Sayfalar

4 Şubat 2023 Cumartesi

Bilmeyenler İçin Kısa Vietnam Tarihi ve Vietnam Üzerindeki ABD-Çin Mücadelesi

 

Giriş ve Temel Bilgiler

Güneydoğu Asya'da Çinhindi yarımadasının doğusunda yer alan bir ülke Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti (kısaca Vietnam), küresel siyasetin de önemli bir mücadele alanıdır. Uzun ve dar bir kara parçası üzerinde yer alan Vietnam'ın komşuları; kuzeyinde Çin Halk Cumhuriyeti (Çin), batısında ise Kamboçya ile Laos'tur. Ülkenin güneyinde ve doğusunda ise Güney Çin Denizi bulunmaktadır. 1955'te Kuzey Vietnam ve Güney Vietnam olarak iki ayrı Cumhuriyete bölünen Vietnam, 1976'da Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti adı altında tekrar birleşmiştir. Dağlık bir ülke olan Vietnam'ın önemli şehirleri Ho Chi Minh (Saygon), Hanoyi veya Hanoi (başkent) ve Hayfong'dur. Vietnam'ın yüzölçümü ise 331.210 km2'dir. Ortalama yaşam süresinin 74 yıl civarında olduğu Vietnam'da, okuma-yazma oranı ise yüzde 95 seviyesindedir. Ülkenin bayrağının zemin rengi kırmızı olup; orta kısımda 5 köşeli sarı renkli bir yıldız bulunmaktadır. Bayraktaki kırmızı renk, ülkenin bağımsızlığında verilen mücadelede dökülmüş kanı temsil eder. Yıldız ise, sosyalizmi inşa eden halk kesimini sembolize etmektedir.

Vietnam haritası

Vietnam'ın güncel nüfusu 104 milyon civarında olup, ülke toplumunun yüzde 85'inden fazlasını etnik Vietnamlılar veya Kinhler oluşturmaktadır. Ülkenin resmi dili Vietnamca olup, ülke içerisinde İngilizce, Fransızca ve Çince gibi başka diller de konuşulmaktadır. Vietnam'da yaşayan halkın büyük bir bölümü dini bir inanca mensup olmamakla birlikte, yüzde 6,1 civarında Katolik, yüzde 5,8 oranında Budist ve yüzde 1 düzeyinde Protestan Hıristiyan bulunmaktadır.

415 milyar dolarlık bir ekonomisi olan Vietnam, dünyada 36. sırada yer almasına karşın, geçtiğimiz yıl içerisinde yüzde 8'in üzerinde bir büyüme oranı sağlayarak, bu konudaki yüksek potansiyelini göstermiştir. Vietnam'ın kişi başına düşen gayrisafi milli hasıla düzeyi ise, yıllardır yaşanan istikrarlı artışa karşın, henüz 4.000 doların altındadır. Ayrıca, ülkedeki işsizlik ve enflasyon oranları makul seviyelerde olup, ülkenin başlıca ticaret ortakları; ABD, Çin, Japonya, Güney Kore ve AB ülkeleridir.

Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti'nin ordusu olan Vietnam Halk Ordusu ise, Global Fire Power (GFP) sitesine göre dünyadaki en güçlü ordular arasında 19. sıradadır. Öyle ki, Vietnam Halk Ordusu'nun 484.000 civarında aktif personeli bulunmaktadır.

Kısa Vietnam Tarihi

Dünya siyasetinde daha çok Vietnam Savaşı ile hatırlanan Vietnam, aslında 2.500 yıllık köklü geçmişi olan kadim bir medeniyettir. MÖ 1. yüzyıldan 10. yüzyıla kadar daha çok Çin uygarlığının bir parçası olarak gelişen Vietnam, 10. yüzyıldan itibaren ise Çin'e karşı bağımsızlığını kazanmış ve kendi milli kültür ve benliğini geliştirmeye başlamıştır. Nitekim 10. yüzyılda bağımsızlıklarını kazandıktan sonra, Vietler, 15. yüzyılın başlarındaki kısa süreli Çin hâkimiyeti dışında, 19. yüzyıldaki Fransız işgaline kadar bağımsızlıklarını korumuşlardır.

Ho Şi Min (Ho Chi Minh)

19. yüzyılda Çinhindi adıyla kademeli olarak bir Fransız kolonisi haline gelen Vietnam, zaman içerisinde halkın başlattığı bağımsızlık mücadelesi neticesinde Fransa'dan bağımsızlığını kazanmayı başarmıştır. Ancak Fransız kolonisi döneminde Vietnam’ın başta pirinç ve kauçuk olmak üzere değerli kaynakları sömürülmüş, ayrıca halkı ucuz işgücü olarak çalışmaya mecbur bırakılmış ve ağır vergilere tabi tutulmuştur. Bu süreçte, Vietnam bağımsızlık hareketinin önderi ve Vietnam Demokratik Cumhuriyeti'nin ilk Devlet Başkanı olan Ho Şi Min (Ho Chi Minh) ise, Fransa'ya karşı sürdürülen savaşın önderi olarak dünya siyasetine geçmiş ve ulusal bir kahraman olmuştur. Rusya'da ve Çin'de önemli siyasi bağlantıları olan ve Çin'den silah desteği almayı başaran Ho Şi Min, ayrıca Çin Halk Cumhuriyeti Kurucu Devlet Başkanı Mao Zedong'un Kuomintang'a karşı uyguladığı gerilla hareketi taktiklerini de iyi bildiği için, bu süreçte Viet Minh'e başarıyla liderlik etmiş ve tarihe geçmiştir.

Savaşı kazanmasına rağmen, 1956 yılında, Vietnam, kuzeyde Ho Şi Min'in komünist hükümeti (Kuzey Vietnam) ile güneyde Fransa'nın desteklediği Ngo Dinh Diem hükümeti (Güney Vietnam) olarak ikiye bölündü. Bu süreçten itibaren, ABD de, giderek Fransa'nın yerini alarak Vietnam politikasına sömürgeci dış güç olarak müdahil/dahil olurken, Washington, anti-komünist ideolojisi doğrultusunda güneydeki Saygon hükümetini desteklemiş ve kuzeydeki komünistleri düşman olarak değerlendirmiştir. ABD, 1963-1973 döneminde kuzey ile güney arasında cereyan eden Vietnam iç savaşına aktif olarak katılırken, 60.000'in üzerinde asker kaybederek, büyük bir başarısızlığa ve prestij kaybına uğramıştır. Yüksek teknoloji sahibi ordusuna rağmen, ABD, bu süreçte, kısaca Vietkong olarak bilinen ve komünist olmayan unsurları da bünyesine katmayı başaran Vietnam Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin direnişe karşı duramamıştır. 1930 yılında kurulan Vietnam Komünist Partisi ise, ülkesini yabancı işgalcilere karşı koruduğu algısını oluşturarak, halkın büyük bölümünden destek almayı başarmış ve Çin Halk Kurtuluş Ordusu benzeri mucizevi bir zafere imza atmıştır. Amerikan Ordusu'nun ve desteklediği güçlerin bu dönemde yaptığı insanlık dışı eylemler ise, Batı demokrasi tarihine utanç vesikaları olarak geçmiştir. 1995 yılında Vietnam makamlarınca yayınlanan verilere göre, Vietnam Savaşı'nda 2 milyon civarında Vietnamlı sivil ve 1 milyonun üzerinde Vietnamlı asker hayatını kaybetmiştir. Bu, yakın geçmişte yapılmış ispatlanabilir bir soykırım olarak değerlendirilmesi gereken vahim bir olaydır.

Vietnam Savaşı'nı uluslararası kamuoyunun gündemine taşıyan unutulmaz kareler

Komünist güçlerin savaşı kazanmasıyla Vietnam Savaşı sona ererken, 1976'da Vietnam yeniden birleşmiş ve halen devam eden Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti kurulmuştur. Ancak işgalin ardından Vietnam'da sular hemen durulmamış ve bu kez de Kamboçya ile bir savaşın içine giren Vietnam, işgal ettiği Kamboçya’da Pol Pot rejimini sonlandırmıştır. Resmi olarak 1989 yılına kadar devam eden bu savaşta, yüzbinlerce sivil gereksiz yere yaşamlarını kaybetmiştir. 1989 yılında Vietnam birlikleri Kamboçya’dan çekilmeye başlamış; bu tarihten itibaren de, Hanoi, başta ABD olmak üzere Batılı devletlerle ilişkilerini iyileştirmeye başlamıştır. 1992 yılında kabul edilen yeni anayasa ile de, Vietnam yönetimi, devlet yönetiminde önemli yenilikler getirmiştir. Nitekim, son yıllarda, Vietnam, siyasî ve ekonomik açıdan hızlı bir gelişme/güçlenme süreci içerisindedir.

Vietnam'ın Siyasi Görünümü

Marksist-Leninist ilkelere göre yönetilen tek partili üniter ve sosyalist bir Cumhuriyet olan Vietnam'da, geçici Devlet Başkanı -kısa süre önce istifa eden Nguyễn Xuân Phúc'un yerine geçen- Võ Thị Ánh Xuân'dır. Ülkenin Başbakanı Phạm Minh Chính, Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri ise Nguyễn Phú Trọng'dur. Ülkenin mevcut anayasası ise 1992 değişikliklerinin ardından 2013 yılında kabul edilmiştir. Hükümeti, orduyu ve bürokrasiyi denetiminde tutan Vietnam Komünist Partisi, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'nın da belirttiği üzere, "1986 yılında açık kapı politikası olarak adlandırılan ekonomik reform paketini uygulamaya koymasından itibaren geçen 36 yıllık süre içerisinde ülkenin uluslararası toplumla bütünleşmesinde başarı sağlamıştır."

Nguyễn Phú Trọng

Vietnam'da her 5 senede bir Vietnam Komünist Partisi Ulusal Kongresi toplanırken, 15. dönem milletvekilliği seçimleri 23 Mayıs 2021 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Bir sonraki seçimlerin ise 2026 yılı içerisinde gerçekleştirilmesi öngörülmektedir. 5 yılda bir seçilen üyelerinin büyük çoğunluğu Komünist Partili olan Ulusal Parlamento, anayasaya göre, usulen, Devlet Başkanı’nın, Başbakan’ın ve Parlamento Başkanı’nın atanmasını onaylamaktadır. Yönetim piramidinin tepesinde ise Komünist Parti Genel Sekreteri yer almaktadır. Bu anlamda, ülkedeki en kudretli kişi, bir dönem Devlet Başkanlığı da (2018-2021) yapan Komünist Parti Genel Sekreteri Nguyễn Phú Trọng'dur.

Vietnam Üzerinde ABD-Çin Rekabeti

Çin Halk Cumhuriyeti'nin artan gücü ve Pekin'in yükselişinden rahatsız olan Japonya gibi müttefiklerinin gayretleriyle giderek Asya-Pasifik bölgesine kanalize olan ve Çin'i çevrelemeye çalışan Washington, bu yeni "containment" politikası doğrultusunda Vietnam'a da ciddi bir kıymet vermektedir. Öyle ki, özellikle 2009-2017 döneminde görev yapan 44. ABD Başkanı Barack Obama döneminde, Washington, "Pivot to Asia" politikasıyla Asya-Pasifik veya yeni tabirle Hint-Pasifik bölgesine askeri, siyasi ve ekonomik olarak açılmaya başlamıştır. Hatta idelojik ön yargıları yıkan bir isim olmayı seven Obama, 2016 yılında ünlü şef Anthony Bourdain ile birlikte Hanoi'ye gitmiş ve Vietnam'da temaslarda bulunmuştur. Bu ziyaretiyle, Obama, ülkesinin Vietnam'a uyguladığıı askeri yaptırımları kaldırmış ve daha çok Rusya'dan silah tedarik eden Vietnam'la ülkesi arasında yakın ekonomik ve stratejik ilişkiler geliştirmeyi amaçlamıştır. Obama'nın gerçekleştirdiği bu başarılı girişime rağmen, Vietnam, hem ideolojik yakınlık, hem de reel politik gerekçelerle, Çin'le yakın ilişkilerini korumaktadır. Ülkenin ekonomik tablosu da bu yöndedir. Öyle ki, Vietnam dış ticaretinde ABD yüzde 19'la ilk sırada yer alırken, ikinci sırada yüzde 16 ile Çin, üçüncü sırada yüzde 8'le Japonya, dördüncü sırada yüzde 7 ile Güney Kore, beşinci sırada yüzde 4'le Hong Kong ve altıncı sırada yüzde 3'le Hollanda bulunmaktadır. Hong Kong'un Çin'e bağlı olduğu ve Çin'in ekonomik gelişimini sürdürdüğü de düşünülürse, Çin'le Vietnam'ın ekonomik ilişkilerinin yakın gelecekte daha da ilerlemesine kesin gözüyle bakılabilir.

Vietnam'da ipleri asıl tutan kişi olan Komünist Parti Genel Sekreteri ve eski Devlet Başkanı Nguyen Phu Trong, bu noktada ülkesinin geleceğini belirleyecek olan kritik kişi konumundadır. Trong, bu bağlamda, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'i anımsatan bazı uygulamalarıyla son dönemde dikkat çekmektedir. Öyle ki, Trong, partisinin halk gözündeki meşruiyetini artırmak adına, parti içerisinde ve devlet kademelerinde yolsuzluğa bulaşmış kişilere karşı sert tedbirler almakta ve ağır cezalar uygulamaktadır. Şi Cinping'in iktidarının ilk yıllarını anımsatan bu politikayla, Trong, hem kendisinin ve partisinin meşruiyetini yükseltmekte, hem de bölgede Hong Kong ve Singapur'la birlikte en dinamik ekonomilerden birisine sahip olan Vietnam'ın ekonomik gelişimine katkı sağlamaya çalışmaktadır. Bu sayede, Vietnam, son yıllarda yolsuzlukla mücadele konusunda ciddi bir aşama kat etmeyi başarmış ve 2022 Transparency International Yolsuzluk Algısı endeksine göre 42. sıraya yükselmiştir. Bu endekste, Çin'in 45. sırada olduğunu da bu noktada belirtmek gerekir. Nguyen Phu Trong, 2022 yılında Çin'e resmi bir ziyarette de bulunmuş ve ikili ilişkileri geliştirme ve yolsuzlukla mücadele yönünde pozitif mesajlar vermiştir. Bu yakın ilişkiler neticesinde, Vietnam siyaseti de giderek Çin siyasetine benzer bir hâl almakta ve internette sansür/kısıtlama uygulamaları, ekonomide devletin ağırlığının artması ve parti-devlet modelinin benimsenmesi uygulamaları güçlenmektedir.

Nguyen Phu Trong ve Şi Cinping (2022)

Ancak ABD de Vietnam'dan vazgeçmiş değildir ve bu ülkeyle diplomatik ilişkilerini son yıllarda sıklaştırmıştır. Örneğin, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, 2021 (Vietnam'da) ve 2022'de (Tayland'da) iki defa dönemin Vietnam lideri Nguyễn Xuân Phúc'la görüşmüştür. ABD, 2023 yılında APEC (Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği) toplantısına da Orlando'da ev sahipliği yapacaktır. Bu noktada unutulmamalıdır ki, komünist dayanışmacılığa rağmen, Vietnam, Çin'e karşı da bağımsızlığını korumak isteyen bir devlettir ve bu konuda denge unsuru olarak ABD ve Rusya'yı kullanmaktadır. Hatta bu nedenle, Vietnam, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali konusunda da sessiz kalmış ve Rus lider Vladimir Putin'i eleştirmekten kaçınmıştır.

Nguyen Phu Trong ve Kamala Harris (2022)

Bu noktada, Vietnam dış politikasının önemli bir unsuru olarak "4 Hayır" politikasından (4 No policy) bahsetmek yerinde olacaktır. Kurulduğu günden beri, sosyalist bir devlet olarak, Vietnam, 4 konuda daima olumsuz tavır almıştır. Bunlar:

  1. Askeri birliklere dahil olmak,
  2. Herhangi bir ülkeye karşı diğer bir ülke ile taraf olmak,
  3. Vietnam topraklarında yabancı askeri üslere izin vermek,
  4. Dış politikada sert güç kullanımı veya bunun tehdidini kullanmaktır.

Bu dış politika geleneğini sürdüren Vietnam, ABD-Çin-Rusya denkleminde kuşkusuz kendi ulusal çıkar ve ideolojik tercihlerine göre hareket etmekte, ama aynı zamanda bu dış politik değerlerine uygun davranan devletleri de öncelemektedir. Bu bağlamda, ABD ve NATO'nun Asya-Pasifik'te daha saldırgan taraf olarak algılanmaya başlaması, Vietnam'ın Çin yönümlü bir dış politika izlemesinde etkili olmuş olabilir. Ama aynı Vietnam'ın Rusya'ya karşı neden bu ilkelere uygun davranmadığı ise kuşkusuz eleştiriye açık bir husustur. Çin ise, ABD'nin AUKUS ve QUAD'ın yanı sıra, NATO'yu bölgeye çekme girişimleri ve Avustralya, Japonya, Güney Kore ve Filipinler gibi bölgedeki müttefikleriyle oluşturduğu bloktan rahatsız olduğu için, Vietnam'ı kaybetmek istememekte ve mutlaka kendisine yakın bir devlet olarak muhafaza etmeye çalışmaktadır. Pekin, Hanoi'ye "4 Hayır politikası" konusunda destek vermekte, Vietnam'dan Çin yanlılığı değil, tarafsızlık talep etmekte ve dahası, Vietnam'daki rejime de destek vererek, ABD'nin desteklemesi muhtemel rejim karşıtı renkli devrimler olasılığına karşıt bir pozisyon almaktadır.

Sonuç

Sonuç olarak, Hintli düşünür Parag Khanna'nın belirttiği üzere, "Avrupa yüzyılı" olan 19. yüzyıl ve "Amerika yüzyılı" olan 20. yüzyılın ardından, 21. yüzyıl bir "Asya yüzyılı" olacaktır. Zira dünya nüfusunun (8 milyarın 4,5 milyarı) ve ekonomisinin büyük bölümü (şimdilik yüzde 45 ama 2030'da yüzde 50 olması bekleniyor) Asya ülkelerindedir. ABD, Soğuk Savaş'ın sona ermesinin ardından yakaladığı hegemonik güç pozisyonunu ve tek kutuplu dünya düzeni şansını bencilce ve saldırgan davranarak heba etmiştir. Avrupa ise, Avrupa Birliği (AB) girişimi sayesinde küresel rekabette şimdilik ayakta kalabilse de, sürekli ya yerinde saymakta, ya da gerilemektedir. Üstelik Avrupa ve genel olarak Batı bloku, son dönemde geleneksel olarak kendilerine yakın ülkeleri de kaybetmeye başlamıştır. 1979'da tarihsel bir kırılma olarak geleneksel ABD müttefiki İran'ın şerit değiştirmesi ve bir Asya devleti olmasının ardından, Yeltsin döneminde Batı'ya yönelen Rusya da Putin liderliğinde giderek bir Asya devletine dönüşmekte ve ekonomik olarak Batı'dan koptukça Çin etkisine girmekte, Batı ile tarihsel ilişkilerine ve demokratik rejimine rağmen Şanghay İşbirliği Örgütü'ne katılan Hindistan'ın Asyatik nitelikleri giderek ağır basmakta ve en önemlisi sadık bir Batı müttefiki olan Türkiye bile giderek Asya'ya yönelmektedir.

Bu bağlamda, Asya'daki güç mücadelesinde artık her bir devletin önemi vardır. Bu nedenle, Vietnam'ın da ilerleyen yıllarda çok daha dikkatle takip edilen ve hem ABD, hem de Çin'in etkisi altına almaya çalışacağı bir ülke olması muhtemeldir.

Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder