Irak’ın daha çok kuzey bölgelerinde yaşayan ve geçmişte Lozan Konferansı döneminde “Musul Türkleri” olarak adlandırılan Türk topluluklarına Türkmen adı verilir. Türkmen adı ayrıca Türkmenistan vatandaşları için de kullanıldığı için, İngilizce bu iki Türk kökenli farklı grup Turkoman (Türkmenler) ve Turkmen (Türkmenistan vatandaşları) diye farklı şekilde adlandırılırlar.[1] Türkçede ise her iki gruba da Türkmen adı verilmektedir. Türkmenler Irak dışında Suriye, İran ve Azerbaycan coğrafyasında da yaşamaktadırlar. Çok büyük bir bölümü Müslüman olan Türkmenler arasında Sünniliği ve Şiiliği benimsemiş farklı büyük gruplar bulunmaktadır. Dilleri ve etnik kökenleri bir olmasına karşın Türkmenler arasında bir siyasi birlik olmayıp, özellikle Şii Türkmenlerde birincil kimliğin mezhepsel aidiyet olması sebebiyle[2], siyasal birlik adımları kolay atılamamaktadır. Irak Türkmenlerinin sayısı konusunda kesin bir uzlaşı olmamakla beraber birçok yerli ve yabancı kaynakta sayılarının 2,5 ile 3 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir.[3] İnsan hakları konusunda faaliyet gösteren tarafsız ve bağımsız yabancı kuruluşların dahi durumlarına dikkat çektikleri Türkmenlerin sorunlarına yeterince ilgi göstermeyen ülkelerden biri de Türkiye’dir. Kamuoyunda sempati yaratmaya yönelik ufak adımlar dışında son yıllarda Türkiye’nin Türkmenler konusunda somut bir politika geliştirememiş olması son derece üzücüdür. Bu yazıda Irak Türkmenleri hakkında giriş niteliğinde bazı bilgileri sizinle paylaşacağım.
Irak’ta ABD işgali sonrasında yaşanan karışıklık döneminde avantajlı konuma geçirilen gruplar tarafından bilinçli bir şekilde nüfus kayıtlarının yok edilmesi sonucunda, bugüne kadar adil bir nüfus sayımı yapılamamasının da etkisiyle nüfus oranları hakkında tam sağlıklı bilgilere ulaşamadığımız Türkmenlerin, tarihsel süreçteki demografik istatistiklerine baktığımızda ise bugün sahip oldukları siyasal gücün çok üzerinde bir nüfuslarının olduğu gerçeğine kolaylıkla ulaşabiliyoruz. Örneğin, 1957 yılında Irak’ta henüz Krallık döneminde yapılan nüfus sayımında ülkede 500.000 Türkmen yaşadığı ortaya çıkmış ve 1959’da yayınlanan sayım verileri de Türkmenlerin sayılarını 567.000 olarak göstermiştir.[4] Irak’taki yıllık nüfus artış hızı yapılan çeşitli hesaplamalara göre % 3,296’dır. 1959 yılını temel alarak bu verilere göre bir hesaplama yaptığımızda, 1994 yılında Irak’ta yaşayan Türkmen sayısı karşımıza 1.764.029 olarak çıkmaktadır.[5] Bu da bazı yabancı gözlemcilerce çok abartılı olduğu ifade edilen 2,5-3 milyon Türkmen tezinin aslında akla yatkın olduğunu gösteren bir kanıttır. Elbette Türkmenlerle ilgili sağlıklı bilgilere ulaşılamamasının temel sebepleri; etnik sorunları demokratik gelişmişliği sayesinde demokrasi ve siyaset yoluyla aşmaya başlayan Türkiye’nin aksine bu ülkedeki siyasal mücadelelerin hala bir ölüm-kalım savaşı olarak görülmesi ve feodal yapıya uygun olarak primordiyal (ilksel) dini ve/veya etnik kimliklerin Iraklıların siyasal bilinçlerinin oluşmasında tek önemli düzlem olmasıdır. Bu anlamda Irak’ın kuzeyinde Türkmenler Kürt grupların doğrudan rakibi olarak algılanmakta ve tam da bu nedenle bu gruplar ve devlet tarafından ezilmektedirler.
Irak Türkmenleri, Irak’ın kuzeyinden itibaren Telafer, Musul, Erbil, Altunköprü, Kerkük, Tuzhurmatu, Kifri, Kara Tepe, Hanekin, Mendeli ve Bağdat’ın güneydoğusunda bulunan Bedre’ye kadar uzanan bir şerit üzerinde yaşamaktadırlar.[6] Tarihsel olarak Türkmenlerin yaşadıkları bölgelere Türkmeneli adı verilmiştir. Türkmenlerin nüfus yoğunluğu daha çok petrol zengini Kerkük şehrinde bulunmaktadır. Daha yoğun olarak tarımla uğraşmalarına karşın, Türkmenler arasında okur-yazarlık oranı diğer etnik gruplara göre daha yüksektir. 2005 yılında ilan edilen Irak anayasasında Türkmence veya Türkçe ülkenin resmi dilleri arasına girememiştir.[7] Ancak Türkmen nüfus yoğunluğu olan bölgelerde Türkmence de resmi dil statüsüne sahip olmaktadır.[8] Türkmence’nin de devlet okullarında eğitim dili olarak kullanılabilmesine izin verilmiştir. Türkmenlerin siyaset sahnesinde temsili anlamında ön plana çıkan grup, Nisan 1995’te Erbil’de kurulan Irak Türkmen Cephesi’dir. ITC dışında Türkmenlerin kurduğu Erbil Türkmen Listesi ve KDP-KYB’nin kurdurduğu küçük Türkmen partileri bulunmaktadır.[9] 111 üyelik Kuzey Irak parlamentosunda Türkmenlere 5 kişilik kota ayrılmıştır. Türkmenlerin siyasal mücadeleleri için bundan sonraki ilk adım, bu kotanın kaldırılması ve kendi aralarındaki siyasal ayrışmaların çözümlenmesi olmalıdır.
Türkmenler hakkında çalışmalarıyla bilinen İbrahim Sirkeci’nin 2005 yılında Global Strateji Enstitüsü için hazırladığı rapora göre[10] Türkmenlerin belirgin kültürel özellikleri ise şu şekildedir; Öncelikle Türkmenlerin yüzde 99’un anadili Türkçe’nin bir lehçesi olan Türkmencedir ve yalnızca yüzde 1’lik Türkmen nüfusun anadili Kürtçe veya Arapça olarak değişmiştir. Türkmence dışında Türkmen gruplarının ikinci dili çok büyük oranda Arapçadır. Arapçayı ise üçüncü dil olarak Kürtçe izlemektedir. Sirkeci’nin araştırmasında ortaya çıkan ilginç bir sonuç; Türkmenlerin yüzde 85 gibi çok yüksek bir oranla kendilerini Irak devletine bağlı hissetmeleri ve herhangi bir ayrılıkçı motivasyona sahip olmamalarıdır. Kalan yüzde 15’lik kesim içerisinde ise çok büyük oranda Türkiye adı ön plana çıkmaktadır. Aynı araştırmada katılımcılara sorulan “Türkmenlerin kendilerini nasıl tanımladıkları” sorusuna cevap verenlerin % 55’i kendilerini Türkmen olarak tanımlarken, % 10’luk bir kesim “Irak Türkmen’i”, “Irak Türk’ü” veya “Türk” cevaplarını tercih etmiştir. Tamamı Kerkük’ten olan % 8’lik bir kesim “Kerküklü” yanıtını verirken, Türkmenlerin sadece % 24’ü kendini “Iraklı” olarak tanımlamışlardır. Bu araştırmada çıkan dikkat çekici bir konu ise, güvenlik gerekçeleri nedeniyle Türkmenlerde göç olgusunun oldukça yaygın olmasıdır. Araştırmaya göre, her üç Türkmen hanesinden birinin en az bir bireyi dışarıya göç etmiştir ki bu rakam oldukça yüksek bir yurtdışı göç oranı demektir.
Türkiye’nin bugüne kadar uyguladığı Türkmen politikası değişken ancak sonuç itibariyle daima etkisiz olmuştur. 1990’larda daha milliyetçi-Türkçü bir pozisyon alarak “Türkmen realitesi”ni dünyaya duyurmaya çalışan Türkiye’nin izlediği dış politika sonucunda gelinen nokta, 3 milyon nüfusu olduğu iddia edilen Türkmenlerin ülkedeki neredeyse en etkisiz grup haline gelmesidir. Star Gazetesi’nden Nasuhi Göngör’e göre bu başarısızlığın nedenleri şöyle özetlenebilir; “Kuşkusuz bu kadar önemli bir konunun, siyasi merkez eliyle değil, bizzat Genelkurmay tarafından yönetilmesi, zaten başlı başına bir facia olarak tarihe geçmiş durumda. Ancak o dönem siyasetinin de bu konularda sorumluluk üstlenmek yerine, işi askerlere havale ederek risk almadıklarının da altını çizmek gerekiyor. Sonuçta yakın geçmişin özeti şuydu. Sahip çıkıldığı iddia edilen, daha çok istihbarat mekanizmaları üzerinden ilişki kurulan, hatta çok marifetmiş gibi kendi içimizdeki ayrılıkların birebir temsil edildiği bir topluluk haline geldi Türkmenler. Türkiye’nin onları Türkmen Cephesi çatısı altında toparlama çabası, şekil açısından doğru bir yaklaşım olsa da pratikte bir vizyona dönüşmediği için ayrılıkları gideren bir zemin de ortaya çıkmadı. Sonuçta ABD işgali sonrasında yeniden şekillenen Irak’ta Türkmenler, kelimenin tam anlamıyla sistem dışında kaldılar”.[11] Güngör’e göre Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti döneminde de bu konuda somut bir başarı kazanılamasa da, son dönemde Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Irak Türkmen Cephesi lideri Erşad Salihi’nin verdikleri görüntü gelecek adına umut vericidir.
Bu noktada söylenmesi gereken, bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin milliyetçi ya da dine-mezhebe dayalı politikalarının dünya kamuoyunda daima olumsuz algılanması sebebiyle Türkmenlerin ve daha birçok Türk kökenli grubun hakkının büyük bir devlete yakışacak şekilde iyi savunulamamış olmasıdır. Kuşkusuz 21. yüzyılda demokratik bir dönüşüm yapmaya çalışan Türkiye’nin de artık dış politikadaki demokrasi yanlısı söyleminin meyvelerini toplayabilmesi ve Türkmenlerin durumunu insan hakları açısından uluslararası platformlarda gündeme getirmesi gerekmektedir. Kıbrıs’ta “işgalci” Türkleri adadan göndermeye meraklı Batılıların neden işgal altındaki Azerbaycan topraklarına aynı özeni göstermediklerini ya da Türkiye’de Kürt kökenli yurttaşlarımızın haklarını cansiperane bir şekilde savunurken, Irak ve Suriye’deki Türkmenleri neden görmezden geldiklerini kuşkusuz Türkiye artık dünyaya daha iyi anlatmalıdır. Bu yazıda ele alınmayan ancak Suriye’de devam etmekte olan iç savaşın ortasında ülkedeki tek silahsız grup durumundaki Suriyeli Türkmenlerin durumu ise Iraklı Türkmenleri bile aratacak haldedir. Bu da Türkiye’nin dış politikasında ya büyük bir zayıflık olduğunu ya da Türk kimliğinin artık Türkiye Cumhuriyeti Devleti için bir anlam ifade etmediğini göstermektedir.
Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ
Girne Amerikan Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Başkanı
Twitter: https://twitter.com/ozanormeci
KAYNAKLAR
- Al-Hirmizi, Arshad (2005), “The Turkmen Reality in Iraq”, Kerkük Vakfı.
- Barkey, Henry J. (2005), “Turkey and Iraq – The Perils (and Prospects) of Proximity”, United States Institute of Peace Special Report.
- Güngör, Nasuhi (2013), “Irak Türkmenlerinin kaderi”, Star, Erişim Tarihi: 12.12.2013, Erişim Adresi:http://haber.stargazete.com/yazar/irak-turkmenlerinin-kaderi/yazi-813608.
- Irak Türkmen Cephesi Haber Portalı, Erişim Tarihi: 12.12.2013, Erişim Adresi: http://www.kerkuk.net.
- Latif, Can (2004), “Irak Türkmenleri: Irak’ta Gerçek Türkmen Nüfusu”, TASAM, Erişim Tarihi: 12.12.2013, Erişim Adresi: http://www.tasam.org/tr-TR/Icerik/115/irak_turkmenleri_irakta_gercek_turkmen_nufusu.
- Migdalovitz, Carol (2002), “Iraq: The Turkish Factor”, CRS Report for Congress.
- Oğuzlu, Tarık H. (2004), “Endangered Community: The Turkoman Identity in Iraq”, Journal of Muslim Minority Affairs, Cilt 24, No: 2, Ekim 2004.
- Orsam (2005), “Irak Cumhuriyeti Anayasası”, Erişim Tarihi: 12.12.2013, Erişim Adresi:http://www.orsam.org.tr/tr/trUploads/Yazilar/Dosyalar/20101224_irakanayasasi.pdf.
- Orsam (2012), “Irak Türkmenleri Güncesi”, Orsam Aylık Irak Türkmenleri Güncesi, Aralık 2012, Sayı: 20.
- Orsam (2013), “2010 Yılı Irak Söyleşileri (Türkmenler – III), Orsam Rapor No: 174, Ekim 2013.
- Petrosian, Vahram (2003), “The Iraqi Turkomans and Turkey”, Iran & The Caucasus, Cilt 7, No: 1/2, ss. 279-308.
- Semin, Ali (2013), “Kuzey Irak Seçimleri, Türkmenler ve Kerkük Sorunu”, Bilgesam, Erişim Tarihi: 12.12.2013, Erişim Adresi: http://www.bilgesam.org/tr/index.php?option=com_content&view=article&id=2470:2013-09-21-10-26-51&catid=77:ortadogu-analizler&Itemid=150.
- Sirkeci, İbrahim (2005), “Irak Türkmenleri ve Türkmenlerin Yurtdışına Göçü”, Global Strateji Enstitüsü.
- UNPO (2007), “Iraqi Turkmen: The Human Rights Situation and Crisis in Kerkuk”, Konferans Raporu, 26-27 Mart 2007, Avrupa Parlamentosu, Brüksel.
- Vikipedi, “Irak Türkmenleri”, Erişim Tarihi: 12.12.2013, Erişim Adresi:http://tr.wikipedia.org/wiki/Irak_Türkmenleri.
DİPNOTLAR
[1] Petrosian, Vahram (2003), “The Iraqi Turkomans and Turkey”, Iran & The Caucasus, Cilt 7, No: 1/2, s. 279.
[2] Güngör, Nasuhi (2013), “Irak Türkmenlerinin kaderi”, Star, Erişim Tarihi: 12.12.2013, Erişim Adresi:http://haber.stargazete.com/yazar/irak-turkmenlerinin-kaderi/yazi-813608.
[3] Sirkeci, İbrahim (2005), “Irak Türkmenleri ve Türkmenlerin Yurtdışına Göçü”, Global Strateji Enstitüsü, s. 3.
[4] Latif, Can (2004), “Irak Türkmenleri: Irak’ta Gerçek Türkmen Nüfusu”, TASAM, Erişim Tarihi: 12.12.2013, Erişim Adresi: http://www.tasam.org/tr-TR/Icerik/115/irak_turkmenleri_irakta_gercek_turkmen_nufusu.
1958 yılında Bağdat’ta yayınlanan “The Iraqi Revolution 14th July Celebrations Committee” adlı kaynakta ve 1987’de Londra’da Inquiry Dergisi’nde yayınlanan “The Forgotteen Minority: The Turkomans of Iraq” adlı makalede 1957 yılında yapılan sayımda Irak’ta 567.000 Türkmen’in yaşadığı belirtilmiştir. Bu kaynaklara göre Irak’ın % 8,94’i Türkmen’dir. Ancak daha sonra Irak’ta yayınlanan resmi kaynaklar Türkmenleri % 2 olarak göstermiştir (Erişim Tarihi: 12.12.2013, Erişim Adresi: http://tr.wikipedia.org/wiki/Irak_Türkmenleri). Irak Türkmen Cephesi Haber Portalı’nda da daha önce Irak’ta en az 2 milyon Türkmen olduğu belirtilmiştir (Erişim Tarihi: 12.12.2013, Erişim Adresi: http://www.kerkuk.net).
[5] Latif, Can (2004), “Irak Türkmenleri: Irak’ta Gerçek Türkmen Nüfusu”, TASAM, Erişim Tarihi: 12.12.2013, Erişim Adresi: http://www.tasam.org/tr-TR/Icerik/115/irak_turkmenleri_irakta_gercek_turkmen_nufusu.
[6] Vikipedi, “Irak Türkmenleri”, Erişim Tarihi: 12.12.2013, Erişim Adresi:http://tr.wikipedia.org/wiki/Irak_Türkmenleri.
[7] Madde 4/1. Bkz; Orsam (2005), “Irak Cumhuriyeti Anayasası”, Erişim Tarihi: 12.12.2013, Erişim Adresi:http://www.orsam.org.tr/tr/trUploads/Yazilar/Dosyalar/20101224_irakanayasasi.pdf.
[8] Madde 4/4. Bkz; Orsam (2005), “Irak Cumhuriyeti Anayasası”, Erişim Tarihi: 12.12.2013, Erişim Adresi:http://www.orsam.org.tr/tr/trUploads/Yazilar/Dosyalar/20101224_irakanayasasi.pdf.
[9] Semin, Ali (2013), “Kuzey Irak Seçimleri, Türkmenler ve Kerkük Sorunu”, Bilgesam, Erişim Tarihi: 12.12.2013, Erişim Adresi: http://www.bilgesam.org/tr/index.php?option=com_content&view=article&id=2470:2013-09-21-10-26-51&catid=77:ortadogu-analizler&Itemid=150.
[10] Sirkeci, İbrahim (2005), “Irak Türkmenleri ve Türkmenlerin Yurtdışına Göçü”, Global Strateji Enstitüsü.
[11] Güngör, Nasuhi (2013), “Irak Türkmenlerinin kaderi”, Star, Erişim Tarihi: 12.12.2013, Erişim Adresi:http://haber.stargazete.com/yazar/irak-turkmenlerinin-kaderi/yazi-813608.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder