına yol açar. Memed kısa sürede müthiş bir nişancı ve ufak tefek görüntüsüne karşı ismi köylerde gezinen ünlü ve korkulan bir eşkıya olur. Abdi Ağa, Hatice’yi hapse attırdığı yetmediği gibi Memed’i yakalatmak ve öldürtmek için de onun peşine askerleri ve diğer çeteleri takar. Memed ise Deli Durdu çetesiyle beraber eşkıyalığı öğrenmekte, serpilmekte, karakter olarak güçlenmekte ve düşüncelerini somutlaştırmaya çalışmaktadır. Ancak Deli Durdu’nun hareketleri kısa sürede Memed’in tepkisini çeker. Durdu, eşkıyalığını ağalara, zalimlere değil fakir yolculuk yapan köylülere karşı kullanmakta ve onları çırılçıplak soyarak ve tüm paralarına el koyarak geçinmektedir. Deli Durdu’nun acımasız hareketleri Memed’in bir süre sonra ondan soğumasına yol açar. Memed’in eşitlikçi ve köylüyü koruyan, kollayan görüşleri Durdu ve diğer adamlarını rahatsız eder ve Memed yakın bir arkadaşıyla beraber çeteden ayrılır.



O saatten sonra dağlarda Memed ve arkadaşı yalnızdır. Bir gün hasretine dayanamayarak kadın kılığına girerek Hatice’sini ziyarete gider hapishaneye. Hatice’nin nakledildiği sırada taarruz ederek Hatice’yi kaçırır. Anadolu köylülerinin desteğiyle Memed ve Hatice dağlarda yaşamaya başlamışlardır artık. Memed’e hayran ve onu kurtarıcıları olarak gören köylülerin desteğiyle Memed ve Hatice uzun bir süre yakalanmadan kaçak olarak hayatların devam ederler. Bu arada Abdi Ağa, kendisinin de büyüğü olan ve arkasında büyük devlet desteği bulunan bir çok köyün ve ağaların ağası Ali Safa Bey’i İnce Memed’in görüşleri konusunda uyarır ve ondan destek ister. Ali Safa Bey’in gayretleriyle zaten Hatice’yi devletin elinden aldığı için ona çok tepkili olan askerler Memed’i bulmak için büyük bir seferberlik başlatır. O sıradaysa Hatice Memed’le beraber yaşadıkları mağarada doğum yapmaktadır. Memed çocuğunun doğumuna sevinirken, çatışma sırasında ölen Hatice’si nedeniyle yıkılır. Bebeği bir yakınına emanet eden Memed, artık tek tabanca dağlarda dolaşmakta Abdi Ağa ve Ali Safa Bey’e karşı köylüleri bilinçlendirmeye çalışmaktadır. Hikaye sonunda Memed Abdi Ağa’yı sıkıştırır ve öldürür, artık onun köylerinde ağalık olmayacaktır. Ancak Abdi Ağa’nın köyleri sınırlıdır ve daha kurtarılacak çok köy ve köylü bulunmaktadır. Bu nedenle Memed atına atlayarak serüvenine devam eder.



İnce Memed Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı Türkiye Cumhuriyeti modernleşme projesinin eksik kalmış en önemli ayaklarından biri olan toprak reformunun yapılamamasının Anadolu’da yol açtığı hazin tabloyu gözler önüne seren önemli ve siyasi bir romandır. Bildiğimiz üzere bugün hala milletvekili sıfatıyla parlamentoda bulunan bir çok kimse bunu yeteneklerine değil, toprak sahibi, aşiret ağası olmalarına borçludurlar. Yine feodalite nedeniyle kadınlar üzerinde baskı, kan davası, cehalet gibi bir çok sorun ülkemizde yaygın durumdadır. İnce Memed’te işlenen ağalık ve feodalite karşıtlığı, bununla beraber haksızlığa karşı meşru müdafaa hakkı gibi konular özellikle 1970’lerde sosyalist harekete ilham kaynağı olmuş ve derin izler bırakmıştır. Bu nedenle İnce Memed’in Türk edebiyat tarihindeki en önemli romanlardan biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Romanın en vurucu cümlelerinden biri ise şöyledir; “Bir ağa ölür ve bir ağa gelir bir Memed ölür ve bin Memed gelir”…



Ozan Örmeci

Hiç yorum yok: