KURULUŞ:
Fransa adını Roma İmparatorluğu yıkıldıktan
sonra 5. yüzyılda bu topraklara egemen olan Franklardan aldı. Ülkenin siyasal
birliği de ilk kez Franklar tarafından kuruldu. 16. yüzyılın sonlarına doğru
tahta Bourbon’lar geçti ve bu hanedan zamanında Fransa güçlü bir krallık haline
geldi. 1789’daki ünlü Fransız Devrimi ile Fransa karışık bir döneme girdi
(Napoleon Bonaparte ve sonrası gelişmeler) ve sonrasında kurulan farklı
İmparatorluk, krallık ve Cumhuriyet yönetimleri ile yönetildi. 1958 yılından
beri Fransız Beşinci Cumhuriyeti sürmektedir. Önemli bir kolonyal güç olan
Fransa 1960’lardan bu yana eski sömürgelerinin tamamını (bazı ufak adalar dışında)
kaybetmiştir. Fransa’nın yüzölçümü 547.026 kilometrekare, nüfusu da 60 milyon
civarındadır. Halen dünyanın en önemli ekonomik, siyasal aktörlerinden biridir.
ANAYASAL DÜZENLEMELER:
4 Ekim 1958 Anayasası’nın başlattığı 5.
Cumhuriyet aslında Rousseau’cu Fransız cumhuriyet geleneğine tamamen aykırı.
Artık üstün olan meclisler değil, geniş ölçüde devlet başkanının elinde
toplanmış olan yürütme gücü. Bu nedenle hükümetin meclis karşısında siyasal
sorumluluğu sürmekle beraber, 5. Cumhuriyet’in yarattığı siyasal düzene
parlamenter tanımı yapmak imkansız. Bunun yerine yarı-başkanlık sistemi
tanımını kullanıyoruz. 5. Cumhuriyet’in bir diğer yeniliği de, temsili
demokrasi ilkesinin yanı sıra yeni bir yarı-doğrudan demokrasi anlayışı
getirmiş olması. 4. Cumhuriyet anayasasına göre halk egemenliğini bir tek
anayasal konularda referandum yoluyla doğrudan doğruya kullanabilirdi. Öteki
bütün konularda temsilciler yetkiliydi. Ancak 5. Cumhuriyet’le beraber
Meclis’in üstünlüğü devlet başkanına kaydı ve halk oylaması anayasal konular
dışında da yaygınlaştırıldı.
5. Cumhuriyet’in yeni anayasasının yarattığı
Anayasa Konseyi, zamanla bir anayasa mahkemesi durumuna geldi. Bu durum Fransız
cumhuriyet gelenekleriyle çelişse de, Fransa’nın modern bir anayasal düzen kurabilmesinde
faydalı oldu. Fransız cumhuriyet geleneklerine birçok açıdan ters düşen 1958
Anayasası geniş ölçüde De Gaulle’ün yapıtıydı.
Bu nedenle o çekildikten sonra yaşamayacağı düşünülüyordu. Ancak bu
beklentiler gerçekleşmedi ve 1969’da De Gaulle’ün, 1974’te Gaulle’cülerin
siyasal erkten ayrılmalarına dayandı ve günümüze kadar geldi. Fransız
anayasasının başlangıç bölümü 1789 İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi
ilkelerini yineliyor. Fransız anayasası bugüne kadar birçok defa
değiştirilmiştir. Bunların çoğu önemsizdir ancak ikisi üzerinde durmak gerekir.
28 Ekim 1962 halk oylamasıyla kabul edilen
birinci önemli değişiklik düzenin başkancı niteliğini çok güçlendirdi ve
zamanla Fransız parlamenter sisteminin yarı-başkanlık sistemi olarak tescilini
sağladı. 2000 yılındaki değişiklikle de başkanlık süresi 7 yıldan 5 yıla inmiştir. 29 Ekim 1974
tarihli değişikle ise her iki meclisten 60 üyenin oyuyla henüz onaylanmamış bir
yasanın anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Konseyi’ne götürülmesi
kararlaştırıldı. Kolayca tahmin edildiği gibi muhalefete böyle bir olanağın
sunulması Anayasa Konseyi’nin Anayasa Mahkemesi’ne dönüşmesi sürecini
hızlandırdı. 1992’de yapılan değişiklikle uluslararası antlaşmaların da benzer
şekilde Anayasa Konseyi’ne götürülebilmesine olanak tanındı. Anayasanın 89.
maddesi anayasayı değiştirme yöntemini açıklamaktadır. Bu yöntemin 3 aşaması
vardır; öneri, kabul, onay.
Anayasa değişikliği için öneri yetkisine
sahip olanlar; Cumhurbaşkanı (Gerçi önce başbakandan bu yönde öneri alması
gerekiyor. Ancak aynı siyasal eğilimde iseler bu hükmün herhangi bir kısıtlama
yaratması düşünülemez), Parlamento üyeleri (Teker teker milletvekilleri ya da
Senato üyelerinin teklifiyle her iki mecliste de kabul edilmesi durumunda).
Onay aşamasında ise yine 2 seçenek söz konusu; Parlamentonun birleşik
toplantısında (bu toplantılara kongre adı veriliyor) geçerli oyların beşte üçü
ile onay (Bu yol yalnızca Cumhurbaşkanı’ndan kaynaklanan değişiklik önerileri
için kullanılabiliyor. Bu durumda parlamento birleşik toplantısı ya da halk
oyuna Cumhurbaşkanı karar veriyor), Halk oylamasıyla onay (Bu ikinci yol
parlamento üyelerinden kaynaklanan değişiklik önerileri için zorunlu, Cumhurbaşkanı’ndan
kaynaklananlarda ise Cumhurbaşkanı karar veriyor). Anayasanın değiştirilemeyecek
bir hükmü var. O da devlet biçiminin cumhuriyet olduğu kuralı. Bu değiştirme yasağı anayasaya 1884’te
girmiş. Bir de, ülke işgal altındayken anayasa değişikliği yapılmasını
yasaklayan bir hüküm var. Onun da kaynağı 1946.
YASAMA:
A-) Parlamentonun Yapısı: İki
meclislilik 3. Cumhuriyet’ten beri Fransa’da bir gelenek oldu. Bugünkü
meclisler Millet Meclisi ile Senato’dur. Birincisinde halkın, ikincisinde ise
yerel yönetimlerin temsili öngörülüyor. İkisine birden parlamento deniyor. 1985’ten
veri Millet Meclisi üye sayısı 577. Bunların 555’i anavatandan seçiliyor.
Diğerleri ise; Territories D’Outre-Mer 5, Départements d’Outre-Mer 15,
Collectivités Territoriales d’Outre-Mer 2.
Senato’nun üye sayısı 322. Bunların 296’sı
anavatandan seçiliyor. Diğerleri ise şöyle; Denizaşırı Topraklar 4, Denizaşırı
İller 8, Denizaşırı Yerel Yönetimler 2, Fransa dışında oturan Fransızlar 12. Millet
Meclisi’nin dönemi 5 yıl. Genel seçim olduğunda meclis tümden yenileniyor.
Senatörler 9 yıl için görev yapıyorlar. Ancak orada yenilenme, her 3 yılda bir,
üçte bir oranında. Millet Meclisi genel seçime gitme kararı veremiyor.
Milletvekillerinin seçilme yaşı 23, Senatörlerinki ise 35. Milletvekili olsun,
Senatör olsun, her parlamento üyesi ile birlikte bir de yedek üye (suppléant)
seçiliyor. Üyenin koltuğu boşaldığında, yerine yedeği geçiyor. Fransız
geleneğine göre parlamento üyeliği ile birlikte seçimle gelinen başka görevleri
yürütmek de olanaklı. Bu görevler öğretim üyeliği, Avrupa Parlamentosu, bölge
genel meclisi, il genel meclisi üyeliği, nüfusu 20.000’i aşmayan bir belediyede
belediye başkanlığı.
Fransa’da parlamento üyeliğinin parlamenter
düzenlerin genel kuralına aykırı bir özelliği var. Parlamento üyeliği ile
bakanlık birleşemiyor. Bakan olarak atanan birinin parlamenterliği düşüyor ve
yerine yedeği geçiyor. Üstelik bakan olan kişi, görevden ayrıldıktan sonra
yeniden milletvekilliğine ya da senatörlüğe dönebilmek için yeniden seçime
girmek zorunda. Bu ilginç düzenlemenin amacı, parlamento üyelerinin bakan olma
heveslerini kırarak hükümet istikrarını korumak. Parlamento üyeleri tam bir
yasama sorumsuzluğundan yararlanıyorlar. Meclis çalışmaları nedeniyle
yaptıklarından sorumlu tutulamıyorlar. Dokunulmazlık ise oldukça dar ve suç
işleyen parlamenterlerin tutuklanması olası. İki durumda parlamento
kendiliğinden toplanıyor; C.başkanı Millet Meclis’ini fesih yetkisini kullanmış
ve olağan toplantı zamanı değilse ve C.başkanı 16. madde ile olağanüstü
toplantı isterse.
Meclis oturumları halka açık. Tutanaklar
resmi gazetede (Journal Officiel) yayınlanıyor. Başbakanın ya da üyelerin onda
birinin isteğiyle gizli oturum olanaklı. Meclislerin yönetimi kendi
başkanlarına ve başkanlık divanlarına ait. Millet Meclisi başkanı, bir dönem
için seçiliyor. Senato’nunki ise, 3 yılda bir yapılan her kısmi yenilemede
seçiliyor. Meclislerin başkanlık divanı üyeleri için her yıl seçim yapılıyor.
Her iki mecliste de başkanlık divanının parti gruplarının gücünü yansıtması
gerekir. Meclis başkanlarının kendi meclislerini yönetme dışında birçok
yetkileri var. Anayasa Konseyi’ne üçer üye seçiyorlar. Ayrıca daha birçok
yüksek kurula (radyo-televizyon üst kuruluna, yönetsel yargı üst kuruluna,
Yüksek Yargıçlar Kurulu’na vs.) üye seçiyorlar. Senato başkanı Cumhurbaşkanı’na
vekalet ediyor. Millet Meclisi başkanı, anayasa değişikliklerini onaylayan
parlamento birleşik toplantısına başkanlık ediyor.
Parlamento’da 3 çeşit komisyon var; yasama
komisyonları, araştırma komisyonları ve delegasyonlar. Yasama komisyonları
bizim meclisteki sürekli komisyonlara benziyor. Ancak anayasa bunların her
meclis için sayısını 6 ile sınırlıyor. Komisyon üyeleri, grupların gücüne göre
her yıl yenileniyor. Bir milletvekili ya da Senatör’ün bu komisyonlardan
yalnızca birine üye olma hakkı var. Araştırma komisyonları ise bizimkiler gibi
belli bir konuda bilgi toplamak için kurulan geçici komisyonlar. Delegasyonlar
da bir çeşit sürekli komisyon. Ancak anayasa sürekli komisyon sayısını
sınırladığı için, değişik bir ad kullanma zorunluluğu doğmuş. En önemli 2
delegasyon (her mecliste birer tane) 1979 yılında kuruldu. Bunları görevi
derinleşen ve gelişen AB sürecini götürmekti. Parti grubu kurabilmek için
Millet Meclisi’nde en az 20 üye, Senato’da ise en az 14 üye gerekli.
B-) Parlamentonun Yetkileri: 1958
Anayasası’nın benimsediği ussallaştırılmış (rasyonelleştirilmiş) parlamentarizm
anlayışının sonucu olarak, Fransız parlamentosunun hem yasama, hem de hükümeti
denetleme yetkileri iyice kısılmış durumda. Yasama yetkisi açısından en ilginç
düzenleme, hiçbir ülkede benzeri olmayan biçimde yasa alanının anayasa
tarafından sınırlanmış bulunmasıdır. Anayasanın bu biçimde belirlediği alanın
dışında kalan konular, yürütme gücünün düzenleme yetkisine girmektedir. 1958
Anayasası’nın 34. maddesine göre yasa birtakım konularda temel kurallar
koyabiliyor; başka birtakım konularda da yalnızca temel ilkeleri
belirleyebiliyor. Yasanın kural koyabileceği alanlar şöyle; kişi hakları ve
güvenceleri, ulusal savunma yükümleri, yurttaşlık, evlilik, kalıt, suç ve
cezalar, ceza yargılaması, af, yargının kuruluşu, yargıçların statüsü, vergi
oranı, merkezi ve yerel meclislerin seçim yöntemleri, devletleştirme ile
özelleştirme, eğitim, ulusal savunmanın genel düzeni, mülkiyet, ayni haklar,
sözleşmeler, iş tüzesi, sendikalar tüzesi, toplumsal güvenlik tüzesi.
Parlamento bu sayılanlar dışında daha 2
alanda yetkili; bütçe yasası ve kalkınma planının hedeflerini belirleyen
izlence yasaları. Bahsedilen kısıtlama dışında anayasanın 38. maddesine göre
hükümet parlamentodan yasa alanında düzenleme yapma (yasa gücünde kararname
çıkarma) izni alabiliyor. Bizde olduğu gibi bu izin bir yetki yasası (loi
d’habilitation) ile veriliyor. Yetki yasası, yasa gücünde kararnamelerin en geç
hangi tarihe dek parlamentonun onayına sunulacağını belirtiyor. Parlamento kendisine sunulan bu dar alanın
dışına çıkmasın diye anayasanın 41. maddesinde hükümete, yasama süreci
sırasında itiraz hakkı tanınıyor. Hükümet bu itirazını ya anayasanın çizdiği
yasama alanının dışına çıkıldığı ya da yetki yasası ile kendisine bırakılan alana
karışıldığı gerekçesine dayandırabiliyor. İlgili meclisin başkanı ile hükümet
anlaşamazsa konuyu 8 günlük bir süre içerisinde Anayasa Konseyi çözüyor.
Parlamentonun elindeki yasama yetkisinin
oldukça sınırlanmış olması bir yana, Fransa’da yasama yetkisini parlamentonun
dışında kullananlar da var. Bir kere 11. maddede sayılan konular açısından halk
yasakoyuculuk yapabiliyor. 11. maddenin
kapsadığı konular şunlar; Kamu güçlerinin örgütlenmesi, Fransız Uluslar Topluluğu’na
ilişkin bir sözleşme, Bir uluslararası antlaşmanın onaylanması, Geçimsel ve
toplumsal siyaset ile buna araçlık eden kamu hizmetleri. İkincisi, olağanüstü
durumlarda Cumhurbaşkanı 16. maddeye dayanarak yasa koyma yetkisini
kullanabiliyor. Yasama yetkisine üçüncü ortak da hükümet. 38. maddede öngörülen
yetki yasası ile hükümet yasa gücünde kararname çıkarabiliyor. Yasa önerme
yetkisi hem hükümete (tasarı), hem de parlamento üyelerine (teklif) ait.
Uygulamada çıkan yasaların % 90-95’i tasarı kaynaklı.
Tasarı ve öneriler, her meclisteki 6 sürekli
komisyondan birine gidiyor. Komisyonlar öneriler üzerinde istedikleri
değişiklikleri yapabiliyorlar. Komisyon tasarı ya da öneriyi inceledikten sonra
genel kurula bir yazanak sunuyor. Önce metnin tümü görüşülüyor, sonra her madde
ve değişiklik önergesi ayrı ayrı oya sunuluyor. Sonunda metnin tümü son
biçimiyle oylanıyor. Bir metnin yasalaşabilmesi için, 2 meclis tarafından aynı
biçimde kabulü zorunlu. Meclisler arasında anlaşmazlık çıkarsa 45. maddenin
öngördüğü mekik yöntemi başlıyor. Meclisler metni ikişer defa görüştükten sonra
anlaşmazlık sürüyorsa, başbakan anlaşmazlık konularını çözecek bir karma
komisyon kurulmasını önerebilir. Karma komisyonun metni yeniden meclislere
sunulabilir. Karma komisyon anlaşmaya varamamışsa, ya da metin iki meclisten
biri ya da ikisinde de reddedilirse, her iki mecliste birer görüşme daha
yapıldıktan sonra hükümet Millet Meclisi’nden son kararı vermesini isteyebilir.
Bu durumda Millet Meclisi ya karma komisyon metnini ya da önceki metni kabul
edebilir.
Parlamentonun 2 kanadının onayını almış bir
metnin yasa olarak yürürlüğe girebilmesi için son aşama, ısdar (imza bunun
içinde) ve yayım. Cumhurbaşkanı’nın bir yasayı ısdar etmek için 15 günlük bir
süresi var. Bu süre içinde, yasayı parlamentoya geri gönderip yeniden görüşülmesini
isteyebilir. Parlamento ısrar ederse yasayı ısdar edip yayınlatmak zorundadır. 1958
Anayasası yasama alanında olduğu gibi hükümeti denetleme alanında da
parlamentonun elindeki olanakları olabildiğince kıstı. Bakanlara soru sorma
yetkisi bütün parlamento üyelerine ait. Sorular yanıt biçimlerine göre yazılı
ve sözlü olarak ikiye ayrılıyor. İlgili bakanın 2 aylık bir süre içinde yanıt
vermesi gerekiyor ama yanıtlamazsa bir yaptırım yok. Soru ile yanıtı resmi
gazetede yayınlanıyor. Parlamentonun elindeki bir başka denetim yolu da
araştırma komisyonları kurmak. En güçlü silah olan güven oylaması ise
kısıtlanmış. Hükümet Senato’ya değil sadece Millet Meclisi’ne karşı sorumlu.
Hükümet kendi istemediği sürece güven oylamasına gidilmiyor.
YÜRÜTME:
Bütün parlamenter sistemlerde olduğu gibi
Fransa’da da yürütme iki başlıdır; devlet başkanı ve hükümet. Ancak parlamenter
sistemlerden farklı olarak Fransa’da esas yetki devlet başkanının elinde.
A-) Cumhurbaşkanının Seçimi:
Cumhurbaşkanlığının süresi 5 yıl (2000 yılına kadar 7 yıldı). Yeniden
seçilmesine engel yok. Bu nedenle uzun süre görevde kalabiliyor. Mesela
François Mitterand’ın Cumhurbaşkanlığı 14 yıl sürdü. Önceden Cumhurbaşkanları
parlamento tarafından seçilirdi. De Gaulle 1958 Anayasası ile ilk olarak 80.000
kişilik özel bir seçmenler kurulunun (parlamento üyeleri, il genel meclisi
üyeleri, deniz aşırı toprakların meclislerinin üyeleri, belediye meclislerinin
temsilcileri vs.) bunu yapmasını öngördü ve kendi bu yolla seçildi. Ancak
1962’de yeni bir yasa ile halkın Cumhurbaşkanı’nı seçmesi öngörüldü.
Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk oylamasında
hiçbir aday geçerli oyların salt çoğunluğunu alamazsa, 15 gün sonra ikinci
oylama yapılıyor. İkinci oylamaya ilk turda en çok oyu alan 2 aday katılıyor.
Aday olabilmek için yaş sınırı 23. Adaylara her konuda eşit şans tanınıyor.
Adayların harcamaları da kurallara bağlanmış ve belli limitler aşılamıyor.
Adaylara yapılabilecek özel bağışlar da sınırlanmış durumda. Bugüne dek ilk
turda seçimi kazanan aday çıkmadı. Cumhurbaşkanı’nın siyasal sorumluluğu yok.
Görevi ile ilgili cezai sorumluluğu ise, ancak vatana ihanet halinde söz
konusu. Cumhurbaşkanı’nın vatana ihanetle suçlanabilmesi, parlamentonun iki
kanadının ayrı suçlama metnini ayrı ayrı, üye tamsayılarının salt çoğunluğu ile
kabul etmesine bağlı. Anayasa, bu durumda açık oylama yapılmasını zorunlu
kılıyor. Suçlanan Cumhurbaşkanı Yüksek Adalet Divanı’nda yargılanıyor. Cumhurbaşkanı’na
vekalet için 2 durum söz konusu. Sürekli boşalmalarda Senato başkanı tarafından
yürütülüyor. Geçici boşalmalarda ise başbakan tarafından yürütülüyor. Cumhurbaşkanı’na
hizmet eden 50 kadar üst düzey görevli var. Bunları Cumhurbaşkanı serbestçe
seçiyor.
B-) Cumhurbaşkanının yetkileri:
Cumhurbaşkanı tüm parlamenter sistemlerde olduğu gibi yürütmenin başı. Ancak
diğer parlamenter sistemlerde olduğu gibi bu durum simgesel değil. Cumhurbaşkanı
özellikle ulusal savunma ve dış siyaset konularında, yürütme alanının neredeyse
tek yetkilisi. Yürütmeye ilişkin öteki konularda da, hükümetin işlerine seyirci
kalmaktan çok uzak. Cumhurbaşkanı yetkilerinden bir bölümünü tek imza ile
kullanıyor. Öteki yetkileri için karşı-imzaya (contreseign) yani hükümetin
desteğine gereksinimi var.
Cumhurbaşkanı’nın hangi yetkileri tek imza
ile kullanabileceği anayasa tarafından teker teker belirtilmiş. Bunlar şöyle
sıralanmış;
-
Başbakan’ı atamak ve hükümetin çekildiğini
bildirmesi üzerine görevine son vermek
-
11.
maddeye dayanarak belli yasa tasarılarını halk oylamasına götürmek.
-
16.
maddeye dayanarak ulusun bağımsızlığı, bütünlüğü yakın bir tehdit altında
kalırsa ulusa bir bildirge yayınlayarak gerekli bütün önlemleri almak.
-
Meclislere iletiler (mesajlar) göndermek.
-
Millet
Meclis’ini dağıtmak.
-
Anayasa Konseyi’nin 3 üyesini belirlemek ve
atamak.
Diğer tüm konular karşı imza gerektiriyor.
C-) Hükümet: Cumhurbaşkanı Bakanlar
Kurulu’nun başıdır. Bakanlar Kurulu her hafta Cumhurbaşkanlığı sarayında
toplanıyor. Başbakanın işi hükümeti yönetmek. Fransa’da hükümetin yapısını belirleyen
ne bir anayasa hükmü var, ne de bir yasa. Her hükümette bakanların yalnızca
sayısı değil, ünvanları ve görevleri de değişebiliyor. Uygulamaya bakılırsa
başbakan dışında Bakanlar Kurulu üyeleri şöyle sıralanabilir;
-
Devlet
bakanları (Ministres d’Etat): Protokolde Başbakan’dan sonra gelen ve
kendilerine kimi yönetsel birimler bağlanan siyasi önderler.
-
Bakanlar (Ministres): Çeşitli alanlardaki
bakanlar.
-
Özel
görevli bakanlar (Ministres délégués): Özel görevli bakanlar.
-
Devlet
sekreterleri (Secrétaires d’Etat): Bakan benzeri özel yetkili kişiler.
Cumhurbaşkanı ile hükümet aynı siyasi
görüşten ise sistem Başkanlık sistemine kayıyor. Yok karşı görüşteler ise bu
defa parlamenter sisteme daha çok yaklaşıyor. Ama yine de Cumhurbaşkanı daha ön
planda.
EKONOMİK VE SOSYAL KONSEY:
Bu kurul 1925’ten beri var. Kurul’un 230
üyesi var. Yaklaşık üçte biri ücretlileri, üçte biri işletmeleri, üçte biri
ötekileri (esnaf, zanaatkar vs.) temsil ediyor. Üyelerin bir bölümü kendi
meslek kuruluşları tarafından, bir bölümü de hükümet tarafından seçiliyor.
Üyelik süresi 5 yıl. Yeniden seçilme var. Parlamento üyeliği ile birleşemiyor.
Sürekli toplanmıyorlar. Birçok komisyonu var. Önemli bir bilgi üretim ve
inceleme merkezi. Başvuru yetkisi yalnızca hükümete ait. İktisadi konularda
hükümet kurulun görüşünü almak zorunda.
SEÇİMLER VE PARTİLER:
Seçmen yaşı 18. Kadın-erkek eşit oranda aday
gösterilmesi kısa bir süre önce anayasaya girdi. İki turlu dar bölge sistemli
seçim yapılıyor. İlk turda seçilebilmek
için oyların salt çoğunluğunu ve geçerli seçmenler en az dörtte birinin oyunu
almak gerekir. Bir hafta sonra yapılan ikinci oylamada aday olabilmek için ilk
turda en az % 12,5 oy almış olmak gerekiyor (bu orana ulaşılamamışsa geçerli
sayılmıyor). İkinci oylamada en çok oyu almak yetiyor. Her aday yedeği ile
birlikte seçiliyor. Seçim harcamaları sınırlanmış durumda. Seçim Giderleri
Ulusal Komisyonu bunu denetliyor. Senato için ikinci seçmenler komünlerin
nüfusuna göre değişen kurallara göre belirlenir. Senato ikinci seçmenlerinin
seçimi esas seçimden en az 3 hafta önce yapılıyor. Son yıllarda merkez sağda
öne çıkan parti UMP (Union Pour un Mouvement Populaire). Jacques Chirac’tan
sonra Nicolas Sarkozy’nin liderliğini aldığı bu partinin başında şimdilerde
Jean-François Copé var. Merkez solda ise uzun süredir PS (Parti Socialiste)
hakim durumda. En son seçilen Cumhurbaşkanı François Hollande da bu partinin
adayıydı.
Dr. Ozan ÖRMECİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder