Sayfalar

20 Ekim 2023 Cuma

İngiltere'deki Ara Seçim Sonuçları, Yaklaşan İşçi Partisi İktidarının Ayak Sesleri Mi?


Giriş

Dünyanın en köklü parlamenter demokrasilerinden birisi olan Birleşik Krallık'ta, 2010 yılından beri iktidarı elinde bulunduran Muhafazakâr Parti, Brexit sonrasında son dönemde yaşanan ekonomik zorluklar ve halk tepkileri nedeniyle en geç 2025 yılı Ocak ayında yapılacak olan genel seçimlerde iktidarını kaybedebilecek gibi gözüküyor. Öyle ki, bu zorlu süreçte David Cameron (2010-2016), Theresa May (2016-2019), Boris Johnson (2019-2022), Liz Truss (2022-2022) ve son olarak da Rishi Sunak (2022-) gibi farklı liderler/Başbakanlar seçerek popülaritesini ve iktidarını korumayı başaran Toryler, önceki gün yapılan ara seçimlerin ve anketlerin sonuçlarına göre, büyük ihtimalle iktidarındaki son yılına giriyor. Bu yazıda, Birleşik Krallık siyasetindeki güncel gelişmeleri ve ara seçim sonuçları ışığında sonraki genel seçimlerin olası sonuçlarını değerlendireceğim.

2023 Ara Seçimleri: Muhafazakâr Parti Eriyor

İngiltere'de, dün (19 Ekim 2023), Avam Kamarası'nda boşalan koltukların yeni sahiplerini belirlemek için düzenlenen ara seçimlerde, ana muhalefet partisi olan merkez sol çizgideki İşçi Partisi (Labour), Mid Bedfordshire ve Tamworth seçim bölgelerinde gerçekleştirilen ara seçimlerde ikide iki yaparak, genel seçimlere yaklaşık bir yıl kadar süre kalmışken gücünü gösterdi ve yakın gelecekte kurabileceği iktidarın sinyallerini verdi. Öyle ki, 1931'den beri Torylerin yönettiği ve Muhafazakâr Parti'nin kalelerinden birisi olarak kabul edilen Mid Bedfordshire'da bile Alistair Strathern ile seçimi kazanan İngiliz İşçi Partisi,  Tamworth’ta da oylarını yüzde 22,1 düzeyinde artırarak Sarah Edwards ile ipi göğüsledi ve son seçimde Muhafazakâr Parti'nin kazandığı bölgeyi eline geçirdi. Bu, İşçi Partisi'nin son dönemde anketlerde görülen yükselişinin tesadüfi olmadığını ve Muhafazakâr Parti'nin ağır bastığı seçim bölgelerinde bile İşçi Partisi'nin öne geçmeye başardığını göstermesi bakımından bence hayli önemli.

Alistair Strathern

İşçi Partisi lideri Sir Keir Starmer, sonuçların ardından seçimlerin “halkın ezici bir şekilde değişim istediğini gösterdiğini" söylerken, Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak ise, o sıralarda İsrail ve Suudi Arabistan ziyareti nedeniyle Ortadoğu'da bulunuyordu. Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısı sonrasında birçok Batılı lider gibi İsrail'e açık destek sunan Sunak, ülkesinin İsrail'e yönelik desteğinden "gurur duyduğunu" söylerken, Londra yönetiminin İsrail'e destek amacıyla bölgeye iki Kraliyet Donanması gemisi ve gözetleme uçağı göndereceğini ilan etmesi de dikkat çekti. Rishi Sunak, bu şekilde ABD ve İsrail'e yakın durarak dış politikada gücünü göstermek ve yerini sağlamlaştırmak ister ve İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu ile birlikte Hamas'ı "yeni Naziler" ve "yeni IŞİD" olarak nitelendirirken, ekonomiyi düzeltmesi için reformist bir teknokrat olarak öne çıkan ve Muhafazakâr Parti tarafından seçilen Sunak'ın şu ana kadar bunu başaramaması nedeniyle anketlerde partisinin İşçi Partisi'nin çift haneli farkla gerisinde olduğu görülüyor.

Sunak ve Netenyahu

Birleşik Krallık'ta Seçmeni Değişime İten Sebepler

Birleşik Krallık'ta Muhafazakâr iktidara yönelik tepkilerin temelinde, son yıllarda yükselen enflasyon nedeniyle halkın alım gücünün düşmesi sorunu bulunuyor. Hakikaten de, 2022 yılında yüzde 11 seviyelerine ulaşarak rekor kıran enflasyon, son dönemde hükümetin yaptığı çabalara karşın halen yüzde 7'ye yakın seviyelerde gözüküyor. Birleşik Krallık gibi eğitim, kültür ve refah seviyesi yüksek ülkelerde, bu tarz yüksek enflasyon oranları, rasyonel seçenek teorisi (rational choice model) doğrultusunda seçmenin tercihlerini ciddi anlamda etkiliyor ve muhalefetin popülaritesini artırıyor. Ekonomik sorunlar arasında yüzde 4-5 seviyelerinde gezinen işsizlik sorunsalından da söz edilebilir. Benzer şekilde, Britanya, ekonomik eşitlik anlamında da pek başarılı bir model değil ve ülkedeki ekonomik eşitsizliklerin Avrupa geneline kıyasla daha yüksek olduğu görülüyor. Bunlar ise, kuşkusuz, Britanyalı seçmeni tarihsel olarak çalışan kesimlere daha büyük haklar ve imkânlar tanıyan İşçi Partisi'ne yönlendiriyor.

Keir Starmer

Muhafazakâr Parti açısından bir diğer önemli sorun ise yıpranmışlık. Zira 13-14 senedir iktidarda olan Muhafazakârlar, bu süreçte 5 farklı Başbakan seçmelerine ve Brexit (Avrupa Birliği'nden ayrılmak) gibi tarihi bir süreci nihayetlendirmelerine karşın, seçmendeki değişim isteğine tercüman olamıyor ve Keir Starmer ve yeni kadrolarla yola çıkan İşçi Partisi karşısında sürekli geriliyor. Buna tam zıt şekilde, denenmemiş ve aslında pek de bilinmeyen bir lider olan Starmer ise, pek medyatik olmamasına karşın, halktan daha büyük destek almayı ve anketlerde farkı açmayı başarıyor. 

Güncel Anketler

Seçimlere yaklaşık bir yıl kalmışken yapılan güncel bazı anketler incelendiğinde; Ekim ayı itibariyle tüm anketlerde (YouGov, We Think, Savanta, Deltapoll vs.) İşçi Partisi'nin yüzde 12 ila yüzde 20 arasında değişen çok yüksek farklarla önde olduğu ve sonraki genel seçimlerde rahat bir zafere koştuğu görülüyor. Elbette, seçim havasına henüz girilmemişken yapılan bu tarz anketler yanıltıcı olabilir ve bir yıl içerisinde çok ciddi değişimler meydana gelebilir. Ayrıca, anket şirketlerinin seçim sonuçlarını tahmin etme konusunda yanılabildiklerini 2023 Türkiye seçimlerinde de tecrübe etmiştik. Ancak Birleşik Krallık özelinde anketlerdeki farkların çok yüksek olması, bu durumun kalıcı olabileceğini ve sonraki genel seçimde Birleşik Krallık'ta yıllar sonra yeniden İşçi Partisi iktidarı döneminin başlayabileceğini gösteriyor. Bu anlamda, ilerleyen yazılarımızda Keir Starmer'ın siyasi çizgisi ve özellikle ABD ve AB ilişkiler ve Türkiye ile müttefikliğe yaklaşımı gibi konuları da analiz etmeye çalışacağım. 

Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder