Sayfalar

23 Temmuz 2013 Salı

KKTC'de 28 Temmuz 2013 Genel Seçimlerine Doğru


Türkiye Cumhuriyeti dışında hiçbir ülke tarafından tanınmamasına karşın, kurulduğu 1983 yılından bugüne kadar işleyen bir demokrasi oluşturulması konusunda en ileri giden Müslüman nüfusu yoğun ülkelerden biri olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 28 Temmuz 2013 tarihinde halk erken genel seçimler için sandık başına gidecek. Bu yazıda 28 Temmuz’daki seçimlere girecek olan ve maalesef “yavru vatan” adını vermemize karşın ülkemizde pek tanınmayan KKTC’deki siyasal partileri sizlere kısaca tanıtmaya çalışacağım.


1.      Cumhuriyetçi Türk Partisi - Birleşik Güçler (CTP-BG)
Seçimlere en iddialı girecek olan parti Avrupa tipi sosyalist-sosyal demokrat çizgideki Cumhuriyetçi Türk Partisi - Birleşik Güçler (CTP-BG) gibi gözüküyor.[1] Mehmet Ali Talat’ın liderlikten ayrılması sonrasında liderlik krizi yaşadığı algısı yaratan CTP, yine de bu seçimlere Özkan Yorgancıoğlu liderliğinde oldukça toparlanmış bir halde giriyor. Diğer büyük partilere kıyasla daha ideolojik ve daha kurumsal bir yapısının olması ve daha iyi eğitimli kesimler ile Kıbrıslı Türk entelektüellerden aldığı destekle seçime oldukça iddialı giren CTP’nin bir diğer avantajı da, Güney Kıbrıs’ta keşfedilen doğalgaz rezervleri sonrasında adada yeniden ancak bu defa ekonomik temelli bir birleşme ya da en azından işbirliği umudunun doğmuş olması. Gazete ve internet sitelerinde yayınlanan çeşitli anketlere bakıldığında CTP’nin seçimi 1. olarak bitireceği ancak tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamayacağı görülüyor.[2]

1970 yılında kurulmuş köklü bir parti olan ancak 1990’lara kadar Kıbrıs siyasetinde ön plana çıkamayan CTP’nin diğer büyük siyasal partiler olan UBP ve DP-UG’den temel farkı, dış politikada Güney Kıbrıs Rum Kesimi ile Kıbrıs Cumhuriyeti temelinde birleşmek konusunda oldukça iddialı bir parti olması. Annan Planı döneminde oy patlaması yapan CTP, 2005 genel seçimlerinde aldığı % 45 oy oranına yaklaşabileceği umudunu vermese de, yüzde 30’ların üzerinde bir oyla seçimi birinci parti bitirebileceğe benziyor. Birkaç ay önce yapılan ara yerel seçimlerde Lefkoşa Belediyesi’ni Kadri Fellahoğlu ile kazanan CTP, seçimler öncesinde yükselen bir trend sergiliyor ve seçmenlerine iktidar umudu veriyor. Ayrıca Avrupa’daki sol partilere benzer şekilde içerisinde yeşil ve kırmızı adında iki farklı kanat bulunan CTP’nin, çevrecilik ve daha sol-sosyal demokrat bir ekonomik program anlamında da diğer iki büyük partiden ayrıştığı görülüyor. CTP’nin en önemli dezavantajı ise, Rumlarla birleşme yanlısı politikalarının başta Türkiye kamuoyunun milliyetçi kesimleri olmak üzere birçok kesimde kaygı yaratacak şekilde Türkiye karşıtı politikalar olarak algılanması. KKTC’deki ekonomik hayatın dönmesi konusunda kritik rolü olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşıt olarak algılanmak elbette CTP’nin zayıf karnı olarak gözüküyor ve partinin Türkiye kökenli seçmenin oyunu almasını engelliyor.   


2.      Ulusal Birlik Partisi (UBP)
Rauf Denktaş’lı yıllardan başlayarak KKTC’de sağ siyasette daima bir marka olan Ulusal Birlik Partisi (UBP) ise, seçim öncesinde yaşadığı çalkantılı döneme karşın özellikle Türkiye kökenli seçmenlerin yoğun yaşadığı bölgelerdeki gücüyle seçimin bir diğer iddialı partisi olarak gözüküyor.[3] 1975 yılında Rauf Denktaş tarafından kurulmuş olan serbest piyasa ekonomisi yanlısı ve milliyetçi sağ çizgideki parti, 2010 tarihinden beri İrsen Küçük liderliğinde siyasal hayatına devam ediyor. Seçimde favori gösterilmese de, UBP’nin KKTC siyasal seçimler tarihçesine bakıldığında yalnızca 2003 ve 2005 seçimlerinde yenilgiye uğradığı, bunun dışında iktidardan uzak kaldığı dönemlerde bile seçimleri birinci parti olarak tamamladığı görülüyor.

Önceki Başbakan İrsen Küçük liderliğinde seçimlere girecek olan UBP, bugüne kadar KKTC’de yapılmış icraatların çoğunda imzasının bulunması, seçim öncesi ve sonrasında gündeme gelen devlette istihdam politikaları ve özellikle Türkiye kökenli yurttaşlara yönelik vatandaşlık dağıtımı ile seçimlerde destek arıyor. Ancak UBP’nin bu defa en büyük dezavantajı; Rauf Denktaş gibi KKTC açısından yeri doldurulamayacak büyüklükte bir ismin ardından özellikle Türkiye kökenli seçmen nezdinde KKTC’nin ikinci adamı konumundaki 3. Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’nun partiyle yaşadığı sıkıntılar ve İrsen Küçük’le yaşadığı polemikler olarak gözüküyor. Dahası geçtiğimiz aylarda Gazimağusa milletvekili Ahmet Kaşif önderliğindeki 8’ler adı verilen bir grubun, tartışmalı olağanüstü kongre sonrasında UBP’den istifa edip bu seçime Demokrat Parti’den girmesi UBP’nin elini oldukça zayıflatıyor. UBP’nin bir diğer zayıf tarafı ise, Kıbrıslı Türklerin bir bölümü tarafından Başbakan İrsen Küçük’ün Türkiye Cumhuriyeti ile olan ilişkilerde fazla pasif bulunmasıdır. Ancak UBP’nin ve İrsen Küçük’ün eleştirilere rağmen Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve genel olarak iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi ile iyi ilişkilerinin bulunması bir artı faktör olarak belirtilebilir. Elbette Türkiye’nin aksine siyasal İslamcı hareketlere yabancı KKTC özelinde bu durum kimi zaman dezavantaj olarak da algılanabiliyor.  


3.      Demokrat Parti - Ulusal Güçler (DP-UG)
KKTC siyasetinde son yıllarda birkaç milletvekilliği ve küçük koalisyon ortaklığı ile yetinen Demokrat Parti - Ulusal Güçler (DP-UG) ise, KKTC kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş’ın oğlu Serdar Denktaş liderliğinde bu defa seçimlere çok daha iddialı giriyor.[4] 1992’de UBP’den ayrılan 9 milletvekili tarafından kurulan DP, 1993 genel seçimlerinde birinci parti olamamasına karşın henüz ilk seçimlerinde büyük bir oy patlaması yapmış ve iktidarı koalisyon hükümeti ile UBP’nin elinden ilk kez almıştır. Geçen yıllar içerisinde zaman zaman koalisyon ortaklıkları yapan DP, son dönemde UBP içerisindeki tartışmalardan kaynaklanan yeni bir ivme yakalamış ve UBP içerisindeki 8’ler grubunu bünyesine katarak seçimler öncesinde güç kazanmıştır. Bu olay sonrasında tüzük kurultayı gerçekleştirerek Demokrat Parti – Ulusal Güçler (DP-UG) adını alan parti seçimlere sürpriz yapacağı umuduyla hazırlanmaktadır.

Bugüne kadar babası gibi oldukça milliyetçi çizgide ve Türkiye ile uyumlu siyaset yapan oğul Denktaş’ın, -temel tercihlerinde farklılaşma olmasa da- son dönemde Kıbrıslı kimliğine daha fazla vurgu yapan bir değişime gittiği ve Kıbrıslı Türk seçmende çok rahatsızlık yaratan KKTC idarecilerinin “Türkiye’nin memuru” gibi hareket ettiği algısını değiştirmek için şahsiyetli bir politika izlemeye çalıştığı görülüyor. Ayrıca Denktaş’ın partisinde daha önce siyasette yer almamış genç ve iyi eğitimli adaylara yer vermesi dikkat çekiyor ve takdir topluyor. Denktaş’ın kuşkusuz babasından aldığı birikimin de etkisiyle Kıbrıs sorunu konusuna çok hakim olduğu ve artık olgun bir siyasetçi profili çizdiği görülebiliyor. Bu nedenle DP-UG’nin bu seçimlerde sürpriz yapma ihtimalini yabana atmamak gerektiğini düşünüyorum. DP’nin birincilik şansı fazla olmasa da, sağın liderliği konusunda UBP’yi zorlayabileceği anlaşılıyor.  


4.      Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP)
2007 yılında kurulan yeni bir siyasal parti olmasına karşın, kökleri Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) gibi Kıbrıs’ın köklü sosyalist partilerinden birine dayanan TDP, 2013 genel seçimlerine Kıbrıs siyasetinin tanınan simalarından Psikiyatri Doçenti Doktor Mehmet Çakıcı liderliğinde giriyor.[5] 2009 genel seçimlerinde 50 milletvekilinin yer aldığı meclise 2 milletvekili sokmayı başaran parti, bu seçimlerde de birkaç milletvekilliği çıkararak koalisyon ortağı olma umudunu taşımaktadır.

Kıbrıs sorununda mutlak ve acil çözümü ve ekonomide özelleştirme karşıtı kamucu-sosyalist politikaları destekleyen parti, ayrıca mecburi askerliği kaldırarak profesyonel askerliğe geçme sözüyle de özellikle bir kısım gençlerde heyecan yaratmaktadır. TDP’nin cinsel kimlikler konusunda da Avrupalı sosyalist partilere benzer özgürlükçü bir yaklaşımının olduğu görülmektedir. Ancak solu kaplayan geleneksel aktör CTP nedeniyle TDP’nin seçimlerde başarı şansı yüksek gözükmemektedir.    


5.      Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP)
KKTC’de 28 Temmuz 2013 genel seçimlerine girecek 5. parti ise Birleşik Kıbrıs Partisi – BKP’dir.[6] “Demokratik Birleşik Kıbrıs” sloganıyla komünist ve birleşmiş bir ada hayalini savunan BKP, seçimlere genel başkanları İzzet İzcan liderliğinde girmekte ancak partiye seçimlerde pek bir şans tanınmamaktadır. 2009 genel seçimlerinde % 2,42 oy almasına karşın milletvekili çıkaramayan BKP’nin atılım yapması herkes için sürpriz olacaktır.


KKTC seçimlerinin Kıbrıslı Türklere ve Türkiye Cumhuriyeti’ne en olumlu neticeleri getirmesi dileğiyle Kıbrıs’tan sevgilerimi ve selamlarımı gönderiyor, bayram tatilinde tüm vatandaşlarımızı soydaşlarımızla kucaklaşmak ve deniz ile güneşin tadını çıkarmak için cennet Kıbrıs’a davet ediyorum.

Yrd. Doç. Dr. Ozan ÖRMECİ



[1] CTP-BG web sitesine ulaşmak için; http://www.ctp-bg.org/.  
[2] Bir örnek anket sayfası için bakınız; “Anket”, Haber KKTC, Erişim Tarihi: 23.07.2013, Erişim Adresi: http://www.haberkktc.com/anket.html.
[3] UBP web sitesine ulaşmak için; http://www.ulusalbirlikpartisi.com/.
[4] DP-UG web sitesi için; http://www.dp-ug.com/.
[6] BKP web sitesi için; http://www.birlesikkibrispartisi.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder