Geçtiğimiz günlerde öğrencilerimle birlikte kurduğum Uluslararası Politika Akademisi (UPA) web sitesinde Amerikalı yeni yazarımız Brett Marler'ın geçtiğimiz hafta 2. defa Başkanlığa seçilen Barack Obama'nın çeşitli özellikleri (yıllarca ezilmiş Afrikalı-Amerikalılardan olması, Ortadoğu'da savaştan ziyade barışçıl geçişleri desteklemesi, Türkiye-ABD ilişkilerine büyük önem vermesi, İslamiyet'e saygı duyması vs.) nedeniyle Amerikan Başkanı Türk halkının oylarıyla seçilse Mitt Romney'i daha da farklı mağlup edebileceğini esprili bir dille anlatan makalesini okurken aklımda şimşekler çaktı: Obama Türkiye'de CHP'nin başına geçse, ya da tamtersi Erdoğan iki dönemdir Demokratlara karşı seçimi kaybeden Cumhuriyetçilerin başında olsa daha başarılı olmazlar mıydı?
Başbakan Erdoğan'ın son yıllarda muhtemelen danışmanlarının da etkisiyle yaptığı konu seçimlerine baktığımızda kendisinin ABD'de Cumhuriyetçi Parti için ciddi bir umut olabileceği görülüyor. Erdoğan geçtiğimiz gün yaptığı basın toplantısında idam cezasının Türkiye'de yeterince tartışılmadan ve halk desteği alınmadan kaldırıldığını ve cezaların yetersizliği nedeniyle idamı geri getirmenin ülkede tartışılabileceğini belirtti. Bildiğiniz üzere ABD'de Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki önemli bir tartışma konusu ve fay hattı da idam cezasıdır. Bazı eyaletlerde (örneğin Teksas) idam cezası varlığını sürdürürken, bazı eyaletlerde çoktan kaldırılmıştır. Erdoğan'ın ABD'de Cumhuriyetçilerin savunduğu tezleri Türkiye'de başka konularda da ABD'deki muadillerinden çok daha başarılı bir şekilde savunduğu görülmüştür. Örneğin geçtiğimiz aylarda gündeme gelen kürtaj konusu yine Amerika'da Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında önemli bir ayrışma noktasıdır ve Erdoğan bu meseleyi Uludere'de yaşanan hadise ve sonrasında artan terör olayları döneminde kullanarak gündemi bir anda değiştirmeyi başarmıştır. Erdoğan'ın dini grup ve cemaatlerle yakın ilişkileri de aynı Amerika'da çok eşliliğe izin veren Mormon tarikatı mensubu olması sebebiyle çokça eleştirilen Mitt Romney gibi kendisinin harikulade bir Cumhuriyetçi Parti adayı olabileceği izlenimi doğurmaktadır. Tamtersine bir şekilde Türkiye'de muhalefetin zayıflığı nedeniyle müthiş bir karizma sahibi ve dünyanın dört bir yanından destekçi bulabilen Barack Obama da CHP'nin başına geçse eminim Türkiye'deki muhalefetin iktidar alternatifi haline gelebilmesi daha kolay-mümkün olabilirdi.
Elbette bu fikirler etrafında latife yapıyorum. Ancak acı gerçek şu ki; ABD tüm sorunlarına rağmen oturmuş bir demokrasi iken, Türkiye'de iktidar alternatifsizliği halk ve muhalif kesimler üzerindeki baskıları her gün arttırmakta ve rejimi otoriter rejime doğru yönlendirmektedir. Bu nedenle Türkiye'de güçlü bir muhalefete tarihte hiç olmadığı kadar ihtiyaç vardır. Kıbrıs'tan herkese selamlar...
Başbakan Erdoğan'ın son yıllarda muhtemelen danışmanlarının da etkisiyle yaptığı konu seçimlerine baktığımızda kendisinin ABD'de Cumhuriyetçi Parti için ciddi bir umut olabileceği görülüyor. Erdoğan geçtiğimiz gün yaptığı basın toplantısında idam cezasının Türkiye'de yeterince tartışılmadan ve halk desteği alınmadan kaldırıldığını ve cezaların yetersizliği nedeniyle idamı geri getirmenin ülkede tartışılabileceğini belirtti. Bildiğiniz üzere ABD'de Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki önemli bir tartışma konusu ve fay hattı da idam cezasıdır. Bazı eyaletlerde (örneğin Teksas) idam cezası varlığını sürdürürken, bazı eyaletlerde çoktan kaldırılmıştır. Erdoğan'ın ABD'de Cumhuriyetçilerin savunduğu tezleri Türkiye'de başka konularda da ABD'deki muadillerinden çok daha başarılı bir şekilde savunduğu görülmüştür. Örneğin geçtiğimiz aylarda gündeme gelen kürtaj konusu yine Amerika'da Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında önemli bir ayrışma noktasıdır ve Erdoğan bu meseleyi Uludere'de yaşanan hadise ve sonrasında artan terör olayları döneminde kullanarak gündemi bir anda değiştirmeyi başarmıştır. Erdoğan'ın dini grup ve cemaatlerle yakın ilişkileri de aynı Amerika'da çok eşliliğe izin veren Mormon tarikatı mensubu olması sebebiyle çokça eleştirilen Mitt Romney gibi kendisinin harikulade bir Cumhuriyetçi Parti adayı olabileceği izlenimi doğurmaktadır. Tamtersine bir şekilde Türkiye'de muhalefetin zayıflığı nedeniyle müthiş bir karizma sahibi ve dünyanın dört bir yanından destekçi bulabilen Barack Obama da CHP'nin başına geçse eminim Türkiye'deki muhalefetin iktidar alternatifi haline gelebilmesi daha kolay-mümkün olabilirdi.
Elbette bu fikirler etrafında latife yapıyorum. Ancak acı gerçek şu ki; ABD tüm sorunlarına rağmen oturmuş bir demokrasi iken, Türkiye'de iktidar alternatifsizliği halk ve muhalif kesimler üzerindeki baskıları her gün arttırmakta ve rejimi otoriter rejime doğru yönlendirmektedir. Bu nedenle Türkiye'de güçlü bir muhalefete tarihte hiç olmadığı kadar ihtiyaç vardır. Kıbrıs'tan herkese selamlar...
Dr. Ozan ÖRMECİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder