13 Ocak 2010 Çarşamba

Profesör Jeremy Salt'un büyük başarısı



Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve Türk aydınları uyuyadursun ve hatta bir kısmı menfaatleri uğruna sessiz kalsın, bilimsel ahlak sahibi yabancı akademisyenler ve aydınlar Türkiye'nin üzerine tamamen siyasi sebeplerle atılmak istenen Ermeni soykırımı suçu aleyhinde yeni keşifler yapmaya devam ediyorlar. Profesör Justin Mc Carthy, Profesör Stanford Shaw, Profesör Jean-Michel Thibaux ve Profesör Norman Stone gibi değerli akademisyenlerin geçmişte yaptıkları önemli katkılardan sonra, Ermeni belge düzmeciliğine dair yeni bir katkı Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünde hocalığımı yapmış olan Avustralyalı Profesör Jeremy Salt'tan geldi.


Donald Bloxham'ın 2005 yılında Oxford Üniversitesi Yayınları tarafından piyasaya sürülen ve büyük ses getiren çalışması "The Great Game of Genocide (Büyük Soykırım Oyunu)" adlı kitabını okurken kitapta yer alan tek taraflı tezlerden rahatsız olan ve bu nedenle kitabı daha yakın bir incelemeye tabi tutan Profesör Salt, fotoğraf laboratuarında yaptırdığı çeşitli analizler sonucunda Ermenilerin bugün dünyanın dört bir yanında sözde soykırıma kanıt olarak kullandıkları ve bu kitapta da yer alan bir fotoğrafın fotomontajla hazırlandığını ispat etti. Olayı "tiksindirici bir sahtekarlık" olarak nitelendiren Profesör Salt, derhal Oxford Üniversitesi Yayınları Tarih editörü Christopher Wheeler'la temasa geçerek bu yanlışlığın düzeltilmesi için istekte bulundu. Salt'un ısrarlı takibi sonucu hatasını kabul etmek zorunda kalan Wheeler yine de konuyu fazla ses çıkarmadan halletmeye çalışacağını belli etti. Bugün dünyanın her yerinde satılan ve tüm kütüphanelere giren bu kitap, eğer harekete geçilmezse yakında çeşitli makale ve akademik tezlerde aynı "The Blue Book (Mavi Kitap)" gibi Türkiye aleyhine bir delilmiş gibi kullanılmaya başlanacak.


Bu gelişmeler yaşanırken, bilimsel ahlak sahibi ve objektif bir tarihçi olan Profesör Salt'un bu çabalarına karşın, ülkemizde sözde Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk halkının menfaati adına görev üstlenen siyasetçi, diplomat, akademisyenlerin, özellikle de Ermeni meselesi konusunda kurulmuş kimi platformların hiçbir faaliyet göstermemesi gerçekten ülkemizin özellikle son yıllarda içinde bulunduğu siyasal ve entelektüel acziyetin en güzel ifadesidir. Türk halkı tüm eksikliklerine karşın bu denli kötü yönetilmeyi hak etmemektedir. Koltuk sahipleri o koltukların hakkını vermezlerse, elbette ki bu koltukların hakkını vermek adına Türk gençliği ve aydınları harekete geçecektir.

Ozan Örmeci


Hiç yorum yok: