Türk araştırmacı ve yazar Rıfat N. Bali[1],
2010 yılında Libra Kitap tarafından çok sınırlı sayıda basılan Turkey in the 1960’s and 1970’s Through the
Reports of American Diplomats (Amerikalı Diplomatların Raporları Aracılığıyla
1960’lar ve 1970’lerde Türkiye)[2]
adlı önemli bir kitap yayınlamıştır. Bu eserde, Amerikalı diplomatlar ve
elçilik görevlilerinin Türkiye’de 1960 ve 1970’li yıllarda yazdıkları gizli
raporlar Türkçe’ye çevrilmiş ve derlenmiştir. Bu yazıda, raporda yer alan
Alparslan Türkeş’le ilgili bölümler özetlenecektir.
Turkey in the 1960’s and 1970’s Through the
Reports of American Diplomats
Kitapta yer alan ve Alparslan Türkeş’in adının geçtiği ilk bölüm, John
E. Merriam’ın 20 Mayıs 1963 tarihli “Spiritual Problems and Social Disorder in
Istanbul” (İstanbul’da Ruhsal Sorunlar ve Toplumsal Kargaşa) raporudur. Raporda,
genel olarak İstanbul ve Türkiye’de ruhsal ve psikolojik meseleler siyasal bir
perspektiften incelenmiş ve özellikle İslam-laiklik ikileminin yarattığı bazı sosyal
zorluklara dikkat çekilmiştir. 27 Mayıs 1960 darbesine de yer verilen raporda,
Türkeş, 27 Mayıs darbecilerinden farklı bir konumda algılanmıştır. Rapora göre,
Türkeş ve arkadaşları kendi siyasal gündemleri ve projeleri olan kişilerken,
diğer 27 Mayısçılar çoğunlukla Türkiye’nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün
izinden giden ve özgün fikirleri olmayan askerlerdir.
Türkeş’in isminin geçtiği bir diğer rapor, G. Lewis Schmidt’in 8 Ekim
1965 tarihli “A Trip Through Uşak, Afyon, Balıkesir, Kütahya, and Manisa”
(Uşak, Afyon, Balıkesir, Kütahya ve Manisa’ya Bir Yolculuk) raporudur. Raporda,
27 Mayıs sonrası yurtdışına sürgüne gönderilen ama cezası bitince yurda dönen
Alparslan Türkeş’in Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’nin (CKMP) başına geçince
partinin 1965 seçimlerinde yaşadığı oy kaybı vurgulanmış ve Afyon milletvekili Hasan
Dinçer’in partiden istifa etmesine dikkat çekilmiştir.
Rufat N. Bali
Alparslan Türkeş’le ilgili bir diğer önemli belge, Bill Handley’nin 8
Ağustos 1969 tarihli “The Far Right in Current Turkish Affairs” (Güncel Türk
Siyasetinde Aşırı Sağ) raporudur. Raporda, Türkeş’in partisi Milliyetçi Hareket
Partisi’nin (MHP) Türkiye’deki milliyetçi ve Turancı grupların çoğunluğunun
bulunduğu siyasal organizasyon olduğu vurgulanmış ve partinin kendilerini Orta
Asya Türk kültürüne referansla “Ergenekon Aslanları” olarak adlandıran komando
gruplarının olduğu belirtilmiştir. Yurtdışından (Bulgaristan, Yugoslavya ve
Afganistan) gelen Türk göçmenlerine daha iyi davranılması gerektiğini savunan
ve Türkiye’nin ekonomik sorunlarının ancak milli yöntemlerle çözülebileceğine
inanan bu kişilere göre, Türk milleti başka milletleri taklit etmeye başladığı
zaman kaybetmektedir. Grubun sloganı da, bu doğrultuda, “Herşey Türkiye ve
Türklük İçin” şeklindedir. Hatta parti üyeleri, düzenledikleri aile planlaması
konulu bazı seminerlerde emperyalist ülkelerin Türk milletini kısırlaştırmak
istediğini de iddia etmişlerdir. Bill Handley’e göre, Alparslan Türkeş, faşizme
meyleden otoriter bir kişidir. Hatta Türkeş, bir konuşmasında amaca giden yolda
herşeyin mubah olduğunu da vurgulamıştır. Türkeş’in “milliyetçi sosyalizm”
görüşünün içeriği fazla bilinmemekle birlikte, raporun yazarına göre Türkeş’in
Batı ülkeleri ile ilişkilere bakışı Atatürk’ten farklıdır. Bu manada, Türkeş,
Atatürk’ün görüşlerini tersyüz edecek bir kişi gibi algılanmıştır. Ayrıca her
ne kadar dünya görüşü aşırı milliyetçi çizgide olsa da, partisinde dini
(İslami) unsurlar da bulunmaktadır. Nitekim partinin komando kamplarına katılan
gençler, İslami usullere uygun şekilde günde 5 vakit namaz kılmaktadırlar.
Komandolar, özellikle solcu komünist gençleri düşman olarak görmekte ve
İslamcılara benzer şekilde onlara öfke duymaktadırlar. Ancak bu grubun daha
kalabalık olan İslamcılardan farkı, daha organize olmalarıdır. Türkeş’e göre
Türkiye’de hâlihazırda 20 komando kampı bulunmaktadır ve yakında 16 tanesi daha
açılacaktır. Türk gazeteleri ise bu kampları yeni keşfetmektedir ve bunlar
hakkında haberler yapılmaya başlanmıştır. MHP, köklerini muhafazakâr çizgideki Cumhuriyetçi
Millet Partisi’nden alan bir siyasi yapıdır. Türkeş ve arkadaşları 1965 yılında
partide kontrolü ele geçirince, yaşı büyük kimseler partiden ayrılmış ve
partinin siyasi çizgisi Türk milliyetçiliği temelinde yeniden kurgulanmıştır. Yazara
göre, sandık başarısı sınırlı olsa da, Türkeş’in kişisel popülaritesi ve
desteği partisinin oy oranının çok üzerindedir. Askeriye ve dini gruplar içerisinde
Türkeş’e sempati duyanların oranı da merak edilmektedir.
Alparslan Türkeş’e yer verilen bir diğer Amerikan Dış İşleri menşeli belge,
James Spain’in 30 Nisan 1971 tarihli “How to Control Violence – A Key Istanbul
Preoccupation” (Şiddeti Kontrol Etmek – Önemli Bir İstanbul Meşgalesi)
raporudur. Türkiye’deki ve İstanbul’daki siyasal şiddet olaylarının mercek
altına alındığı bu raporda, Türkeş’in 1969 yazında ırkçı ve aşırı sağcı partisi
MHP’ye bağlı komando kamplarını kurmaya başladığı belirtilmektedir. Aynı
dönemde daha İslami çizgide Ülkü Ocakları’nın da kurulduğunu belirten yazar, bu
grupların komünizmle mücadele çerçevesinde oluşturulduğunu yazmıştır. Bu
grupların merkez sağ çizgideki Adalet Partisi (AP) seçmenlerini kendilerine
çekmeye başladığını belirten Spain, özellikle küçük Anadolu kentlerinde
yaşayanlar ve İstanbul gibi büyük şehirlere göçen yoksul gençler arasından bu
hareketlere katılımların olduğunu söylemiştir.
Alparslan Türkeş’le ilgili bir diğer önemli rapor, John E. Merriam’ın 14
Mart 1963 tarihli “The Turkish Army and Politics: View of Lt. Gen (Ret)
Madanoğlu on Col. (Ret) Türkeş” (Türk Ordusu ve Siyaset: Emekli Korgeneral
Cemal Madanoğlu’nun Emekli Albay Alparslan Türkeş Hakkındaki Fikirleri)
başlıklı analizidir. Merriam, raporunda, Madanoğlu’nun Türkeş hakkındaki
görüşlerine yer vermiş ve Türkeş’in 27 Mayıs İhtilali öncesinde 1960’ların
başında kendi cunta grubunu örgütlediğini ve darbeyi kendi kişisel otoritesi
için bir fırsat olarak gördüğünü yazmıştır. O dönemde Türkeş ve arkadaşlarının
kendisini Milli Birlik Komitesi’nden uzaklaştırmaya çalıştıklarını da söyleyen
Madanoğlu, bu grupların Türkiye siyasetinde etkili olmasının imkânsız olduğunu,
ancak Başbakan İsmet İnönü’nün destek oranının düşük olmasının Türkiye
açısından bir risk olduğunu iddia etmiştir. Madanoğlu, ayrıca Türk halkının
Peygamber’in (Hz. Muhammed) evlatları olarak gördüğü Arap halklarını sevdiğini
ve Türkeş’in ırkçı görüşlerinin yanlış olduğunu kaydetmiştir. Türkeş’in
Başbakan Adnan Menderes’in devrilmesinde en etkili kişi olduğunu ve cunta grubu
içerisinde başlarda çoğunluk sağladığını iddia eden Madanoğlu, daha önce kendisiyle
temas edilmesine karşın, Cemal Gürsel’in de aslında Türkeş ve askeri darbe tehlikesinin
ne kadar ciddi olduğunu anlamadığını söylemiştir. Türkeş’in emriyle sadece üst
düzey isimlerin değil, tüm Demokrat Parti milletvekillerinin tutuklandığını
belirten Madanoğlu, cuntayı yönlendiren kişinin de başlarda büyük ölçüde Türkeş
olduğunu vurgulamıştır. Türkeş’in bu gücü Muzaffer Özdağ ve Numan Esin gibi
genç arkadaşları sayesinde elde ettiğini belirten Madanoğlu, bu kişilerin daha
sonra Ondörtlükler adıyla cuntadan tasfiye edildiğini açıklamıştır.
MHP lideri Alparslan Türkeş’e değinilen bir diğer Amerikan belgesi,
Elaine D. Smith’in 28 Mart 1965 tarihli ve “Memorandum of Conversation with
Cemal Madanoğlu” (Cemal Madanoğlu ile Sohbetin Notu) başlıklı raporudur. Cemal
Madanoğlu, Elaine D. Smith ile sohbetinde, Alparslan Türkeş’in fikirlerini
özgürce söyleyebilmek için CKMP’ni ele geçirdiğini ve Türkeş’in kendisinden
farklı olarak siyasette güç kullanmaktan çekinmediğini belirtmiştir. Madanoğlu,
ayrıca Türkeş’i çok iyi bir kurmay subay olarak tanımlamış ve 27 Mayıs
darbesinin mimarı olduğunu açıklamıştır.
Alparslan Türkeş’le alakalı son önemli Amerikan raporu, Philip Clock’un “General
Madanoğlu’s Views of Current Political Scene” (General Madanoğlu’nun Güncel
Siyasal Tablo Hakkındaki Görüşleri) başlıklı ve 6 Nisan 1965 tarihli belgedir. Clock’a
göre, Madanoğlu, kendisini vatansever ama Türkeş gibi ırkçı ve
aşırıcı fikirleri olmayan bir subay gibi lanse etmektedir.
Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ
[1] 1948 İstanbul doğumlu Yahudi asıllı Türk yazar, tarihçi ve
araştırmacı. Özellikle Türkiye Yahudilerinin tarihi üzerine çalışmalar yapan
bir araştırmacıdır.
Web sitesi - http://www.rifatbali.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder