19 Nisan 2015 tarihinde ilk turu düzenlenecek olan Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sürpriz adaylarından kabul edilen
KKTC eski başmüzakerecisi ve Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) öğretim üyesi Doç.
Dr. Kudret Özersay, dün (12 Ocak 2015) Girne Amerikan Üniversitesi’nde doktora
dersime konuk olarak, doktora öğrencilerim ve GAÜ İşletme ve Ekonomi Fakültesi
öğretim üyeleriyle bir yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirdi. Bu yazıda Sayın
Özersay’ın toplantıda ifade ettiklerini kısaca özetlemeye çalışacağım.
Kudret Özersay GAÜ İşletme ve Ekonomi
Fakültesi öğretim üyeleri ve doktora öğrencileriyle
Konuşmasına Kıbrıs sorununun 1980’lerde neyse aslında bugün de hala aynı
olduğunu belirterek başlayan Özersay, son zamanlarda değişenin Kıbrıs sorunu
değil, dış dünya dinamikleri olduğunu ifade etti. Kıbrıs’ın da dünyadaki birçok
diğer dondurulmuş çatışma bölgesi gibi çözüme hala ulaşamadığına dikkat çeken
Özersay, bunun önündeki en temel engelin ise Rumların adadaki yönetim erki ve doğal
zenginlikleri paylaşmak istememesi olduğunu belirtti. Empati yapıp kendisini
Rumların yerine koyduğunda, onların yaptıklarının da aslında mantıklı bir
temele oturduğunu ifade eden Kudret Özersay, Kıbrıs sorununda esas
sorumluluğun, sorunu bugünkü hale getiren uluslararası kamuoyunda olduğunu
söyledi. Sorunun çözülmesi adına her iki tarafa da eşit oranda acı verecek bir “mutually
hurting stalemate” durumu yaratılmadığı sürece Rumların barışa yanaşmayacağını
belirten Özersay, Rumları köşeye sıkıştırmak adına daha aktif diplomasi
yürütülmesi gerektiğine dikkat çekti.
Mevcut Cumhurbaşkanı ile alakalı olarak temel eleştirisinin yeterince
aktif diplomasi yürütmemesi olduğunu söyleyen Özersay, devlet desteğiyle ve
yeni yaratıcı fikirler üreterek çok daha aktif lobicilik faaliyetleri
yapılmasının gerekli olduğunu sözlerine ekledi. Böyle olursa, bireysel
çabalarla bile tanınma yönünde çok önemli ilerlemeler kaydedilebildiğini
söyleyen Özersay, kendisinin başmüzakereci olarak Rusya’ya davet edilmesini
buna örnek gösterdi. Diplomasiyi sadece dış dünyaya değil, Rumlara da yapmak
gerektiğini söyleyen Özersay, Rumlara yaratıcı fikirlerle gidildiğinde, Hala
Sultan Tekkesi için alınan izin gibi olumlu sonuçlar üretilebildiğine dikkat
çekti. Kendisinin kısa bir süre önce Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’na sunduğu
Maraş Planı’nın da benzer bir yaratıcı çabanın ürünü olduğunu anlatan Özersay,
arkasında parti desteği olmasa dahi, bu tarz bireysel girişimleriyle KKTC
devletini ileri götürebileceğine inandığını söyledi. Buna ek olarak Özersay, dış
politikada çok yoğun bir gündemi olan ve Kıbrıs sorununa fazla vakit ayıramayan
Türkiye’nin de, bu tarz çabaları asla engellemeyeceğini ve tamtersine bunlara
destek olacağını iddia etti.
Cumhurbaşkanı seçilirse; bu tarz yeni ve yaratıcı fikirlerle müzakere sürecine katkılar yapabileceğini iddia eden Özersay, iyi bir Cumhurbaşkanı olarak Kıbrıs müzakerelerinde elinde geleni yaparak çözümü arayacağını, bunu yapamayacağını anlarsa da devletin tanınması ve dış dünyada temsili anlamında ileri adımlar atacağını belirtti. KKTC devletinin bugüne kadar içinin yeterince doldurulamadığını söyleyen Özersay, eğer ki Cumhurbaşkanı seçilebilirse, müzakere süreci ve devleti tanıtma hedeflerinden daha çok, topluma daha üst düzeyde bir yaşam seviyesi sunma hedefine odaklanacağını belirtti. Bu nedenle, ülkedeki birinci gündem maddesinin Kıbrıs müzakereleri olmasını engelleyeceğini söyleyen Özersay, KKTC Cumhurbaşkanı’nın salt sembolik yetkilere sahip olmadığını ve KKTC’nin Fransa’ya benzer şekilde yarı-başkanlık modeline uyduğunu iddia etti. Bu yüzden, seçilebilirse bir Cumhurbaşkanı olarak ülkede büyük fark yaratacağını, Bakanlar Kurulu’na Başkanlık edeceğini ve yapmak istedikleri hükümet tarafından engellenirse bunu halkla paylaşacağını ifade eden Özersay, KKTC’de hükümeti iş yapmak konusunda sıkıştırmak için sivil toplumun daha iyi kullanılması gerektiğini söyledi. Özersay’a göre, kendisinin “Toparlanıyoruz” hareketi ile kazandığı büyük deneyim, bu noktada diğer adaylara göre fark yaratmasının anahtarı olacaktır.
Kudret Özersay’la
Seçimde ikinci tura kalamazsa hiçbir adaya destek vermeyeceğini belirten
Özersay, Toparlanıyoruz hareketinin bir siyasi partiye dönüşmesi seçeneğini, -şu
an için gündemde olmasa bile- açık bıraktıklarını da sözlerine ekledi. Doç. Dr.
Kudret Özersay, 2015 KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde şu an için Dr. Derviş
Eroğlu ve Dr. Sibel Siber gibi iki favori adayın ardında pek şanslı gözükmese de,
köy köy dolaşmasının sonucu olarak halktan alacağı sürpriz oylarla rakiplerinin
oy oranını düşürecek olması nedeniyle, seçimde kilit bir rol oynayabilir.
Özersay’ı ilerleyen yıllarda KKTC siyasetinde daha sık göreceğimizi tahmin
ediyor ve kendisine de tüm diğer adaylar gibi seçimde başarılar diliyorum.
Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder