7 Ağustos 2010 Cumartesi

Devlet Bahçeli



4 Nisan 1997 tarihinde milliyetçi düşüncenin ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurucusu, doğal lideri ve Başbuğ’u Alparslan Türkeş’in vefat etmesi sonrası 6 Temmuz 1997 tarihinde yapılan parti olağanüstü kongresinde Genel Başkan seçilen Devlet Bahçeli, MHP’nin 1999 genel seçimlerinde gösterdiği büyük başarı üzerine siyaset bilimi literatüründe bir çok çalışmaya konu olmuştur. Çalışmalar genellikle Bahçeli’nin dönemsel koşulları (Abdullah Öcalan’ın yakalanması ve asılmasının beklenmesi) iyi kullanarak ve MHP’yi aşırı sağdan merkez sağa çekerek bu başarıyı kazandığına dikkat çekmiştir. Hakikaten Devlet Bahçeli akademik geçmişi ve sakin tavırlarıyla Alparslan Türkeş’ten oldukça farklı bir aşırı milliyetçi lider profili çizmektedir. 2002 genel seçimlerinde partisinin baraj altında kalmasına ve parti içerisinde bir grubun yoğun muhalefetine rağmen Bahçeli bugün hala MHP’nin Genel Başkanı konumundadır. Bu yazımda hakkında aslında pek az şey bilinen Devlet Bahçeli’nin hayat hikayesini, dünya görüşünü, çalışmalarını ve Türk siyasal hayatına etkisini mercek altına alacağım.
Devlet Bahçeli 1948 yılında Osmaniye’de dünyaya geldi. Bahçeliler Osmaniye ve çevresinde Fettahoğulları olarak bilinen geniş bir Türkmen ailesidir. Bahçeli’nin babası Osmaniye çevresinde iyi tanınan çalışkan bir çiftçi, toprak sahibi ve tüccardır. Ailenin ekonomik durumu oldukça iyidir ve Osmaniye’nin en zengin beş ailesinden biri olarak bilinmektedir. Baba Bahçeli CHP’ye yakın olmasına ve büyük bir İsmet İnönü hayranlığı beslemesine karşın gelenek-göreneklere önem veren aynı zamanda muhafazakar bir kimsedir. Aile bağları ve özellikle büyüklere saygı Bahçeli ailesi için daima önemli olmuştur. Mesela Devlet Bahçeli ve kardeşleri hayatla boyunca babalarının yanında sigara içmeye asla cüret edememişlerdir. Devlet Bahçeli’yi babası kadar etkileyen bir diğer ailesi üyesi de kendisinden birkaç büyük ağabeyidir. Bahçeli ağabeyini adeta babası gibi görmüş ve hayatı boyunca önemli kararlarını ona danışarak yapmıştır. Ailenin muhafazakar yapısı Bahçeli’nin kişiliğinin şekillenmesinde büyük rol oynamış ve Devlet Bahçeli hayatı boyunca sakin, saygılı ve geleneksel değerlere önem veren bir kişi olmuştur.
İlk öğrenimini Osmaniye’de, orta öğrenimini İstanbul’da tamamlayan genç Devlet Bahçeli daha sonra üniversite eğitimi için 1966 yılında Ankara’ya gelmiş ve şimdilerde Gazi Üniversitesi adıyla bilinen Ankara İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi’nin ekonomi bölümünde üniversite eğitimine başlamıştır. 1960’ların özgür ve ateşli üniversite ortamında Cumhuriyetçi ve CHP’ye yakın bir aileye mensup olmasına karşın, dini duyarlılığı, gelenek-göreneklere düşkünlüğü ve anti-komünist düşünceleri nedeniyle ülkücü gruplar içerisinde yer alan Bahçeli, olgun kişiliğiyle hareket içerisinde kısa sürede sivrilmiştir. Bahçeli 1967 yılında İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi’nde öğrenciyken başkent Ankara’da Ülkü Ocağı Kurucusu ve yöneticisi olarak görev almıştır. 1970-1971 yıllarında “Milli Türk Talebe Birliği” Genel Sekreterliği görevinde bulunmuş ve sakin, sessiz ancak kararlı tutumlarıyla ülkücü hareket içerisinde hızla yükselmiştir. Siyasal faaliyetlerinin yanı sıra akademik çalışmalara da büyük önem veren Bahçeli, 1972 yılından itibaren Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi ve buraya bağlı Yüksek Okullarda İktisat Bölümü asistanı olarak görev almıştır. Bahçeli’nin ayrıca 1970’li yıllarda Ümid-Bir olarak bilinen ıÜüÜlkücü Maliyeciler ve İktisatçılar Derneği’nin ve Ünay olarak bilinen Üniversite Akademi ve Yüksekokullar Asistanları Derneği’nin kurucularından ve Genel Başkanlarından olduğu da bilinmektedir.
Maddi durumu gayet iyi olan Bahçeli’nin üniversitede öğrenci ve asistanken özellikle ülkücü fakir gençlere ekonomik olarak destek olduğu söylenmektedir. Yüksek lisansını tamamlayan Bahçeli doktora ve sonrasındaki çalışmalarını da Gazi Üniversitesi’nde sürdürmüş ve Türkiye ekonomisi üzerine çeşitli bilimsel yayınlar da yapmıştır. Doktorasını bitirmesi sonrası ise Gazi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başlamıştır. Bahçeli’nin adı çoğu o dönemleri yaşamış çoğu MHP üyesiyinin aksine terör olaylarına karışmamıştır. Ancak Can Dündar'ın kendisi hakkında hazırladığı belgeselde belirtildiği üzere siyasal şiddete karşı olan Bahçeli’nin dahi o dönemden kalma açıklayamadığı bazı olaylar bulunmaktadır. Bu yönüyle Bahçeli klasik bir MHP’li değildir, dahası Bahçeli görüldüğü üzere 12 Eylül öncesi çok aktif ve itibarlı bir ülkücü olmasına karşın partiye üye olmamış ve parti içerisinde resmi bir görev üstlenmemiştir. Bahçeli’nin esas sahneye çıkışı 12 Eylül sonrasında olacaktır.
ıÜü12 Eylül 1980 darbesinden sonra “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası” nedeniyle cezaevlerini dolduran MHP ve Ülkücü kuruluşların yöneticileri ile mensuplarının davalarının savunulmasında ve ailelerinin finanse edilmesinde aktif ve büyük roller üstlenen Devlet Bahçeli, ülkücü hareket içerisindeki saygın konumunu pekiştirmiş ve Alparslan Türkeş’in de gözüne girmeyi başarmıştır. Zaten akademik kariyeri de oldukça başarılı bir şekilde devam eden Bahçeli, ülkücü hareket içerisinde basamakları birer birer çıkmaktadır. Uyumlu kişiliği ve parti için elini çekinmeden cebine atabilmesi Bahçeli’nin yükselmesinin en önemli sebepleridir. Ancak Bahçeli halen partinin resmi bir üyesi değildir. Üye olması Alparslan Türkeş tarafından göreve çağrılmasından sonra gerçekleşecektir. Türkeş’in çağrısı üzerine 17 Nisan 1987 tarihinde üniversitesindeki öğretim üyeliği görevinden istifa eden Bahçeli, 19 Nisan 1987 tarihinde yapılan Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Kurultayında parti yönetimine seçilmiş ve Genel Sekreterlik görevine getirilmiştir. Artık Bahçeli Türkeş’in yakın çalışma ekibi içerisindedir ve partinin siyasal çizgisinin ve ekonomik meselelerdeki tutumunun belirlenmesinde büyük rol oynamaya başlamıştır.
MHP’nin 12 Eylül sonrasında sistemle barışık ve demokrasiyi benimser tutumunun oluşmasında Bahçeli’nin de büyük payı vardır. Bahçeli sayesinde MHP etnik milliyetçilikten oldukça uzaklaşmış ve Atatürk milliyetçiliğine yakın, etnik temelden çok yurttaşlık kimliğine vurgu yapan bir milliyetçi anlayış belirlemiştir. Ayrıca Bahçeli döneminde MHP’nin siyasal şiddet olaylarından da uzak kaldığını belirtmeliyiz. 1997 yılına kadar MÇP ve MHP’de Genel Sekreterlik, Genel Başkan Yardımcılığı, Merkez Yürütme Kurulu Üyeliği, Merkez Karar Kurulu Üyeliği, Genel Başkan Baş-Danışmanlığı gibi çeşitli görevlerde bulunan Bahçeli, Alparslan Türkeş’in vefatı sonrası ıÜü6 Temmuz 1997 tarihinde yapılan olaylı MHP 5. Olağanüstü Kongresinde Genel Başkanlığa seçilmiştir ve bugün hala MHP’nin Genel Başkanı olarak siyasal hayatına devam etmektedir. Bahçeli ile ilgili ortaya çıkan son gelişmelerden birisi de Alparslan Türkeş’in bir mektubunda Bahçeli’den “MİT’le ilişkisi olabilir” şeklinde söz etmiş olmasıdır. 22 Temmuz seçimleri öncesi İslamcı basın tarafından ortaya çıkarılan bu mektup ve sonrasındaki gelişmeler karşısında Bahçeli sessiz kalmayı tercih etmiştir.
Dr. Devlet Bahçeli bugün hala Türkiye'de son derece başarısız bir şekilde yönetilen ve toplumu dinci-laik ve Türk-Kürt ekseninde ikiye bölen çeşitli politikalar karşısında siyasal şiddete yatkın milliyetçi-muhafazakar tabanı dizginleyerek Türkiye demokrasisi adına kritik bir görev yapmaktadır. Ayrıca klasik MHP kadrolarını önemli devlet görevlerinde bulunmuş birikimli kişilerle (Gündüz Aktan, Deniz Bölükbaşı vs.) takviye etmesi Bahçeli'nin liderlik başarısıdır. Ancak tüm diğer siyasal partilerde de görüldüğü üzere Milliyetçi Hareket Partisi'nin Türkiye'deki seçmen kitlesinin büyük çoğunluğunu oluşturan 18-30 yaş arası gruba yönelik hiçbir somut politikasının olmaması ve daha önemlisi MHP'nin hükümetin politikalarına alternatif ve net bir dış politika ve ekonomi vizyonu ortaya koyamaması eleştirilebilecek noktalardır. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidardan düşmesi durumunda sağ siyasette büyük bir boşluk oluşacağı hesap edilirse, Bahçeli'nin MHP'yi sağın merkez partisi yapmak adına mutlaka farklı arayış ve politikalara yönelmesi gerekmektedir.
KAYNAKLAR
- Heper, Metin & İnce, Başak, “Devlet Bahceli and 'Far Right' Politics in Turkey 1999-2002”, 2006, Middle Eastern Studies, vol. 42
- Landau, Jacob M., “Alparslan Türkeş: A Colonel Turned Politician”, Political Leaders and Democracy in Turkey” (ed. Metin Heper & Sabri Sayarı), 2002, Lanham, Md: Lexington Books
- Çınar, Alev & Arıkan, Burak, “The Nationalist Action Party: Representing the State, the Nation or the Nationalists?”, 2002, Turkish Studies volume 3 no: 1
- Biyografi.net, http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=58
- Kim Kimdir, http://www.kimkimdir.gen.tr/kimkimdir.php?id=1939
- Vikipedi, http://tr.wikipedia.org/wiki/Devlet_Bah%C3%A7eli
- Milliyetçi Hareket Partisi resmi web sitesi, http://www.mhp.org.tr/

Ozan Örmeci



Bu makale Ozan Örmeci'nin "İttihat ve Terakki'den AKP'ye Türk Siyasal Tarihi" adlı kitabından alınmıştır. Kitabı satın almak için İdefix, Kitap Yurdu ve benzeri kitap satış sitelerine bakabilirsiniz.

Hiç yorum yok: