Sayfalar

9 Ekim 2015 Cuma

Trans-Pasifik Ortaklığı Anlaşması


Başkanlık koltuğundaki son yılına giren Barack Obama, belki de son büyük başarısını Trans-Pasifik Ortaklığı (Trans-Pacific Partnership) adı verilen ve 12 ülkeyi kapsayan dev ticaret anlaşmasını finalize ederek sağladı.[1] ABD’nin Atlanta kentinde yapılan son müzakere turunda sağlanan mutabakat, 12 üye ülkenin Ticaret Bakanlarının katılımıyla düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu. Bu yazıda Trans-Pasifik Ortaklığı anlaşmasının içeriğini ve jeopolitik açıdan önemini açıklamaya çalışacağım.

Pasifik Okyanusu’na kıyısı olan 12 ülke (Brunei, Şili, Yeni Zelanda, Singapur, Avustralya, Kanada, Japonya, Malezya, Meksika, Peru, ABD, Vietnam) arasındaki ekonomik bariyerleri kaldıracak olan Trans-Pasifik Ortaklığı[2], temellerini 2002 yılında Yeni Zelanda, Singapur ve Şili arasında imzalanan Pasifik 3 (P3) anlaşmasından almaktadır.[3] Daha sonra Yeni Zelanda, Singapur, Şili ve Brunei arasında 3 Haziran 2005 tarihinde imzalanan ve 2006 yılında yürürlüğe giren Trans-Pasifik Stratejik Ekonomik Ortaklığı ya da Pasifik 4 (P4) adıyla bilinen serbest ticaret anlaşması, P3’ü bir adım ileri taşımıştır. Bu anlaşmalar, üye ülkeler arasında gümrük vergilerini 2006 yılına kadar yüzde 90 oranında, 2015 yılında ise tamamen kaldırma ilkesine dayanmaktaydı.[4] Anlaşmanın daha önemli bir seviyeye gelmesi ise, 2008 yılında ABD’nin bu platforma dahil olmasıyla mümkün olmuştur.[5] 2008 yılında Avustralya, Vietnam ve Peru, 2010 yılında Malezya, 2012 yılında Meksika ve Kanada, 2013 yılında ise Japonya bu sürece katılmışlardır.[6] Anlaşmaya yakın bir gelecekte Filipinler, Tayland, Güney Kore ve Tayvan’ın da katılması beklenmektedir.[7]

Yıllar süren müzakereler neticesinde geçtiğimiz gün açıklanan anlaşma, dünya ekonomisinin yüzde 40’ını oluşturan 800 milyon insanın kaderini etkileyecek tarihi nitelikte bir ekonomik girişimdir.[8] Johns Hopkins Üniversitesi Ekonomi Profesörü Michael Plummer ve Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü ekonomisti Peter Petri’nin ortak araştırmalarına göre; TPP’nin ABD ekonomisine net getirisi yıllık 77 milyar dolar olarak ifade edilmektedir.[9] Anlaşma ile, dünya ekonomisine de yıllık 295 milyar dolarlık ekstra kazanç yaratılacağı belirtilmektedir.[10] Anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için, ABD Kongresi ile beraber diğer 11 ülkenin parlamentosunca da onaylanması gerekmektedir. Ancak bu sürecin o kadar kolay olmayabileceğini belirtenler de vardır. Zira anlaşmadan farklı ekonomik çıkar gruplarının olumsuz etkilenmesi söz konusu olabilir.


Trans-Pasifik Ortaklığı anlaşmasına katılan ülkeler

Anlaşmayla ilgili ciddi eleştiriler de mevcuttur. Örneğin, 2016 yılındaki Başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti’nin adayı olması beklenen Hillary Clinton, Amerikan işçilerini ve çevreyi korumak ve ulusal güvenliği geliştirmek konusunda anlaşmanın gerekli yüksek standartları sağlayamadığını savunmaktadır.[11] Demokratların bu çekincelerinin, büyük ölçüde partinin geleneksel reflekslerine dayandığı ifade edilmektedir.[12] Bu nedenle, Demokrat bir Başkan olan Obama’ya, bu konuda Cumhuriyetçi Parti temsilcilerinden daha yoğun destek verildiğini görmek şaşırtıcı değildir.[13] Social Europe dergisinde anlaşmayı değerlendiren ünlü ekonomist Joseph Stiglitz ve Adam Hersh ise, bu anlaşmanın lobi gruplarının baskısıyla yapıldığını ve tam olarak serbest ticareti amaçlamadığını iddia ediyorlar.[14] Yazarlara göre; başta ilaç şirketleri olmak üzere birçok sektördeki dev firma, bu anlaşma sayesinde halklar üzerinde daha büyük güce sahip olacaklar. Foreign Policy dergisinden Rick Rowden’a göre ise; gelişmiş ekonomilerle (ABD, Kanada, Japonya, Avustralya, Yeni Zelanda, Singapur) gelişmekte olan ekonomileri (Brunei, Şili, Malezya, Meksika, Peru, Vietnam) bir araya getiren bu anlaşma, eşit güçte olmayan devletleri aynı kurallara göre yarışmaya zorlayan adaletsiz bir niteliktedir.[15] Bu nedenle, anlaşma nedeniyle gelişmekte olan ülkelerin firmaları ve yeni gelişen sektörleri çok zor rekabet koşullarıyla karşılaşabilir ve sonuçta, gelişmiş ülkelerin firmaları karşısında teslim bayrağı açabilirler. Anlaşmanın bir diğer zorluğu ise, bu anlaşmanın ulusal hukuk sistemlerinin üzerinde birtakım sonuçlarının olacak olmasıdır. Rowden’ın belirttiği diğer olumsuz unsurlar ise; anlaşmanın ülkeleri finansal krizlere daha açık hale getirebilecek olması, kamu sağlığı konusunda sorunlar yaratması, gelişmekte olan ülkelerin teknolojiye erişimine engel olması ve Asya ekonomik gelişiminin mimarı olarak gösterilen devlet kontrolündeki ya da devlet destekli şirketleri zor durumda bırakmasıdır.[16]  

Anlaşmaya jeopolitik bir perspektiften bakıldığında ise, ABD’nin Asya’da Çin’in agresif ekonomik büyüme ve yayılma stratejisine karşı bir denge unsuru olarak Trans-Pasifik Ortaklığı’nı devreye soktuğu iddia edilebilir. Zira Asia Pivot politikasını başlatan Başkan Obama’nın da bir defasında söylediği gibi, “Bölgedeki kuralları biz yeniden yazmazsak, Çin yeniden yazacaktır”.[17] Unutulmamalıdır ki, Çin’in öncülüğünde yeni kurulan Asya Altyapı Yatırım Bankası[18], IMF ve Dünya Bankası’na dayalı ve şu günlerde bazı ülkelerde pek de popüler olmadığı görülen Bretton Woods sisteminin temellerini sarsan iddialı bir hamledir.[19] Dahası, Çin’in Asya-Pasifik bölgesi başta olmak üzere, Afrika, Ortadoğu ve daha birçok coğrafyada yaptığı cazip ikili ekonomik anlaşmalar ve uluslararası anlaşma girişimleri, bu ülkeyi ABD karşısında ekonomik olarak her geçen gün daha avantajlı konuma getirmektedir.[20] ABD’nin bu gibi hamlelere askeri yöntemler yerine ekonomik yöntemlerle cevap vermesi ise, dünya barışı ve ekonomik istikrar adına olumlu karşılanmalıdır. Zira -serbest piyasa ekonomisinin temel mantığına da uygun olarak- ABD ve Çin arasında artan ekonomik rekabet, bölge ülkelerinin ve dünya ekonomisinin gelişimine daha büyük katkılar sağlayabilir. Çin’in yakın zamana kadar “kendisini çevrelemek” olarak gördüğü bu hamleye, şimdilerde daha ılımlı bakmasıysa, bu ülkenin de serbest piyasa ekonomisinin rekabet koşullarına riayet etmek istediğini gösteren önemli bir gösterge olarak okunmalıdır.   

Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ


[1] Jackie Calmes (2015), “Trans-Pacific Partnership Is Reached, but Faces Scrutiny in Congress”, The New York Times, Erişim Tarihi: 09.10.2015, Erişim Adresi: http://www.nytimes.com/2015/10/06/business/trans-pacific-partnership-trade-deal-is-reached.html.
[2] Resmi web sitesi için; https://ustr.gov/tpp/.
[5] Chris Daniels (2008), “First step to wider free trade”, The New Zealand Herald, 10.02.2008, Erişim Tarihi: 09.10.2015, Erişim Adresi: http://www.nzherald.co.nz/business/news/article.cfm?c_id=3&objectid=10491556.
[6] “Trans-Pacific Partnership”, Wikipedia, Erişim Tarihi: 09.10.2015, Erişim Adresi: https://en.wikipedia.org/wiki/Trans-Pacific_Partnership.
[7] Joshua Kurlantzick (2015), “Who Else Will Join the TPP?”, CFR, Erişim Tarihi: 09.10.2015, Erişim Adresi: http://blogs.cfr.org/asia/2015/06/29/who-else-will-join-the-tpp/.          
[8] David Francis & John Hudson (2015), “Obama Finally Gets His Pacific Trade Deal”, Foreign Policy, Erişim Tarihi: 09.10.2015, Erişim Adresi: http://foreignpolicy.com/2015/10/05/obama-finally-gets-his-pacific-trade-deal/.
[9] “Trans Pasifik Ortaklığı'nda anlaşma sağlandı”, Ntvmsnbc, Erişim Tarihi: 09.10.2015, Erişim Adresi: http://www.ntv.com.tr/ekonomi/trans-pasifik-ortakliginda-anlasma-saglandi,ugwBC01D4U27E_8FXMVcGg.
[10] Anthony Fendom (2015), “Trans-Pacific Partnership: Hawaii Talks End Without Deal”, The Diplomat, Erişim Tarihi: 09.10.2015, Erişim Adresi: http://thediplomat.com/2015/08/trans-pacific-partnership-hawaii-talks-end-without-deal/.
[11] “Hillary Clinton Trans-Pasifik anlaşmasına itiraz etti”, Bloomberg HT, Erişim Tarihi: 09.10.2015, Erişim Adresi: http://www.bloomberght.com/haberler/haber/1829128-hillary-clinton-trans-pasifik-anlasmasina-itiraz-etti.
[12] Randi Brown (2015), “TPP? TTIP? Key trade deal terms explained”, Brookings, Erişim Tarihi: 09.10.2015, Erişim Adresi: http://www.brookings.edu/blogs/brookings-now/posts/2015/05/20-trade-terms-explained.
[13] Bates Gill & Tom Switzer (2015), “The TPA Victory: America's Place in the Pacific Century Secured?”, The National Interest, Erişim Tarihi: 09.10.2015, Erişim Adresi: http://nationalinterest.org/feature/the-tpa-victory-americas-place-the-pacific-century-secured-13197.  
[14] Joseph Stiglitz & Adam Hersh (2015), “The Trans-Pacific Free-Trade Charade”, Social Europe, Erişim Tarihi: 09.10.2015, Erişim Adresi: http://www.socialeurope.eu/2015/10/the-trans-pacific-free-trade-charade/.
[15] Rick Rowden (2015), “9 Ways the TPP Is Bad for Developing Countries”, Foreign Policy, Erişim Tarihi: 09.10.2015, Erişim Adresi: http://foreignpolicy.com/2015/07/07/9-ways-the-tpp-is-bad-for-developing-countries/.
[16] Rick Rowden (2015), “9 Ways the TPP Is Bad for Developing Countries”, Foreign Policy, Erişim Tarihi: 09.10.2015, Erişim Adresi: http://foreignpolicy.com/2015/07/07/9-ways-the-tpp-is-bad-for-developing-countries/.
[17] Gerald F. Seib (2015), “Obama Presses Case for Asia Trade Deal, Warns Failure Would Benefit China”, The Wall Street Journal, Erişim Tarihi: 09.10.2015, Erişim Adresi: http://www.wsj.com/articles/obama-presses-case-for-asia-trade-deal-warns-failure-would-benefit-china-1430160415.
[18] Web sitesi için; http://www.aiibank.org/.
[19] Rebecca Liao (2015), “Out of the Bretton Woods”, Foreign Affairs, Erişim Tarihi: 09.10.2015, Erişim Adresi: https://www.foreignaffairs.com/articles/asia/2015-07-27/out-bretton-woods.
[20] Bu konuda bir yazı için; Anthony Fendom (2015), “China Deals Up Pressure On TPP”, The Diplomat, Erişim Tarihi: 09.10.2015, Erişim Adresi: http://thediplomat.com/2015/06/china-deals-up-pressure-on-tpp/.   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder