Sayfalar

14 Mart 2024 Perşembe

Yeniden Refah Partisi’nin Parti Programının İncelenmesi

 

Giriş

Türkiye’de son aylarda adından en çok söz ettiren ve çeşitli anket çalışmalarına göre istikrarlı bir şekilde yükselişini sürdüren tek siyasal oluşum olan Yeniden Refah Partisi veya kısaca YRP, medyanın ve akademinin taraflı tutumu nedeniyle bugüne kadar genelde görmezden gelinmiş ve partinin ideolojisi hakkında ciddi analiz ve bilimsel çalışmalar eksik kalmıştır. Bu eksikliği gidermek için bir öncü çalışma olması adına, bu yazıda YRP’nin parti programını analiz edecek ve bu partinin Türkiye’de siyasal skalada hangi eksene oturduğunu somutlaştırmaya çalışacağım.

YRP Hakkında Temel Bilgiler

1996-1997 döneminde Türkiye’nin ilk İslamcı Başbakanı olan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın (1926-2011) oğlu Dr. Muhammed Ali Fatih Erbakan’ın[1] (1979-) Kurucu Genel Başkanı olduğu Yeniden Refah Partisi[2], 23 Ekim 2018 tarihinde faaliyetlerine başlamıştır. Necmettin Erbakan’ın lideri olduğu İslamcı ve yerlici Milli Görüş hareketinin[3] devamı niteliğinde bir parti olan YRP, devletin resmi verilerine göre 366.000 civarında üyeyle[4] ülkedeki en büyük siyasal partilerden birisi olup, şimdilerde üye sayısının 500.000’i aştığı düşünülmektedir.

YRP, 2001 yılında Milli Görüş hareketinden ayrılarak Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) ve İsrail’le yakın ilişkiler kuran Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti/AKP) ve Erbakan mirasına sahip çıkamayarak oy oranları çok düşük düzeyde kalan Saadet Partisi’ne tepki olarak 2018 yılında kurulmuş ve kısa sürede yükselmeye başlamıştır. Fatih Erbakan dışında partinin önemli isimleri ise şunlardır:[5]

§  Sacit Günbey – Genel Başkan Vekili,

§  Doğan Aydal – Genel Başkan Vekili ve Ar-Ge Başkanı,

§  Suat Kılıç – Genel Başkan Yardımcısı (Siyasi İşler Başkanı),

§  Nurettin Gül – Genel Başkan Yardımcısı (Teşkilat Başkanı),

§  Doğan Bekin – Genel Başkan Yardımcısı (Dış İlişkiler Başkanı),

§  Muhammed Fatih Müjdeci – Genel Başkan Yardımcısı (Tanıtım ve Medya Başkanı),

§  Fatih Öztek – Genel Başkan Yardımcısı (Ekonomik İşler Başkanı),

§  Naim Öztürk – Genel Başkan Yardımcısı (Eğitim Başkanı),

§  Mehmet Fatih Uğurlu – Genel Başkan Yardımcısı (STK ile İlişkiler Başkanı),

§  Cemil Çolak – Genel Başkan Yardımcısı (Halkla İlişkiler Başkanı),

§  Mehmet Altınöz – Genel Başkan Yardımcısı (Genel Muhasip ve Mali İşler Başkanı),

§  Selçuk Geyveli – Genel Başkan Yardımcısı (Sosyal İşler Başkanı),

§  Cengiz Zor – Genel Başkan Yardımcısı (Seçim İşleri Başkanı),

§  Mehmet Aşıla – Genel Başkan Yardımcısı (Yurtdışı Vatandaşlar Başkanı),

§  Mehmet Kaderli – Genel Başkan Yardımcısı (Mahalli İdareler Başkanı),

§  Davut Konakçı – Genel Başkan Yardımcısı (Engelli Vatandaşlar Başkanı),

§  Mustafa Sezgin – Genel Başkan Yardımcısı (Gençlik Başkanı).

Partinin Refah Partisi’nin devamı olduğunu göstermek istercesine, oğul Erbakan ve dava arkadaşları, YRP’nin logosunu hilal içinde başak olarak belirlemiş ve partinin milli duruşunu ve Anadolu özlemini bu şekilde yansıtmaya çalışmışlardır. “Milletimiz için biz varız” sloganıyla kurulan YRP, 2013 yılında Ankara’da kurulan ve İslamcı kesimin efsanevi lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın siyasi mirasını yaşatma amacındaki Necmettin Erbakan Vakfı’nın kadrolarıyla yola çıkmış; ancak zaman içerisinde bir “catch-all” parti karakteristiği geliştirerek, toplumun tüm kesimlerine açılmaya başlamıştır.

YRP logosu

İlk kez 2023 genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine giren YRP, Cumhurbaşkanlığı seçimine Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan’ı aday göstermek için gerekli olan 100.000 imzayı bulmak için yola çıkmış ve kısa sürede gerekli sayıya yaklaşmasına rağmen, daha sonra AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin başını çektiği Cumhur İttifakı’nın 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığını destekleme önerisini kabul ederek, yarıştan son anda çekilmiştir.[6] Parti Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimini bir bekâ meselesi olarak gördükleri için bu kararı aldıklarını açıklamıştır. YRP, genel seçimlerde ise ilk seçimine girmesine karşın yüzde 2,80 ve toplam 1.527.048 oy gibi kayda değer bir düzeye ulaşmış ve TBMM’de 4 milletvekiliyle temsil edilmeye başlanmıştır.[7]

31 Mart 2024 yerel seçimleri öncesinde AK Parti ve MHP’den oluşan Cumhur İttifakı ile bir kez daha pazarlık masasına oturan YRP, iddialara göre Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ekibinden birkaç şehir ve İstanbul ilçesinin belediye başkanlığı adaylığını talep etmiş, ancak bu talepleri karşılanmayınca seçimlere bağımsız girme kararı almıştır. Yapılan güncel anketlere göre, YRP, bağımsız gireceği bu seçimlerde Şanlıurfa ve birkaç ilçe belediyesini kazanabilecek duruma gelmiş ve genel oy oranı da yüzde 5’i aşmıştır. Bilhassa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilerleyen yıllarda siyaseti bırakması durumunda, genç lideri Dr. Fatih Erbakan ile YRP’nin büyük bir sıçrama yapması ve ülkedeki en büyük sağ parti haline gelmesi bence kesinlikle şaşırtıcı bir gelişme olmayacaktır.

Partinin Genç Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan

1 Ocak 1979 Ankara doğumlu olan Muhammed Ali Fatih Erbakan, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın üç çocuğundan biri (en küçüğü) ve tek oğludur. Erbakan Vakfı’nın Mütevelli Heyeti Başkanı olan Fatih Erbakan’ın ismi, tahmin edilebileceği üzere, köleliğe ve beyaz üstünlüğüne isyan eden ünlü Müslüman boksör Muhammed Ali ve İstanbul’u fetheden büyük Osmanlı Sultanı Fatih Sultan Mehmet’in birleşiminden oluşmaktadır. Küçük yaştan itibaren Osmanlı şehzadeleri gibi özel bir eğitime tabi tutulan oğul Erbakan, ortaokul öğrenimini Ankara Merkez İmam Hatip Ortaokulun’da, lise öğrenimini ise Ankara Ayrancı Lisesi’nde tamamlamıştır. Daha sonra yine başkent Ankara’da Başkent Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünü bitiren Erbakan, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Makine Mühendisliği bölümü mezunu babası gibi mühendis olmayı seçmiştir. Daha sonra yüksek lisans için İngiltere’ye giden Fatih Erbakan, annesi Nermin Erbakan’ın vefatı dolayısıyla Türkiye’ye dönmek zorunda kalmış ve yüksek lisans derecesini de lisans öğrenimini aldığı Başkent Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünde tamamlamıştır. Aynı üniversitede Yönetim ve Organizasyon dalında doktorasını tamamlayarak daha sonra “Doktor (Dr.)” unvanı da alan Erbakan, iyi derecede İngilizce bilmektedir. Evli ve iki kız çocuğu babası olan genç Erbakan, babası gibi vakur, sakin, İslami duyarlılıkları yüksek ve milliyetçi-mukaddesatçı bir çizgidedir. Sünni İslam inancına mensup olan oğul Erbakan, Molu Mücevherat’ın sahibi Ahmet İlhan Molu’nun kızı Beyza Molu ile 2003 yılında Çırağan Sarayı’nda yapılan büyük bir düğünle dünyaevine girmiştir.[8]

Dr. Fatih Erbakan

Erbakan Vakfı’nda yaptığı çalışmaların ardından 2018 yılında YRP’nin Kurucu Genel Başkanı olarak aktif siyasete giren Fatih Erbakan, 2019 ve 2022 yıllarında düzenlenen parti kongrelerinde iki defa üstüste Genel Başkan seçilerek partisi içerisinde güven tazelemiştir. Covid-19 (koronavirüs) pandemisi döneminde aşı karşıtı açıklamalarıyla[9] ilk kez adından söz etttiren Erbakan, kadına karşı şiddeti önleyen ve farklı cinsel kimlikleri destekleyen İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkması ve AK Parti’yi de bu konuda zorlaması nedeniyle bir kez daha gündem oluşturmuş ve bazı kesimlerin tepkisini çekmiştir.[10] Ayrıca, genç Erbakan, İsrail’in son dönemde Gazze’de uyguladığı katliam politikasına da çok sert tepkiler vermekte ve bu ülkeyle her türlü siyasi, diplomatik, ekonomik ve kültürel ilişkilerin kesilmesini savunmaktadır.[11] Erbakan, İsrail’in katliamlarına destek olan ABD’nin Türkiye içerisindeki askeri üslerinin derhal kapatılmasını ve Müslüman devletlerin ABD ve İsrail’e yönelik enerji satışlarının durdurulmasını da savunmaktadır.[12] Bülent Ecevit’le birlikte babası Necmettin Erbakan’ın gerçekleştirdiği 1974 tarihli Kıbrıs Barış Harekâtı nedeniyle Kıbrıslı Türklere özel bir sempatisi olan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti-KKTC’ye aktif destek veren Fatih Erbakan, bu ülkenin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la da yakın ilişkilere sahiptir.[13]

Ahlaki açıdan katı bir yaklaşımı olan Erbakan, eşcinsellik karşıtı yaklaşımlarının yanında, TBMM içerisinde de zinanın suç sayılması yönünde aktif çaba göstermektedir.[14] Bu yönüyle, Fatih Erbakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha sağında konumlanan sağcı ve koyu muhafazakâr çizgide genç bir siyasi lider olarak Türkiye’de son yıllarda hızla yükseliştedir. Erbakan’ın sağ tabanın hoşuna giden ve medyada gündem olmasını sağlayan bu konulardaki aşırı fikirlerini İslamcı çizgisi ve yoğun İslami duyarlılık ve duygularıyla izah etmek mümkün olsa da, kuşkusuz, ilerleyen yıllarda daa önemli görevler üstlenmesi durumunda, genç siyasetçinin Türkiye’deki yerleşik düzen ve uluslararası sistemle daha uzlaşmacı ve mutedil siyasaları benimsemesi gayet olasıdır. Oldukça muhafazakâr bir profili olan Fatih Erbakan’ın gençliğinde hızlı araba kullanma tutkusu ve aykırı İslami gruplardan Adnan Oktar cemaatine yakınlığıyla gündeme geldiğini de hatırlatmak gerekir.

YRP Parti Programının İncelenmesi

Öncelikle, YRP, parti programında, kendisini Milli Görüş hareketinin devamı olarak tanımlamakta ve bunu temel ilkeleri arasında saymaktadır.[15] Partinin diğer temel ilkeleri ise; hak, adalet, ahlak, maneviyat, haksızlıkla mücadele, refah, huzur, barış, dürüstlük, güvenilirlik, şeffaflık, dil-din-ırk ayrımı yapmama, yapıcılık ve kuvvetler ayrılığı ilkesine saygı şeklinde özetlenebilir. Bu değerler, YRP’nin sağ/muhafazakâr/İslamcı bir parti olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır.

Partinin temel amaçları ise; Türk milletinin maddi ve manevi kalkınmasını sağlayarak huzur ve refahı getirmek, vatandaşlar arasında hiçbir ayrım gözetilmemesi, manevi değerlerin korunması ve yeni nesillere aktarılması, devlet-millet kaynaşmasının sağlanması, ahlak ve maneviyatın toplumun temel değerleri haline getirilmesi, Türkiye’nin tarihine uygun ve kimseyi taklit etmeyen kendisine özgü bir bilinçle hareket etmesi, “Büyük Türkiye” idealinin gerçekleştirilmesi, sosyal ve bireysel refahın temin edilmesi, meşru kazanç ve ticari faaliyetlerin teşvik edilmesi, milli, güçlü, süratli ve yaygın kalkınmanın sağlanması, sanayi ve yüksek teknolojiye ağırlık verilmesi, borçlanma ve faiz düzeninin reddi, kamuda istismar ve israfın ortadan kaldırılması, bölgeler ve sosyal sınıflar arasındaki eşitsizliklerin giderilmesi, haksız ve fahiş vergilerin kaldırılması, verimliliğin arttırılması ve Müslüman devletlerle iş birliği içerisinde yeni bir dünya düzeninin kurulması olarak özetlenebilir.[16]

Partinin adalet ve hukuk anlayışına bakıldığında öne çıkan unsurlar ise; adaletin sağlanması için mahkemelerin hızlı karar alacakları yeni bir hukuk sisteminin inşası, yargı ve siyasetin birbirlerinin alanlarına girmeyeceği bir siyasal sistemin kurulması, kanun önünde eşitlik anlayışının titizlikle uygulanması, temel hak ve hürriyetlerin korunması, masumiyet karinesi gibi temel hukuk ilkelerinin uygulanması, işkencenin ortadan kaldırılması, düşünce özgürlüğü ve basın hürriyetinin garanti altına alınması, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin geliştirilmesi, Baroların mesleki sorunları çözen işlevsel yapılar haline getirilmesi ve cezaevi koşullarının iyileştirilmesidir.[17]

Parti, siyasi sistem olarak Başkanlık sistemine destek vermekte, ancak mevcut sistemde yapılacak düzenlemelerle, TBMM’nin yetkilerinin arttırılacağı kuvvetler ayrılığı dengesi gözetilmiş bir Başkanlık sistemini savunmaktadır. Seçim barajının yüzde 5’e düşürüleceğini vaat eden YRP, 600 kişilik milletvekili sayısının da azaltılmasını savunmaktadır.[18] Bu bağlamda, YRP, ABD tipi dengeli bir Başkanlık sistemi önermektedir.

YRP’nin Milli Eğitim politikasında öne çıkan hususlar ise; bilimsel ve teknik güce erişmek, bilimin manevi ve ahlak değerleriyle sentezlenmesi, Büyük Türkiye idealine uygun bir eğitim sistemi, ar-ge, inovasyon ve girişimciliğin teşvik edilmesi, öğrenciler üzerindeki sık sınav stresinin azaltılması, ezbercilik yerine yaratıcılığın teşvik edilmesi, üniversite mezunlarının işsiz kalmadığı bir düzenin inşası, eğitim eşitsizliklerinin giderilmesi, Arapça, Çince, İngilizce, Rusça başta olmak üzere en az bir yabancı dilin öğretilmesi ve nefis terbiyesine dayalı maneviyatı yüksek bir eğitim sisteminin kurulmasıdır.[19]

Enerji politikaları bağlamında, YRP, enerjide dışa bağımlılığı azaltmayı amaçlayan, dış alımlar noktasında Rusya, İran, Azerbaycan, Katar, Cezayir ve diğer komşu ülkeler ile dengeleri gözetmeyi vaat eden, başta güneş enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına büyük önem veren, kömür kullanımını destekleyen, Karadeniz Bölgesi'ndeki turistik bölgeleri çirkinleştiren dere tipi hidroelektrik santrallerinin yapımına karşı çıkan, Doğu Akdeniz enerji kaynaklarına ilgi gösteren, nükleer enerji santrallerinin kurulumunu teşvik eden ve uranyum ve toryum (bor) madenlerimizin işletilmesini amaçlayan bir çizgidedir.[20]

İçişleri bağlamında, YRP, hantal bürokrasiye karşı çıkan, süratli ve verimli hizmeti savunan, bölücü akımları desteklemeyen, terör örgütleriyle mücadele etmeyi vaat eden, terörle mücadele konusunda her türlü araç ve gereci temin etme sözü veren, teröre neden olan etkenleri ortadan kaldırmayı amaçlayan, yolsuzluk, zimmet ve rüşvetle mücadele konusunda kararlı olan, yoğun iç göçe karşı duran, dış göçleri azaltmayı vaat eden ama göçmenlere vatandaşlık imkânı da sunmayı savunan, suçla mücadelede cezalandırıcı değil, koruyucu yöntemleri teşvik eden, ahlak ve maneviyatı hayatın her alanında olduğu gibi içişlerinde de teşvik eden ve sağlığa zararlı maddelerden gençlerimizi korumayı amaçlayan bir yapıdadır.[21]

Güneydoğu politikası bağlamında, YRP, bölgesel kalkınmayı önceleyen, Türkiye’nin komşu ülkeleriyle (İran, Irak, Suriye) ilişkileri geliştirmeyi öneren, alt gelir gruplarına daha fazla ekonomik destek sözü veren, bölgede sadece maddi değil, manevi kalkınmayı da vaat eden, bölgeye atanacak personelin özel seçilmesini öneren, “gardiyan devlet” yerine “garson devlet” anlayışını savunan ve dış güçlerin bölgedeki faaliyetlerine engel olmayı hedefleyen politikaları vurgulamaktadır.[22] Partinin bu bağlamda programında “Kürt” ifadesine yer vermemesi ise oldukça garip ve baba Erbakan’ın çizgisiyle de uyumlu değildir.

Milli Savunma politikası alanında, Yeniden Refah, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmesi, yerli ve milli savunma sanayisinin geliştirilmesi, şehitlik ve gazilik mertebelerini yücelten milli güvenlik derslerinin yaygınlaştırılması, askerlik hizmetlerinin geliştirilmesi ama süresinin kısaltılması gibi politikalar önermektedir.[23]

Dış işleri bağlamında ise, YRP, kaba kuvvet ve çifte standart yerine adalet, tekebbür yerine eşitlik, sömürü yerine iş birliği, çatışma yerine diyalog, baskı ve zorlama yerine insan hakları, savaş yerine barış gibi değerleri savunmakta ve İslam ülkelerinin oluşturduğu D-8 organizasyonunun daha da geliştirilerek D-60 yapısına ulaşılmasını ve Müslüman halklar ve devletlerle iş birliği içerisinde yeni bir dünya düzeninin kurulmasını savunmaktadır. Bu bağlamda, YRP, Türkiye’nin üye olduğu NATO, Avrupa Birliği (AB), İslam İşbirliği Teşkilatı ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı gibi önemli uluslararası kuruluşlara mütekabiliyet esası çerçevesinde sadık kalmayı vaat etmekle birlikte, milli menfaatlere ve değerlere aykırı hususları tekrardan müzakere etme niyetindedir. YRP, komşu ülkelere yönelik toprak bütünlüğü ilkesini savunmakta ve bölünme projelerine karşı durmaktadır. Anti-emperyalist bir dış politika anlayışı olan YRP, Kıbrıs’ta Rumlarla birleşme ve federal çözüme karşı durmakta ve Kıbrıslı Türkleri her şekilde korumayı vaat ederek, Ege ve Akdeniz’de Yunanistan’ın kara sularını genişletme taleplerine de karşı çıkmaktadır.[24] AB içerisindeki “Haçlı” zihniyetini eleştiren YRP, tam üyelikten ziyade karşılıklı iş birliğine dayalı farklı bir ortaklık modeli önermektedir. NATO’ya ilkesel olarak karşı durmayan YRP, buna karşın Müslüman toplumlara yönelik saldırı ve savaşları kınamakta ve bu şekilde devam edilmesi halinde NATO’dan çıkılabileceğinin sinyallerini vermektedir. ABD’yi de dünya barışını bozmakla eleştiren YRP ve iyi ilişkiler için adil ve barışçıl politikaları Washington’a salık vermektedir. ABD ve AB yerine Türk Dünyası ve İslam Dünyası ile ilişkileri geliştirmeyi öneren YRP, D-8 üyeleri, diğer İslam ve Türk devletleri ve komşu ülkelerle yakın ilişkileri ve Filistin Devleti’nin tanınmasını savunmaktadır. KKTC’nin tanıtılması gerektiğini de savunan YRP, bu konuda ilhak ve birleşme gibi bir öneriyi ise açıkça desteklememektedir. Komşu bir devlet olan Rusya ile de ilişkileri geliştirmek isteyen YRP, bu konuda karşılıklı çıkar ve saygıyı vurgulamaktadır. Göçmenlerin ülkelerine dönüşünü destekleyen YRP, ancak eğitim alıp dil öğrenen ve işgücüne katkıda bulunanların ülkede kalabileceğini vurgulamaktadır. Afrika’da Müslüman toplumlar başta olmak üzere diğer devletlerle ilişkileri geliştirmek de YRP’nin öncelikleri arasındadır.[25] Dış politika alanında, YRP, gerçekçi ve ütopik davranmayan çizgide ama önceliklerini Müslüman devletler olarak belirleyen bir yapıdadır. Partinin İran yakınlığı ve İsrail karşıtlığı da ortadadır. D-8 vizyonu ise, kuşkusuz yaratıcı bir girişim olmakla birlikte, günümüze kadar açıkçası pek geliştirilememiştir.

Ekonomi politikası konusunda ise, YRP, haram ve helal bilincine dayalı iş ahlakı, üretim odaklı “Adil Düzen” anlayışı, adaletli gelir dağılımı, haksız kazancın önlenmesi, faizle mücadele edilmesi ve faizsiz ekonomi modelinin hayata geçirilmesi, ithal ikamesi politikalarının öncelenmesi, Türk lirasının değerinde istikrarın sağlanması, İran gibi komşu ülkelerle ticarette yerel para birimlerinin kullanılması, israfla mücadele, ücretli kesimlerden alınan vergilerin kaldırılması, asgari ücret ve emekli maaşının yükseltilmesi ve geliri olmayan vatandaşlara devlet desteği gibi politikalar önermekte ve kamu girişimciliğini de reddetmemektedir. Ekonomi alanında, parti, sosyal demokrat partilere benzeyen bir çizgiyi savunmakta ve kamu girişimciliğini yeniden gündeme getirmektedir. Partinin faize kesin karşı duruşu ise, İslamcı dünya görüşünün bir yansıması olarak değerlendirilebilir.

Sonuç

Sonuç olarak, YRP, parti programı itibariyle sağ-İslamcı çizgide bir parti olmakla birlikte, partinin programında abartılı ve tehlikeli algılanabilecek bir öneri de yoktur. Ancak parti programında yer almayan bazı hususlar, zaman zaman YRP’li yetkililerce ifade edilmektedir ki, bu anlamda partinin İslamcı hedeflerinin olduğu ve Batı dünyasına çok da sıcak yaklaşmadığı bilinen bir gerçektir. Ancak zamanında Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin de bu çizgide olduğu düşünülürse, YRP’nin de -Erdoğan sonrasında- yükselmesi halinde daha merkez bir sağ parti haline gelmesi gayet olasıdır.

Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ



[2] Resmi web sitesi için; https://yenidenrefahpartisi.org.tr/.

[3] Milli Görüş hareketinin önceki partileri şunlardır:

·        Milli Nizam Partisi/MNP (1970-1971),

·        Milli Selamet Partisi/MSP (1972-1981),

·        Refah Partisi/RP (1983-1998),

·        Fazilet Partisi/FP (1997-2001),

·        Saadet Partisi (2001-).


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder