Çin'deki iç savaşta komünistlerin (Çin Komünist Partisi/ÇKP) zaferi sonrasında milliyetçi Kuomintang partisinin kaçarak Çin Cumhuriyeti'ni devam ettirdiği bir ada ülkesi olan Tayvan, 1971 yılına kadar Çin yerine Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde yer almış, ancak bu tarihten sonra Çin'in güçlenmesini müteakiben giderek dış politikada irtifa kaybeden bir ülke olagelmiştir. Buna karşın, Tayvan, yaklaşık 33 bin dolarlık kişi başına düşen yıllık gayrisafi milli hasıla performansı ile, Çin'den bu alanda (12 bin 720 dolar) neredeyse 3 kat daha başarılı bir ülke görünümündedir. Elbette bu noktada Çin'in nüfusunun 1,4 milyar, Tayvan'ın toplam nüfusunun ise yalnızca 23,5 milyon düzeyinde olduğunu da akılda tutmak gerekir. Buna karşın, Tayvan, ekonomik performansından ziyade, özellikle demokrasi ve özgürlükler konusunda Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) de etkisiyle çok ileriye gitmeyi başarmış bir devlettir. Öyle ki, uzun yıllar sıkıyönetimde kalan ve askeri vesayet gölgesinde demokrasini pek de ilerletemeyen Tayvan, 1980'lerden itibaren demokratikleşme konusunda büyük atılım yapmış (nitekim 1996 yılında ilk kez doğrudan halk oyuyla Devlet Başkanı seçimi yapılmıştır) ve Freedom House kuruluşunun 2023 yılı raporuna göre, dünyadaki en kaliteli demokrasilerden birisi ve tam anlamıyla "özgür" (free) bir ülke görünümündedir. Aynı kuruluşa göre, Çin ise, "özgür olmayan" (not free) devlet kategorisindedir ve puanları oldukça düşüktür.
ABD-Çin rekabetinde son yıllarda çok önemli bir konu haline gelen Tayvan, yarı-Başkanlık sistemiyle yönetilen demokratik bir Cumhuriyet rejimidir. Bugüne kadar Tayvan'ın 7 Devlet Başkanı olmuştur. Bunlar; (1) kurucu lider ve ilk Devlet Başkanı Çan kay Şek (Chiang Kai-shek) (1950-1975), (2) Yen Chia-kan (1975-1978), (3) Chiang Ching-kuo (1978-1988), (4) Lee Teng-hui (1988-2000), (5) Chen Shui-bian (2000-2008), (6) Ma Ying-jeou (2008-2016) ve (7) Tsai Ing-wen (2016-2024) şeklinde sıralanmaktadır. Tayvan'ın kurucu partisi olan Kuomintang (KMT), 2000 yılına kadar 50 yıl boyunca ülke siyasetini domine etmiştir. 2000 yılında ise, ilk kez Demokratik İlerici Partisi-DPP'nin adayı olan Chen Shui-bian Devlet Başkanı seçilmiştir. 2016'dan beri Devlet Başkanı olan Tsai Ing-wen de yine KMT'li değil, DPP'li bir Tayvanlı Başkan olarak öne çıkmıştır. Bu partiler arasında ise Çin'e yaklaşım konusunda ciddi bir fark söz konusudur. Kuomintang veya KMT, Çan kay Şek döneminden beri Çin'le barışçıl şekilde birleşmeyi savunur ve bunun Tayvan önderliğinde olması gerektiğini ifade ederken, DPP ise "tek Çin" söylemine karşı çıkmakta ve Tayvan'ın bağımsız bir devlet, Tayvanlıların da ayrı bir ulus olduğu görüşünü işlemektedir. Benzer şekilde, Çin milliyetçiliği ideolojisine yaslanan KMT, Pekin'le daha yakın ilişkileri ve 1992 Konsensüsü'ne uygun şekilde Çin'in barışçıl şekilde birleşmesini savunurken, Tayvan milliyetçiliğini geliştiren DPP de, tamamen ABD ve diğer Çin karşıtı güçlerle iş birliği yapılmasını ve Çin'le ilişkilerin sınırlanmasını desteklemektedir. İşte bu nedenle, 2024 Tayvan Başkanlık seçimi dış politika alanı ve bilhassa da ABD-Çin büyük güç rekabeti açısından önemli bir konu haline gelmektedir.
The Economist'in güncel anket çalışmasına göre, Lai Ching-te, Hou Yu-ih'in birkaç puan önünde
2024 Tayvan Başkanlık seçiminde de, 3 iddialı aday olmasına karşın, temelde DPP ile KMT'nin rekabetleri söz konusudur. Güncel anketlere göre biraz daha önde gözüken aday, DPP'li Lai Ching-te veya William Lai'dir. Anketlerde yüzde 34 civarında oyu bulunan Ching-te'nin ardından ikinci sırada yüzde 31 civarında destekle KMT'li Hou Yu-ih gelmektedir. Üçüncü sırada ise, yüzde 21 destekle Tayvan Halk Partisi (TPP) adayı Ko Wen-je bulunmaktadır. Aslında seçim öncesinde Hon Hai/Foxconn grubunun kurucusu Tayvanlı iş adamı Terry Gou da bağımsız adaylığını açıklasa ve medyadan büyük ilgi görse de, daha sonra bu kararından caymış ve Başkanlık yarışından çekilmiştir. İlk turda en yüksek oyu almanın yeterli olduğu Tayvan Başkanlık seçimlerinde, bir aday en fazla 4 yıl ve 2 kez seçilebilmekte, böylelikle en fazla 8 yıl Başkan olarak görev yapabilmektedir. Geçtiğimiz hafta başlayan oylama süreci, 28 gün kadar sürecek ve 12 Ocak 2024 tarihinde yeni Başkan ilan edilecektir.
Adayları kıyasladığımızda, aslen doktor olan Lai Ching-te veya William Lai'nin siyasette birçok farklı üst düzey makamda bulunmuş ve milletvekilliğinin yanı sıra Tainan Belediye Başkanlığı da yapmış olan deneyimli bir siyasetçi olarak, Tayvan'ın bağımsızlığı yanlısı milliyetçi söylemleri ve merkez oyları kucaklayabilen merkezci retoriği ile ön plana çıkarıldığı görülmektedir. Çin'deki ÇKP yönetimi ise Lai'ye olumsuz yaklaşmaktadır; çünkü Pekin, Lai'nin de Ing-wen gibi Tayvan'ın bağımsızlığı yönünde kararlı adımlar atmasından endişe etmektedir. Çin, bu anlamda DPP'ye "bölücü/ayrılıkçı" olarak yaklaşmaktadır. Lai ise, bu iddiaları kabul etmemekte ve Çin yönetiminin her üç Tayvanlı adaya da bölücü olarak baktığını vurgulamaktadır. Aslen polis olan ve bir dönem Ulusal Polis Teşkilatı'nı yöneten Hou Yu-ih ise, Tayvan'ın geleneksel büyük partisi KMT'nin adayı olarak partisinin elit (seçkinci) imajına zıt düşer şekilde farklı sosyal gruplardan ve hatta göçmenlerden oy alabilecek bir aday olarak sivrilmektedir. Geçtiğimiz yıl New Taipei City'deki Belediye Başkanlığı seçimlerini tekrar kazanan Hou, ÇKP ile görüşmelerin sürdürülmesi ve Tayvan Boğazı'ndaki gerginliğin düşürülmesinden yanadır ve partisinin "tek Çin" söylemlerine karşı değildir. Nitekim Çinli yetkililer de KMT adayına açıktan destek vermektedirler. Öyle ki, Çinli yetkililer, seçimin "barış ile savaş" ve "refah ile gerileme" arasında olacağını dahi söylemişlerdir. Aslen cerrah olan Ko Wen-je ise, başkent Taipei'de 2014-2022 döneminde iki dönem seçilmeyi başarmış bağımsız bir aday olarak sivrilmekte ve şansının hiç de az olmadığını düşündürtmektedir. Beklenmedik büyük başarısı nedeniyle 4 yıl kadar önce Tayvan Halk Partisi-TPP'yi kuran Ko, KMT-DPP ikilisinden farklı bir üçüncü yol yaratmaya çalışmaktadır. Çin'le ilişkilerden ziyade iç politik meselelere odaklanma arayışında olan Ko ve partisi TPP, KMT ile koalisyona da sıcak bakmaktadır.
Sonuç olarak, her üç adayın da iddialı olduğu 2024 Tayvan Başkanlık seçiminde, DPP (Lai Ching-te) ile KMT (Hou Yu-ih) arasındaki yarışın bir anlamda ABD ile Çin arasında da bir güç mücadelesi gibi algılanmasının mümkün olduğunu düşünerek, Tayvan halkının bu seçimdeki kararının çok önemli olacağını belirtmek gerekir. Zira Çin'in baskı diplomasisi neticesinde Tayvan'ı resmen tanıyan ülkelerin sayısının Vatikan da dahil edilirse günümüzde yalnızca 14'e düştüğü de hesaba katılırsa, Çin'in artan gücünün etkisini Tayvan'da da görmek ne derece mümkün olacaktır, merakla bekliyoruz...
Kapak fotoğrafı: Lai Ching-te & Hou Yu-ih & Ko Wen-je
Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder