Dün danışmanı olduğum Girne Amerikan
Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Kulübü (GAÜSBUİK) Türk
kökenli Alman siyasetçi Ozan Ceyhun’u 2 saatlik bir yuvarlak masa toplantısında
ağırladı. Ozan Ceyhun daha önce Avrupa Parlamentosu milletvekilliği yapmış ve
Almanya’da SPD ve Yeşiller Partisi bünyesinde siyasette etkin olmuş sosyal
demokrat olarak bilinen bir isim. Ceyhun ayrıca ünlü yazarımız Demirtaş
Ceyhun’un oğlu olarak da biliniyor. Kısa süre öncesine kadar Şişli Belediye
Başkanı Mustafa Sarıgül’ün danışmanı olan Ozan Ceyhun, şimdilerde Avrupa
Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın fahri danışmanlığı görevini üstlenmiş ve Türkiye’de
çeşitli belediyelere AB projeleri konusunda danışmanlık hizmeti veriyor. Kulüp
yönetiminden 11 öğrencimle beraber sayın Ceyhun’a yönelttiğimiz sorulardan
aldığımız cevapların satırbaşlarını sizinle paylaşmak isterim.
Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini
değerlendiren Ozan Ceyhun, Avrupa Birliği’ni gözümüzde büyütmememiz
gerektiğini, ancak AB’nin hala Türkiye’ye demokratik, ekonomik ve hayat
standartları anlamında çok önemli kazanımlar sağlayabilecek önemli bir
medeniyet projesi olduğunu söyleyerek Türkiye’nin AB üyeliği hedefinin hayal
olmadığını ve 2023 dolaylarında gerçekleşebileceğini belirtti. Türkiye’den
KKTC’ye su ve elektriğin sağlanması, Güney Kıbrıs’ta da doğal gazın bulunması
nedeniyle adanın her iki yakasında da işbirliğinin büyük kazanımlar
doğurabileceği bir ortamın oluşmaya başladığına dikkat çeken Ceyhun, Güney
Kıbrıs Rum Kesimi’nde Başkan seçilmesi beklenen Nikos Anastiasidis’in Gazprom
ve Rusya’ya yakın olduğunu belirterek enerji alanında atılacak adımların adanın
geleceği açısından belirleyici rol oynayabileceğini ifade etti.
Türkiye siyasetinde son dönemde yaşanan
süreçleri demokratik normalleşme olarak değerlendiren ancak demokrasiye geçiş
sürecinde yaşanan bazı olumsuzluklara işaret eden Ceyhun, Türkiye’nin kendi kimliği
ve modeliyle de AB’de yer alabileceğini ve Avrupa’da dinin rolünün Türkiye’den
az olmadığını iddia etti. Avrupa’da nüfusu ve eğitim/kariyer seviyesi giderek
yükselen Türklerin ekonomik ve siyasal yaşamda da çok daha iyi noktalara
gelmeye başladığını belirten Ceyhun, Türkiye’nin bu kişilerle daha yakından
ilgilenmesi durumunda Avrupa siyasetindeki ağırlığını da arttırabileceğine
dikkat çekti. CHP’nin artık sosyal demokrat ya da Kemalist çizgisini
netleştirip buna göre siyaset üretmesi gerektiğini belirten Ceyhun, partiyi şu
anki haliyle bir iktidar alternatifi olarak göremediğini söyleyerek Türkiye’de
siyasetin ve dengelerin son dönemde büyük ölçüde Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın elinde olduğunu belirtti. Ceyhun PKK ile silah bırakma
müzakerelerine tam destek vererek, Kürt sorunu ve PKK teröründen kurtulmuş bir
Türkiye’nin çok daha güçlü ve başarılı olacağına inanandığını söyledi. Ceyhun
son olarak Almanya ve genel olarak Avrupa’da siyasal hedeflerini
gerçekleştirdiğini ve bundan sonra teklif gelir ve koşullar uygun olursa
Türkiye’de bir siyasal kariyeri olabileceğini belirtti.
Dr. Ozan ÖRMECİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder