Giriş
24-25 Haziran 2025 tarihlerinde Hollanda’nın Lahey kentinde gerçekleştirilen NATO Zirvesi'nde, daha önce 2014 Galler Zirvesi'nde kabul edilen üye devletlerin toplam gayrisafi milli hasılalarının yüzde 2'sini savunmaya harcamaları gerektiği yönündeki çağrı revize edilerek, üye devletlerin savunma harcamalarını artık yüzde 5 düzeyine çekmeleri gerektiği yönünde bir uzlaşıya varılmıştır. Bu şekilde, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Avrupa'ya yönelik olarak yarattığı istikrarsızlık ve güvenlik risklerinin etkisiyle, Batı dünyasının askeri alyansı olan NATO'nun önümüzdeki yıllarda üye devletlerine daha yüksek düzeyde savunma harcamaları yapması yönünde baskı yapacağı kesinleşmiştir. Ancak elbette bu harcama düzeyine erişmeleri için üye devletlere 2035 yılına kadar süre tanınması, savunma harcamalarının bir anda artması yönündeki bir engel olarak düşünülebilir. Böyle bir ortamda, NATO'nun 32 üyesinin savunma harcamalarının mevcut düzeyine bakmak bize bu konuda hangi devletlerin daha avantajlı ve istekli olabileceği konusunda fikir verecektir.
NATO Üyesi Devletlerin Güncel Savunma Harcamaları
32 üye devleti olan* NATO veya Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nün 2024 yılı itibariyle üyelerinin ortalama savunma bütçeleri -toplam gayrisafi milli hasılalarına oranla- yüzde 2,61 düzeyindedir. Tablo I'e bakıldığında, üye devletlerden yüzde 4,12 düzeyinde savunma harcaması olan ve Rusya korkusunun en yoğun hissedildiği Polonya'da yüzde 5'i bulması 1-2 yıl içerisinde gerçekleşmesi muhtemel oldukça gerçekçi ve kolay bir hedeftir. Keza savunma harcamaları düzeyi daha şimdiden yüzde 3'ün üzerinde olan Estonya, ABD (Amerika Birleşik Devletleri), Letonya ve Yunanistan gibi üye devletlerin yüzde 5'lik hedefi karşılamaları önümüzdeki birkaç yıl içerisinde gayet mümkündür.
Tablo I. NATO Üyesi devletlerin 2024 yılı itibariyle savunma harcamaları
Üye Devlet | Savunma bütçesinin gayrisafi milli hasılaya oranı (%) | Toplam savunma bütçesi (milyar dolar) | Toplam gayrisafi milli hasıla (milyar dolar) |
Polonya | 4,12 | 34,98 | 849 |
Estonya | 3,43 | 1,44 | 42 |
ABD | 3,38 | 967,71 | 28.720 |
Letonya | 3,15 | 1,42 | 45 |
Yunanistan | 3,08 | 7,68 | 250 |
Litvanya | 2,85 | 2,3 | 81 |
Finlandiya | 2,41 | 7,31 | 303 |
Danimarka | 2,37 | 9,94 | 419 |
Birleşik Krallık | 2,33 | 82,11 | 3.520 |
Romanya | 2,25 | 8,64 | 384 |
Kuzey Makedonya | 2,22 | 0,35 | 16 |
Norveç | 2,2 | 10,61 | 483 |
Bulgaristan | 2,18 | 2,33 | 107 |
İsveç | 2,14 | 13,43 | 627 |
Almanya | 2,12 | 97,69 | 4.610 |
Macaristan | 2,11 | 4,89 | 232 |
Çekya | 2,1 | 6,83 | 326 |
Türkiye | 2,09 | 22,78 | 1.090 |
Fransa | 2,06 | 64,27 | 3.120 |
Hollanda | 2,05 | 21,46 | 1.163 |
Arnavutluk | 2,03 | 0,52 | 25 |
Karadağ | 2,02 | 0,16 | 8 |
Slovakya | 2 | 2,84 | 143 |
Hırvatistan | 1,81 | 1,62 | 90 |
Portekiz | 1,55 | 4,63 | 299 |
İtalya | 1,49 | 34,46 | 2.311 |
Kanada | 1,37 | 30,5 | 2.234 |
Belçika | 1,3 | 8,52 | 656 |
Lüksemburg | 1,29 | 0,79 | 61 |
Slovenya | 1,29 | 0,95 | 74 |
İspanya | 1,28 | 21,27 | 1.658 |
Kaynak: AlJazeera & The Guardian
Ancak listenin sonlarına doğru gidildiğinde, örneğin yüzde 1,28'lik savunma harcaması olan İspanya gibi üye devletlerin bu kritere uyum sağlamaları kolay gözükmemektedir. Nitekim İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, yüzde 5'lik hedefe karşı çıkmış ve NATO kararını "mantıksız ve ters etki yaratacak bir karar" olarak değerlendirmiştir. Ekonomik krizle boğuşan ama yüzde 5 hedefine destek veren Türkiye gibi -ki mevcut savunma harcaması düzeyi yüzde 2,1 dolaylarındadır- üye devletlerin de yüzde 5'lik kritere uyum sağlamaları gerçekçi durmamaktadır. Zira bu şekilde savunma harcamalarının arttırılması için, eğitim, sağlık ve kamu harcamaları gibi alanlardan ciddi kesintiler yapılması gerekecektir. Bu nedenle, her ne kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "yüzde 5 hedefine en yakın ülkelerden biriyiz" açıklamasını yapsa da, Türkiye'de asgari ücret, kamu çalışanları ve emeklilerin maaşlarını daha da azaltacak bu tarz bir hamlenin yapılması adeta bir "siyasi intihar" anlamına geleceği için, Türkiye'nin mevcut veya başka bir hükümetle bu düzeye erişmesi en azından kısa ve orta vadede pek de gerçekçi bir hedef gibi algılanmamaktadır.
Hatta Birleşik Krallık gibi NATO'nun en hararetli savunucularından olan bir ülke için bile yüzde 5'lik hedefin gerçekleştirilmesi pek de olanaklı gözükmemektedir. İşçi Partili Başbakan Keir Starmer, savunma harcamalarını arttırmak için bazı sosyal yardım programlarını durdurmayı kabul etmiş, ama bu plana rağmen 2027'de ancak yüzde 2,5 seviyesine ulaşabileceklerini ilan etmiştir. Bu noktada elbette savunma harcamaları konusunda çok ısrarcı olan ABD Başkanı Donald Trump'ın liderliği ve etkisinden söz etmek gerekmektedir. Ancak Trump'ın görev süresinin bitmesine kısa bir süre kaldığı da düşünüldüğünde, bu hedefin ilerleyen yıllarda gerçekleştirilmesinin pek de mümkün olmadığı, hatta bizzat ABD'nin bile -bilhassa Demokratk bir Başkan'ın seçilmesi halinde- zamanla bu hedeften uzaklaşabileceği düşünülebilir.
Yüzde 5 Hedefi Gerçekçi Değil, O Zaman Ne Yapmalı?
Yüzde 5'lik savunma harcaması hedefinin -NATO üyesi devletler demokratik yönetimlerini korudukları sürece- gerçekleşmesinin mümkün olmadığı tespitini müteakiben, "o zaman ne yapmalı?" sorusuna da cevap vermek gerekir. Bu sorunun yanıtı ise, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sonlandırılması için daha hassas ve hedef odaklı diplomasi ve Avrupa güvenliğine yönelik olarak savunma harcamalarını astronomik ölçüde arttırmayacak nükleer koruma hedefi şeklinde cevaplanabilir. Avrupa'nın güvenliğine yönelik temel endişeler Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısından kaynaklandığı için, bu savaşın bir an önce sonlandırılması Avrupa'daki endişeleri azaltacak ve yeniden halklara, eğitime ve sağlığa yönelik yatırımların akmasını sağlayacaktır. Bu noktada Rusya pek güven veren bir devlet olmasa da, Moskova'ya geçmişte verilen sözlerin (NATO'nun genişlemesi anlamında) tutulmadığı da kabul edilmesi gereken bir gerçekliktir. Bu nedenle, Avrupa'nın NATO kapsamında veya bundan bağımsız nükleer bir koruma kalkanı stratejisi geliştirmesi, eşzamanlı olarak Rusya ile ilişkileri yeniden iyi düzeye geçirmeye çalışması, Avrupa Ordusu'nun temellerinin atılması ve NATO üyesi devletlerin savunma harcamaları hedefinin yüzde 2,5 hedefi şeklinde revize edilmesi bence daha gerçekçi ve uygulanabilir bir politika olacaktır. Zira siyasette aşırı idealizme yer yoktur ve halkların öfkesi -özellikle demokratik rejimlerde- devletler için iç güvenlik sorunları da yaratabilir.
Bu nedenle, 2025 NATO Lahey Zirvesi'nin ortaya koyduğu aşırı iddialı hedefin gerçekleştirilmesinin ancak üye devletlerde seçim kazanmaya ihtiyaç duymayan faşist yönetimlerin işbaşı yapması durumunda olabileceğinin idrakine vararak, üye devletlerin yöneticilerinin gerçekçi ve sorumlu davranmaları gerekmektedir. Aksi takdirde, Avrupa ve dünyayı bekleyen İkinci Dünya Savaşı öncesi benzeri bir dönem olacaktır.
Prof. Dr. Ozan ÖRMECİ
* ABD, Almanya, Arnavutluk, Belçika, Birleşik Krallık, Bulgaristan, Çekya, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hırvatistan, Hollanda, İspanya, İsveç, İtalya, İzlanda, Kanada, Karadağ, Kuzey Makedonya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya, Türkiye, Yunanistan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder