Son dönemde Yunanistan’ın Ege Adaları’nı uluslararası hukuka aykırı
olarak silahlandırması ve Yunanistan’da sayısı giderek artan Amerikan askeri üsleri
nedeniyle gerilen Türk-Yunan ilişkilerinde çatışma ihtimali yeniden ortaya
çıkarken, iki ülkenin askeri güçlerinin güncel durumu da çeşitli tartışmalara
neden oluyor. Bu yazıda, Global Firepower web sitesine göre[1]
Türkiye ile Yunanistan’ın askeri güçlerini kıyaslayarak, Yunanistan’ın
gerçekten Türkiye için bir güvenlik tehdidi oluşturup oluşturmadığına yanıt
vermeye çalışacağım.
Ülkelerin askeri güçleri ve kapasitelerini yakından takip eden Global
Firepower web sitesine göre, genel tabloda, Türkiye dünyanın en güçlü 13. ordusuna
(Türk Silahlı Kuvvetleri-TSK) sahipken, Yunanistan’ın yeri ise 27.liktir.[2] Ülkelerin
askeri güçlerini ölçen ilk veri olan nüfus konusunda, Türkiye, komşusu
Yunanistan’a kıyasla çok daha iyi bir konumdadır. Öyle ki, yaklaşık 82,5 milyon
nüfusu olan Türkiye, 10,5 milyon nüfusa sahip Yunanistan’dan yaklaşık 8 kat
daha kalabalıktır. Bu durum, kendisini insan gücü konusunda da göstermektedir.
Şöyle ki, Türkiye’nin savaşta kullanabileceği yaklaşık 35 milyon nüfusu varken,
Yunanistan’da bu rakam 4 milyon düzeyindedir. Aktif askeri personel açısından
da, Ankara, komşusu Atina’nın çok daha önündedir; zira Türkiye’nin 425.000 aktif
askeri personeli varken, Yunanistan’da bu rakam 130.000 dolaylarındadır. İki
ülke paramiliter güçler açısından kıyaslandığında da, 150.000 kişilik Türkiye,
35.000 kişilik Yunanistan’dan çok daha güçlüdür. Bir diğer önemli konu olan
savunma bütçelerine geldiğimizde; Türkiye, savunması için yıllık 10 milyar
dolar harcarken, Yunanistan’da bu rakam 6,6 milyar dolar düzeyindedir. İki ülke
de dış borç konusunda oldukça kötü durumdalarken, bu rakam Yunanistan için 485
milyar dolar, Türkiye içinse 439 milyar dolar düzeyindedir. Ülkelerin döviz ve
altın rezervleri de savaş/çatışma ihtimali için önemli bir veridir ve bu alanda
da, Türkiye, Yunanistan’a karşı çok ağır basmaktadır. Öyle ki, Türkiye’nin
rezervi 108 milyar dolarken, Yunanistan’ın yalnızca 7-8 milyar dolaylarındadır.
Satın alma gücü paritesine (PPP) baktığımızda da, yine Ankara’nın büyük
avantajı ve üstünlüğü göze çarpmaktadır. Öyle ki, Türkiye’nin satın alma gücü
paritesi 2,5 trilyon dolarken, Yunanistan’ın yalnızca 295 milyar dolardır.
Bu makro verilerin yanında, daha somut ve çatışmalarda etkili olacak
askeri kapasite ölçümlerine geçtiğimizde, ilk olarak hava gücü konusunda bir kıyaslama yapabiliriz. Bu alanda Türkiye’nin 1.057 uçakla 633 uçağı olan
Yunanistan’a karşı net bir üstünlüğü bulunurken, savaş jetleri konusunda
Türkiye’nin üstünlüğü daha az ve 205’e karşı 188’dir. Ayrıca son dönemde Atina’nın
Fransa’dan Rafale jetleri alarak, F-16’larını modernleştirerek ve NATO üyesi
ülkelerce ABD’de sürdürülen F-35 programına dahil olarak avantajı kendisine
geçirmeye çalıştığı iddia edilebilir. Nakliye uçakları konusunda da, Ankara,
Atina’ya karşı 17’ye karşı 81’le ile çok üstün durumdadır. Benzer şekilde
eğitim uçakları konusunda da Türkiye’nin Yunanistan’a 144’e karşı 270’le açık
bir üstünlüğü bulunmaktadır. Özel görev uçakları konusunda Ankara’nın üstünlüğü
14’e karşı 20 iken, helikopterler konusunda 270’e karşı 474’le daha açık bir
fark söz konusudur. Saldırı helikopterleri anlamında da, Türkiye, 29’a karşı 107
ile komşusuna göre çok daha avantajlı durumdadır.
Kara güçlerine geçtiğimizde; tanklar konusunda Türkiye’nin Yunanistan’a
1.243’e karşı 3.002 ile net bir üstünlüğü bulunmaktadır. Zırhlı araçlar
konusunda da, Ankara, Atina’nın 6.134 aracına karşı 13.270 ile net üstün
durumdadır. Kundak Motorlu topçu sistemleri konusunda Türkiye’nin yine 590’a
karşı 956 ile üstünlük durumu bulunmaktadır. Obüsler konusunda da, yine Ankara
ağır basmakta ve Atina’nın 669 obüsüne karşı 1.189 obüse ev sahipliği
yapmaktadır. Hareketli roket atma cihazları konusunda da, her zaman olduğu gibi
Türkiye ağır basmakta ve Atina’nın 147’sine karşı 407 ile üstünlük
sağlamaktadır.
İki ülkenin deniz güçlerini kıyasladığımızda; ilk olarak donanma gücü konusunda
Türkiye’nin Yunanistan’a 120’ye karşı 156 ile bir üstünlüğü bulunmaktadır. Her
iki ülkenin de henüz uçak gemisi yokken, denizaltı konusunda Türkiye’nin Yunanistan’a
üstünlüğü yalnızca 11’e karşı 12 düzeyindedir. Fırkateynler konusunda da
Türkiye’nin üstünlüğü cüzi düzeydedir ve 13’e karşı 16’dır. Hafif savaş gemileri
korvetler konusunda ise Türkiye 0’a karşı 10’la açık avantaj sahibidir. Ayrıca
her iki ülkenin de karakol gemisi sayısı 35’tir ve güçleri denktir. Mayın
gemisi konusunda da Ankara 8’e karşı 11’le avantajını korumaktadır.
Kara-deniz-hava kuvvetlerine açısından genel bir değerlendirme
yapıldığında; Türkiye’nin kara kuvvetleri anlamında çok üstün olduğu, hava
kuvvetleri konusunda yine üstün olmakla birlikte Yunanistan’ın son dönemde
atılım yapmaya başladığı ve deniz kuvvetleri konusunda da iki ülke arasında
fazla bir farkın olmadığı söylenebilir. Bu anlamda, bu rakamlara göre Türkiye’nin
gelecekte hava ve deniz kuvvetlerini güçlendirmesi gerektiği sonucuna ulaşılabilir.
Son Rusya-Ukrayna Savaşı’nda da görüldüğü üzere savaş ve çatışmalarda
kritik bir unsur olan lojistik verilerine baktığımızda; ilk olarak havaalanları
konusunda Türkiye’nin Yunanistan’a 77’ye karşı 98’le bir üstünlüğü
bulunmaktadır. Ticaret gemileri konusunda ise, Yunanistan, Türkiye’den 1.217’ye
karşı 1.236 ile üstün durumdadır. Limanlar konusunda da Türkiye’nin 7’ye karşı
10’la kısmi bir avantajı bulunurken, işgücü konusunda 25-26 milyonluk Türkiye, 4
milyonluk işgücü olan Yunanistan’dan çok daha üstündür. Taşıt yolu konusunda
ise, Yunanistan, 67.333 kilometreye karşı 117.000 kilometre ile daha ileri
durumdadır. Bu anlamda, lojistik konusunda da Türkiye’nin büyüklüğü ölçüsünde
güçlü olmadığı ve bazı alanlarda Yunanistan’ın daha ileride olduğu belirtilebilir.
Savaşlarda bir diğer kritik unsur haline gelen enerji parametrelerine
baktığımızda; ilk olarak petrol üretimi konusunda Türkiye’nin Yunanistan’a 13
katlık bir üstünlüğü bulunmaktadır. Petrol tüketimi konusunda ise, Türkiye,
Yunanistan’dan yaklaşık 3 kat bir tüketime sahiptir. İspatlanmış rezervler
konusunda ise, Ankara, Atina’dan 34 kat avantajlıdır.
Coğrafi verilere baktığımızda ise; ilk olarak Türkiye, Yunanistan’ın
yaklaşık 6 katı büyüklüğünde bir ülke olarak dikkat çekmektedir. Türkiye’nin
diğer ülkelerle 2.816 kilometrelik sınırı varken, Yunanistan için bu rakam 1.110
kilometre düzeyindedir. Sahil şeridi konusunda ise Yunanistan’ın üstünlüğü
bulunmaktadır ki, sınır ve sahil şeridinin uzunluğu, özellikle Türkiye’ye yakın
adalar da düşünüldüğünde, Atina için bir avantajdan çok dezavantaj haline
gelebilir. Suyolları konusunda ise, Türkiye, 1.200 kilometre ile 6 kilometrelik
suyolu olan Yunanistan’dan daha avantajlıdır.
Bu verilere bakıldığında, iki ülkenin askeri kapasite ve güç olarak
kıyaslanabilecek düzeyde olmadıkları ve Türkiye’nin neredeyse her konuda çok
ağır bastığı görülmektedir. Bu anlamda, Yunanistan’ın Türkiye için bir tehdit
oluşturması durumundan ziyade, Türkiye’nin Yunanistan için bir tehlike unsuru
olarak algılanması daha doğal bir durumdur. Fakat şunu da eklemek gerekir ki, Yunanistan
tüm birliklerini olası bir savaşta Türkiye’ye karşı kullanabilirken, Türkiye,
doğusundan da tehlike algıladığı için, tüm birliklerini Yunanistan’a karşı kullanmayacaktır.
Fakat bu dezavantaj da, Türk askerlerinin savaş tecrübesinin Yunanistan’daki
muadillerinden çok daha üstün olduğu gerçeği ve bu verilere dahil edilmeyen
drone (iha/siha) teknolojisiyle dengelenecek ve sonuçta Türkiye’nin açık
üstünlüğü devam edecektir. Bu üstünlüğe rağmen, ilginçtir ki, Ege ve Doğu
Akdeniz’de ABD ve Fransa gibi Batılı müttefiklerinin de etkisiyle, daha atak ve
cüretkâr davranan ülke son dönemde Yunanistan’dır. Oysa bir çatışma/savaşın
maliyeti Yunanistan için çok daha ağır olabilecektir. Bu anlamda, iki ülkenin sorunlarını
diplomatik yollarla çözmeleri bence en doğru yöntem olacaktır. Türkiye’de
Cumhuriyet rejiminin kurulmasının 100. yıldönümünün kutlanacağı ve iktidarın meşruiyet
ve destek krizi yaşadığı bir dönemde, Yunanistan’dan çok daha olgun ve barışçıl
bir tavır beklemek hakkımızdır. Nitekim Başbakan Kiryakos Miçotakis’in Bartın’daki
kömür madeninde meydana gelen patlama sonrasında Türkiye’ye yardım teklif
etmesi güzel bir girişim olmuştur. Bu gibi jestlerin karşılıklı olarak devam
etmesi en büyük dileğimizdir…
Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ
[1] Bakınız;
https://www.globalfirepower.com/.
[2] Tüm verilere buradan ulaşılabilir; https://www.globalfirepower.com/countries-comparison-detail.php?country1=greece&country2=turkey.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder