Sayfalar

11 Kasım 2024 Pazartesi

Almanya-Birleşik Krallık Savunma İş Birliği Anlaşması


Giriş

Amerika Birleşik Devletleri'nde (kısaca ABD) düzenlenen seçimlerin yarattığı sansasyon nedeniyle son günlerde gözden kaçan önemli bir jeopolitik ve diplomatik gelişme, Rusya-Ukrayna Savaşı ve ABD'de Donald Trump rüzgarının etkisiyle giderek artan izolasyonist eğilimler karşısında Avrupa'nın iki köklü ve yerleşik gücü olan Birleşik Krallık (İngiltere) ve Almanya arasında tarihte bir ilk niteliğinde olan ikili savunma iş birliği anlaşmasının imzalanmış olmasıdır. Bu şekilde, iki NATO üyesi devlet, ikili anlaşma yoluyla da askeri müttefikliklerini pekiştirmişlerdir. Bu yazıda, Almanya-Birleşik Krallık savunma iş birliği anlaşması mercek altına alınacaktır.

Anlaşmanın İçeriği

23 Ekim 2024 tarihinde iki ülkenin Savunma Bakanları John Healey ile Boris Pistorious arasında imzalanmasıyla resmiyet kazanan ve türünün ilk örneği olan "Trinity House Anlaşması"na göre, Avrupa'nın en yoğun  savunma harcaması yapan iki devleti, yeni dönemde savunma/güvenlik alanındaki iş birliklerini bir üst seviyeye taşıyacaklardır. Anlaşma ile birlikte iki ülke arasında karşılıklı olarak askeri alandaki yatırımlar arttırılacak ve Birleşik Krallık'ta yeni bir topçu silahı namlusu fabrikasının açılmasının önü açılacaktır. Rheinmetall fabrikasının açılmasıyla birlikte, Birleşik Krallık, 10 yıl sonra ilk kez Sheffield Forgemasters tarafından üretilen İngiliz çeliğini kullanarak topçu silahı namlusu üretebilecektir. Dahası, bu sayede İngiliz ekonomisine yaklaşık yarım milyar poundluk bir destek ve 400 kişilik ek istihdam sağlanması planlanmaktadır. Bunun yanında, anlaşma kapsamında Alman savaş uçakları da İskoçya'da (Lossiemouth) konuşlanarak Avrupa güvenliğini destekleyeceklerdir. Daha da önemlisi, anlaşma sayesinde Birleşik Krallık ve Almanya'nın önümüzdeki yıllarda bir dizi çığır açan savunma projesinde ve tüm alanlarda (hava, kara, deniz, uzay ve siber)  birlikte çalışması sağlanacaktır ki, buna Storm Shadow da dahil olmak üzere mevcut sistemlerden daha uzağa gidebilen yeni genişletilmiş derin vuruş silahlarının geliştirilmesi için ortak çalışmalar yapılması da dahildir.

Ek olarak, anlaşma, Boxer zırhlı araçlarının üretimine yönelik uzun vadeli bir taahhüt de dâhil olmak üzere, iki ülkenin savunma sanayilerini hiç olmadığı kadar birbirlerine yakınlaştıracak ve Birleşik Krallık'taki istihdamı destekleyecektir. Anlaşma, ayrıca, Birleşik Krallık'ta gelişmiş silahların geliştirilmesini desteklemekte ve Sting Ray torpidolarının tedariki için kapıyı aralamaktadır. Bunların yanında, iki ülke ordularının ortak tatbikatlar yapılması için de olanak sağlayan "Trinity House Anlaşması", Kuzey Denizi'nin dibindeki hayati kabloları korumak için birlikte çalışılması, iki ülkenin birlikte insansız hava araçları üretmesi, Ukrayna'ya destek için Alman Sea King helikopterlerinin modern füze sistemleriyle donatılmasını sağlayacak yeni ortak çalışmalar ve Avrupa hava sahasını uzun menzilli füze tehdidine karşı daha iyi korumak amacıyla hava savunma sistemlerini entegre etmek için ortak çalışma gibi kritik hususlar içermektedir. 

Anlaşmaya Yönelik Tepkiler

Anlaşmayı Avrupa güvenliği ve Birleşik Krallık-Almanya ilişkileri açısından bir "dönüm noktası" olarak değerlendiren Birleşik Krallık Savunma Bakanı John Healey, basına yaptığı açıklamada, iki ülkenin ortak değerleri ve ortak tehdit algılamalarına vurgu yapmıştır. Alman Savunma Bakanı Boris Pistorius ise, basın açıklamasında, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik politikasını işaret ederek, Avrupa geneli ve özellikle Doğu Avrupa'nın güvenliği için iki ülkenin ortak çalışmaları ve iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu belirtmiştir. Bu anlaşma, geçtiğimiz yıl ortalarında görevi Muhafazakâr Parti'den devralan İşçi Partisi (Labour) ve Başbakan Keir Starmer hükümeti için ilk önemli diplomatik adım olurken, Almanya'da da kriz yaşayan hükümete bir diplomatik açılım yapma fırsatı sağlamıştır. 

Yorum

Trinity House Anlaşması, Birleşik Krallık'ın Fransa ile -David Cameron ile Nicolas Sarkozy liderliklerinde- 2010'da imzaladıkları "Lancaster House Anlaşması" anımsatırken, yakın geçmişte düşman olan iki devletin bugün Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik politikası nedeniyle nasıl güvenlik alanında iş birliğine yönelebildiklerinin ispatı niteliğindedir. Anlaşma, büyük ölçüde iki devletin izolasyonist politikalar gütmesi beklenen Donald Trump dönemine hazırlık olarak da yorumlanırken, iki ülkenin Rusya'ya karşı mücadele veren Ukrayna'ya desteğin devamı konusundaki uzlaşısı olarak da yorumlanabilir. Ancak elbette, iki devlet, NATO'nun en büyük donörü ve destekçisi olan ABD'ye karşıt şekilde değil, onun da desteğini sağlayacak şekilde Ukrayna'ya desteği devam ettirmek istemektedirler. Sahadaki gelişmeler ise, Rus Ordusu'nun ilerlemesi nedeniyle, bu durumu pek gerçekçi kılmasa da, kabul etmek gerekir ki, Ukrayna'nın düşmesi durumunda Rusya'nın hedefinde yeni dönemde Doğu Avrupa ve Baltık devletlerinin olabileceği endişesiyle, Avrupa'nın yerleşik güçleri, şimdiden ön almaya çalışmaktadırlar. 

King's College London öğretim üyesi ve eski RUSI Direktörü (2007-2015) Prof. Michael Clarke, bu anlaşmanın önceki Birleşik Krallık-Fransa anlaşması da düşünüldüğünde, Avrupa'nın bu üç köklü devleti arasındaki güvenlik/savunma iş birliğini gösterdiğini iddia ederken, DGAP uzmanı siyaset bilimci ve savunma uzmanı Aylin Matlé de anlaşmanın Avrupa güvenliği açısından önemli ve ileri bir adım olduğunu vurgulamıştır

Sonuç

Sonuç olarak, 2024 Almanya-Birleşik Krallık savunma iş birliği anlaşması veya Trinity House Anlaşması, Rusya'ya yönelik ön yargı, endişe, korku ve hasmane algılamaların Ukrayna Savaşı nedeniyle Avrupa'da devam ettiğini ve ABD'de 2025 yılı Ocak ayında görevi devralacak Trump yönetiminin bu krize diplomatik bir çözüm geliştirememesi halinde, krizin derin bir güvenlik sorunu olarak Avrupalı devletler arasındaki iş birliğini tetikleyeceğini göstermektedir. Bu ise, devletlerin doğası ve güç politikalarıyla yakından alakalı olup, güç dengesi sisteminde Rusya'nın Ukrayna'da başarılı olup Avrupa güvenliği için yakın bir tehdit haline gelmesi durumunda, bu iş birliği ruhunun NATO'nun son yıllarda yaşadığı varoluşsal krizine karşı işlevsel bir anlam kazanabileceği de ortadadır. 

Kapak fotoğrafı: Birleşik Krallık Savunma Bakanı John Healey ile Alman mevkidaşı Boris Pistorius (Harici)

Prof. Dr. Ozan ÖRMECİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder