Sayfalar

8 Ocak 2024 Pazartesi

Macron Sonrası İçin Fransa’da Liderlik Yarışı


Giriş

Fransa’da 2017 ve 2022 yıllarında iki defa Cumhurbaşkanı seçilen Emmanuel Macron’un görev süresi, genç yaşına karşın, 2027’de sona erecektir. Bu nedenle, Fransa iç siyasetinde Macron sonrasına dair hevesli siyasetçilerin çalışmaları şimdiden başlamıştır. Sağ siyasette siyasal partilerin pek de köklü olmadığı ve seçilen Cumhurbaşkanı’na göre yeni partilerin kurulduğu[1] ve Parti Socialiste (Sosyalist Parti-PS) gibi sol siyasetteki köklü siyasal partilerin de son yıllarda güçlerini kaybettikleri bir ortamda, Fransa siyaseti, aşırı uçlara (aşırı sol veya aşırı sağ) savrulma riski yaşamaktadır. Bu ise, kuşkusuz, temel sütunlarından biri Fransa olan Avrupa Birliği’nin (AB) çökmesi veya zayıflaması anlamına gelebilir. Bu nedenle, Macron sonrası Fransa’nın izleyeceği yol, yalnızca Fransa için değil, AB ve hatta tüm Batı dünyası için de kritik bir mesele haline gelecektir. Bu bağlamda, bu yazıda Emmanuel Macron sonrası (2027 sonrası) Fransa siyasetinde etkili olabilecek isimleri mercek altına alacağım.

Emmanuel Macron

Macron’un Sınavları ve Hedefleri

Adaylara geçmeden önce, Fransa anayasası gereği üst üste 2 dönem ve en fazla 10 yıl görev yapabilen Fransa Cumhurbaşkanlarının bir dönem ara vermeleri halinde yeniden aday olabildiklerini belirtmekte fayda var. Yani 1977 doğumlu olan Macron, 2027’de 50 yaşında 5 sene vererek, 2032’de 55 yaşında yeniden Fransa Cumhurbaşkanı olmayı deneyebilir. Hatta The Economist’in de vurguladığı bu husus doğrultusunda[2], Macron, bu 5 yıllık ara dönemde Başbakan veya Dışişleri Bakanı olarak görev yaparak sonraki döneme bile hazırlanabilir. Hatta Macron müttefiklerinden François Bayrou, Politico dergisine bu konuyu doğrulayan bir röportaj bile vermiş durumda.[3] Durumun farkında olan ve partisinin dağılmasından endişe eden Macron, en azından 2024 yılı sonuna kadar adını LREM’den (Cumhuriyet Yürüyüşü) Rönesans’a çevirdiği merkez/merkez sağ çizgideki partisinde birliği korumaya çalışıyor. Bu süreçte Macron ve Fransa’nın önünde ciddi bazı sınavlar da var.

Öncelikle, Macron, bu yıl Haziran ayı başında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde partisinin iyi bir performans göstermesini ve aşırı sağın yükselişini durdurarak, Marine Le Pen’in birinci parti olmasını önlemek istiyor. Ancak güncel anketler, Le Pen’in partisi Ulusal Birlik’in (Rassemblement National-RN) yüzde 27-31 civarında destekle Rönesans Partisi’nin yaklaşık 8-10 puan önünde ve birinci sırada olduğunu gösteriyor.[4] Macron’un önündeki ikinci ciddi sınav ise 2024 Paris Yaz Olimpiyat Oyunları. 2024 Yaz Olimpiyatları, Fransa’nın henüz yeterince hazırlanmadığı ve çok iyi yönetilmesi gereken uluslararası bir organizasyon olarak dikkat çekiyor. Bu süreçte elbette merkezi hükümet ve Cumhurbaşkanı Macron kadar Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo’nun performansı da süreçte belirleyici olacaktır.

Adaylar

Bu bölümde, Macron sonrasına dair potansiyel Fransa Cumhurbaşkanı adaylarını analiz etmeye çalışacağım.

Edouard Philippe, son dönemde yaşlanmasına ve Başbakanlıktan ayrılmasına karşın siyasetteki iddiasını koruyor

Edouard Philippe: Macron sonrasına dair favori adaylardan birisi, The Economist dergisinin de bu konudaki makalesinde kapak fotoğrafına koyduğu eski Fransa Başbakanı (2017-2020) ve Le Havre Belediye Başkanı Edouard Philippe (1970-).[5] Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Macron’un serbest piyasa reformlarına yön veren Philippe, görev yaptığı dönemde Sarı Yelekliler (Gilets Jaunes) protestoları ve COVID-19 kısıtlamaları gibi olumsuz hatıralarla hafızalarda yer etse de, iyi bir merkez sağ politikacı olarak Macron sonrasında ciddi bir potansiyele sahip ideal isimlerden birisi olarak gözüküyor. 2021’de kendi merkez sağ partisi Horizons’u (Ufuklar) kuran Philippe, 2022 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Macron’un kurduğu Ensemble (Birlikte) ittifakına da destek vererek Macron’a karşıt olmadığını göstermişti. Philippe, son yıllarda ilginç bir şekilde beyazlayan saçları ve değişen imajıyla yaşlanmış bir görüntü çizse de[6], kuşkusuz, siyasette etkili olan temel faktörler imajdan ibaret değil. Philippe’in en büyük avantajı ise, Cumhuriyetçi Fransa’da bazı kesimlerin aşırı sağ konusundaki aşırı duyarlılıkları nedeniyle olası bir ikinci turda istemeyerek de olsa -aşırı sağa karşı- kendisine oy verebilecek olmaları. Dahası, 2017-2022 döneminde Macron’a en ciddi rakip olarak daima Philippe’in adının Fransız basınında yazılmış olması da önemli bir gösterge.[7] Dahası, Cumhurbaşkanı Macron da Philippe’in kendisinden sonraki Cumhurbaşkanı olmasına dair pozitif mesajlar veriyor.[8] AB’nin en etkili ülkesi olan Almanya da, Birliğin geleceği ve güvenliği adına, Macron sonrasında Philippe’e destek verebilir.

34 yaşındaki Fransa Ulusal Eğitim ve Gençlik Bakanı Gabriel Attal, gençliği ve karizmasıyla yeni Macron olmak istiyor

Gabriel Attal: 1989 doğumlu çok genç bir siyasetçi olan Gabriel Attal, 20 Temmuz 2023 tarihinden beri Fransa’nın Ulusal Eğitim ve Gençlik Bakanı olarak görev yapmakta ve sempatikliği ve gençliğiyle pozitif eleştiriler almaktadır. PS geleneğinden yetişen Attal, daha önce 16 Ekim 2018-3 Temmuz 2020 tarihleri arasında Milli Eğitim ve Gençlik Bakanı nezdinde Devlet Sekreteri, 6 Temmuz 2020-16 Mayıs 2022 tarihleri arasında Başbakan nezdinde Devlet Sekreteri ve Hükümet Sözcüsü ve 20 Mayıs 2022-20 Temmuz 2023 tarihleri arasında Maliye, Ekonomi ve Teşvik Bakanı nezdinde Kamu Hesaplarından sorumlu Bakan olarak görev yapmış ve genç yaşına rağmen ciddi bir deneyim sahibi olmayı başarmıştır. Güncel bazı araştırma ve gazete haberlerine göre, “Macron Boy” (Macron Oğlanı) Attal, son dönemde Edouard Philippe’i geçerek Fransa’da en beğenilen alternatif Cumhurbaşkanı adayı haline gelmiştir.[9] Yahudi kökleri de olan Attal, 2016’dan beri Macron’u desteklemekte ve ikinci Macron olmak istemektedir. Attal, AB ve ABD’den de destek bulabilecek bir siyasetçidir.

Aşırı sağın yıllanmış şarabı Marine Le Pen, Macron sonrasında nihayet çok istediği Fransa Cumhurbaşkanlığına uzanabilir

Marine Le Pen: Babası Jean-Marie Le Pen’in aşırı sağ çizgisinde devralarak yıllardır ısrarlı bir şekilde sürdürdüğü Fransız milliyetçiliği, AB şüpheciliği ve Gaullizm (Gaullisme) karışımı sağ/aşırı sağ siyasi çizgisiyle ciddi bir popülarite yakalayan ve babasının yakaladığı oy oranlarını katlayarak, Macron karşısında 2017 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci turunda yüzde 34, 2022 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci turunda da yüzde 41,5 oy oranına ulaşan Marine Le Pen (1968-), Macron sonrasında siyaset sahnesinde yeniden yükselebilecek bir isim olarak dikkat çekiyor. Front National-FN (Ulusal Cephe) partisinin adını Rassemblement National-RN yani Ulusal Birlik’e çeviren ve merkez sağdan oy alabilmek adına ırkçı ve aşırı sağ eğilimleri törpülemeye çalışan[10] Le Pen, son dönemde partisinin yeni lideri Jordan Bardella ile yaşadığı bazı sorunlara karşın, 2022 parlamento seçimlerinde partisine 81 sandalye fazladan kazandırarak 89 milletvekilliği kazanmayı başarmasıyla, istikrarlı çıkışını sürdüren bir siyasetçi olarak merkez siyasetteki ağırlığını koruyor.[11] Dağılmaya yüz tutan merkez sağı partisinde toplamayı umut eden[12] Le Pen, güzelliğiyle dikkat çeken 1989 doğumlu yeğeni Marion Maréchal Le Pen sayesinde de Fransa siyasetindeki görünürlük ve popülaritesini koruyor. 2027’de, Macron sonrasında Fransa’da merkez sol veya merkez-merkez sağda ciddi bir toplaşma yaratılmaması halinde, Le Pen, kolaylıkla Fransa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Bu ise, kuşkusuz, Fransa-AB ilişkileri başta olmak üzere birçok konuda ciddi sıkıntılara neden olabilir. Ancak sürekli aşama kaydeden Le Pen’in de, AB karşıtlığı, ABD ile ilişkiler, İslamofobi ve LGBT hakları gibi konularda son dönemde daha özenli ve dikkatli davrandığını eklemekte fayda var. Rus haber ajansı TASS’ın 2023 Eylül tarihli bir haberine göre, Fransa halkının yüzde 61’i Le Pen’in sonraki Fransa Cumhurbaşkanı olabileceğini düşünüyor.[13] Bu oran, Fransa’da Le Pen’e inanan ve destek verenlerin ne denli yüksek seviyede olduğunu gösteriyor. Rusya ile arası gayet iyi olan Le Pen, 2024 ABD Başkanlık seçimlerini Donald Trump’ın kazanması durumunda bu ülkeden de siyasi destek alarak favori aday haline gelebilir. Zaten iddialı adaylardan olan İçişleri Bakanı Gérald Darmanin de, Macron sonrasında Le Pen’in Fransa Cumhurbaşkanı olabileceğini düşünüyor.[14]

Tatlı-sert bir tarzı olan Fransa İçişleri Bakanı Gérald Darmanin, sağ seçmene de hitap edebilecek karizmatik bir isim

Gérald Darmanin: 2020’den beri Fransa İçişleri Bakanı olarak görev yapan ve zaman zaman yaptığı sert açıklamalar ve uygulamalarla dikkat çeken Gérald Darmanin ise (1982-), UMP-Cumhuriyetçiler (LR) merkez sağ geleneğinden gelen ve daha önce Tourcoing Belediye Başkanlığı (2014-2017) ve Kamu Hesapları ve Hareket Bakanlığı (2017-2020) gibi önemli görevler ifa etmiş çok genç sağ/milliyetçi bir siyasetçi olarak adeta Nicolas Sarkozy geleneğini Fransa siyasetinde devam ettiriyor. Cezayir ve Malta kökleri olan Darmanin, ünlü Le Monde gazetesinin 2023 Ağustos tarihli bir haberine göre[15], Edouard Philippe ve Bruno Le Maire ile birlikte hükümet içerisinde Macron sonrası liderliğe hazırlanan kişiler arasında yer alıyor.[16] Darmanin, AB ve ABD içerisinde de destek sağlayabilecek, ancak henüz uluslararası anlamda çok tanınmayan bir siyasetçidir.

Fransa Sanayi, Dijital Bağımsızlık ve Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire de Macron sonrası döneme hazırlananlar arasında

Bruno Le Maire: Le Monde gazetesinin Philippe ve Darmanin’le birlikte hükümet içerisindeki en iddialı isimler arasında gösterdiği[17] Dijital Bağımsızlık ve Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire (1969-) de, École Normale Supérieure, Paris Siyasal Bilgiler Enstitüsü ve Ulusal İdare Okulu (ENA) mezunu elit bir Fransız siyasetçisi olarak ilgi görüyor. 2017’den beri Bakanlık yapan ve merkez sağ geleneğinden gelen Le Maire, bir dönem ülkesi adına diplomatlık da yapmış Fransızca’nın yanında İngilizce, İtalyanca ve Almanca bilen donanımlı bir isim. Ekonomi Bakanı olarak iş çevreleriyle yakın ilişkiler kuran Le Maire, bu sayede Macron sonrasında kendisine bir şans gelebileceğini ve Cumhurbaşkanı adayı olabileceğini düşünüyor.[18] Le Maire’in adaylığı, AB adına da önemli bir güvence olarak görülerek, birçok Avrupa ülkesince desteklenebilir.

Yaşlı sosyalist Mélenchon, konjonktürü iyi kullanarak 2027’de son kez Cumhurbaşkanı olmayı deneyebilir

Jean-Luc Mélenchon: 1951 doğumlu deneyimli Fransız aşırı sol siyasetçi Jean-Luc Mélenchon ise, her ne kadar 2022 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ilk turunda yüzde 22 oyda kalarak ilk turda elendikten sonra bir daha aday olmayacağını açıklasa da[19], tabandan gelen destek ve aşırı sağ tehlikesine karşı efektif bir aday bulunmaması durumunda, ilerleyen yaşına karşın, 2027’de tekrar Cumhurbaşkanı adayı olup, bu defa aşırı sol NUPES ittifakı sayesinde bir ihtimal seçilebilir. Son dönemde Hamas-İsrail Savaşı’nda İsrail’in uyguladığı aşırıcı politikalara karşı Filistin halkına destek vererek Fransa’daki azımsanmayacak kütledeki Arap-Müslüman nüfus üzerinde ciddi bir sempati uyandırmayı başaran Mélenchon, Joseph Downing’in bir analizine göre, 2027’de aşırı sağ ve çöken merkez sol karşısında makul bir alternatif haline gelerek aradan sıyrılabilir.[20] Fransa’da aşırı solla özdeşleşen bir Cumhurbaşkanı olmasa da, merkez sol PS’den aşırı sola yatkın bir programla 14 yıl Cumhurbaşkanlığı yapan (1981-1995) François Mitterrand’ın mirasını ve yine kurucu Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle’ün anti-emperyalist ve sol nüveler taşıyan Gaullist geleneğini küçümsememek gerekir. Bu bağlamda, aşırı sağa karşı bir çare bulunamazsa, birçok merkez seçmen de Mélenchon’a yönelebilir.

Sonuç

Sonuç olarak, Avrupa’nın lider ülkelerinden ve Türkiye için tarihsel model ülke statüsündeki Fransa’daki siyasi gelişmeler, kuşkusuz hem Avrupa, hem Türkiye, hem de dünya siyaseti için büyük önem taşıyor. Dileğimiz, Fransa’nın aşırılıklara savrulmadan demokrasisi, insan hakları ve ekonomik gelişimini koruyarak sürdürmesi ve dünyadaki farklı devletlere iyi bir rol model olarak sivrilmesi.

Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ



[1] Örneğin, Valéry Giscard d’Estaing döneminde Républicains Indépendants (Bağımsız Cumhuriyetçiler), Jacques Chirac döneminde Rassemblement pour la République (Cumhuriyet için Birlik), Nicolas Sarkozy döneminde ise Union pour un mouvement populaire-UMP (Halk Hareketi için Birlik) partileri sağ siyasete yön vermiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder