Sayfalar

5 Mayıs 2017 Cuma

Kuzey Kore Nükleer Programı ve 2017 Kuzey Kore Krizi


ABD Başkanı Donald Trump’ın Başkan seçilmesi ardından yaşadığı ilk ciddi kriz, 2017 Kuzey Kore Krizi olmuştur. Bu sorun, hem dünyadaki ender sistemdışı aktörlerden birisi olan Kuzey Kore’nin alabileceği ve savaş riski yaratabilecek yanlış kararlar, hem de 21. yüzyıla damgasını vuracak ABD-Çin ilişkilerini çok yakından etkilemesi bakımından oldukça önemlidir. Bu yazıda, Kuzey Kore’nin (Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti) nükleer programı ve 2017 Kuzey Kore krizi kısaca özetlenecektir. 

Kuzey Kore
Marksizm-Leninizm esasları üzerine kurulu ve Kim İl Song tarafından geliştirilen “Juche” (Kendine Güven) ideolojisi doğrultusunda kurumsallaşan katı devletçi bir sistemi olan Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, 3 temel prensip üzerine inşa edilmiştir: yerel ve uluslararası bağımsızlık (chaju), ekonomik bağımsızlık (charip) ve askeri bağımsızlıktır (chawi).[1] Komünist bir rejim olmasına karşın, Kuzey Kore’de aslında bir veraset mekanizması işletilmektedir. Nitekim devletin kurucusu Kim İl Sung ve oğlu Kim Jong İl’in ardından, devletin başına genç ve hırslı bir lider olan Kim Jong Un geçmiştir. Resmi istatistiklere bakılırsa, Kuzey Kore, bugün dünyanın en yoksul ve dışa kapalı ülkelerinden birisidir. Bireysel özgürlüklerin de son derece kısıtlı olduğu bu ülke, son dönemde nükleer programı ve kıtalararası balistik füze denemeleriyle gündemdedir.

Yongby nükleer santrali[2]

Kuzey Kore Nükleer Programı
Kuzey Kore, şimdilerde büyük endişelere yol açan nükleer programını Sovyetler Birliği’nin yardımıyla 1950’li yıllarda başlatmıştır. 1993 yılında Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’ndan (NPT) çekilerek nükleer gelişmelerinin ayrıntılarını Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ile paylaşmayı reddeden Pyongyang rejimi, bir yıl sonra tekrar IAEA’nın yükümlülüklerini yerine getirmeyi kabul etmiştir. Kuzey Kore’nin 2002 yılında uranyum zenginleştirme teknolojisinin peşinde olduğu yönünde çıkan iddialar, 2003 yılında tekrardan NPT’den (Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması) çekilmesi ile sonuçlanmıştır.[3] Kuzey Kore, ilk nükleer denemesini 9 Ekim 2006 tarihinde yeraltında gerçekleştirmiş ve daha sonra Rusya tarafından da doğrulanan 1 kiloton gücündeki bu deneme, nükleer sızıntı gerçekleşmemesi nedeniyle, Kuzey Kore tarafından “başarılı” olarak addedilmiştir.[4] ABD, Rusya ve Güney Kore’ye göre, bu ülkenin 25 Mayıs 2009 tarihli ikinci nükleer denemesi “muhtemelen başarılı” ve ilk denemeye göre daha güçlü olmuştur.[5] Kuzey Kore, 11 Mayıs 2010’da füzyon reaksiyonu elde etmeyi başardığını açıklasa da, bu iddia, bilimadamları tarafından doğrulanmamıştır.[6] Günümüzde Kuzey Kore’nin halen kullanıma hazır nükleer başlığa sahip olmadığı tahmin edilmektedir. Pyongyang rejimi, Kim Jong Un’un -babasının vefatı ardından- Devlet Başkanı olmasıyla birlikte hem nükleer çalışmalarını, hem de balistik füze denemelerini hızlandırmıştır.

Kuzey Kore’nin dünya kamuoyunda olumsuz algılanmasında etkili olan bir diğer unsur da, bu ülkenin yaptığı ve son aylarda yoğunlaşan balistik füze denemeleridir. Japon Denizi’nde gerçekleşen bu denemeler, daha önce Birleşmiş Milletler tarafından yasaklanmıştır.[7] Birçok gözlemci, Kuzey Kore’nin bu denemelerinin amacının ABD’yi doğrudan vurabilecek kıtalararası füzeler geliştirmek olduğunu düşünmektedir. Kuzey Kore ise, BM kararlarına uymamakta ve füze programının barışçıl amaçlarla sürdürüldüğünü iddia etmektedir. Başarısızlıkla sonuçlanmasına karşın, bu denemeler dünya kamuoyunda tepki çekmektedir.


Kuzey Kore balistik füze denemelerinden bir örnek[8]

Kuzey Kore Üzerindeki Çin Etkisi ve ABD-Çin İlişkileri
Kuzey Kore’nin en büyük siyasi destekçisi, ekonomik partneri ve temel gıda ve enerji sağlayıcısı Çin Halk Cumhuriyeti’dir.[9] Buna karşın, Çin Halk Cumhuriyeti, Kuzey Kore’nin nükleer programına destek vermemektedir.[10] Ankasam Çin uzmanı olan Özlem Zerrin Keyvan’a göre; Pekin, bu ülkenin nükleer denemelerinden rahatsızlık duymakta ve bunun bölgede nükleer bir domino etkisi yaratmasından endişe etmektedir.[11] Buna karşın, Pekin yönetimi, Pyongyang rejiminin çökmesi durumunda yaşanabilecek istikrarsızlıklara da izin vermek istememektedir. Bu nedenle, Pekin, bugüne kadar bu ülkeye uygulanan yaptırımlara karşı çıkmıştır. Ancak Kim Jong Un’un başa geçmesiyle birlikte son dönemde bu meselenin uluslararası kamuoyunda çok gündeme gelerek Çin’in barışçıl olarak kalkınan bir ülke imajına ve dış politikasına zarar vermeye başlaması ve bu sorun nedeniyle ABD’nin Güney Kore’ye THAAD füzesavar savunma sistemini kurması[12], Pekin için alarm zillerinin çalmasına neden olmuştur. Hatta ABD Başkanı Donald Trump’a Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından Kuzey Kore’nin nükleer programına tepki vermesi ile ilgili seçeneklerini içeren bir rapor verdiği de kısa bir süre önce kamuoyuna yansımıştır.[13] Dolayısıyla, Kuzey Kore sorunu ABD-Çin ilişkilerini de bozmaya başlamıştır.

Bunlara ek olarak, ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz yıl kazandığı Başkanlık seçimi kampanyasının merkezine Çin’i koyan sert bir propaganda yürütmesi de[14], Pekin’i ilerleyen günlerde yaşanabilecek olumsuz gelişmeler konusunda ihtiyatlı davranmaya itmektedir. Buna karşın, ABD-Kuzey Kore gerginliği, aynı zamanda Çin’den beklentileri ve bu ülkenin sorumluluklarını da arttırmış ve bir anda bu ülkeyi uluslararası siyasette etkili bir konuma getirmiştir.[15] Hatta bu kriz, kimilerine göre ilginç bir şekilde ABD-Çin ilişkilerinde bir yumuşamaya ve işbirliğine de neden olabilir.[16] Nitekim 12 Şubat’ta Pyongyang’ın yaptığı balistik füze denemesinin ardından, Pekin, Kuzey Kore üzerinde baskı oluşturmak amacıyla bu ülkeden kömür ithalatı durdurulmuştur.[17] Kömürün Kuzey Kore’nin en büyük ihraç ürünü olduğu da düşünülürse, bu, Pekin tarafından alınmış çok sert bir tedbirdir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2321 kararı ile uyumlu hale gelen bu karar, Keyvan’a göre, geçmişteki (1950-1953) Kore Savaşı’nın olumsuz hatıralarına karşın, Çin’in Kuzey Kore konusunda ABD ile beraber hareket etmeye istekli olduğuna dair güçlü bir algı oluşturmuştur.[18]

Sonuç
2017 Kuzey Kore Krizi, Kuzey Kore’nin sürdürdüğü nükleer programı ve yaptığı balistik füze denemeleri nedeniyle zaten Güney Kore, Japonya ve ABD gibi ülkelerle var olan gerginliğin daha da üst düzeye çıkması sonucunda ortaya çıkmış bir durumdur. Bu kriz, Çin Halk Cumhuriyeti’nin girişimleriyle yatıştırılma potansiyeline sahiptir. Aksi takdirde, tehlikeli bir tırmanış, Asya’da suların ısınmasına ve bir savaş riskinin gündeme gelmesine neden olabilir. Zira Suriye’deki Tomahawk saldırısının gösterdiği üzere, ABD Başkanı Donald Trump, Barack Obama’dan farklı olarak Amerika’nın kırmızı çizgileri konusunda son derece kararlı ve oldukça agresif bir Başkan’dır.


Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ


[1] Giray Fidan (2011), “Kuzey Kore’nin Yolu: Juche İdeolojisi”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Erişim Tarihi: 05.05.2017, Erişim Adresi: http://www.21yyte.org/tr/arastirma/kuzey-kore/2011/12/29/6433/kuzey-korenin-yolu-juche-ideolojisi.
[2] “North Korea’s nuclear programme: How advanced is it?” (2017), BBC, Erişim Tarihi: 05.05.2017, Erişim Adresi: http://www.bbc.com/news/world-asia-pacific-11813699.
[3] Özlem Zerrin Keyvan (2017), “ABD ve Kuzey Kore Nükleer Krizinde Çin”, ANKASAM, Erişim Tarihi: 05.05.2017, Erişim Adresi: https://ankasam.org/abd-ve-kuzey-kore-nukleer-krizinde-cin/.
[4] “Dünyanın nükleer güçleri”, Al Jazeera Türk, Erişim Tarihi: 05.05.2017, Erişim Adresi: http://www.aljazeera.com.tr/haber-analiz/dunyanin-nukleer-gucleri.
[5] a.g.e.
[6] a.g.e.
[7] “Kuzey Kore’den Japon Denizi’ne dört balistik füze” (2017), BBC Türkçe, Erişim Tarihi: 05.05.2017, Erişim Adresi: http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-39176741.
[8] Andrea Berger & Joshua Pollack (2017), “North Korea missile test: What's changed?”, BBC, Erişim Tarihi: 05.05.2017, Erişim Adresi: http://www.bbc.com/news/world-asia-38958321.
[9] Eleanor Albert (2017), “The China–North Korea Relationship”, CFR, Erişim Tarihi: 05.05.2017, Erişim Adresi: http://www.cfr.org/china/chinanorth-korea-relationship/p11097.
[10] Bunun son örneği için; Brad Lendon (2017), “China criticizes North Korea, praises US on nuclear issue”, CNN, Erişim Tarihi: 05.05.2017, Erişim Adresi: http://www.wyff4.com/article/china-criticizes-north-korea-praises-us-on-nuclear-issue/9532404.
[11] Özlem Zerrin Keyvan (2017), “Donald Trump-Xi Jinping Görüşmesi”, ANKASAM, Erişim Tarihi: 05.05.2017, Erişim Adresi: https://ankasam.org/donald-trump-xi-jinping-gorusmesi/.
[12] “ABD, Güney Kore’de THAAD füze savunma sistemini kurmaya başladı” (2017), Sputnik Türkiye, Erişim Tarihi: 05.05.2017, Erişim Adresi: https://tr.sputniknews.com/asya/201704261028228978-abd-guney-kore-fuze-savunma-sistemi/.
[13] “Trump’s Options for North Korea Include Placing Nukes in South Korea” (2017), NBC News, Erişim Tarihi: 05.05.2017, Erişim Adresi: http://www.nbcnews.com/news/us-news/trump-s-options-north-korea-include-placing-nukes-south-korea-n743571.
[14] ABD Başkanı Donald Trump, seçim kampanyasında Çin’i propagandasının merkezi haline getirmiş ve Çin’in ABD ile ekonomide adil olmayan şekilde rekabet ettiğini, Amerikalıların işlerini çaldığını ve para birimi ile ABD’yi baskı altına aldığını iddia etmiştir. Bakınız; Özlem Zerrin Keyvan (2017), “Çin, İran ve Donald Trump”, ANKASAM, Erişim Tarihi: 26.04.2017, Erişim Adresi: https://ankasam.org/cin-iran-ve-donald-trump/.
[15] Bu konuda bir analiz için; “Is China the Solution to the North Korean Problem?” (2017), Stratfor, Erişim Tarihi: 26.04.2017, Erişim Adresi: https://www.stratfor.com/analysis/china-solution-north-korean-problem.
[16] Bakınız; Yun Sun (2017), “US-China Rapprochement Under President Trump?”, The Diplomat, Erişim Tarihi: 05.05.2017, Erişim Adresi: http://thediplomat.com/2017/05/us-china-rapprochement-under-president-trump/.
[17] Özlem Zerrin Keyvan (2017), “ABD ve Kuzey Kore Nükleer Krizinde Çin”, ANKASAM, Erişim Tarihi: 05.05.2017, Erişim Adresi: https://ankasam.org/abd-ve-kuzey-kore-nukleer-krizinde-cin/.
[18] “Çin, Kuzey Kore’den kömür ithalatını durdurdu” (2017), BBC Türkçe, 18 Şubat 2017, Erişim Tarihi: 05.05.2017, Erişim Adresi: http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-39014964.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder