Osmanlı’dan günümüze Anadolu’nun en aydın ve güzel şehirlerinden biri olan
Isparta’da 1950 yılında çok partili demokratik hayata geçilmesi sonrasında
birçok genel seçim gerçekleşmiştir. Süleyman Demirel gibi çok önemli bir siyasetçiyi
de yetiştirmiş olan Isparta’nın genel seçimler tarihini inceleyerek kentin
sosyolojik ve siyasal yapısı üzerine bir analiz yapmaya gayret edelim.
1950 yılında yapılan ilk genel seçimlerde “Yeter söz milletin” sloganı ve
yeni isimleriyle tek parti döneminden usanmış halkın büyük desteğini alan
Demokrat Parti (DP) 45.154 oyla Isparta’da birinci parti olurken, CHP 30.233
oyla ikinci parti olmuştur. Uygulanan seçim sistemi (çoğunluk sistemi)
nedeniyle bu seçimler sonucunda tüm vekiller (5 milletvekili) DP’den
seçilmiştir. Demokrat Parti’nin ekonomik açıdan oldukça başarılı geçen ilk
yıllarının ardından yapılan 1954 genel seçimlerinde de DP toplam 94.543
seçmenin yüzde 62’sinin (52.051 oy) oyunu alarak 5 milletvekilini de kendisi
çıkarmıştır. CHP ise oy sayısında yerinde saymış ve 30.893 oy alarak seçim
sisteminin etkisiyle hiç milletvekili çıkaramamıştır. 1957 yılına gelindiğinde
ise işler ülke genelinde ve Isparta’da DP için kötü gitmeye başlamış ve DP
oyları yüzde 44’e (36.179 oy) düşmüş, CHP ise yüzde 31, 74’te (26.050 oy)
kalmıştır. DP’den kaçan oylar bu seçimde Isparta’da DP’den kopan bazı isimlerin
CHP’nin de desteğiyle kurdukları Hürriyet Partisi’ne (HP) gitmiş ve liberal HP
Isparta’da yüzde 23,47 gibi (19.265) yüksek bir oy almıştır. Ancak seçim
sistemi nedeniyle yine 5 milletvekili DP’den seçilmiştir. 1950’lerde ülke
genelinde olduğu gibi Isparta’da da DP’nin büyük üstünlüğü vardır. Liberal
HP’nin Isparta’daki yüksek oy oranı ise dikkat çekicidir.
27 Mayıs İhtilali sonrası yapılan 1961 genel seçimlerinde DP’nin devamı
niteliğindeki ve Ragıp Gümüşpala liderliğindeki Adalet Partisi (AP) cunta
döneminde yaşananlara da tepki olarak yüzde 51,06 (46.155) gibi yüksek bir oy
almış, CHP ise tüm gayretlere rağmen yüzde 33,58 oyda (30.357) kalmıştır. Yeni
kurulmuş ve Ekrem Alican liderliğindeki bir diğer DP mirasçısı liberal Yeni
Türkiye Partisi (YTP) ise yüzde 15,36 oy (13.886) almayı başarmıştır. Sonuç
olarak AP 3, CHP 1 milletvekili çıkarmayı başarmıştır. 1965 genel seçimlerine
gelindiğinde Ispartalı genç bir mühendis ve siyasetçi Süleyman Demirel’in
başına geçtiği AP oy oranını yüzde 63,80’e (48.868) çıkarmış ancak seçim
sistemi nedeniyle milletvekili sayısı 2’de kalmıştır. CHP yüzde 23,03 oyla
(17.640) 1 milletvekili, YTP ise yüzde 13,17 oyla (10.086) yine 1 milletvekili
çıkarmıştır. 1969 genel seçimlerinde ülkede yavaş yavaş yükselmeye başlayan sol
hareketlere karşın Isparta’da AP yüzde 81,27 gibi rekor bir oya (64.465)
ulaşmış ve 4 milletvekilini de kendisi çıkarmıştır. CHP oyları ise yüzde
14,16’da (11.233) kalmıştır. 1960’larda özellikle Ispartalı Demirel’in başa
geçmesinden sonra ülke genelinde ve Isparta’da AP oyları patlama yapmış ve
iktidarı 1965 ve 1969’da üstüste iki defa kazanmayı başarmıştır.
1970’lerdeki ilk seçim olan 1973 genel seçimlerinde artık Demirel’in
karşısında İsmet Paşa değil, genç ve karizmatik Bülent Ecevit vardır. Ancak
buna rağmen Demirel kendi evinde büyük üstünlüğünü korumuş ve yüzde 62,06 oyla
(52.297) 4 milletvekilini de kendisi çıkarmıştır. AP oylarındaki düşüşün sebebi,
1970 yılında AP’den kopan Ferruh Bozbeyli ve Ispartalı Sadettin Bilgiç gibi
önemli isimlerin kurduğu Demokratik Parti’nin Isparta’da yüzde 11,51 oya
(9.702) ulaşmış olmasıdır. CHP ise
oyların Isparta’da ancak yüzde 14,35’ini (12.093) alabilmiştir. Ülke genelinde
iyi bir oy sıçraması yapan (yüzde 11,
80) Erbakan’lı Milli Selamet Partisi’nin (MSP) Isparta’da ise yalnızca yüzde
7,12 gibi oy kalması (6.002) dikkat çekicidir. MHP de bu seçimlerde Isparta’da
yüzde 1,57 gibi (1326) gibi çok düşük bir oy almıştır. Fakat sonuçta hiç
beklenmeyen bir şey olmuş ve Ecevit CHP’si ile Erbakan MSP’si bir koalisyon
kurarak uzun süre sonra AP’yi iktidardan uzak tutmuştur. Fakat Kıbrıs Barış
Harekatı’nı takiben Demirel, Türkeş ve Erbakan’la anlaşarak Milliyetçi Cephe
hükümetini kuracak ve yeniden Başbakan olacaktır. 1977 genel seçimlerine
gelindiğinde CHP Türkiye genelinde oy patlaması yapmasına karşın Demirel’in
memleketinde yüzde 21,27 oyla (25.711) ancak 1 milletvekili
çıkarabilmiştir. AP ise yüzde 69,61 oyla (84.133) 3 milletvekili çıkarmayı
başarmıştır. Fakat ülke genelindeki yüzde 41,39 oya rağmen Ecevit iktidarı
kuramayacak ve önce İkinci Milliyetçi Cephe hükümeti kurulacak daha sonra da
Ecevit bağımsızlar, Cumhuriyetçi Güven Partililer ve bazı AP’lilerle anlaşarak
güç bela zayıf bir hükümet kuracaktır. Türkiye’nin terör ve anarşinin pençesine
düştüğü bu yıllarda hem Ecevit, hem de Demirel tüm çabalara rağmen bir
koalisyon kurmayacak ve Türkiye adım adım 12 Eylül’e sürüklenecektir. 1970’lerde
de Isparta’da Demirel etkisiyle AP’nin çok ağır bastığı görülmektedir.
12 Eylül sonrası sivil yaşama dönülmesiyle beraber yapılan ilk genel
seçimler olan 1983’te aslında Demirel’in kariyerine yardımcı olduğu ancak şimdi
onun yerine geçmiş olan Turgut Özal’ın ANAP’ı yüzde 66,22 oyla (89.377) 4
milletvekilini de kendisi çıkarmayı başarmıştır. Asker destekli muvazaa
partileri görüntüsü çizen Halkçı Parti ve Milliyetçi Demokrasi Partisi ise
düşük oylar (HP: % 19,80, MDP: % 12,46) almışlardır. Isparta yine merkeze ve
merkez sağa olan yatkınlığını göstermiş ve Demirel’in boşluğunu Özal’la
doldurmuştur. 1987 genel seçimlerinde ise Demirel siyaset sahnesine dönünce
işler bir anda değişmiş ve Isparta’da “Baba” liderliğindeki Doğru Yol Partisi
(DYP) yüzde 60,24 oyla (110.946) 4 milletvekilini de kendisi çıkarmıştır. ANAP
yüzde 19,31 oyla (35.573) ikinci parti olmuş ancak milletvekili çıkaramamış,
SHP ise ancak yüzde 10,63 oyla (19.572) üçüncü parti olabilmiştir. Ülke
genelinde ise Özal’ın ve ANAP’ın iktidarı oy düşüşüne rağmen devam etmektedir.
1980’lerde de Isparta’nın geçmişinden kopmadığı ve merkez liberal partilere
yöneldiği, bu yıllarda başta Demirel’in boşluğunun Özal’la doldurulduğu ancak
Demirel siyasete döner dönmez yeniden Demirel’e büyük oranda oy verildiği
görülmektedir.
1990’ların ilk seçimi olan 1991 genel seçimlerinde Demirel’li DYP
Isparta’da yüzde 62,61 oyla (116.115) birinci olmuş ve 4 milletvekilini de
kendisi çıkarmıştır. Isparta’da geçmişte oy potansiyeli fazla gözükmeyen
Erbakan’lı Milli Görüşçü Refah Partisi (RP) ise oy oranını oldukça arttırarak
yüzde 12,37 oyla (22.941) ikinci parti olmuş, RP’yi Isparta’da üçüncü parti
olarak Mesut Yılmaz’lı ANAP yüzde 12,15 oyla (22.533) izlemiştir. SHP ise ülke
genelindeki oyunun çok altında kalarak Isparta’da ancak yüzde 9,54 oy (17.694)
alabilmiştir. Ülke genelinde Demirel ve Erdal İnönü’nün girişimleriyle DYP-SHP
(sonra CHP) koalisyonu kurulmuş ve bu yıllarda birçok demokratikleşme reformu
yapılmıştır. 1995 genel seçimlerinde ise ülke genelinde tarihinde ilk kez
birinci parti olan RP Isparta’da ise yüzde 16,12 oyla (32.638) 1 milletvekili
çıkarmıştır. MHP Isparta’da oyunu yüzde 15,70’e (31.798) çıkarmış olsa da ülke
genelinde yüzde 10’un altında kaldığı için milletvekili çıkaramamış,
dolayısıyla yüzde 13,81 oyla ANAP (27.963) 1 milletvekili çıkarmış, diğer 3
milletvekilini ise Tansu Çiller’li DYP yüzde 40,35 oyla (81.707) çıkarmıştır.
Demirel artık Cumhurbaşkanı olsa da Isparta’da eski AP’liler büyük ölçüde
Çiller’e yönelmiş, bir bölümü ise MHP ve RP’ye yönlerini çevirmişlerdir.
Olağanüstü 28 Şubat süreci sonrasında yapılan 1999 genel seçimleri öncesinde
Abdullah Öcalan’ı yakalayarak büyük prim yapan Bülent Ecevit’li DSP Isparta’da
ise yüzde 9,89 oyla (21.279) milletvekili çıkaramamıştır. Isparta’nın 4
milletvekili kontenjanı, yüzde 29,32 oy (63.083) alan MHP (2 milletvekili),
yüzde 23,13 oy (49.769) alan DYP (1 milletvekili) ve yüzde 17,13 oy (36.583)
alan ANAP arasında paylaşılmıştır. 1990’lar incelendiğinde Isparta’nın klasik
eğilimlerini koruyarak başlarda Demirel’li ve Çiller’li merkez sağa yöneldiği,
ancak 1995’ten itibaren aşırı sağ kabul edilen milliyetçi MHP ve İslamcı RP
oylarının merkez sağın boşluğunu doldurarak yükseldiği görülmektedir. Bu
noktada DYP Genel Başkanı Tansu Çiller’in medyadaki olumlu imajına karşın
merkez sağın kalesi Isparta’da pek tutmadığı söylenebilir.
2000’lere gelindiğinde ise Türkiye gibi Isparta da AKP gerçeği ile
karşılaşacaktır. 2002 genel seçimlerinde AKP yüzde 41,65 oyla (90.272)
Isparta’dan 4 milletvekili çıkarırken, CHP yüzde 13,18 oyla (28.570) 1
milletvekili alacaktır. 2007 genel seçimlerinde AKP Türkiye genelinde olduğu
gibi Isparta’da da oylarını arttırmış ve yüzde 43,87 oyla (103.459) 3
milletvekili çıkarmış, kalan 2 milletvekilliği ise MHP (yüzde 23,67 – 55.814)
ve CHP (yüzde 13,34 – 31.456) arasında 1-1 paylaşılmıştır. Geçtiğimiz yıl
yapılan 2011 genel seçimlerinde ise AKP ülke genelinde olduğu gibi Isparta’da
da oy patlaması yaparak yüzde 53,01 oyla (135.137) 2 milletvekili (Recep Özel,
Süreyya Sadi Bilgiç) çıkarmış, CHP ve MHP de yüzde 21 ve yüzde 19 oylarla birer
milletvekili (CHP: Ali Haydar Öner, MHP: Süleyman Nevzat Korkmaz)
çıkarmışlardır.
Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse Isparta seçmenlerinin 1950’lerden
başlayarak merkez sağa eğilim gösterdiği ve geleneksel değerleri modernizmle
buluşturma iddiasındaki liberal-sağ partilere yöneldiği görülmektedir. 1965’ten
itibaren bir Ispartalı olan Demirel’in bu hareketin başına geçmesi de kuşkusuz
bu eğilimi güçlendirmiştir. Ancak Demirel’siz seçimlerde de Isparta seçmeninin
merkez sağa yöneldiği görülmektedir. Bunun yanında Isparta’da azımsanmayacak
bir sosyal demokrat-Atatürkçü tabanın ve yine Senirkent gibi bazı ilçelerde çok
güçlü önemli bir Türk milliyetçisi tabanın olduğu görülmektedir. AKP 3 seçimdir
merkez sağa oturmayı başararak Isparta seçmenine Türkiye genelinde olduğu gibi
hitap etmeyi başarmıştır. Ancak liberal eğilimleri güçlü Isparta seçmeninin
dinin siyasal yaşamda bir baskı aracı haline gelmeye başlaması ve ekonominin
bozulması durumunda oylarını AKP’den başka bir partiye kaydırabileceği ve bu
partinin de merkezde yer alması gerektiği hemen fark edilebilir bir durumdur.
Dr. Ozan Örmeci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder